RTÜK’ten muhalif medyaya para cezası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni kabine üyeleriyle birlikte (Reuters)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni kabine üyeleriyle birlikte (Reuters)
TT

RTÜK’ten muhalif medyaya para cezası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni kabine üyeleriyle birlikte (Reuters)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni kabine üyeleriyle birlikte (Reuters)

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) dün, medya düzenleyici tarafından seçim kampanyası sırasında 4 muhalif TV kanalına verilen para cezalarını 'halkın bilgi edinme hakkını cezalandırdığı' gerekçesiyle kınadı.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), seçim yayınları dolayısıyla Halk TV, Tele 1, Flash TV ve FOX TV’ye idari para cezası uyguladı.

TGC Başkanı Nazmi Bilgin, bunu "halkın bilgi alma ve bu bilgilere dayanarak seçim yapma hakkının kabul edilemez bir ihlali" olarak değerlendirdi.

Bilgin, “cezanın RTÜK’ü muhalefeti ve kurulu eleştirenleri susturmak için bir hükümet aracına dönüştürecek" "ifade özgürlüğü hakkına (karşı) sert bir ceza" olduğunu beli…

Para cezaları bu kanalların reklam gelirlerine göre belirlenecek.

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye temsilcisi ve gazeteci Erol Önderoğlu AFP’ye yaptığı açıklamada, medyanın düzenli olarak gelirleriyle orantısız para cezaları aldığını ifade etti.

TGC, 28 Mayıs'ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini 5 yıllık yeni bir dönem için kazanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim kampanyası sırasında muhalefetten 60 kat daha fazla yayın süresi elde ettiğini açıkladı.

Basın özgürlüğü konusunda 180 ülkeyi kapsayan RSF sıralamasında Türkiye 2022'de 149. iken 2023'te 165. sıraya geriledi.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.