KKTC, Pile-Yiğitler Yolu Projesi çalışmalarına devam ediyor

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) yürüttüğü Pile-Yiğitler Yolu Projesi kapsamında, Yiğitler köyünden Birleşmiş Milletler (BM) kontrolündeki Yeşil Hat üzerinde bulunan Pile köyüne yol bakım ve genişletme çalışmaları devam ediyor.

AA
AA
TT

KKTC, Pile-Yiğitler Yolu Projesi çalışmalarına devam ediyor

AA
AA

Yetkililerden alınan bilgilere göre, sabah saatlerinde başlayan ve hafta sonu olması sebebiyle düşük tempoda devam eden çalışmalara öğleden sonra ara verildi.

Çalışmaların pazar günü de aynı şekilde düşük tempoda yarım gün olarak devam edeceği öğrenildi.

Projeyi engellemek isteyen BM Barış Gücüaskerlerinin cuma günü KKTC polisince Yeşil Hat'ta geri itilmesinin ardından bugün bölgeye gelen Barış Gücü askerleri, Kıbrıs Türk tarafının ön gördüğü Yeşil Hat üzerinden çalışmaları izlediler.

KKTC Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı bu konuda yaptığı yazılı açıklamada, BM Barış Gücü'nün bugün bölgeye personel gönderdiğini fakat çalışmalara herhangi bir müdahalede bulunmadıklarını bildirdi.

BM Barış Gücü sivillere de saldırdı

BM kontrolündeki Pile köyünde yaşayan Kıbrıs Türklerine belediye hizmetleri vermekle sorumlu Beyarmudu Belediye Başkanı Bülent Bebek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Pile-Yiğitler Yolu Projesi için KKTC tarafının 22 yıldır beklediğini, perşembe günü başlayan çalışmaların ardından cuma sabahı BM Barış Gücü askerlerinin 22 araç ve onlarca personelle bölgeye gelerek çalışmaları engellemeye çalıştığını söyledi.

BM Barış Gücü'nün cuma günü yaptığı müdahalede 8 polis ve Yeşil Hat üzerinde arazisi bulunan 2 sivilin yaralandığını açıklayan Bebek, "Bölgede mandırası bulunan sivil vatandaşlarımıza dahi saldırdılar. Buranın Rum toprağı olduğunu iddia ediyorlar. Hayır burası KKTC toprağıdır. Kendilerine de ilettik. Bizim olanı vermeyeceğiz. Bu yol yapılacak." diye konuştu.

Bebek, BM Barış Gücü'nün 1996 ve 2006 yıllarında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nden Pile köyüne 2 ayrı yol yapımına izin verdiğini belirterek KKTC yol yapmaya başlayınca BM'nin taraflı bir tutum takındığına dikkati çekti.



Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı ve Reuters tarafından aktarılan açıklamasında Türkiye'nin gerektiğinde Suriye'de tansiyonu düşürmek için İsrail ile teknik görüşmeler yaptığını söyledi.

Fidan, Türkiye’nin İsrail de dahil olmak üzere Suriye'deki hiçbir ülkeyle çatışmaya girme niyeti olmadığını vurguladı.

Dışişleri Bakanı, İsrail ile Suriye konusunda gerilimin arttığı bir dönemde CNN Türk’e konula ilgili açıklamalarda bulundu.

Basında yer alan haberlere göre İsrail'in geçtiğimiz hafta Suriye’de bombaladığı hava üsleri, Türkiye'nin Suriye ile yapmayı planladığı ortak savunma anlaşmasının bir parçası olarak asker konuşlandırmayı planladığı yerlerdi.

Dışişleri Bakanı Fidan, açıklamasında şunları söyledi:

“Suriye'de güvenlik iş birliği olacak ve biz Suriye için istikrar ve refah istiyoruz. Ama Suriye'nin tekrar Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek bir iç karışıklığa, bir operasyona, bir provokasyona maruz kalmasını da izleyemeyiz. Ona da sadece bakmakla yetinmeyiz.”

İsrail, Beşşar Esed rejimin geçtiğimiz aralık ayında düşmesinin ardından Suriye toprakları içinde kalan bir tampon bölge de dahil olmak üzere Suriye'nin güneybatısındaki bazı bölgelerin kontrolünü ele geçirdi, Suriye ordusuna ait silahları ve askeri üsleri hedef alan bombardımanlar düzenledi.

İsrail, geçtiğimiz hafta Hama ve Humus'taki hava üslerinin yanı sıra Şam'daki askeri altyapıyı da bombaladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanı Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerika’nın (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'ya tabiri caizse bir ayar vermesi gerekiyor.”

Türkiye, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını ‘ülkedeki istikrar çabalarını engellemek’ olarak değerlendirirken İsrail, ‘kendi güvenlik çıkarlarını korumak için hareket ettiğini’ öne sürüyor.