Bayraktar TB2'ler ABD basınında: "Adına şarkılar yazılan drone, savaş sahasından kayboldu"

"Rus ordusu kendine çeki düzen verdikten sonra, çok sayıda TB2'yi düşürmeyi başardı"

AA
AA
TT

Bayraktar TB2'ler ABD basınında: "Adına şarkılar yazılan drone, savaş sahasından kayboldu"

AA
AA

ABD merkezli Business Insider, Bayraktar TB2 tipi droneların Ukrayna savaşının ilk günlerinde kurtarıcı olarak gösterilmelerine rağmen ilerleyen dönemde ortadan kaybolduğunu yazdı.

Savaşın ilk aylarında Bayraktarların Rus tank ve zırhlılarını yok ettiği görüntülerin sosyal medyada çokça paylaşıldığı, hatta Ukrayna'nın Türkiye'den aldığı dronelar için bir şarkı da yapıldığı hatırlatıldı.

Ukrayna'da kullanılan Bayraktar TB2'lerin neredeyse tamamının vurulduğu aktarılan haberde, geri kalan droneların da sadece keşif görevleri için kullanıldığı ifade edildi.

Denizcilik Analizleri Merkezi'nde insansız askeri sistemler üzerine çalışan Samuel Bendett, "TB2 benzeri dronelarla ilgili genel değerlendirme kendilerinin sofistike hava savunma ve elektronik savunma sistemleri tarafından hedef alınmadığı koşullarda iyi çalışacağı üzerinedir. Görece yavaş ve alçak irtifalı araçlar olan TB2'ler iyi organize edilmiş hava savunma sistemlerinin hedefi haline gelebilir. Biz bunu Libya ve Dağlık-Karabağ'da gördük" diye konuştu.

Haberde Rusya'nın savaşın ilk aylarında drone saldırılarına karşı savunmasız olduğu ancak sonrasında elektronik harp yeteneklerini duruma adapte ederek bir çok insansız hava aracını düşürmeyi başardığı belirtildi.

Bendett, Bayraktarların kullanımına ilişkin şu şekilde konuştu:

Rus ordusu kendine çeki düzen verdikten sonra, çok sayıda TB2'yi düşürmeyi başardı. Ukrayna şu anda elindeki TB2'leri saldırı için değil istihbarat, gözlem ve keşif için kullanıyor. Rus savunma sistemlerinden uzak tutulan TB2'lerin mercek ve sensörleri saldırıları gerçekleştiren diğer dronelara rehberlik için kullanılıyor.

2022'nin sonundan itibaren Bayraktar TB2'lerin savaş sahasından kaybolduğu belirtilen haberde, Rusya'nın geçen ay yaptığı savaş süresince 100'den fazla TB2'yi düşürdüğü yönündeki açıklaması da aktarıldı.

Business Insider'ın Bayraktar TB2'lerle ilgili haberini okuyucularıyla paylaşan Russia Today ise geçen yıl bir Ukraynalı yetkiliye yapılan telefon şakasını hatırlattı.

Geçen ekimde gerçekleşen olayda, ABD'nin Rusya Büyükelçisi gibi davranan kişiler Ukrayna Savunma Girişimleri Birliği Başkanı Sergey Paşinski'yi aramıştı.

Paşinski bu görüşmede çatışmalar başlamadan önce Ukrayna'nın elinde çok sayıda TB2 olduğunu ancak bu droneların bir hafta içinde vurulduğunu söylemiş ve TB2'leri "herşeyden önce bir PR projesi" olarak tanımlamıştı.

 

Independent Türkçe, Business Insider, RT



Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sermaye piyasalarımızın derinleştirilmesi ve tabana yayılmasına öncelik vereceğiz

Recep Tayyip Erdoğan (AA)
Recep Tayyip Erdoğan (AA)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sermaye piyasalarımızın derinleştirilmesi ve tabana yayılmasına öncelik vereceğiz

Recep Tayyip Erdoğan (AA)
Recep Tayyip Erdoğan (AA)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl 7'ncisi düzenlenen Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi'ne gönderdiği mesajda, Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında "Güçlü Sermaye Piyasaları; Güçlü Türkiye" ana temasıyla düzenlenen kongrenin, tüm yatırımcılar için hayırlı olmasını diledi.

Cumhuriyet'in yüzüncü yılında daha güçlü, daha güvenli ve daha müreffeh bir Türkiye hedefiyle çıktıkları yolda durmadan, dinlenmeden yürüdüklerini vurgulayan Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nın yol haritası mahiyetinde olan Orta Vadeli Program'ı, eylül ayı başında kamuoyu ve iş dünyasıyla paylaştıklarını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyüme ve ticaretten fiyat istikrarına, finansal istikrardan beşeri sermaye ve istihdama, yeşil ve dijital dönüşümden afet yönetimine, kamu maliyesinden iş ve yatırım ortamına kadar tüm temel başlıklarda gerçekçi, uygulanabilir ve Türkiye'nin potansiyeliyle uyumlu hedefler belirlediklerini kaydetti.

Milletin de desteğiyle bu hedefleri gerçekleştireceklerine inandıklarını belirten Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

6 Şubat depremlerinin yol açtığı tahribatı ortadan kaldırırken, sağlıklı ve kaliteli bir ekonomik büyümeyle istihdamı artırmayı, enflasyonu yeniden tek haneye düşürerek, gelir dağılımını iyileştirmeyi amaçlıyoruz. Bu anlayışla bürokratik ve hukuki öngörülebilirliği daha da güçlendirerek, doğrudan yabancı yatırımları ülkemize çekmeyi planlıyoruz. Yine bu dönemde uzun süredir üzerinde çalıştığımız İstanbul Finans Merkezi projemizin de meyvelerini toplamaya başlayacağız. İstanbul Finans Merkezi ile ülkemizi finans alanında da bir merkez haline getirmeyi istiyoruz. Son 21 yılda toplam 255 milyar dolar uluslararası yatırım çekmiş bir ülke olarak, önümüzdeki dönemde sermaye piyasalarımızın daha da derinleştirilmesine ve tabana yayılmasına özel önem ve öncelik vereceğiz. Otomatik Katılım Sistemi'ne ek olarak, ikincil bir emeklilik sisteminden halka arzların artırılmasına, Türk lirası cinsi ürünlerin cazibesinin ve çeşitliliğinin artırılmasına kadar geniş bir yelpazede adımlar planladık.

Erdoğan, seçkin isimlerin katılımıyla düzenlenen Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi'nin, bu gayretlerinde yol gösterici olacağına inandığını aktardı.

Türkiye'ye güvenen, ülkeye yatırım yapan, Türk ekonomisinin aydınlık geleceğine itimat eden tüm yatırımcılara kapılarının da gönüllerinin de açık olduğunu vurgulayan Erdoğan, kongrenin başarılı geçmesini diledi ve icrasında görev alanlara teşekkür etti.


Selçuk Bayraktar, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki teknolojik işbirliklerini değerlendirdi

Selçuk Bayraktar (AA)
Selçuk Bayraktar (AA)
TT

Selçuk Bayraktar, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki teknolojik işbirliklerini değerlendirdi

Selçuk Bayraktar (AA)
Selçuk Bayraktar (AA)

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen "74. Uluslararası Uzay Kongresi'nin (International Astronautical Congress- IAC)" açılış toplantısına katıldı.

Toplantının ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Bayraktar, Karabağ'ın tam anlamıyla özgürlüğüne kavuşmuş olmasından Türk milletinin bir evladı olarak büyük mutluluk duyduğunu belirtti.

Bayraktar, 74. Uluslararası Uzay Kongresi'ne başta Türkiye Uzay Ajansı olmak üzere çok sayıda Türk şirketinin katıldığını dile getirerek, "Bizler de Cumhuriyetimizin 100. yılında TEKNOFEST'in finalini İzmir'de yapıp ayağımızın tozuyla yaklaşık 500 TEKNOFEST şampiyonu ile Kongre'ye geldik. Burada kırmızı montlu birçok kardeşimi görüyorsunuz. İnşallah bu Kongre, Türkiye'de de düzenlenir." ifadelerini kullandı.

 "Tek yürek olarak çarpıyor kalplerimiz"

Bayraktar, Azerbaycan'ı ikinci vatanı olarak gördüğünü ve burada bulunmaktan mutluluk duyduğunu vurguladı.

"Manevi anlamda 'bir millet, iki devlet' diyoruz." ifadesini kullanan Bayraktar, şunları kaydetti:

Millet olarak bunu Karabağ Muharebesi'nde de gördük. Tek yürek olarak çarpıyor kalplerimiz ama bunu somut örnekleriyle pekiştirmek gerekiyor. Teknoloji, yaşadığımız devirde etkileri nedeniyle direkt milletlerin egemenlik ve bağımsızlıklarını da ilgilendirdiğinden çok önemli bir işbirliği alanıdır. Uzay alanı çok kritiktir. Yine insansız hava araçları alanında da işbirliği yapıyoruz. Burada şirketimizi kurduk, o da teknoloji geliştirme üzerine çalışıyor. Yine savunma sanayi kurumlarımızın birçok girişimi var. Stratejik teknoloji alanlarının çeşitlenmesinin, milletimizin bekası için hassaten önemli olduğunu düşünüyorum.


Türkiye, Ermenistan'daki eski nükleer santralin kapatılması için devrede

Metsamor Nükleer Santrali (AA)
Metsamor Nükleer Santrali (AA)
TT

Türkiye, Ermenistan'daki eski nükleer santralin kapatılması için devrede

Metsamor Nükleer Santrali (AA)
Metsamor Nükleer Santrali (AA)

Türkiye'ye 16 kilometre uzaklıkta bulunan Ermenistan'daki Metsamor Nükleer Güç Santrali'nin, kullanım ömrü dolduğu için risk oluşturduğu gerekçesiyle önlem alınması talebi, Türkiye'nin, santralin kapatılması için sürdürdüğü çalışmaları ortaya koydu.

Vatandaşların parlamentoya ilettiği dilek ve şikayetlerini inceleyen TBMM Dilekçe Komisyonuna, santralin oluşturduğu risklere karşı önlem alınması talebiyle başvuruda bulunuldu.

Komisyon, başvuruyu, bu konuda çalışmalar yürüten bakanlık, kurum ve kuruluşların verdiği bilgiler üzerinden yanıtladı.

Yanıtta, Iğdır'da Radyasyon Acil Durum Planı oluşturulduğu, nükleer tesis sahası dışında sağlık etkilerine neden olabilecek veya Iğdır'da meydana gelebilecek radyasyon acil durumu için planlama ve müdahalenin esaslarının belirlendiği kaydedildi.

Bölgesel Radyasyon Acil Durum Çalıştayı düzenlendiği de belirtilen yanıtta, Iğdır halkı için bilgilendirme çalışmaları yapılarak bireylerde farkındalık oluşturulması amaçlandığı ifade edildi.

Iğdır'daki sınır köylerinde bilgilendirme çalışmaları yapıldığı, Sağlık Bakanlığı ile koordineli olarak iyot tabletleri temin edilerek gerekli yerlerde dağıtımının ve depolanmasının sağlandığı anlatılan yanıtta, kentte icra edilen tatbikatla bir radyasyon acil durumu senaryosu için yerel düzeyde yürütülecek faaliyetlerin canlandırıldığı bilgisine yer verildi.

"Yakından takibe devam edilecek"

Komisyonun yazısı üzerine Dışişleri Bakanlığı tarafından gönderilen yanıtta da Metsamor Nükleer Santrali'nin, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) nezdinde takip edildiği anımsatıldı.

Santralin güvenlik şartlarının, güncel teknik standartlarda olmadığının, UAEA ve Avrupa Birliği gibi kuruluşlarca tespit edildiği vurgulanarak, Ajans'ın, tesisin yapısal eksikliklerinden kaynaklanan güvenlik zaaflarını giderme çalışmalarını sürdürdüğüne dikkat çekildi. UAEA yetkililerinin, Ermenistan'a dönemsel ziyaret ve incelemelerde bulunduğu, her güvenlik misyonu sonrasında ayrıntılı rapor hazırlandığı bildirilerek, şunlar paylaşıldı:

Bir nükleer santralin kapatılması münhasıran o ülkenin yetkisi altındadır. Bununla birlikte Ermenistan'ın da taraf bulunduğu Nükleer Güvenlik Sözleşmesi'nin gözden geçirme toplantılarında, Nükleer Emniyet Konferansı ve diğer ilgili platformlarda, doğal afetlerin yaşandığı bir bölgede ve sınırımıza çok yakın bir mevkide konuşlu, eski teknolojiyle işletilen bir tesis olan santralin tüm bölge için risk unsuru teşkil ettiği ülkemizce vurgulanmaktadır. Söz konusu riskler, UAEA'nın Genel Konferanslarında da ülkemizce dile getirilmekte; uluslararası topluma gerekli çağrıda bulunularak, bölgemizin ve dünyanın ikinci bir Çernobil vakasını kaldıramayacağı ve mevcut risklerin ortadan kaldırılması için santralin kapatılması gerektiği ifade edilmektedir. Bu bağlamda konu, ülkemizce yakından takip edilmeye devam edilecektir.

Radyolojik izleme yapılıyor

Olası bir salım durumunda etkilenebilecek bölgede çevresel radyolojik izleme yapıldığına, periyodik numuneler toplanarak radyolojik analizler gerçekleştirildiğine de işaret edilerek, "Radyolojik izleme ve analizlerde bugüne kadar olumsuz herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Öte yandan ülke sınırları dışında olabilecek bir radyoaktif salımı tespit etmek için 226 istasyonu haiz Radyasyon İzleme ve Uyarı Sistemi Ağı ile tüm ülke sathında havadaki gama radyasyon doz hızı anlık olarak takip edilmektedir. Ağa ait istasyonlar, santrale yakın bölgede daha sık ve mümkün olduğunca santrale yakın konumlandırılmıştır." ifadesi kullanıldı.

Türkiye'yi risk altında bırakacak bir durum söz konusu olması halinde gerekli önlemlerin alınabilmesi için UAEA başta olmak üzere uluslararası toplum ve imkanlarının harekete geçirilebileceği de dile getirildi.

Türkiye ve AB kaygılı

Bugüne kadar meydana gelen nükleer santral kazalarında ilk üç sırayı Rusya, ABD ve Japonya aldı. Kayıtlara geçmiş 27 nükleer santral kazasından 5'i ABD, 4'ü Rusya ve 4'ü de Japonya'da gerçekleşti.

İnşasına 1970'de başlanan Metsamor Nükleer Santrali'nde, biri 1976'da diğeri 1980'de devreye alınan iki reaktör bulunuyor. Her iki reaktör de Ermenistan'da yaşanan 1988 Spitak depreminden sonra 1989'da kapatılmış ancak 2 numaralı reaktör, yenileştirme çalışmaları sonrasında 1995'te yeniden açılmıştı.

Reaktörün kullanım ömrü 2005'te dolmuş, Ağustos 2021'de yapılan yenileme çalışmaları sonucunda 2026'ya uzatılmıştı.

Türkiye, eski Sovyetler Birliği döneminde inşa edilen santralin faaliyetlerinin durdurulması için Uluslararası Atom Enerjisi Kurumuna başvuruda bulunmuştu.

Avrupa Birliği de deprem kuşağında bulunması ve eski teknolojiye sahip olması sebebiyle santralin kapatılmasını talep ediyor.


PKK’nın hedefi Ankara

Güvenlik güçleri, cumartesi günü yaşanan intihar saldırısı ardından Ankara'da İçişleri Bakanlığı binası önünde incelemelerde bulundu. (Reuters)
Güvenlik güçleri, cumartesi günü yaşanan intihar saldırısı ardından Ankara'da İçişleri Bakanlığı binası önünde incelemelerde bulundu. (Reuters)
TT

PKK’nın hedefi Ankara

Güvenlik güçleri, cumartesi günü yaşanan intihar saldırısı ardından Ankara'da İçişleri Bakanlığı binası önünde incelemelerde bulundu. (Reuters)
Güvenlik güçleri, cumartesi günü yaşanan intihar saldırısı ardından Ankara'da İçişleri Bakanlığı binası önünde incelemelerde bulundu. (Reuters)

Cumartesi günü Ankara'da düzenlenen, iki polis memurunun yaralandığı ve saldırganın etkisiz hale getirildiği intihar saldırısının sorumluluğunu Türkiye ve Batılı ülkelerin terör örgütü olarak sınıflandırdığı PKK üstlendi.

İçişleri Bakanlığı binasının hedef alınmasından saatler sonra gerçekleştirilen TBMM'nin 28’inci dönem açılışı oturumuna terör saldırısı damgasını vurdu. Açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saldırıyı kınayarak bunun ‘terörün son çırpınışları’ olduğunu vurguladı. “İçeride veya dışarıda son terörist de bertaraf edilene dek mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.

Konuşmasının büyük bir kısmını terörle mücadele çalışmalarına ayıran Erdoğan “Vatandaşın huzuruna ve güvenliğine kast eden alçaklar, emellerine ulaşamamıştır, asla da ulaşamayacaktır” ifadelerini kullandı. Saldırıyı gerçekleştirmeye çalışan iki teröriste müdahale ederek birini etkisiz hale getiren güvenlik güçlerine de övgüde bulundu.

Terörle mücadelenin yurt içinde ve dışında devam edeceğini vurgulayan Erdoğan sözlerine öyle devam etti:

“Bunun için, ‘bir gece ansızın gelebiliriz’ sözü, kulaklardan hiç eksik olmasın diyoruz. Güney sınırlarımızın tamamını en az 30 kilometre derinliğinde bir güvenlik şeridiyle koruma, onun ötesindeki faaliyetleri de mutlak denetim altında tutma stratejimiz bakidir.”

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da cumartesi sabahı bakanlık binasına iki kişinin düzenlediği terör saldırısında birinin kendini havaya uçurduğunu, diğerinin ise etkisiz hale getirildiğini bildirdi.

Uluslararası basın ve Arap ülkeleri deAnkara'daki terör saldırısını kınadı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'de İçişleri Bakanlığı’na yönelik terör saldırısı girişimini en güçlü şekilde kınadığını vurguladı. Suudi Arabistan’ın şiddet, terör ve radikalizme tamamıyla karşı olduğunu vurgulayan bakanlık, terörizmi ve radikalizmi her türlü tezahürüyle ortadan kaldırmayı ve finansman kaynaklarını kurutmayı amaçlayan tüm çabalara Suudi Krallığı’nın verdiği desteğini yineledi. Aynı zamanda yaralılara acil şifalar dileyen Suudi Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin ve kardeş halkının emniyet ve güvenliğini diledi.


Enerji Bakanı Bayraktar, Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı'nın hafta içinde faaliyete geçeceğini açıkladı

Alparslan Bayraktar (AA)
Alparslan Bayraktar (AA)
TT

Enerji Bakanı Bayraktar, Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı'nın hafta içinde faaliyete geçeceğini açıkladı

Alparslan Bayraktar (AA)
Alparslan Bayraktar (AA)

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle zarar gören Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı'nı bu hafta içinde faaliyete geçireceklerini bildirdi.

Bakan Bayraktar, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) başkentinde düzenlenen Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı'nın açılış oturumunda konuştu.

Türkiye'nin petrol ve doğal gaz konusunda öteden beri güvenilir bir güzergah olduğunu belirten Bayraktar, bugün itibarıyla günlük 2 milyon varil petrolün Türkiye'nin boğazlarından geçtiğini ve yaklaşık 45 yıldır aktif olan Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı'nın da günlük 500 bin varil petrol kapasitesine sahip olduğunu kaydetti.

Bayraktar, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler ile sel ve benzeri felaketler nedeniyle bakıma alınan Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı'na yönelik, "Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı bugün itibarıyla operasyona hazır. Hattı bu hafta içinde faaliyete geçireceğiz. Boru hattı faaliyete geçtikten sonra küresel petrol piyasalarına 500 bin varil petrol tedarik edilebilecek." ifadelerini kullandı.

"TANAP ile Avrupa'ya önemli miktarda gaz sevk ediyoruz"

Türkiye'nin Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) ile Avrupa'ya önemli miktarda gaz sevk ettiğini dile getiren Bayraktar, "Bugün itibarıyla Batı Balkan Boru Hattıyla Macaristan, Bulgaristan, Romanya ve Moldova'ya gaz gönderiyoruz. Doğal gazda giderek daha fazla merkez haline geliyoruz." diye konuştu.

Bayraktar, ayrıca enerjide dışa bağımlılığını azaltmayı hedefleyen Türkiye'nin petrol, gaz ve yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarına ağırlık verdiğini ve karbon emisyonları azaltmak için nükleer enerji yatırımlarını da önemli bir araç olarak gördüğünü anlattı.

Bakan Bayraktar'ın forum kapsamında BAE hükümet yetkilileri ve dünyanın önde gelen enerji şirketlerinin üst düzey yöneticileriyle görüşmesi bekleniyor.


Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Toplu bir aşı kampanyası ya da kapanma benzeri tedbirler asla uygulanmayacak

Fahrettin Koca (AA)
Fahrettin Koca (AA)
TT

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Toplu bir aşı kampanyası ya da kapanma benzeri tedbirler asla uygulanmayacak

Fahrettin Koca (AA)
Fahrettin Koca (AA)

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Erzin Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Ersin Mahmutluoğlu'nun kalp yetmezliğiyle birleşen solunum yolu enfeksiyonu sebebiyle hayatını kaybettiğini belirterek, "Toplu bir aşı kampanyası ya da kapanma benzeri tedbirler asla uygulanmayacak" ifadesini kullandı.

Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Dr. Mahmutluoğlu'nu yakın tarihte kaybettiklerini anımsattı.

Mahmutoğlu'nun vefatının hekimleri üzecek şekilde anılmaya, adeta bir kara propaganda aracı olarak kullanılmaya başlandığını ifade eden Koca, şu değerlendirmelerde bulundu:

Bu propaganda, Eris varyantı sebebiyle, tıpkı salgının başlarındakine benzer, şu an için asla gerçekçi ve gerekli olmayan, bilimsellikten tamamen uzak tedbirlerin uygulanmasına ve aşı kampanyaları başlatılmasına yöneliktir. Her ürünün üreticisi gibi, aşı üreticileri de ürettikleri ürünün daha fazla alıcı bulmasını isteyebilirler. Ama bilim buna bakmıyor. Gereksiz bir ilacı kim kullanmak ister, onu hangi hekim önerebilir? Öneriyorsa o tıp ahlakına bağlı bir hekim midir? Hastayla ilişkisi dışında, olası başka ilişkileri de akla gelmez mi? Bilim adına bilime aykırı girişimlerde bulunanları ve ülkemizin gereksiz yere 'sosyal bir depresyona' sürüklenmesinde sakınca görmeyenleri bilimin tarafsızlığını, sorumluluğunu üstlenmeye davet ediyorum. Kim ne derse desin, spekülasyonlardan hareketle, gerçekçi veriler olmadığı halde yapılmayacak olanı yapmayacağız. Sosyal depresyon da büyük bir sağlık sorunudur.

Bakan Koca, Kovid-19 ile mücadelede radikal tedbirler almaktan aşı uygulamasına, insan sağlığı için ne gerekiyorsa hepsini milletçe uyum içinde yaptıklarını aktardı.

"Boyun eğmeyiz, eğmeyeceğiz"

Şimdi gündemde olan küresel ve yerel propagandanın eski tecrübenin haklı endişesinden hareketle bir boyun eğdirme çabası olduğunu vurgulayan Koca, şunları kaydetti:

Boyun eğmeyiz, eğmeyeceğiz. Bu söz konusu bile olamaz. Toplu bir aşı kampanyası ya da kapanma benzeri tedbirler asla uygulanmayacak. Kovid-19, artık griple nasıl mücadele ediliyorsa tıpkı öyle mücadele edilecek bir hastalıktır. 85 milyon müsterih olsun. Genç yaşta kaybettiğimiz hekim arkadaşımız bu yönden de talihsiz. Adı, etik dışı emel sahiplerinin dilinde. Kendisinin vefat nedeni çok açıktır. Dr. Ersin Mahmutluoğlu’nun 35 yaşından itibaren kalp yetmezliği rahatsızlığı vardı. Bu rahatsızlığına bağlı olarak gelişen hastalıklarıyla birleşen solunum yolu enfeksiyonu sebebiyle hayatını kaybetti. Yapılan 3 ayrı PCR testi sonucunda kendisinin Kovid-19 olmadığı anlaşılmıştı. Buna rağmen bilimsel mantıkla sağlaması yapılmış bir içerik sunuyormuş gibi görünerek, bilimsel karşılığı olmayan birtakım yorumlarda bulunanlar talihsiz bir davranış örneği sergilediler. Bugün konuşulanların ömrü kısa olacak, bilimin sözünün ömrü uzundur. Hekimliğin rengi beyazdır. Bir hekime, kara propaganda yakışmaz. Arkadaşımız Dr. Ersin Mahmutluoğlu adının karıştırıldığı tezvirattan incinmesin, nur içinde yatsın.


PKK’nın saldırıyı üstlenmesinin ardından Irak’ın kuzeyine hava operasyonu

PKK’nın saldırıyı üstlenmesinin ardından Irak’ın kuzeyine hava operasyonu
TT

PKK’nın saldırıyı üstlenmesinin ardından Irak’ın kuzeyine hava operasyonu

PKK’nın saldırıyı üstlenmesinin ardından Irak’ın kuzeyine hava operasyonu

İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’ne dün erken saatlerde düzenlenerek, iki polisin yaralanmasına neden olan saldırıyı terör örgütü PKK’nın üstlenmesinin ardından Irak’ın kuzeyine hava operasyonu yapıldı.

Örgüt tarafından Fırat Haber Ajansı’na (ANF) yapılan açıklamada, saldırıyı Ölümsüzler Taburu’na bağlı bir grubun gerçekleştirdiği duyuruldu.

Şarku’l Avsat’ın AA’dan aktardığı habere göre, bu gelişmenin ardından Milli Savunma Bakanlığı, Irak’ın kuzeyinde hava harekatı düzenlendiğini duyurdu.

Yapılan açıklamada Metine, Hakurk, Kandil, ve Gara bölgelerinde 20 hedefin imha edildiği belirtildi.

Söz konusu açıklamada şu ifadelere de yer verildi;

“PKK/KCK ve diğer terörist unsurları etkisiz hale getirerek, Irak’ın kuzeyinden halkımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik terör saldırılarını bertaraf etmek ve hudut güvenliğini sağlamak maksadıyla, Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 51’inci maddesinden doğan meşru müdafaa haklarımız doğrultusunda, Irak’ın kuzeyindeki Metina, Hakurk, Kandil ve Gara bölgelerinde bulunan terörist hedeflerine, 1 Ekim 2023 saat 21.00’de hava harekatları icra edilmiştir.”

Ankara’da, Atatürk Bulvarı’nda 2016 yılından bu yana meydana gelen ilk saldırı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da saldırı alanına bir kilometre uzaklıktaki TBMM’nin yeni yasama yılı açılışına katıldığı gün gerçekleşti.

Erdoğan, TBMM’de yaptığı konuşmada saldırıya değinerek, “Vatandaşın huzuruna ve güvenliğine kasteden alçaklar, emellerine ulaşamamıştır, asla da ulaşamayacaktır” dedi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından saldırıyı duyurarak, “Teröristlerden biri kendini patlatmış, diğer terörist etkisiz hale getirilmiştir” ifadelerini kullandı.

DPA’nın haberine göre, saldırganların kimlikleri henüz bilinmezken, Yerlikaya, sosyal medya hesaplarında terör saldırısına ait paylaşılan görüntülerin silinmesi çağrısında bulundu.


İslam İşbirliği Teşkilatı Ankara'daki terör saldırısını kınadı

(AA)
(AA)
TT

İslam İşbirliği Teşkilatı Ankara'daki terör saldırısını kınadı

(AA)
(AA)

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Ankara'daki terör saldırısını şiddetle kınayarak Türk hükümetiyle dayanışma içerisinde olduğunu belirtti.

İİT'den yapılan yazılı açıklamaya göre, İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, Ankara'daki terör saldırısını şiddetle kınayarak İİT'nin terörün her türlüsünü kınayan net bir tutumu olduğunu vurguladı.

Taha, İİT'nin, Türk hükümetiyle dayanışma içerisinde olduğunu ifade ederek saldırıda yaralananlara acil şifalar diledi.


Ankara'daki saldırıyı yapan teröristlerden birinin terör örgütü PKK üyesi olduğu belirlendi

AA
AA
TT

Ankara'daki saldırıyı yapan teröristlerden birinin terör örgütü PKK üyesi olduğu belirlendi

AA
AA

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bugün saat 09.26'da İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Atatürk Bulvarı girişine araçla gelen 2 terörist tarafından saldırı girişiminde bulunulduğu hatırlatıldı.

Girişimin polisler tarafından engellendiği vurgulanan açıklamada, saldırı girişiminde bulunan 2 teröristin, güvenlik güçlerinin anında karşılık vermeleri neticesinde etkisiz hale getirildiği anımsatıldı.

Açıklamada, "Yapılan çalışmalarda, teröristlerden birinin kimliği belirlenmiş, bölücü terör örgütü PKK üyesi olduğu tespit edilmiştir. Diğer teröristin kimlik belirleme çalışmaları devam etmektedir." bilgisine yer verildi.

"Yaralanan 2 polis memurunun tedavileri devam ediyor"

Olayda yaralanan iki polis memurunun tedavilerinin devam ettiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Saldırı girişiminde kullanılan araçla ilgili yapılan araştırmada, Kayseri'nin Develi ilçesindeki özel bir iş yerinde veteriner sağlık teknisyeni olarak görev yapan Mikail Bozlağan adlı vatandaşımız, bu teröristlerce katledilerek aracı gasbedilmiştir.

Saldırı girişiminin engellendiği yerde yapılan incelemelerde, 9 bin 700 gram RDX ihtiva eden C-4 patlayıcı madde, 3 el bombası, bir roketatar, bir Glock marka susturucu takılı tabanca, bir Blow marka tabanca, bir M-4 marka Karabina uzun namlulu silah, bir AK-47 marka uzun namlulu silah ele geçirilmiştir."

Açıklamada, güvenlik birimlerince başlatılan soruşturmanın devam ettiği bildirilerek, "Teröristlerce katledilen Mikail Bozlağan'a Allah'tan rahmet, acılı ailesine başsağlığı dileriz. Terör girişimi eyleminde yaralanan kahraman polislerimize acil şifalar diliyoruz. Son terörist etkisiz hale getirilinceye dek terörle mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecektir." ifadeleri kullanıldı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan: İki caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terörün son çırpınışlarıdır

Recep Tayyip Erdoğan (AA)
Recep Tayyip Erdoğan (AA)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İki caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terörün son çırpınışlarıdır

Recep Tayyip Erdoğan (AA)
Recep Tayyip Erdoğan (AA)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de 28. Dönem 2. Yasama Yılı Açılış Toplantısı'nda Genel Kurulu’na hitap etti.

Ankara'daki terör saldırısına değinen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

Bu sabah, emniyet birimlerimizin vakitli müdahalesi neticesinde iki caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terörün son çırpınışlarıdır. Vatandaşın huzuruna ve güvenliğine kasteden alçaklar, emellerine ulaşamamıştır, asla da ulaşamayacaktır. Olaya müdahale esnasında hafif yaralanan polislerimize Allah’tan acil şifalar diliyor, Ankaralı kardeşlerimize geçmiş olsun temennilerimi iletiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, güney sınırının tamamını en az 30 kilometre derinliğinde bir güvenlik şeridiyle koruma, onun ötesindeki faaliyetleri de mutlak denetim altında tutma stratejilerinin baki olduğunu söyleyerek, "Atacağımız yeni adımlar sadece hazırlık, zaman ve ortam meselesidir. Bunun için, 'Bir gece ansızın gelebiliriz.' sözü, kulaklardan hiç eksik olmasın, diyoruz" ifadesini kullandı.