Cumhurbaşkanı Erdoğan: Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti barış ve istikrar için şarttır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "BM parametreleri temelinde 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulması tüm bölgemizin barış ve istikrarı için şarttır." dedi.

AA
AA
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti barış ve istikrar için şarttır

AA
AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Mescid-i Aksa başta olmak üzere kutsal mekanların tarihi statükosunun değiştirilmesine yönelik eylemleri de kabul etmemiz mümkün değildir. Filistinli kardeşlerimiz arasındaki birlik ve uzlaşı bu süreçteki temel unsurlardan biridir." dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki baş başa görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Konuşmasına, Filistin Devlet Başkanı Abbas'ı Ankara'da misafir etmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek başlayan Erdoğan, Abbas ve heyetine "hoş geldiniz" dedi.

Abbas'ın son olarak Ağustos 2022'de Türkiye'yi ziyaret ettiğini anımsatan Erdoğan, "O günden bu yana kendisiyle olan yakın temasımızı farklı vesilelerle devam ettirdik. Ülkemizdeki son seçim sürecinde Filistin halkının tüm kesimlerinin desteğini, duasını yanımızda hissettik. 28 Mayıs gecesi Ankara ve İstanbul başta olmak üzere ülkemizin dört bir yanında yaşanan coşkuya Kudüs'te, Ramallah'ta, Gazze'de şahit olduk. Aziz kardeşim Sayın Abbas'ın şahsında tüm Filistin halkına, sevincimize ortak oldukları için şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Milletimizle birlikte İslam dünyasının farklı köşelerindeki yüz milyonlarca kardeşimizin de güvenini inşallah boşa çıkarmayacağız." ifadelerini kullandı.

"Adil ve kalıcı barışın tek yolu, iki devletli çözüm vizyonunu savunmaktan geçmektedir"

Bugünkü görüşmelerde Filistin'deki gelişmeleri ayrıntılı şekilde ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"İlişkilerimizin daha da geliştirilmesine yönelik atılabilecek adımları, ikili görüşmemizde, heyetler arası görüşmelerde değerlendirme imkanımız oldu. Filistin devletinin kapasitesinin güçlendirilmesine, Filistin halkının mevcut koşullarının iyileştirilmesine desteğimizi teyit ettik. Filistin meselesinin uzun bir süredir uluslararası toplumun gündeminde hak ettiği ilgiyi toplamadığı, toplayamadığı bir vakadır. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası camianın Filistin meselesine güçlü şekilde angaje olması mühimdir. Türkiye olarak Filistin halkıyla dayanışmamızı, Filistin davasına desteğimizi en güçlü şekilde sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.

Filistin'deki gelişmeleri bu minvalde yakından takip ediyoruz. Gün geçtikçe artan can kayıplarından, yıkımlardan, yasa dışı yerleşimlerin genişletilmesinden ve yerleşimci şiddetinden derin endişe duyuyoruz. Bu vesileyle hayatını kaybeden Filistinli kardeşlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet, Filistin devleti ve halkına baş sağlığı diliyorum. Bölgede adil ve kalıcı bir barışın tek yolu, iki devletli çözüm vizyonunu savunmaktan geçmektedir. Mescid-i Aksa başta olmak üzere kutsal mekanların tarihi statükosunun değiştirilmesine yönelik eylemleri de kabul etmemiz mümkün değildir. Filistinli kardeşlerimiz arasındaki birlik ve uzlaşı bu süreçteki temel unsurlardan biridir. Bu alanda üzerimize düşen her türlü desteği sağlamaya hazır olduğumuzu değerli kardeşimle bir kez daha paylaştım."

"Tüm gücümüzle desteklemeye devam edeceğiz"

TİKA, Türk Kızılay ve Türk sivil toplum kuruluşlarının Filistin'e yönelik insani ve kalkınma yardımlarını sürdürdüğünü söyleyen Erdoğan, "Faaliyetlerine büyük önem atfettiğimiz Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'na katkılarımız da önceki yıllarda olduğu gibi devam edecektir." dedi.

Görüşmelerde ikili münasebetlerin yanı sıra bölgesel gelişmeler hakkında da görüş alışverişinde bulunulduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Filistin davasını en güçlü şekilde savunmaya, Filistin halkının güvenliğini ve refahını artırmaya yönelik her gayreti tüm gücümüzle desteklemeye devam edeceğiz. Birleşmiş Milletler parametreleri temelinde 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının tüm bölgemizin barış ve istikrarı için bir şart olduğunu ifade etmek istiyorum. Buradan tüm Filistin halkına ve Ramallah'ta bir meydana adımın verilmiş olmasından duyduğum memnuniyeti de özellikle ifade etmek istiyorum."

Konuşmaların ardından Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Ramallah'ta bir meydana Erdoğan'ın isminin verildiği belgeyi takdim etti.



Şarku’l Avsat kaynakları: Hamas Türkiye'den anlaşmayı Trump'a iletmesini istedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Şarku’l Avsat kaynakları: Hamas Türkiye'den anlaşmayı Trump'a iletmesini istedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Şarku’l Avsat’a konuşan iki kaynak, Hamas’ın Gazze Şeridi'nde yeni bir ateşkes için girişimde bulunmaya çalıştığını ve ateşkes önerisini ABD Başkanı Donald Trump yönetimine iletmek için Türkiye'den destek talep ettiğini söyledi.

Kimliklerinin gizli kalması koşuluyla ayrı ayrı konuşan iki kaynak, Hamas yönetiminin, Hamas Hareketi tarafından önerilen ‘kapsamlı anlaşma’ ya da diğer adıyla ‘paket anlaşmasının’ Türkiye ile ABD arasındaki ’iyi ilişkilerden’ dolayı Türk yetkililer tarafından Trump yönetimine iletilebileceğine inandığını söyledi.

Hamas'ın önerisi, üzerinde mutabık kalınan sayıda Filistinli mahkûmun salıverilmesi karşılığında tüm İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını, savaşın durdurulmasını ve İsrail'in Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinden çekilmesini öngörüyor.

Hamas Liderlik Konseyi Başkanı Muhammed Derviş başkanlığındaki heyet, pazar günü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştü. Derviş, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile de bir araya gelerek savaşın durdurulmasıyla ilgili görüşün yanı sıra, Filistin'in iç durumuna ve diğer konulara değindi.

Kaynaklardan biri Hamas'ın Türkiye'nin desteğini istemesiyle ilgili tutumunu, Hamas'ın tüm İsrailli rehineleri teslim etmesi halinde savaşın durmasını garanti edeceğini söyleyen ABD Rehine İşleri Özel Temsilcisi Adam Boehler’in açıklamalarına dayandırdığını, ancak İsrail'in bu girişimi reddettiğini açıkladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümetindeki bazı bakanlar tarafından yapılan açıklamalar da bu tutumu teyit ediyor.

Kaynaklardan diğeri ise şunları söyledi:

“Türkiye'deki görüşmeler, Türk yetkililere, Hamas’ın vizyonunu Washington'a iletmek için mevcut ABD yönetimiyle olan iyi ilişkilerini kullanmaları gerektiği mesajını vermeyi amaçlıyordu.”

İki kaynak da ABD'nin bu öneriyi kabul etmesi için İsrail'e baskı yapılmasında daha büyük bir rol oynaması amacıyla, arabulucu Katar da dahil olmak üzere Donald Trump yönetimindeki yetkililere mesajın iletilmesi için şimdiye kadar başka araçların da kullanıldığı konusunda hemfikir.

Kaynakların aktardıklarına göre Hamas, Gazze'deki savaş devam ederken gerçekleşmesini istediği anlaşılan Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde bir anlaşmaya varılması için ABD’nin tutumuna güveniyor. Kaynaklardan biri Trump'ın İran ile nükleer programı konusunda geçici de olsa bir çözüme ulaşmayı istediğini söyledi.

Hamas’tan kaynakların birkaç gün önce Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamaya göre Hamas’ın vizyonu ‘bölgesel ve uluslararası garantilerle beş yıl sürecek uzun bir ateşkese’ hazır ve açık olmasına dayanıyor.

Hamas, herhangi bir ateşkes anlaşmasının İsrail güçlerinin Gazze'den çekilmesini ve belirli bir insani protokol uyarınca insani yardımların Gazze Şeridi’ne girişini de kapsamasını istiyor. Hamas ayrıca Arap, Müslüman ve Avrupa ülkelerinin desteğini alan Mısır'ın önerisi doğrultusunda, Gazze'yi tam yetki ile yönetecek, bağımsız ve fraksiyona bağlı olmayan kişilerden oluşan bir Filistin komitesinin kurulmasını kabul ettiğini de açıkladı.