Hint polisi ve ordusu dün Keşmir'in Hindistan kontrolündeki bölümünde evlerde ve ormanlarda militan aradı. Hindistan Ordu Komutanı, yaklaşık yirmi yıldır sivillere yönelik en büyük saldırıda 26 kişinin bir turistik bölgede öldürülmesinin ardından bölgedeki güvenliği gözden geçirdi.
Saldırı Hindistan'da öfke ve üzüntüye yol açarken, Yeni Delhi'nin iki ülkenin de üzerinde hak iddia ettiği ve uğruna iki kez savaştığı Keşmir'de terörizmi finanse ve teşvik etmekle suçladığı komşu Pakistan'a karşı harekete geçilmesi çağrılarını da beraberinde getirdi.
Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre, Hindistan Ordu Komutanı General Upendra Dwivedi Keşmir'in Hindistan'a ait kısmının başkenti Srinagar'ı ziyaret etti ve yetkililer salı günü saldırının gerçekleştiği Pahalgam’da incelemelerde bulundu.
Hindistan, salı günü Pahalgam'daki bir çayırda silahlı kişilerin 26 kişiyi vurduğu saldırıda Pakistanlı unsurların parmağı olduğunu söylerken, İslamabad saldırıyla ilgisi olduğunu reddetti.
‘Bin yıllık anlaşmazlık’
ABD Başkanı Donald Trump, salı günü Keşmir'de meydana gelen saldırının ardından iki nükleer güç arasındaki gerilimin arttığı bir dönemde dün yaptığı açıklamada, Hindistan ve Pakistan'ın ‘aralarındaki sorunu öyle ya da böyle çözeceklerini’ söyledi.
ABD Başkanı, Papa Francis'in cenaze töreni için Roma'ya giderken Air Force One uçağında yaptığı açıklamada, “Keşmir'deki bu anlaşmazlık bin yıldır var. Bu sınırda bin 500 yıldır gerilim var ve her zaman da oldu. Ama öyle ya da böyle bu sorunu çözecekler” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv-AFP)
İki ülke arasındaki sınır, Hindistan ve Pakistan 1947'de bağımsızlıklarını kazandıklarında çizilmişti. İki ülke daha sonra Keşmir'i paylaştı. Her iki ülke de halen bölge üzerinde egemenlik iddiasında bulunuyor.
Birleşmiş Milletler (BM) dün, vizelerin askıya alınması, diplomatların sınır dışı edilmesi ve sınırların kapatılması gibi iki gündür artan gerginliğin ardından Hindistan ve Pakistan'a ‘azami itidal’ çağrısında bulundu.
Nükleer silaha sahip iki ülke, Hindistan'ın nehir suyu paylaşımı anlaşmasını askıya alması ve Pakistan'ın hava sahasını Hintli havayolu şirketlerine kapatması gibi bir dizi karşılıklı karşı önlem aldı.
1960'ta müzakere edilen anlaşma İndus Nehri ve kollarını iki ülke arasında bölüştürüyor ve su paylaşımını düzenliyor.
Hindistan Su Kaynakları Bakanı C.R. Patil X platformunda yaptığı bir paylaşımda “İndus suyunun tek bir damlasının bile Pakistan'a ulaşmamasını sağlayacağız” dedi.
Hidroelektrik ve sulama için İndus Nehri’nden faydalanan Pakistan, nehir sularını durdurma ya da yönünü değiştirme girişiminin bir ‘savaş eylemi’ olacağını belirtti.
Diğer yandan Hindistan finans piyasaları keskin bir düşüş yaşadı, ancak kayıplarının bir kısmını telafi ederek yüzde 0,7 ila 0,9 arasında bir düşüşle kapandı. Hint rupisi yüzde 0,2 düşerken, gösterge niteliğindeki on yıllık Hindistan Hazine tahvilinin getirisi dört baz puan yükseldi.
Hem Hindistan hem de Pakistan, çoğunluğu Müslüman olan Keşmir bölgesi üzerinde tam egemenlik iddiasında; her iki ülke de bölgenin bir kısmını kontrol ediyor. Hindistan uzun zamandır Pakistan'ı bölgenin Hindistan'a ait kısmında güvenlik güçleriyle savaşan ayrılıkçılara yardım etmekle suçluyor ve İslamabad bu suçlamaları reddediyor.
Hintli yetkililer salı günkü saldırının ‘sınır ötesi’ unsurlarla bağlantılı olduğunu söylüyor. Keşmir polisi, saldırıya karışan üç kişiyi tanımlayan bildirilerde, bunlardan ikisinin Pakistanlı olduğunu söyledi. Hindistan bu bağlantılara açıklık getirmedi ya da kanıt sunmadı.
Keşmir’in Hindistan yönetiminde bulunan bölgesindeki yetkililer, dün erken saatlerde iki şüpheli militanın evini yıktı. Bunlardan birinin salı günkü saldırıyla bağlantısı olduğu iddia ediliyor.