Erdoğan ikinci turu kazanma konusunda iyimser

Kılıçdaroğlu seçim ekibini değiştirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoürafları seçim süresince tüm İstanbul’a asıldı. (Reuters
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoürafları seçim süresince tüm İstanbul’a asıldı. (Reuters
TT

Erdoğan ikinci turu kazanma konusunda iyimser

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoürafları seçim süresince tüm İstanbul’a asıldı. (Reuters
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoürafları seçim süresince tüm İstanbul’a asıldı. (Reuters

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için ikinci turda yarışacak olan Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan ile muhalefetin Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki rekabet hız kazandı. Seçimin ikinci turu 28 Mayıs’ta gerçekleştirilecek ikinci tur hazırlıkları ise hız kazandı.

Erdoğan 16 Mayıs’ta, Cumhur İttifakı’nın iki ortağı olan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Büyük Birlik Partisi Genel Partisi Mustafa Destici ile ikinci tur hazırlık planını görüşmek üzere iki kapalı toplantı gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan pazartesi akşamı, parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ve ikinci tur hazırlıklarının değerlendirildiği, üç saat süren Adalet ve Kalkınma Partisi Merkez Komitesi toplantısına başkanlık etti.

Erdoğan kazanacağından emin

Erdoğan, ‘Türkiye Yüzyılı’nı görmenin müjdesi olarak nitelendirdiği ikinci turda cumhurbaşkanlığını kazanacağına olan güvenini dile getirdi.

‘Türkiye Yüzyılı’, Erdoğan’ın geçen ekim ayında açıkladığı bir vizyon. Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni 100’üncü yılındaki program ve hedeflerini içeriyor.

14 mayıs’Taki seçimlere katılan cumhurbaşkanı adaylarından Sinan Oğan.
14 mayıs’Taki seçimlere katılan cumhurbaşkanı adaylarından Sinan Oğan.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Twitter üzerinden AK Parti liderliğindeki Cumhur İttifakı’nın, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin ilk sınavını alınlarının akıyla verdiklerini belirtti. “Önümüzdeki günleri en güzel ve en verimli şekilde değerlendireceğiz. Allah’ın izniyle 28 Mayıs’ı Türkiye Yüzyılı’nın müjdecisi haline getireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca şu açıklamada bulundu:

Kışkırtmalara gelmeden, baskılara aldırmadan, yılgınlığa kapılmadan, zorluklar karşısında pes etmeden canla başla mücadele ettik. Her birinize emekleriniz, gayretleriniz, fedakârlıklarınız için teşekkür ediyorum. Rabbime bana sizler gibi yol arkadaşları verdiği için binlerce kez hamdediyorum. Şimdi 14 Mayıs’ta elde ettiğimiz başarıyı daha büyük bir zaferle taçlandırma vakti.

Seçimlerin ikinci turunun 27 Mayıs 1960 darbesinin 63’üncü yıl dönümünden bir gün sonra, 28 Mayıs tarihinde yapılacağına dikkat çeken Erdoğan, “Türkiye bizden hizmet bekliyor, icraat bekliyor, milletimiz bizden kendisini hedefleriyle buluşturmamızı bekliyor. Depremzede kardeşlerimiz bizden bir an önce yaralarının sarılmasını bekliyor” dedi.

Kılıçdaroğlu ve Milliyetçiler

Kılıçdaroğlu da dün ‘cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinde parti ve Millet İttifakı’nın izleyeceği stratejiyi’ ele almak üzere partisinin liderleri ve üst düzey yetkilileri ile bir araya geldiği bir toplantıya başkanlık etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre toplantı öncesinde, pazartesi akşamı CHP merkez yönetimi, cumhurbaşkanlığı seçimlerini ilk turda kazanamama nedenlerinin kapsamlı bir şekilde gözden geçirildiği bir toplantı gerçekleştirdi.

Yeni stratejinin, ilk turda yüzde 5,2 oy alan ve ikinci turda yarışmayacak olan Ata İttifakı’nın adayı Sinan Oğan’a oy veren bloğa daha yakın olmak amacıyla daha çok milliyetçilerin oylarına odaklanması bekleniyor.

Kılıçdaroğlu ve Erdoğan, yaklaşık iki milyon 800 bin oya sahip olan bu bloğu kazanmak için yarışıyor. Oğan’ın aldığı oy, dengeyi her iki ismin de lehine çevirmeye yetiyor.

Yüksek Seçim Kurulu’nun pazartesi günü açıkladığı yarı resmi sonuçlara göre ilk turda Erdoğan yüzde 49,51, Kılıçdaroğlu ise yüzde 44,88 oy aldı.

Oğan’ın şartları

Oğan, ikinci turda taraftarlarının oylarının Kılıçdaroğlu’na veya Erdoğan’a gidebileceğini ve seçmenin hangi adaya oy vereceğini belirlemek için Ata İttifakı içinde istişareler yapıldığını açıkladı.

Oğan, ABD merkezli CNN ağına yaptığı açıklamada, “İstişarelerimiz bir iki gün daha devam edecek” diyerek şartlarının ‘terörle mücadele, mültecilerin geri dönüşü ve anayasanın ilk dört maddesine dokunulmaması’ olduğunu dile getirdi.

Diğer yandan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın şu açıklamada bulundu:

“Oğan ile bir görüşme olmadı. Ancak Sinan Bey’in dile getirdiği tezleri dikkate aldığınızda pozisyonunun Cumhur İttifakı’na daha yakın olduğunu biliyorum. İkinci tur bizim için daha kolay olacak. Oy farkı çok açık şekilde ortada. Oy farkının kapanacağını düşünmüyorum. beş puan fark var. 2,5 milyona yakın oy farkı var. Bunun kapanma ihtimali yok gibi.”

Değişim devrimi

İlk turda yaşananların ardından seçim kampanyası ekibinde değişiklik yapan Kılıçdaroğlu, son dönemde kampanyasını yürüten Akan Abdula ve Ali Kiremitçioğlu’nu görevden aldı. Yerlerine ise ikinci turda seçim kampanyasını yürütmek üzere Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Şube Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu atadı.

Kemal Kılıçdaroğlu ayrıca CHP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel’i pazartesi günü akşamı görevinden aldı.

Kılıçdaroğlu, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada gençlere hitap ederken, “Sandıktan değişim mesajı çıkmıştır. Değişim isteyenler artık bu ülkede istemeyenlerden daha fazla.” CHP Genel Başkanı ayrıca “Şimdi bir bakalım, günün sonunda elimizde ne var? Dipsiz bir karanlık. Farkında mısınız? Gençliğiniz bir daha gelmeyecek. 12 günümüz var, bu karanlık tünelden çıktık çıktık” ifadelerine yer verdi.

Yurt dışı oyları

Yüksek Seçim Kurulu dün yaptığı açıklamada CHP’nin 20- 21 Mayıs olmak üzere iki günlük oy kullanma süresine itiraz etmesi üzerine, ABD, Kanada, Avustralya, İrlanda ve İngiltere’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tur oylama süresinin 20- 24 Mayıs tarihleri arasında uzatıldığını duyurdu. Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs Pazar günü yapılan seçimlerin ilk turunda yurtdışından en yüksek oyları bu ülkelerden almıştı. Ayrıca ABD ve Kanada’daki seçmenler, oy kullanma süresinin kısaltılması kararına eleştiride bulundu.

Kılıçdaroğlu, ilk turda ABD’den yüzde 80,39 ve Kanada’da yüzde 79,65 ile en fazla oyu alan isim oldu.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu için yurt dışında 20 Mayıs itibarıyla 73 ülkede, Türkiye’nin 151 temsilciliğince 167 noktada sandık kurulacağını, gümrük kapılarında ise oy kullanma işleminin 20- 28 Mayıs’ta yapılacağını duyurdu.



Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi

Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi
TT

Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi

Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi

İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, 19 Haziran 2025 tarihli mektubunda PKK’nin Fesih Kongresi’ne atıfla “varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketinin sona erdiğini” belirtti. Demokratik siyaset ve toplumsal barış vurgusu yapan Öcalan, “silahların gönüllüce bırakılmasını” talep etti. TBMM çatısı altında kurulacak komisyonun önemine dikkat çeken Öcalan, “Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmelidir” dedi.

İşte Öcalan’ın çağrısından öne çıkan bölümler:

“27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı savunmaya devam etmekteyim”

Sizlerin PKK’nin 12. Fesih Kongresi’yle, buna kapsamlı oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim. Tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık ‘Kürdistan Devriminin Yolu’ manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir.

“Varlık tanındı, ana amaç gerçekleşti”

Öcalan, mektubunda PKK’nin kuruluş amacına işaret ederek bu amacın gerçekleştiğini belirtti:

Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir.

“Silahları bırakın, mekanizmaları kurun”

Barış sürecinin somutlaşması için atılması gereken adımlara dikkat çeken Öcalan, mektubunda şunları kaydetti:

Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM’de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir. Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır.

“Kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim”

Abdullah Öcalan, bireysel özgürlüğü kolektif özgürlük bağlamında ele alarak şu değerlendirmeyi yaptı:

Ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir.

“Demokratik Modernite Güçleri yeni evreye hazırlanmalı”

Öcalan, mektubunun son bölümünde yeni bir stratejik döneme işaret ederek şu çağrıyı yaptı:

Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim. Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım.

Mektubun tamamı şöyle:

Değerli yoldaşlar

Komünalist yoldaşlık hareketimizin geldiği aşamayı, yaşadıkları somut durumu, sorun ve çözüm yollarına ilişkin kapsamlı bir mektupla tekraren de olsa açıklayıcı ve yaratıcı yanıtlar vermeyi, sizlere karşı etik bir görev saymaktayım.

27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı savunmaya devam etmekteyim.

Sizlerin PKK’nin 12. Fesih Kongresi’yle, buna kapsamlı oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim.

Gelinen nokta oldukça değerli ve tarihi nitelikte sayılmak durumundadır. Bu arada köprü ilişkide bulunan yoldaşların çabası aynı değerde ve takdire şayandır.

Tüm yaşanan gelişmeler sonunda tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık ‘’Kürdistan Devriminin Yolu’’ manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir. Sadece Kürt tarihsel toplumu için değil, bölgesel ve küresel toplum için de tarihsel toplumsal bir içerik taşıdığına inanmaktayım. Tarihi manifesto geleneğinin başarılı bir örneğini teşkil ettiğinden kuşku duymamaktayım.

Tüm bu gelişmelerin İmralı’da gerçekleştirdiğim görüşmeler neticesinde yaşandığını açıkça belirtmek durumundayım. Görüşmelerin özgür irade temelinde yürütülmesine azami dikkat gösterilmiştir.

Varılan aşama, yeni adımlarla pratiğe geçmeyi gerekli kılmaktadır. Bu aşamanın ve gerekli adımların da tarihi nitelikte olduğunun önemle belirtilmesi, anlaşılması ve gereklerine bağlı kalınması, yol alınması açısından kaçınılmazdır.

Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurma bu anlamdadır. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir.

Siyaset boşluk tanımayacağına göre, boşluk, Barış ve Demokratik Toplum başlıklı program, ‘’demokratik siyaset’’ stratejisi ve temel taktik olarak bütüncül hukukla doldurulmak durumundadır. Tarihsel nitelikte ve kader belirleyici bir süreçten bahsediyoruz.

Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM’de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir. Kısır mantıklı, önce sen-ben kısırlığına düşmeden, adımların atılmasında dikkat ve hassasiyetin gösterilmesi şarttır. Atılan adımların boşa çıkmayacağını biliyorum. Samimiyeti görüyor ve güveniyorum.

Dolayısıyla daha da pratik ve somut kilit açıcı adımlara geçilmeye çalışılmaktadır. Benim tarafımdan ileri sürülen tezlerin belli başlı olanları şunlardır:

Herkesin üzerine düşeni yapması, Barış ve Demokratik Toplum hedefine ulaşılması, pozitif entegrasyonalist bir perspektifle mümkündür. Tüm anlatılanlardan çıkarılan sonuç: PKK ulus devletçi bir amaçtan vazgeçmiş, bu temel amaçtan vazgeçişle birlikte temel savaş stratejisinden de vazgeçmiş, varlığını sona erdirmiştir. Gelinen tarihi noktanın daha da ileriye götürülmesi beklenmektedir.

Gerek TBMM ve komisyon için anlam ifade edecek, gerek kamuoyundaki şüpheleri giderecek ve sözümüzün gereğini karşılayacak şekilde silahların bırakılmasını, ilgili çevre ve kamuoyuna açık olarak temin etmeniz doğal karşılanmalıdır. Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır. Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir.

Meclisin çatısı altında bulunan DEM, diğer partilerle birlikte bu sürecin başarıya ulaşması için üzerine düşeni yapacaktır.

Bu arada tüm karar metinlerinde vazgeçilmez bir şart olarak benim özgür kalma durumuma gelince; biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir. Bu eğilimin gereğine bağlı kalınacağı tabidir. 

Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum.

Son günlerde bölgede yaşanan gelişmeler, attığımız bu tarihi adımın önemini ve aciliyetini açıkça teyit ediyor.

Sürece yönelik her türlü eleştiri ve önerilerinizi, katkılarınızı dört gözle beklediğimi belirtmeliyim. Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim.

Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım.

Daimi yoldaşça selam ve sevgiyle kalın.

19 Haziran 2025 / Abdullah Öcalan

Independent Türkçe