Türkiye’nin iktidardan muhalefet kanadına geçen dışişleri bakanları
Fotoğraf: AA
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) 2002 yılında başlayan ve 21 yıldır devam eden iktidar boyunca sadece 6 ismin üstlendiği Dışişleri Bakanlığı’nda çok fazla değişikliğe tanık olmadı. Ak Parti’nin ilk Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, 5 aydan kısa süren görev süresiyle bu makamda en kısa süre kalan isim oldu. Bu makamda en uzun süreyi geçiren Ak Partili isim ise 9 yıllık görev süresiyle Mevlüt Çavuşoğlu oldu. Aralarında adını en çok duyuran isim ise ‘stratejik derinlik’ ve ‘komşularla sıfır sorun’ politikalarıyla tanınan Ahmet Davutoğlu oldu. Ancak Mevlüt Çavuşoğlu dışında tüm bu isimlerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) muhalefet kanadında yer alması veya muhalefet yakın bir çizgide yer alması dikkat çekiyor.
AK Parti iktidarının Dışişleri Bakanlığı’nda en kısa süre görev yapan ismi: Yaşar Yakış
Yaşar Yakış, 1938 yılında Akçakoca doğdu. Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin NATO Daimi Temsilciliği ve Kahire ve Riyad büyükelçiliği görevlerinde bulundu. AK Parti kurucu üyesi olan Yakış, daha sonra muhalefet saflarına geçti. 19 Kasım 2002'de Dışişleri Bakanlığı görevini üstlenen Yakış, 5 aydan kısa bir süre sonra 14 Mart 2003'te görevinden ayrıldı.
Başbakanlık cumhurbaşkanlığına: Abdullah Gül
Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan’ın siyaset yasağının kaldırılmasının ardından başbakan olması için başbakanlık görevinden istifa etti ve 14 Mart 2003'te Dışişleri Bakanlığı görevine getirildi. Bu görevi 28 Ağustos 2007 tarihine kadar sürdüren Gül, ardından cumhurbaşkanlığı görevini üstlendi.
Abdullah Gül
Gül, 29 Ekim 1950 tarihinde Kayseri’de doğdu. Üniversite eğitiminin bir bölümünü İngiltere'de alan Gül, şu an aktif siyasette değilse de muhalefete yakın bir çizgi çiziyor.
Ali Babacan
Türkiye'nin en önemli dışişleri bakanlarından biri olan Ali Babacan, AK Parti'nin 2002 yılının kasım ayında iktidara gelmesinden 29 Ağustos 2007 tarihine kadar ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı görevini yürüttü. Ardından 2 Mayıs 2009'da dışişleri bakanlığı görevini üstlendi.
Ali Babacan
ABD'de lisansüstü eğitimine devam eden Babacan, 2005-2009 yılları arasında Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyeliği konusunda görüşmeleri yürüten başmüzakereci görevini de üstlendi. Ancak Erdoğan’ı sert dille eleştiren Babacan, AK Parti’den ve hükümetten ayrıldı. Daha sonra muhalefet saflarına geçen Babacan, son seçimlerde 14 milletvekili ile TBMM’ye giren ‘DEVA’ adlı yeni bir parti kurdu.
‘Komşularla sıfır sorun’ politikasından ‘sıfır dosta’: Ahmet Davutoğlu
Ahmet Davutoğlu, Türk diplomasisinin ülkenin dış politikasında içinden geçtiği en zor aşamalardan birinde Dışişleri Bakanlığı görevini üstlendi. Komşu ülkelerle ‘sıfır sorun’ politikasıyla tanınan Davutoğlu, Suriye'ye ulaşan ‘Arap Baharı’ ayaklanmaları ve devrimleri ile 1 Mayıs 2009'da akademisyenlikten Dışişleri Bakanlığı görevine getirildi. Davutoğlu’nun politikası, Türkiye’nin birçok komşusuyla arasının açılmasıyla sonuçlanan sorunlarla tökezlerken ‘sıfır sorun’ politikası yerini ‘sıfır dost’ politikasına dönüştüğü şeklinde alaycı ifadelere bırakmak zorunda kaldı.
Ahmet Davutoğlu
Ahmet Davutoğlu, 26 Şubat 1959 tarihinde Konya’da doğdu. 2014-2016 yılları arasında Erdoğan'dan sonra AK Parti'nin ikinci başbakanı olarak görev yaptı. Ancak Erdoğan ile yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle 22 Mayıs 2016 tarihinde Başbakanlık görevinden istifa etti. Muhalefet saflarına geçen Davutoğlu, son seçimlerde 10 milletvekili ile TBMM’ye giren ‘Gelecek’ adlı yeni bir parti kurdu.
Ak Parti’nin Dışişleri Bakanlığı görevini üstlenen en istikrarlı ismi: Mevlüt Çavuşoğlu
5 Şubat 1968 tarihinde Antalya’da doğan Çavuşoğlu, AK Parti'nin kurucu üyelerindendir. 29 Ağustos 2014 tarihinde Dışişleri Bakanlığı görevini üstlenen Çavuşoğlu, geçtiğimiz haftaya kadar bu görevi yürüttü. Bu görev süresi, Çavuşoğlu’nu cumhuriyet tarihinin en uzun süre Dışişleri Bakanlığı görevini yürüten ismi haline getirdi. Ardından memleketi Antalya’dan milletvekili seçilen Çavuşoğlu, görevi Hakan Fidan'a devretti.
PKK'nın kendisini feshettiğini açıklamasının ardından bir grup bugün silahlarını imha ettihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5163635-pkkn%C4%B1n-kendisini-feshetti%C4%9Fini-a%C3%A7%C4%B1klamas%C4%B1n%C4%B1n-ard%C4%B1ndan-bir-grup-bug%C3%BCn-silahlar%C4%B1n%C4%B1-imha
PKK'nın kendisini feshettiğini açıklamasının ardından bir grup bugün silahlarını imha etti
Fotoğraf: AFP
PKK yaklaşık 50 yıldır sürdürdüğü silahlı eylemlerine sembolik silah bırakma töreni ile son verdi.
PKK kurucusu Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine PKK'lı ilk grup bugün Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne bağlı Süleymaniye'de "silah bırakma" töreni düzenledi. DEM Parti'nin verdiği bilgilere göre, aralarında KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Besê Hozat'ın bulunduğu 15 kadın 15 erkek toplam 30 PKK'lı silahlarını yakarak imha etti. 26 Kalaşnikof, 1 Kanas, 1 M4, 1 RPG ve 1 Bixi olduğu bildirilen silahlar bir kazana konularak yakıldı.
Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine bir grup PKK'lı, gerçekleştirdiği törenle silahlarını imha etti. "Barış ve Demokratik Toplum Grubu" adlı grup, Öcalan'ın çağrısı üzerine bugün Süleymani kırsalında bulunan Casene Mağarasında tören düzenledi.
Törende, "Bundan sonra özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelemizi, demokratik siyaset ve hukuk yöntemiyle yürütmek amacıyla ve demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılması temelinde silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz" açıklaması yapıldı. Törende açıklamayı KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat okudu, Kürtçe açıklamayı ise Nedim Seven adlı PKK yöneticisi okudu.
MHP Lideri Bahçeli: PKK’nın kurucu önderliği sözünü tuttu
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, PKK'nın silah bırakmasının ardından yaptığı ilk açıklamada, "PKK’nın kurucu önderliği sözünü tutmuş, taahhüdünün ardında durmuş, küresel ve bölgesel tehditleri zamanında görmüştür. Hakikaten hem Türkiye’miz hem de bölgemiz açısından fevkalade önemde günler yaşanmaktadır" dedi.
Türkiye'nin ve mücavir bölgelerin yepyeni ve ümit dolu bir döneme girdiğini belirterek, bölücü terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararını ve bu kapsamda yaşanan tarihi gelişmeleri "Terörsüz Türkiye" hedefinin bir miladı olarak nitelendirdi.
MHP Lideri Bahçeli Pervin Buldan ve Ahmet Türk ile görüştü
Bahçeli, terör örgütü PKK'nın silahları yakması üzerine DEM Parti İmralı heyetinde yer alan Ahmet Türk ve Pervin Buldan'ı arayarak teşekkür etti.
Fotoğraf: AFP
Töreni izleyen gazeteciler arasında yer alan Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek; grubun açıklamasına ilişkin dakikaları şöyle paylaştı:
11.22 PKK’lı grup alana girdi. 11.31'de Bese Hozat Türkçe açıklamayı okudu. 11.42'de silahlar bırakıldı, 11.43'te silahlar yakıldı. 11.45'te alanı terk ettiler.
11.50: Silah bırakan PKK'lı gruptan açıklama geldi
"Barış ve Demokratik Toplum Grubu” olarak açıklanan grubun açıklaması şöyle:
Halkımıza ve Kamuoyuna;
Demokratik değişim ve dönüşüm sürecine ivme kazandırmak üzere oluşan Barış ve Demokratik Toplum Grubu olarak; burada bulunan ve tarihi demokratik eylemimize tanıklık eden herkesi saygıyla selamlıyoruz. Kürt varlığına yönelik inkar ve imha amaçlı saldırılara karşı savaşmak amacıyla farklı tarihlerde PKK’ye katılmış ve silah kuşanıp farklı bölgelerde mücadele etmiş biz kadın ve erkek özgürlük savaşçıları, bugün buraya Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 19 Haziran 2025 günü açıklamasında dile getirdiği çağrıya cevap olarak buraya geldik. Gelişimiz aynı zamanda Önder Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 günü açıkladığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, 5-7 Mayıs günlerinde yapılan PKK 12. Kongre kararları temelindedir. Barış ve Demokratik Toplum sürecinin pratik başarısı için bir iyi niyet ve kararlılık adımı olarak ve bundan sonra özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelemizi, demokratik siyaset ve hukuk yöntemiyle yürütmek amacıyla ve demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılması temelinde sizlerin huzurunda silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz.
Attığımız bu adımın başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm halkımıza, Türkiye ve Ortadoğu halklarına ve tüm insanlığa hayırlı olmasını, barış ve özgürlük getirmesini diliyoruz. Önder Abdullah Öcalan’ın “Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum” ifadesine yürekten katılıyor ve bu tarihi ilkenin gereğini yerine getiriyor olmaktan büyük gurur ve onur duyuyoruz.
Biliyoruz şimdiye kadar hiçbir şey kolay, bedelsiz ve mücadelesiz olmadı; tersine her şey her gün ağır bedeller ödeyerek ve dişle-tırnakla mücadele ederek kazanıldı. Elbette bundan sonrası da zorlu bir mücadele ile olacak. Bu gerçeği çok iyi biliyoruz, bu temelde yeni başarılar ve demokratik kazanımlar elde etmek üzere, Önder Abdullah Öcalan’ın fikir ve paradigmasına yürekten inanıyor, kendimize ve yoldaşlar topluluğu olarak kolektif gücümüze güveniyoruz.
Dünyada faşist baskı ve sömürünün arttığı, bölgemiz Ortadoğu’nun kan gölüne döndüğü ve halkımızın barış içinde özgür, eşit ve demokratik bir yaşama her zamankinden daha fazla ihtiyacının olduğu bu ortamda attığımız bu tarihi adımın büyük önemini, doğruluğunu ve aciliyetini görüyor ve hissediyoruz. Umuyoruz ki herkes, kadınlar ve gençler, işçi ve emekçiler, sosyalist ve demokratik güçler, tüm halklar ve insanlık da attığımız bu barış ve demokrasi adımının tarihi değerini görür, anlar ve takdir eder.
Bunlar temelinde halkımızın yaşadığı acının sorumlusu olan tüm bölgesel ve küresel güçleri, halkımızın son derece meşru ve demokratik ulusal haklarına saygı göstermeye, barış ve demokratik çözüm sürecine destek vermeye davet ediyoruz. Başta kadınlar ve gençler, işçi ve emekçiler olmak üzere tüm halkları, demokratik ve sosyalist güçleri, aydın, yazar, akademisyen, hukukçu, sanatçı ve siyasetçileri attığımız bu tarihi adımı doğru anlayarak, bizimle, halkımızla dayanışmaya çağırıyoruz. Yine Önder Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik siyasi çözümü için daha aktif mücadele etmeye, küresel düzeyde demokratik, sosyalist enternasyonal mücadeleyi ve dayanışmayı geliştirip, güçlendirmeye çağırıyoruz.
Halkımızı ve tüm siyasi güçlerini, yaşadığımız tarihi sürecin özelliklerini ve Önder Apo’nun geliştirdiği Barış ve Demokratik Toplum sürecini doğru anlayarak, her alandaki eğitsel, örgütsel, eylemsel görevleri başarıyla yerine getirmeye, demokratik yaşamı geliştirmeye çağırıyoruz.
Fotoğraf: Chanel 8
Zulüm ve sömürü son bulacak, özgürlük ve dayanışma kazanacaktır. Barış ve Demokratik Toplum süreci mutlaka başarıya ulaşacaktır.
11.30: PKK'nın silah imha töreni bitti
Silahlarını imha eden 30 kişinin arasında komuta düzeyinde 4 PKK yöneticisinin de olduğu öğrenildi. Görüntüler servis edilecek. Tören, Süleymaniye’ye bağlı Surdaş nahiyesi sınırlarındaki Casene Mağarası’nda yapıldı
11.20: Buldan: Rahat uyu yoldaş Sırrı
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan, X hesabından yaptığı açıklamada süreç görüşmelerinde aktif rol alan ve hayatını kaybeden İmralı Heyeti Üyesi ve TBMM Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’i andı. “Hayırlı bir Cuma” diyen Buldan, “Biliyorum izliyorsun, görüyorsun, mutlu ve huzurlusun. Rahat uyu yoldaş Sırrı. Bugün silahlar teslim edilecek. Artık gençlerin ölmediği, annelerin ağlamadığı bir gelecek var önümüzde. Barış sana armağan olsun” ifadelerini kullandı.
11.15 : PKK'nın silah imha töreni başladı
Bir grup PKK mensubu şu dakikalarda silahlarını imha ediyor
10.55: Irak, KDP ve KYB temsilcileri alanda
Süleymaniye Valisi Heval Ebubekir, KDP lideri Mesud Barzani’nin temsilcisi Heyman Hewrami, Irak Kürdistan Bölgesi İçişleri Bakanlığı’ndan Tuğgeneral Tariq Ahmed, Kürdistan Yurtseverler Birliği ve Irak İçişleri Bakanlığı temsilcileri törene katılan isimler arasında yer alıyor.
10.46: PKK Süleymaniye'nin Surdaş bölgesindeki Cesane Mağarası'nda silah bırakacak
Cesane Mağarası’na giden yol kapatıldı.
10.30: Heyetler tören alanında
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ile milletvekillerinin de bulunduğu heyet tören alanına vardı.
10.10: Alana doğru hareketlenme başladı
Gazeteciler, siyasetçiler ve sivil toplum örgütleri temsilcileri, Süleymaniye’nin Dukan kasabasından araçlarla törenin düzenleneceği alana doğru hareket etmeye başladı. Töreni izlemek için Dukan'a gelen yüzlerce gazeteci de otel önündeki bekleyişini sürdürüyor.
Neler yaşandı?
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı Adası’nda 27 Şubat’ta yaptığı çağrının ardından PKK, 5-7 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirdiği kongrede fesih ve silah bırakma kararı aldı.
Bu karar kapsamında terör örgütü PKK, yaptığı duyuruda bir grup örgüt mensubunun 11 Temmuz günü Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) Süleymaniye kentinde düzenlenecek törenle silah bırakacağını bildirdi.
KCK, 7 Temmuz günü yaptığı açıklamada, güvenlik" nedeniyle silah bırakmanın yapılacağı tören alanına gazetecilerin alınmayacağı, törenin canlı yayınlanmayacağı duyurmuştu. Açıklamada, gazetecilerin silah bırakma törenini kurulacak ekranda takip edileceği bildirilmişti.
Kimler katılacak?
Öte yandan; Süleymaniye’nin Raperin ilçesinde gerçekleştirilecek olan sembolik törende 33 ila 44 kişilik bir grup, belirlenecek bir noktada silahlarını imha edecek.
Rudaw'da yer alan habere göre; törene katılması beklenen isimler şunlar:
KCK yöneticileri Bese Hozat ve Mustafa Karasu,
Mesud Barzani'nin temsilcisi Hemin Hawrami,
Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani'nin temsilcisi Dilşad Şahab
Irak İçişleri Bakanlığı temsilcisi,
Kürdistan Bölgesi İçişleri Bakanlığı temsilcisi Tuğgeneral Tarık Ahmed
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) temsilcisi
Halkın Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Partisi) Eş başkanları
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) heyetleri.