Hollanda'da koalisyon hükümeti göçmen politikalarındaki anlaşmazlık nedeniyle istifa etti

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, dört partiden oluşan koalisyon hükümetinin istifa ettiğini açıkladı.

Hollanda Başbakanı Mark Rutte (AFP)
Hollanda Başbakanı Mark Rutte (AFP)
TT

Hollanda'da koalisyon hükümeti göçmen politikalarındaki anlaşmazlık nedeniyle istifa etti

Hollanda Başbakanı Mark Rutte (AFP)
Hollanda Başbakanı Mark Rutte (AFP)

Rutte, koalisyondaki dört parti arasında göçmen politikalarının sıkılaştırılmasına yönelik görüşmelerin ardından basın toplantısı düzenledi.

Hollanda'da koalisyon hükümetinin, göçmen politikalarına ilişkin müzakerelerde anlaşmaya varamaması nedeniyle Rutte, hükümetin istifa ettiğini duyurdu.

Göç meselesinin büyük bir sosyal problem olduğunu belirten Rutte, "Koalisyondaki politik destek kayboldu. Bu üzücü bir durum ve göz ardı edemeyeceğimiz politik bir gerçeklik. Kabinenin istifasını Kral'a (Willem Alexander) sunacağım." dedi.

Rutte, ilk olarak seçimlerin yenilenmesine ilişkin süreci başlatacaklarını belirterek mevcut hükümetin seçimlere kadar "geçici olarak" görevde kalacağını ifade etti.

Hükümetin düşmesinin hiçbir zaman iyi bir şey olmadığını ve süreci tamamlayamadıkları için üzgün olduğunu anlatan Rutte, "Bazen anlaşmaya ulaşmak Hollanda gibi koalisyon ülkelerinde imkansız oluyor." diye konuştu.

Rutte, göçmen politikalarına yönelik birden fazla partinin anlaşmazlığa düştüğünü ve göç politikalarının insanlar için önemli olduğunu kaydetti.

Gelişmelere ilişkin, muhalefetteki çok sayıda milletvekili Twitter'dan paylaştığı mesajlarla hükümetin düşme kararından memnuniyet duyduğunu ifade ederek seçimlerin bir an evvel yapılması çağrısında bulundu.

Hükümette görüş ayrılıkları

Hollanda'da Rutte liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD), Hristiyan Demokratlar Birliği (CDA), Demokrat 66 (D66) ve Hristiyan Birlik Partisinden (CU) oluşan dört partili koalisyon hükümeti, çarşamba gününden bu yana ülkeye gelen göçmen sayısının nasıl sınırlandırılacağına ilişkin görüşmeleri sürdürüyor.

Göç politikalarındaki fikir ayrılıklarının dört parti arasında bir süredir görüş ayrılıklarına neden olurken koalisyondaki partilerin anlaşamaması nedeniyle dördüncü Rutte hükümeti, görev süresi olan dört yılı dolduramadan istifa etmiş oldu.

İstifa eden Rutte hükümeti, 15-17 Mart 2021'de düzenlenen genel seçimden 299 gün sonra 10 Ocak 2022'de kurulmuştu.

Aynı partilerden oluşan bir önceki koalisyon hükümeti de çocuk bakım yardımı skandalının ardından genel seçimlere 2 ay kala 15 Ocak 2021'de istifa etmişti.

Göç politikalarındaki anlaşmazlıklar

Hollanda NRC gazetesinin haberinde göç politikalarındaki fikir ayrılıklarının dört parti arasında bir süredir anlaşmazlığa neden olduğu belirtilirken VVD'nin getirmek istediği düzenlemenin savaş bölgelerinden Hollanda'ya gelen mülteci çocukların ülkede geçici olarak kalmaları ve çatışmaların bitmesiyle ülkelerine dönmelerini öngördüğü ifade edildi.

Haberde, partilerinin anlaşamadıkları konulardan birinin de cinsel yönelim gibi nedenlerle sığınmacı statüsü kazananlar aile birleşimi hakkından tam yararlanırken savaş ve ciddi ölüm tehlikesi nedeniyle ülkesine dönemeyen sığınmacıların aile birleşiminden kısıtlı şekilde yararlanabildiği ikili bir göçmen politikası oluşturulması teklifi olduğu aktarıldı.

Haberde, çatışma bölgelerinden getirilen göçmen çocukların sayısının sınırlandırılması konusunda uzlaşmaya varılamaması halinde VVD'nin koalisyondan ayrılmayı düşündüğü ifade edildi.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.