Guardian, Erdoğan'ın diplomasisini değerlendirdi: "Kozlarını ustalıkla kullanıyor"

"Son hamlesini yapmadan önce muhatabının en zayıf anını bekliyor"

Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta gerçekleştirilen NATO Zirvesi'ndeki görüşmelerin ardından Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'la el sıkışmıştı (Reuters)
Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta gerçekleştirilen NATO Zirvesi'ndeki görüşmelerin ardından Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'la el sıkışmıştı (Reuters)
TT

Guardian, Erdoğan'ın diplomasisini değerlendirdi: "Kozlarını ustalıkla kullanıyor"

Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta gerçekleştirilen NATO Zirvesi'ndeki görüşmelerin ardından Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'la el sıkışmıştı (Reuters)
Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta gerçekleştirilen NATO Zirvesi'ndeki görüşmelerin ardından Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'la el sıkışmıştı (Reuters)

Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden Guardian, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son dönemdeki diplomasi hamlelerini değerlendirdi. 

Gazetenin diplomasi editörü Patrick Wintour'un kaleme aldığı yazıda, Erdoğan'ın izlediği stratejiye ilişkin "Kozlarını ustalıkla kullanıyor ve son hamlesini yapmadan önce muhatabının en zayıf anını bekliyor" dendi.

Analizde, Erdoğan'ın dış ilişkilerde üç cephede mücadele ettiği belirtildi. Bunlar arasında İsveç'te "terörle bağlantılı olduğu öne sürülen" Kürtlere karşı baskının artırılması, ABD Kongresi'nin F-16 satışlarını onaylaması ve Avrupa Birliği'yle (AB) vize serbestisinin sağlanmasının yer aldığı ifade edildi.

Yazıda, Erdoğan'ın İsveç'in NATO üyeliğine ne zaman onay verileceğine dair net bir takvim açıklamadan üç başlıkta da ilerleme kaydettiğine dikkat çekildi.

Analizde, İsveç'in özellikle PKK'ya yönelik terörle mücadele operasyonlarını genişlettiğine işaret edilirken, çatı yapısını Türkiye'nin terör örgütü olarak kabul ettiği YPG'nin oluşturduğu ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) destek vermeme taahhüdü sağladığı da belirtildi. 

Haberde, Türkiye'ye F-16 satışına karşı çıkan ABD Senatörü Bob Menendez'in son kararını "muhtemelen gelecek hafta vereceğini" söylediği de hatırlatıldı. Ayrıca Savunma Bakanı Yaşar Güler ve ABD'li mevkidaşı Lloyd Austin arasındaki olumlu görüşmeye de işaret edildi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da ABD Başkanı Joe Biden'ın Türkiye'ye F-16 savaş uçağı satışını desteklediğini söylemişti.

Öte yandan yazıda, bu iki meseleye kıyasla Türkiye'nin AB üyeliği ve vize serbestisi sürecinde fazla ilerleme kaydedilemediği savunuldu. Wintour, Erdoğan'ın muhtemelen söz konusu talepleri dile getirirken sürecin bu şekilde işleyeceğini bildiğini, gümrük anlaşmalarını iyileştirmeyi ya da vizesiz seyahat sağlanmasını hedefleyebileceğini yazdı. 

İspanya, Almanya, Fransa ve İskandinavya'da radikal sağın yükselişine dikkat çekilen analizde, bu tür anlaşmalara AB içinden siyasi direnişin çok güçlü olacağı yorumu da yapıldı.

Wintour, "NATO'da çok az kişi Erdoğan'ın bencilliğine ve çıkarcılığına sıcak bakıyor fakat kazanılan ödülün yanında yöntemlerine duyulan hoşnutsuzluk önemsiz kalıyor" değerlendirmesini paylaştı.

Independent Türkçe, Guardian, Reuters



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.