Keşmir'deki saldırının ardından Pakistan, Hindistan'ın yanıtına hazırlanıyor

Şubat 2019'dan daha geniş ölçekli gerilim korkusu

Keşmir'in Hindistan kontrolündeki bölümünde silahlı kişilerin turistlere ateş açmasından bir gün sonra Yeni Delhi'deki Pakistan Yüksek Komisyonu'nun önünde nöbet tutan güvenlik personeli (AP)
Keşmir'in Hindistan kontrolündeki bölümünde silahlı kişilerin turistlere ateş açmasından bir gün sonra Yeni Delhi'deki Pakistan Yüksek Komisyonu'nun önünde nöbet tutan güvenlik personeli (AP)
TT

Keşmir'deki saldırının ardından Pakistan, Hindistan'ın yanıtına hazırlanıyor

Keşmir'in Hindistan kontrolündeki bölümünde silahlı kişilerin turistlere ateş açmasından bir gün sonra Yeni Delhi'deki Pakistan Yüksek Komisyonu'nun önünde nöbet tutan güvenlik personeli (AP)
Keşmir'in Hindistan kontrolündeki bölümünde silahlı kişilerin turistlere ateş açmasından bir gün sonra Yeni Delhi'deki Pakistan Yüksek Komisyonu'nun önünde nöbet tutan güvenlik personeli (AP)

Pakistan hükümeti gerilimi artırmak istemediğini söylese de Keşmir'in Hindistan kontrolündeki bölümünde kimliği belirsiz militanlar tarafından düzenlenen saldırının ardından analistler durumun istikrarsızlaşabileceği uyarısında bulundu.

Pakistan, salı günü Keşmir'de 20'den fazla Hintli sivilin militanlar tarafından öldürülmesinin ardından itidalli bir tutum benimseyerek Hindistan ile gerilimin artmasını istemediğini vurguladı. Ancak Pakistanlılar, Hintli yetkililerin olası bir askeri saldırıyı ima etmesi ve medya kuruluşlarının iki komşu ülke arasındaki çatışmanın tırmanması halinde istenmeyen sonuçların ortaya çıkabileceği uyarısında bulunan uzmanların analizlerini tartışması nedeniyle gelişmeleri artan bir endişeyle izliyor.

Şarku’l Avsat’ın New York Times'tan aktardığına göre Hindistan hükümeti, Keşmir’in kendi yönetimindeki turistik bir bölgesinde meydana gelen saldırıdan kimin sorumlu olduğunu resmi olarak açıklamadı. Ancak dün Pakistan'ı Hindistan içindeki terörist saldırıları desteklemekle suçlayarak, hayati önem taşıyan bir su anlaşmasının askıya alınması da dâhil olmak üzere Pakistan'a karşı bir dizi cezalandırıcı tedbir açıkladı.

Açıklamanın ardından Pakistan, güvenlik ve dış politika konularında en yüksek karar alma organı olan Ulusal Güvenlik Komitesi'ni bugün toplayarak bir yanıt oluşturacağını duyurdu.

Her iki ülkenin de üzerinde hak iddia ettiği ve uğruna savaştığı Keşmir'deki saldırı, bildik bir gerilim modelini yeniden başlattı. Başbakan Narendra Modi'nin hükümetini büyük ölçüde destekleyen Hint medyası, Pakistan'ı suçlamakta gecikmedi. Pakistan saldırıya karıştığını reddetti ve Hindistan'ı dikkatleri sorunlu bölgedeki güvenlik açıklarından başka yöne çekmeye çalışmakla suçladı.

 Saldırının gerçekleştiği yeri inceleyen güvenlik personeli (Getty Images)Saldırının gerçekleştiği yeri inceleyen güvenlik personeli (Getty Images)

Keşmir'in Hindistan kontrolünde bulunan bölümünde bu büyüklükteki son saldırı 2019 yılında meydana gelmiş ve onlarca Hintli güvenlik personeli öldürülmüştü. Hindistan buna neredeyse topyekûn savaşa dönüşen bir hava saldırısıyla karşılık vermişti. Bazı Pakistanlı analistler, mevcut çatışmanın 2019'da yaşananların ötesine geçebileceği konusunda uyardı.

İslamabad'da yaşayan güvenlik analisti Seyyid Muhammad Ali, Hindistan'ın bu saldırıyı, ABD'nin sempatisini kazanmak, Başkan Trump'ın gümrük vergisi uygulama tehditleriyle ilgili gerilimi azaltmak ve Keşmir'in bağımsızlık arayışını terörist bir hareket olarak yeniden markalaştırmak için kullandığını ifade etti.

Keşmirli bir kayıkçı, 24 Nisan 2025 tarihinde Srinagar'da düzenlenen protesto sırasında, Keşmir'in Hindistan tarafından yönetilen bölgesinde turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan pankartlar tutuyor. (EPA)Keşmirli bir kayıkçı, 24 Nisan 2025 tarihinde Srinagar'da düzenlenen protesto sırasında, Keşmir'in Hindistan tarafından yönetilen bölgesinde turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan pankartlar tutuyor. (EPA)

Pakistanlı yetkililer dün akşam yaptıkları açıklamada, Hindistan'ın herhangi bir askeri hareketliliğine rastlamadıklarını ifade ettiler. Yetkililer, Pakistan ordusunun Hindistan yönetimindeki Keşmir ile Pakistan yönetimindeki Keşmir'i ayıran Kontrol Hattı boyunca teyakkuzda olduğunu doğruladı. Hassas diplomatik ve askeri konuları görüşmek üzere isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan üst düzey bir Pakistanlı güvenlik yetkilisi, Pakistan'ın herhangi bir karşılıklı gerilimi dikkatle ele alacağını ve Hindistan'ın herhangi bir saldırısına karşılık vereceğini söyledi.

Bazı askeri analistler ve eski yetkililer saldırının ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance'in Hindistan ziyaretine denk gelmesine dikkat çekerek, Hindistan'ı saldırıyı düzenlemekle suçladı. Emekli Tümgeneral Ahmed Said Minhas, “Kanıt olmadan Pakistan'ı suçluyorlar” dedi.

Mevcut gerilim 2019 yılını anımsatıyor. O yılın şubat ayında Pulwama'da meydana gelen intihar saldırısı Hindistan'ın Pakistan topraklarında bir hava saldırısına yol açmış, ardından bir Hint uçağının düşürülmesi ve pilotunun esir alınmasıyla sonuçlanan hava çatışması yaşanmıştı. Daha sonra gerginliği geçici olarak azaltan bir jestle pilot serbest bırakılmıştı.

Ancak yetkililer mevcut durumun farklı olduğunu, salı günkü saldırının silahsız sivilleri hedef aldığını ve henüz kimsenin açık ya da belgelenmiş bir sorumluluk açıklaması yapmadığını vurguluyor.

Pakistan ordusu salı günkü saldırıya ilişkin henüz bir açıklama yapmadı. Dışişleri Bakanlığı dün can kayıplarını kınadı, Pakistan'ın saldırıya dahlini reddetti ve Hindistan'ı ‘aceleci ve sorumsuz suçlamalardan’ kaçınmaya çağırdı.

Hindistan'ın Srinagar kentindeki Dal Gölü kıyısında nöbet tutan Hint askeri, 24 Nisan 2025 (EPA)Hindistan'ın Srinagar kentindeki Dal Gölü kıyısında nöbet tutan Hint askeri, 24 Nisan 2025 (EPA)

Yetkililer ve analistler 2019'da bir felaketi önleyen şansın tekrarlanmayabileceği konusunda uyardı. Pakistan eski Enformasyon Bakanı Murtaza Solangi, “Son gerilimde Hindistan ve Pakistan şanslıydı ki uçurumun kenarından dönebildiler. Ancak bu kez daha tehlikeli bir aşamadayız. Çöken dünya düzeni ve Hindistan'ın gergin medyası Modi'nin mantıklı hareket etmesini zorlaştırıyor. Hindistan bu saçmalığı durdurmazsa, bunun bedelini her iki ülke de ödeyecek” değerlendirmesinde bulundu.



Pakistan’daki Afgan göçmenler diken üstünde: “Dönecek hiçbir yerimiz yok”

Pakistan'daki Afgan ailelerin sınır dışı işlemleri 2023'te başlatılmıştı (AP)
Pakistan'daki Afgan ailelerin sınır dışı işlemleri 2023'te başlatılmıştı (AP)
TT

Pakistan’daki Afgan göçmenler diken üstünde: “Dönecek hiçbir yerimiz yok”

Pakistan'daki Afgan ailelerin sınır dışı işlemleri 2023'te başlatılmıştı (AP)
Pakistan'daki Afgan ailelerin sınır dışı işlemleri 2023'te başlatılmıştı (AP)

Pakistan'daki Afgan göçmenler ülkeden sınır dışı edilmekten korkuyor. 

Pakistan’ın 2023’ten beri kayıtdışı Afganlara yönelik yürüttüğü sınır dışı uygulamasında en az 800 bin göçmen ülkeden atıldı. 

İslamabad yönetimi, mart başında yaptığı açıklamada 800 bin kaçak Afgan göçmenin daha sınır dışı edileceğini duyurdu. Afgan Yurttaş Kartı programı kapsamında göçmenlere sağlanan geçici oturum izinleri, bu ay itibarıyla iptal edilecek. 

Fransız haber ajansı AFP’nin görüştüğü Afgan göçmenler, özellikle Taliban yönetiminden korktuklarını ve Afganistan’da yeni bir hayat kurmanın çok zor olacağını söylüyor. 

45 yaşındaki Raufi, “Sınır dışı edilirsem mahvolurum. Ya ecelimle ölürüm ya da kendi canımı alırım” diyor. 13 yaşındayken ailesiyle birlikte Afganistan’daki iç savaştan kaçan kadın, Taliban yönetimi altında tüm haklarından mahrum kalacağını ifade ediyor: 

Dönecek hiçbir yerim yok. Taliban da bizi kabul etmez.

Amerikan ordusunun 2021’de Afganistan’dan çekilmesiyle Taliban kontrolü ele geçirmişti. Bunun ardından ülkeden kaçtığını söyleyen Dua Safay, Afganistan’da özgürlüğünü kaybedeceğini belirtiyor:

Pakistan'da özgürüm. Parka gidebiliyorum, kızım da okula gidebiliyor. Afganistan'da ne benim ne de kızım için bir gelecek var.

Pakistanlı insan hakları avukatı Moniza Kakar, İslamabad yönetiminin tutumunu eleştirerek şu değerlendirmeleri yapıyor: 

Göçmenler, özellikle kadın ve çocuklar için çok ağır koşulların olduğu bir ülkeye geri gönderilecek. Bu insanlar zulümden kaçmışlardı, onları ateşin içine geri göndermek uluslararası hukukun ihlalidir.

Avukat, son 4 günde yaklaşık bin Afgan göçmenin gözaltı merkezlerine gönderildiğini söylüyor. Binlerce kişinin de gönüllü olarak Pakistan’ı terk ettiğini belirtiyor. 

İslamabad yönetimine göre Afganistan'da Pakistan Talibanı (Tehrik-i-Taliban Pakistan/TTP) ve başka örgütlere sığınaklar var. Pakistan, bunlara karşı herhangi bir önlem almadığını savunurken, Taliban ise iddiaları reddediyor.

İslamabad merkezli düşünce kuruluşu Araştırma ve Güvenlik Çalışmaları Merkezi'nin verilerine göre geçen yıl Pakistan'da gerçekleştirilen saldırılarda en az 1600 kişi hayatını kaybetti. Bunların neredeyse yarısının güvenlik güçlerinden olduğu belirtiliyor. Pakistan, saldırılardan TTP’yi sorumlu tutuyor. 

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (BMMYK) verilerine göre Pakistan'da 1,7 milyonu kayıtdışı olmak üzere yaklaşık 3,7 milyon Afgan göçmen yaşıyor. Pakistan hükümetiyse bu sayının 4,4 milyonu bulduğunu savunuyor. 

Independent Türkçe, AFP, New York Times