Özgür Özel, CHP Genel Başkanlığına aday olduğunu açıkladı

Özgür Özel, CHP Genel Başkanlığına aday olduğunu açıkladı
TT

Özgür Özel, CHP Genel Başkanlığına aday olduğunu açıkladı

Özgür Özel, CHP Genel Başkanlığına aday olduğunu açıkladı

CHP Grup Başkanı Özgür Özel, CHP Genel Başkanlığına aday olduğunu açıkladı.

Özel, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

CHP'deki değişimin ülkenin değişimi için ön koşul olduğunu ifade eden Özel, "Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığına adaylığımı ilan ediyorum." diyerek adaylığını açıkladı.

Özgür Özel, "Cumhuriyetin 100. yılına tarihimizin en büyük umutsuzluğuyla giremeyiz, buna izin veremeyiz, buna izin vermem, vermeyeceğim, hep birlikte vermeyeceğiz." dedi.

Ülkeyi ve milleti kurtaracak olanın yine milletin azim ve kararlılığı olduğunu dile getiren Özel, "Herkesi bu büyük yürüyüşe davet ediyorum. Çağrımız tüm üyelerimize, tüm seçmenlerimize, Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm vatandaşlarınadır. Gelin bu yeni yolu birlikte açalım, hedefe birlikte yürüyelim. Çünkü CHP değişirse Türkiye değişir. Bu memleket bizim, bu davet bizim, bu hasret bizim." diye konuştu.

Özel, Grup Başkanlığı görevini sürdürüp sürdürmeyeceği yönündeki soru üzerine, yarından itibaren ilan edilen takvim dahilinde yoğun olarak yapılacak il kongrelerini takip edeceklerini söyledi.

Özgür Özel, "Bundan önce partimizin bize ihtiyaç duyduğu her süreçte alnımızın bir damla terini nasıl sakınmadıysak ve son damlasına nasıl akıttıysak öyle akıtmaya, öyle çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Kendisinin, CHP tarihinde genel başkanlık görevi yürütmeyen ilk grup başkanı, Kemal Kılıçdaroğlu'nun da milletvekili olmayan ilk genel başkan olduğunu hatırlatan Özel, şunları kaydetti:

"Görevimizi yetkiyi aldığımız grubumuza bağlılıkla bundan sonraki süreçte de sürdüreceğiz ancak resmi kurultay kararı alındığı gün tekrar bir değerlendirme yapacağız ve o gün görüşümüzü, kararımızı sizlerle de paylaşacağız.

Şöyle düşünmekte de fayda var, bazen şöyle yazılıyor 'Bu ikilik değil mi?' diye. Eğer kurultayda kazanırsam genel başkan ve grup başkanı olacağım. Sayın Genel Başkan'ımız kurultayda aday olursa ve yeniden seçilirse yine bir genel başkan ve grup başkanı olacak. O yüzden bu süreçle ilgili durumu ikilik olarak tanımlamamak gerekiyor. Ancak delegemiz, üyelerimiz bu konunun böyle bir ikilikle olmamasını tercih edecek olurlarsa o zaman milletvekili olan bir genel başkanın göreve getirilmesi bu ikili görevlendirmeyi de otomatikman ortadan kaldıracaktır."



Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da Canbolat’ı kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Ankara'da Velid Canbolat'ı kabul etti. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı - X)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Ankara'da Velid Canbolat'ı kabul etti. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı - X)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da Canbolat’ı kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Ankara'da Velid Canbolat'ı kabul etti. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı - X)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Ankara'da Velid Canbolat'ı kabul etti. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı - X)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Lübnanlı Dürzi lider Velid Canbolat'ı başkent Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti.

Erdoğan ve Canbolat arasındaki görüşme, Canbolat'ın dün (Pazartesi) Şam'a gerçekleştirdiği ve Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile bir araya gelerek Suriye ve Lübnan arasındaki ilişkilerin bir sonraki aşamasını ele aldığı ziyaretin ardından gerçekleşti.

Şarku’l Avsat’ın Türk kaynaklardan aktardığına göre Erdoğan, Canbolat ile Suriye'deki gelişmeleri, Lübnan'daki durumu, İsrail ile ilan edilen ateşkesi ve İsrail'in Suriye ve Lübnan'daki ihlallerini ele aldı.

Kaynaklar, Erdoğan'ın görüşmede, Türkiye'nin Lübnan'ı desteklemeye devam ettiği gibi Suriye'ye de mevcut aşamada desteğini sürdüreceğini, iki ülke arasında normal ilişkilerin kurulmasını memnuniyetle karşıladığını ve yeni Suriye'nin bölgede bir istikrar unsuru olmasını istediğini vurguladığını aktardı.

Canbolat'ın Türkiye'ye ani ziyareti, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile arasındaki iyi ilişkiler ışığında, Türk güçleri ve Türkiye destekli grupların SDG mevzilerine yönelik saldırılarını durdurmak için Türkiye ile Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kürt Özerk Yönetimi arasında arabuluculuk rolü oynayabileceğine dair sızıntıların olduğu bir dönemde gerçekleşti.