Türkiye’de seçimin ikinci turunun merkezinde milliyetçiler var

Ankara’da Anıtkabir’de toplanan onlarca kişi (AFP)
Ankara’da Anıtkabir’de toplanan onlarca kişi (AFP)
TT

Türkiye’de seçimin ikinci turunun merkezinde milliyetçiler var

Ankara’da Anıtkabir’de toplanan onlarca kişi (AFP)
Ankara’da Anıtkabir’de toplanan onlarca kişi (AFP)

28 Mayıs’ta gerçekleştirilmesi planlanan ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimi için Ata İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve rakibi Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki rekabette kilit konumda.

Erdoğan, “Ben bu şekilde pazarlık yapmayı seven bir insan değilim” demesinin ardından dün Dolmabahçe’de 2 milyon 800 bin oy oy alan Oğan ile bir araya geldi.

Yeni ittifaklar

Erdoğan ve Oğan görüşmeden önce Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) liderliğindeki Cumhur İttifakı, Oğan’la masaya oturmaya ve taleplerini tartışmaya kapıyı kapatmış görünüyordu. Sinan Oğan, Cumhur İttifakı’nda yer alan Hüda-Par’a atıfta bulunarak, “terör uzantısı” teşkil eden partilerden uzaklaşmak, anayasa maddeleri ve mültecilerin sınır dışı edilmesi gibi şartlar öne sürdü.

Cumhur İttifakı’nın en büyük ortağı olan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli, Oğan’ı “fırsatçı aciz” olarak nitelendirdi. Geçmişte, Oğan ve Bahçeli arasında, Bahçeli'nin 2015 seçimlerinden sonra Erdoğan'ın başkanlık sistemini kurma yaklaşımını desteklemeye başlamasıyla derin görüş ayrılıkları ortaya çıktı ve daha sonra Oğan MHP’den ihraç edildi.

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım önceki akşam katıldığı televizyon programında seçimin hemen ardından oyların yüzde 5,1’ini alan Oğan’ı tebrik ettiğini ancak Cumhur İttifakı’nın kişisel menfaatleri olmadığına dikkati çekerek, çıkarlara yönelik müzakerelerden yana olmadığını söyledi.

Erdoğan’ın Oğan ile görüşmesi, Kılıçdaroğlu’nun Zafer Partisi (ZP) lideri Ümit Özdağ ile görüşmesinden sonra geldi. Sinan Ogan’ı aday gösteren ATA İttifakı’nın ana bileşeni ZP’nin yanı sıra küçük partiler Adalet Partisi, Doğru Parti, Türkiye İttifakı Partisi ve Ülkem Partisi yer alıyor. Kılıçdaroğlu’nun Ümit Özdağ ile Ankara’da gerçekleştiği görüşme bir buçuk saat sürdü. Kılıçdaroğlu Özdağ ile yaptığı ortak basın açıklamasında, “Kendileriyle gayet güzel, verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Türkiye'nin sorunlarını, dünya sorunlarını masaya yatırdık, değerlendirmelerde bulunduk. Aynı zamanda ben Sayın Genel Başkan'la Millet İttifakı'nın liderlerinin görüşlerini, yaptığımız çalışmaları, ortak mutabakat metni konusundaki düşüncelerimizi, anayasa değişikliği ile ilgili düşüncelerimizi konuştuk” ifadelerini kullandı.

Özdağ ise, “Bazı sorularımız vardı, onları sorduk. Ayrıntılı olarak cevaplar aldık ve aldığımız cevaplar çerçevesinde, yetkili kurullarımızda değerlendirmeler yapacağız. Tabii ATA İttifakı'nı oluşturan diğer siyasi partilerin genel başkanlarıyla ve Sayın Sinan Oğan'la bu toplantıdan önce değerlendirme yapmıştık. Sonrasında tekrar yine değerlendirme yapacağız. Ve kısa zaman içinde Türk kamuoyuyla görüşlerimizi paylaşacağız” dedi.

Seçim yarışı kızışıyor

Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasındaki seçim yarışı, ikinci turun yaklaşmasıyla kızıştı. Muhalif aday, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı sebebiyle Atatürk'ün kabri Anıtkabir'e ziyarette bulundu. Kılıçdaroğlu’nun Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktığı sırada binlerce genç de yer aldı.

Kılıçdaroğlu konuyla ilgili Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi, dahili ve harici bedhahlara karşı Türkiye, yine gençleriyle bir tarih yazmaya hazırlanmaktadır. Umudumuzu ve Atatürk’ün gençlere verdiği tarihsel görevi diri tutarak, kararlılıkla yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Bugün Millî Mücadelenin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 104. yıl dönümünün sevincini ve coşkusunu yaşıyoruz. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nızı en içten dileklerimle tebrik ediyorum…   Bu düşüncelerle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı tekrar tebrik ediyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın bütün kahramanlarını saygıyla anıyorum” diyerek Türkiye kalkındıkça, geliştikçe, büyüdükçe hayallerini gerçekleştirebilmeleri için gençlere daha fazla destek vereceklerini vurguladı.

Erdoğan, yurtdışındaki Türk seçmenleri 24 Mayıs Cumartesi gününe kadar oy kullanacakları cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda sandık başına gitmeye çağırdı. Cumhurbaşkanı Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Milletimizin yurt dışındaki siz temsilcilerinden iradenize bir kez daha güçlü bir şekilde sahip çıkmanızı bekliyorum” dedi.

Erdoğan, CNN ile yaptığı mülakatta cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda halkın Türk demokrasisinin gücünü göstereceğine olan güvenini dile getirerek, ilk turda yüzde 90'a yakın katılım oranı ile dünyada eşi benzeri olmayan bir katılımla demokrasinin gücünü gösterdiklerini bildirdi. Türk mevkidaşını “otokrat” olarak niteleyen ABD Başkanı Joe Biden’ın açıklamasını kınayan Erdoğan, “Birinci tur değil, ikinci tura çıkan bir insandan diktatör olur mu? Bu nasıl diktatörlük” dedi.

Şarku’l Avsat’ın CNN’den aktardığına göre Cumhurbaşkanı ayrıca, yeniden seçilmesi halinde Biden yönetimiyle çalışıp çalışmayacağına ilişkin soruya, “Onda hiç şüphe yok. Sayın Biden’la da çalışırım. Eğer Biden değişirse onun yerine gelecek olan kim olursa olsun onunla da çalışırım” yanıtını verdi.



Mısır-Türkiye yakınlaşması sıcak bölgesel dosyalara nasıl yansıyor?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır-Türkiye yakınlaşması sıcak bölgesel dosyalara nasıl yansıyor?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ve Türkiye, bölgesel ilişkilerin haritasının yeniden çizilmesine katkıda bulunabilecek bir değişimle, yıllar süren gerginliğin ardından kayda değer bir yakınlaşmaya tanıklık ediyor. Dünyanın gözü ise bu gelişen ortaklığa ve bunun Libya, Suriye ve Gazze gibi bölgedeki sıcak meselelerin yanı sıra Afrika Boynuzu ve Doğu Akdeniz'deki gerilimler üzerindeki potansiyel etkisine çevriliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Şubat ayında Mısır'a yaptığı benzer bir ziyaretin ardından Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin geçtiğimiz çarşamba günü Ankara'ya yaptığı ilk resmi ziyaret, Kahire ile Ankara arasındaki yakınlaşmayı pekiştirdi ve on yıllık gerginliğin ardından ilişkileri ‘yeni bir döneme’ soktu.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, bu ziyaretin ardından iki ülkenin ikili iş birliğinden bölgesel iş birliğine geçtiğini ve bunun Mısır Cumhurbaşkanı'nın ziyareti sırasında 4 Eylül'de Ankara'da iki ülke tarafından düzenlenen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk ortak bildirisinin şartlarına da yansıdığını belirtti. Uzmanlar, iki ülkenin ya da bölgenin tanıklık ettiği kritik dosyaların önümüzdeki dönemde yaklaşımlar, anlayışlar ve geniş ve alışılmadık ortak destek için bir yol bulabileceğine işaret ettiler ki bunların başında Kahire ve Ankara'nın bu konudaki etkisi ve dengesi göz önüne alındığında Libya dosyası geliyor.

Libya'nın doğu ve batıda iki hükümet arasında bölünmüş olması ve her iki hükümetin de Mısır ya da Türkiye tarafında güçlü bağlara sahip olması, Mısır-Türkiye yakınlaşmasının bir sonucu olarak çatışan iki hükümet arasındaki uçurumun kapatılması şansını artırıyor.

Bir Türk askeri üssüne ev sahipliği yapan ve Mısırlı barış gücü askerlerini kabul etmeye başlayan Somali, Etiyopya'nın yılbaşından bu yana ayrılıkçı bir bölgede (Somaliland) liman kurma girişimini giderek daha fazla reddediyor. Ankara iki taraf arasında arabuluculuk yapmak için devreye girerken, Türkiye'nin Mısır ile iyi ilişkileri olan Suriye ile temasları da artıyor.

Diğer yandan iki ülke arasında İsrail'in Gazze Şeridi'nde yaklaşık bir yıldır devam eden savaşına karşı ortak tutum ile Nisan 2023'ten bu yana Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmayı durdurma arzusu var.

Yaklaşımlar

4 Eylül'de Stratejik İşbirliği Konseyi'nin yeniden kurulmasına ilişkin ortak bildiri yayınlandı. Mısır ve Türkiye'nin ‘çevrelerinde barış, refah ve istikrarı teşvik etmeyi amaçladıkları’ belirtildi ve 36 maddeden 9'u ile Gazze Şeridi'nde iki ülke arasındaki koordinasyon ve iş birliği düzeyinin güçlendirilmesi vurgulandı.

grnhtyum
Mısır ve Türkiye Cumhurbaşkanları başkanlığında düzenlenen Mısır-Türkiye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantısından (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ve Türkiye, Suriye'nin egemenliğinin önemini vurgulayarak, çatışmaya kalıcı ve kapsamlı bir çözüm bulunması ve terörle mücadele konusundaki ortak kararlılıklarını teyit ettiler. Libya'da ise ‘Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kolaylaştırılacak bir siyasi süreci desteklemeyi dört gözle beklediklerini’ ifade ettiler.

İki ülke, Afrika Boynuzu'nda ‘barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasının önemi ve her ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karşılıklı saygı’ konusunda mutabık kaldı. Ayrıca ‘Sudan'daki çatışmanın sona erdirilmesine yönelik diplomatik çabalara destek’ vurgusu yapıldı.

Yansımalar

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Danışmanı Dr. Abdulkadir Azuz'a göre Mısır-Türkiye yakınlaşması ilişkileri ‘normalleşmeden stratejik iş birliğine taşıma’ arzusunu yansıtıyor. Azuz’a göre bu durum iki ülkenin bölgedeki ağırlığı nedeniyle çeşitli bölgesel konulara olumlu yansıyacak.

Sisi’nin basın toplantısında Ankara ile Şam arasındaki yakınlaşmayı memnuniyetle karşılamasının, Türkiye ve Suriye arasındaki meselelerin çözümünde Kahire ile Ankara arasında iş birliği olduğunu gösterdiğini belirten Dr. Azuz, “Mısır bu meselelerin birçoğunun uluslararası hukuk ilkelerine uygun olarak çözümünde önemli bir rol oynayabilir” dedi.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde Türkiye meseleleri araştırmacısı olan Dr. Kerem Said de Mısır-Türkiye yakınlaşmasının Türkiye-Suriye yakınlaşmasını olumlu etkileyeceği görüşüne katılıyor. Said, Kahire ile Ankara'nın bölgenin iki ağır ülkesi olduğunu, bölgede geniş bir denge ve etkiye sahip olduklarını ve yakınlaşmalarının bölge için çözüm işaretleri taşıdığını belirtti.

Mısır-Türkiye yakınlaşmasından etkilenecek dosyaların başında Libya dosyasının geldiğini ve bunun seçimlerin hızlandırılması, askeri birlik ve istikrarın teşvik edilmesi temelinde ortak bir yaklaşıma yol açmasını umduklarını belirten Said, “Yakınlaşma ışığında Afrika Boynuzu'nda, özellikle de Somali'de iki ülkenin çıkarları ve bölgenin istikrarı açısından ortak düzenlemeler olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Nairobi'deki Doğu Afrika Çalışmaları Merkezi Direktörü Abdullah İbrahim, her iki ülkenin de Somali ve Doğu Afrika bölgesinde kendi çıkarları olduğunu ifade etti. İbrahim, ‘iki ülkenin çabalarını birleştirmeleri halinde Somali'nin toparlanma kabiliyetinin, güvenlik ve istikrarının artacağına, bölgenin savaş korkusundan kurtulacağına ve özellikle Doğu Akdeniz, Libya ve Filistin'deki durum gibi bölgesel krizlerin ele alınmasında niteliksel bir sıçrama yaşanacağına’ inanıyor.

Yakınlaşmanın Filistin davasının gidişatına yansıyacağına inanan Filistinli siyasi analist Eymen er-Rakab, “Mısır ve Türkiye arasındaki yakınlaşma Filistin davasına alışılmadık bir şekilde fayda sağlayacaktır. Bu, Arap ve uluslararası arenalarda destekleyici rollerin daha da güçlendirilmesini ve Filistin hakkının tüm arenalarda, özellikle de uluslararası alanda desteklenmesi için daha fazla ortak baskı uygulanmasını ve bundan taviz verilmesinin reddedilmesini gerektirecektir” ifadelerini kullandı.

Dr. Kerem Said, yakınlaşmanın Filistin devletinin kurulmasını destekleyen ortak bir vizyon ışığında ve Türkiye'nin Gazze'deki krizin insani yardım ve müzakere düzeyinde yönetilmesinde Kahire'ye verdiği kayda değer destekle ya da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Mısır'a yönelik son suçlamalarını reddetmesiyle Filistin davasının gidişatına olumlu yansıyacağına inanıyor.

Türk siyasi analist Taha Avde, “Yakınlaşma dosyaları arasında en büyük zorluk kuşkusuz Gazze dosyası olacak” dedi. Avde’ye göre Mısır ve Türkiye'nin ortak mutabakatı bu dosyadaki uluslararası çabalarını güçlendirecek. Zira Mısır ile Türkiye'nin ilişkileri ikili iş birliğinden bölgesel ortaklığa doğru ilerliyor.

Avde, “Türkiye-Etiyopya ilişkilerinin yanı sıra Doğu Akdeniz'deki Mısır-Yunanistan-Kıbrıs ilişkileri temelinde Mısır-Türkiye yakınlaşması, Kahire ile Addis Ababa arasındaki Rönesans (Nahda) Barajı krizinde ya da bir yandan Ankara, diğer yandan Atina ve Lefkoşa arasında olsun, her iki ülke için de çözümler ve hamleler getirebilir” dedi.

Libya dosyasına gelince, Libyalı siyasi analist Eyub el-Evceli, Mısır ve Türkiye'nin orada önemli oyuncular olduğunu, yeniden inşa projelerine sahip olduklarını ve yakınlaşmalarının, Merkez Bankası Başkanı’nın seçimiyle ilgili mevcut kriz de dahil olmak üzere birçok sorunun çözümünde yeni ufuklar açacağını belirtti. El-Evceli, Libya'da iki ülkeye yakın aktörlerin görüşlerini uzlaştırma, seçimlerin yapılmasını engelleyen konulara çözüm bulma ve herhangi bir çatışmayı önleme olasılığı olduğunu, ancak genel olarak Libya krizini çözmenin çok daha büyük bir mesele olduğunu ve bir gecede çözülemeyeceğini düşünüyor.

Sudanlı siyasi analist Muhammed Turşin'e göre Türkiye, Etiyopya ve Somali arasındaki arabuluculukta önemli bir rol oynayacak ve bu da Mısır'ın ve ulusal güvenliğinin yararına olacak. Ancak Turşin, ‘Türkiye'nin Rönesans Barajı üzerindeki etkisinin sınırlı olacağına’ inanıyor. Turşin, Sudan'ın barışı tesis etmesine ve kalkınma projelerini uygulamasına destek olmak için Mısır-Türkiye koordinasyonunu bekliyor.