Cumhurbaşkanı Erdoğan: Savunma sanayinde mührünü vuracak 850 farklı projeyi titizlikle hayata geçiriyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen IDEF'23 16. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nın açılışında, katılımcılara video mesajla hitap etti.

AA
AA
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Savunma sanayinde mührünü vuracak 850 farklı projeyi titizlikle hayata geçiriyoruz

AA
AA

IDEF'23'ün 16'ncısının hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilen fuarda emeği geçen tüm kurum ve kuruluşları tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın farklı ülkelerinden fuara katılmak üzere İstanbul'a gelen devlet ve hükümet yetkililerine, bakanlara ve askeri erkana "Hoş geldiniz" dedi.

1993 yılından beri düzenlenen IDEF'in, kendini ispatlamış bir organizasyon olarak savunma sanayisinde dünya ölçeğinde bir marka haline geldiğine işaret eden Erdoğan, "Her yıl milyonlarca dolarlık anlaşmaların imzalandığı, yeni ortaklıkların tesis edildiği, savunma sanayii ürünlerinin görücüye çıktığı fuarımızın, bu sene başarı grafiğini daha da yükselteceğine inanıyorum." diye konuştu.

Türkiye olarak karşılaştıkları pek çok engele, gizli-açık ambargoya rağmen savunma sanayisini geliştirmeye büyük önem verdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Yıllardır kararlılıkla yürüttüğümüz milli teknoloji hamlemizin meyvelerini, hamdolsun farklı alanlarda toplamaya başladık." ifadesini kullandı.

Türk savunma sanayisi sektörünün, son yıllarda tüm dünyanın hayranlıkla takip ettiği bir başarı hikayesi yazdığına dikkati çeken Erdoğan, sektörün çatışma bölgelerinde sınanan zırhlı araçlarıyla, toplarıyla, roketleriyle, hava savunma sistemleriyle envaiçeşit silah ve radar sistemleriyle rüştünü ispatladığını belirtti.

Türkiye'nin, kara, hava ve deniz araçlarında kendi ihtiyaçlarının hemen tamamını yerli ve milli imkanlarla karşılayabildiğine işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsansız hava araçları ve silahlı insansız hava araçları teknolojisinde dünyanın önde gelen üç ülkesi arasında yer alıyoruz. Kendi savaş gemisini yapan 10 ülkeden birisi olan Türkiye, aynı zamanda bu alanda önemli bir ihracatçı konumundadır. Dünyanın ilk 'SİHA gemisi' diyebileceğimiz TCG Anadolu'yu, donanmamızın hizmetine verdik. Akıncı ile başladığımız TİHA hamlemizi insansız savaş uçağımız Kızılelma ile şimdi çok farklı bir boyuta taşıyoruz.

KAAN ismini verdiğimiz beşinci nesil milli muharip uçağımızın tanıtımını yaptık. Üretim süreçlerini adım adım gerçekleştiriyoruz. Bunun dışında savunma sanayiinde mührünü vuracak 850 farklı projeyi titizlikle hayata geçiriyoruz. Geçen yıl 4 milyar 400 milyon dolar ihracat rakamına ulaştık. Bu yılın ilk 6 ayında, 2 milyar 378 milyon dolarlık rekor ihracat seviyesini yakaladık. 2023 yılında hedefimiz 6 milyar dolardır. İnşallah yıl sonu ihracat hedefimizi tutturacağımıza, hatta bu rakamın da üstüne çıkacağımıza inanıyorum."

"Biz sadece ürün satmanın peşinde değiliz"

"Geçen hafta yaptığımız Körfez ülkeleri ziyaretimizde, savunma sanayii ürünlerinde tarihimizin en yüksek tutarlı ihracat sözleşmelerine imza attık. IDEF 2023'te, bu anlaşmalara yenilerinin ekleneceği kanaatindeyiz" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hep söylediğimiz gibi biz sadece ürün satmanın peşinde değiliz, uzun vadeli ortaklıklar kurmayı, ortak projeler geliştirmeyi hedefliyoruz. Savunma sanayii alanındaki bilgi, birikim ve tecrübelerimizi dostlarımızın istifadesine sunmaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu düşüncelerle kara, deniz, havacılık ve uzay, lojistik destek, güvenlik alanlarında geliştirdikleri son ürünleri fuarda sergileyecek firmalarımızın her birine başarılar diliyorum. Uluslararası savunma sanayii fuarımızın verimli geçmesini temenni ediyor, tüm katılımcılara, tüm misafirlerimize şükranlarımı sunuyorum."



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.