Kurban hissesi sahiplerine salam-sosis dağıttığı iddia edilen baba ve oğlunun ifadeleri ortaya çıktı

Bursa'da kurban hissesi sahiplerine bozuk et ve salam-sosis dağıtıldığı iddiasına ilişkin soruşturmada "dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık" suçundan tutuklanan işletme sahibi baba ve oğlunun, ifadeleri ortaya çıktı.

AA
AA
TT

Kurban hissesi sahiplerine salam-sosis dağıttığı iddia edilen baba ve oğlunun ifadeleri ortaya çıktı

AA
AA

Osmangazi ilçesi Demirtaş Mahallesi'nde faaliyet gösteren et restoranının organizesiyle kurban hissesine giren vatandaşlara, salam ve sosis ile paketlenmiş kıyma ve bozuk etlerin verildiği iddiasına ilişkin soruşturma Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca sürdürülüyor.

Tutuklanan işletmecilerden E.A. ifadesinde, iş yerini babası A.A. ile işlettiklerini, bayramdan önce yaklaşık 950 adet 22 kilogram kemiksiz et olacak şekilde büyükbaş kurbanlık hissesi sattıklarını anlattı.

Yaklaşık 770 hissenin de canlı hayvan olarak satışını gerçekleştirdiklerini belirten E.A, bayramın birinci günü 109 büyükbaş hayvanın biri 7 hisse olacak şekilde kesimini yaptıklarını, 760 civarında hisseyi sahiplerine et olarak teslim ettiklerini ilerini sürdü.

E.A, 10 hisse sahibinin ise gelmediğini belirterek "Bayramın ikinci günü soğutulmuş ve işlenmiş et hissesi olarak yaklaşık 820 civarında hisse teslim ettik. Bu dondurulmuş et hisseleri Ankara'da kesildi, paketlendi. Dondurulmuş hisselerin içinden salam ve benzeri malzeme çıktığını söyleyen kişiye kadar teslimat işi devam etti." ifadesini kullandı.

Dondurulmuş et hisselerini getiren tır ve kamyon şoförlerinin kesime ait belgeleri teslim etmediğini savunan E.A, bunların ilgili şirket tarafından daha sonra gönderileceğini söylediklerini iddia etti.

Baba A.A. da bayramın ikinci günü olan hisse teslimatının donmuş et olarak yapılacağını söylediklerini ileri sürdü.

Haklarındaki suçlamaları kabul etmeyen A.A, "Kurbanların bayramdan önce kesilmesi, hisselerin içlerinde salam-sosis bulunması söz konusu değildir. " iddiasında bulundu.

Osmangazi ilçesinde, bir et restoranından büyükbaş kurban hissesi alan kişilere et yerine salam sosis dağıtıldığı, paketlenmiş kıyma ve vakumlanmış etlerin bozuk çıktığı iddiası üzerine vatandaşlar ile firma sahipleri arasında tartışma çıkmıştı.

Şikayet üzerine işletmeye giden İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, restoran ve soğuk hava deposunda yaptıkları incelemede, paketlerdeki ürünlerde içerik bilgisi, üretim ve paketlenme yeri, fatura ve taşıma belgesi gibi bilgilerin bulunmaması üzerine 3 ton 800 kilogram ete el koyarak imha etmişti.

Gözaltına alınan işletme sahibi baba ve oğlu tutuklanmıştı.



Türkiye: Suriye Demokratik Güçleri, Şam ile anlaşmaya bağlılığını kanıtlamalı

Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Deyrizor kırsalında geçit töreninde (Arşiv – Şarku'l Avsat)
Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Deyrizor kırsalında geçit töreninde (Arşiv – Şarku'l Avsat)
TT

Türkiye: Suriye Demokratik Güçleri, Şam ile anlaşmaya bağlılığını kanıtlamalı

Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Deyrizor kırsalında geçit töreninde (Arşiv – Şarku'l Avsat)
Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Deyrizor kırsalında geçit töreninde (Arşiv – Şarku'l Avsat)

Türkiye Savunma Bakanlığı'ndan bir kaynak bugün Reuters'a yaptığı açıklamada, Kürt liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Suriye hükümetiyle varılan entegrasyon anlaşmasına bağlılığını göstermesi gerektiğini söyledi.

İsmini açıklamak istemeyen kaynak, "SDG, Şam hükümetiyle imzaladığı anlaşmaya bağlılığını somut bir şekilde göstermelidir" ifadesini kullandı.

Suriye'nin toprak bütünlüğü, bölgedeki istikrar için hayati önem taşıyor. Ankara, Şam'ın 10 Mart'ta Türkiye'nin terör örgütü olarak gördüğü SDG ile vardığı anlaşmanın ardından bölgedeki gelişmeleri yakından takip ediyor.

cdfgthyuj
Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) mensupları, (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre ismini vermek istemeyen kaynak, “SDG, Şam hükümeti ile imzaladığı anlaşmaya bağlı olduğunu somut bir şekilde kanıtlamalıdır” dedi.

Türkiye, Suriye'nin bölünmesine yol açacak hamlelere izin vermeyeceğini defalarca dile getirdi ve güney sınırında Kürt grupların herhangi bir özerk yönetim biçimine karşı olduğunu belirtmişti.