Guardian, ilk turu değerlendirdi: 'Muhalefet kanadındaki hayal kırıklığı, Kılıçdaroğlu'nun ikinci turdaki oylarını eritebilir'

Erdoğan ve Kılıçdaroğlu, yaptıkları açıklamalarda ikinci tura yönelik çalışmalarını derhal başlatacaklarını söyledi (Kolaj: AA)
Erdoğan ve Kılıçdaroğlu, yaptıkları açıklamalarda ikinci tura yönelik çalışmalarını derhal başlatacaklarını söyledi (Kolaj: AA)
TT

Guardian, ilk turu değerlendirdi: 'Muhalefet kanadındaki hayal kırıklığı, Kılıçdaroğlu'nun ikinci turdaki oylarını eritebilir'

Erdoğan ve Kılıçdaroğlu, yaptıkları açıklamalarda ikinci tura yönelik çalışmalarını derhal başlatacaklarını söyledi (Kolaj: AA)
Erdoğan ve Kılıçdaroğlu, yaptıkları açıklamalarda ikinci tura yönelik çalışmalarını derhal başlatacaklarını söyledi (Kolaj: AA)

Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden Guardian, 14 Mayıs seçimlerinin ilk turunu değerlendirdi.

Gazetenin eski İstanbul muhabiri Constanze Letsch'in kaleme aldığı yazıda, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti, 21 yıllık iktidarında inanılmaz bir güç ve kaynak biriktirerek anaakım medyayı, yargıyı ve devlet kurumlarını kendi iradeleri ve talimatları doğrultusunda yönlendirdi. Muhalefet her zaman çetin bir mücadelenin içindeydi" yorumu yapıldı. 

"Türkiye'deki seçimlerde Erdoğan önde gidiyor ve kaybeden muhtemelen demokrasi olacak" başlıklı analizde, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun performansına dairse şu değerlendirmelere yer verildi: 

Pek çok kişi, muhalefetin siyasi reforma, birliğe ve ülkedeki zehirli kutuplaşmanın sona erdirilmesine odaklanan kampanyasının yeni bir soluk getirdiğini düşündü. Diğerleri de Kılıçdaroğlu'nun yaklaşımını, çoğunlukla görüşlerine halihazırda katılanlara seslendiği, aşırı iyimser bir tutum sergilediği ve sosyal medyada olumlu seslere odaklandığı için eleştirdi.

Lutsch, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun her kesimden toplulukların temsilini sağlayacak parlamenter bir sisteme dönme vaadinin gerçekçi olmadığı yönündeki eleştirileri haksız bulduğunu ifade ederek, "Türkiye'deki milyonlarca kişi halen bunu talep ediyor" diye yazdı. 

Analizde, seçimlerin ilk turunda Kılıçdaroğlu'nun beklenenden daha kötü, Erdoğan'ın da tahmin edilenden daha iyi bir performans sergilediğine de dikkat çekildi. 

28 Mayıs'ta düzenlenecek ikinci turda Erdoğan'ın avantajı elinde tuttuğu belirtilerek, şu değerlendirmeler paylaşıldı:

Erdoğan'ın sağcı ve radikal muhafazakar ittifakı mecliste çoğunluğu sağlamış durumda ve seçmenler, yasamadan gerekli desteği alamayan bir cumhurbaşkanı adayını seçmekten çekinebilirler. Muhalefet kanadındaki hayal kırıklığı da Kılıçdaroğlu'nun ikinci turdaki oylarını eritebilir.

Analizde, ATA İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'ın "kampanyasında Kürt ve sığınmacı karşıtı politika izlediği, hem iki haftalık süreci hem de cumhurbaşkanı adaylarının söylemlerini önemli biçimde şekillendireceği" savunuldu. 

Lutsch, yazısını şu ifadelerle sonlandırdı: 

Bu seçimler, Türkiye'nin geleceği üzerine bir tartışma, demokrasi ve otokrasi arasındaki bir mücadele olarak lanse edildi. Ülkedeki herkes için hak ve adaleti savunanlar açısından bu savaş son raunduna girmiş olabilir.

Independent Türkçe, Guardian 



Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı ve Reuters tarafından aktarılan açıklamasında Türkiye'nin gerektiğinde Suriye'de tansiyonu düşürmek için İsrail ile teknik görüşmeler yaptığını söyledi.

Fidan, Türkiye’nin İsrail de dahil olmak üzere Suriye'deki hiçbir ülkeyle çatışmaya girme niyeti olmadığını vurguladı.

Dışişleri Bakanı, İsrail ile Suriye konusunda gerilimin arttığı bir dönemde CNN Türk’e konula ilgili açıklamalarda bulundu.

Basında yer alan haberlere göre İsrail'in geçtiğimiz hafta Suriye’de bombaladığı hava üsleri, Türkiye'nin Suriye ile yapmayı planladığı ortak savunma anlaşmasının bir parçası olarak asker konuşlandırmayı planladığı yerlerdi.

Dışişleri Bakanı Fidan, açıklamasında şunları söyledi:

“Suriye'de güvenlik iş birliği olacak ve biz Suriye için istikrar ve refah istiyoruz. Ama Suriye'nin tekrar Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek bir iç karışıklığa, bir operasyona, bir provokasyona maruz kalmasını da izleyemeyiz. Ona da sadece bakmakla yetinmeyiz.”

İsrail, Beşşar Esed rejimin geçtiğimiz aralık ayında düşmesinin ardından Suriye toprakları içinde kalan bir tampon bölge de dahil olmak üzere Suriye'nin güneybatısındaki bazı bölgelerin kontrolünü ele geçirdi, Suriye ordusuna ait silahları ve askeri üsleri hedef alan bombardımanlar düzenledi.

İsrail, geçtiğimiz hafta Hama ve Humus'taki hava üslerinin yanı sıra Şam'daki askeri altyapıyı da bombaladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanı Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerika’nın (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'ya tabiri caizse bir ayar vermesi gerekiyor.”

Türkiye, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını ‘ülkedeki istikrar çabalarını engellemek’ olarak değerlendirirken İsrail, ‘kendi güvenlik çıkarlarını korumak için hareket ettiğini’ öne sürüyor.