Litvanya'nın başkenti Vilnius'taki NATO Zirvesi, Ukrayna'nın ‘açık güvenlik garantileri’ taleplerinin ritmiyle ve Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) katılması karşılığında İsveç'in NATO üyeliğini onaylayabileceği açıklamasıyla başlıyor.
Zirve öncesi ABD Başkanı Joe Biden’ın Ukrayna'nın henüz NATO'ya katılmaya hazır olmadığı yönündeki açıklaması, NATO’nun Ukrayna'da savaşın başlamasından bu yana düzenlediği dördüncü zirvedeki ana gündem maddesinin sınırlarını belirliyor gibiydi. NATO üyelerinin çoğunluğunun fısıldadığı, Biden'ın ise açıkça söylediği, Ukrayna'nın NATO'ya üyeliğinin Rusya ile doğrudan savaşa girmek anlamına gelmesi dikkat çekici.
Zirveye destek toplamak için katılacak olan Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise ülkesinin NATO’ya katılmadan önce açık güvenlik garantileri alması gerektiğini söyledi.
Vilnius’taki NATO Zirvesi’nin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Zelenskiy, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusunda fikir birliği yoksa, önemli olanın uygun tabiri bulup Ukrayna'yı davet edecek siyasi iradenin olması gereğini vurguladı.
Zelenskiy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“NATO'nun Rusya'dan korkmadığını söylemek önemli bir mesaj olacaktır. Ukrayna, net bir şekilde güvenlik garantileri almalı. Ukrayna, NATO üyesi değil.”
Öte yandan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsveç'in NATO üyeliğini kabul ettiğini ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) götüreceğini ve onaylanmasını sağlayacağını söyledi.
Türkiye daha önce, AB’ye katılım müzakerelerinin canlandırılması ve Türkiye’nin AB’ye üye olması, bazı NATO ülkelerinin uyguladığı silah ambargosunun kaldırılması ve F-16 savaş uçaklarını satın alınmasının Ankara’nın İsveç'in üyeliğini onaylamasına bağlanmaması gibi üç şart öne sürdü.
Diğer taraftan Çin, Rusya'ya karşı savaşta kullanılmak üzere Ukrayna'ya misket bombası temin edilmesine karşı çıkanların safında yer aldı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, “Misket bombalarının sorumsuzca gönderilmesi insani sorunlara neden olabilir” dedi.