PKK’nın hedefi Ankara

Güvenlik güçleri, cumartesi günü yaşanan intihar saldırısı ardından Ankara'da İçişleri Bakanlığı binası önünde incelemelerde bulundu. (Reuters)
Güvenlik güçleri, cumartesi günü yaşanan intihar saldırısı ardından Ankara'da İçişleri Bakanlığı binası önünde incelemelerde bulundu. (Reuters)
TT

PKK’nın hedefi Ankara

Güvenlik güçleri, cumartesi günü yaşanan intihar saldırısı ardından Ankara'da İçişleri Bakanlığı binası önünde incelemelerde bulundu. (Reuters)
Güvenlik güçleri, cumartesi günü yaşanan intihar saldırısı ardından Ankara'da İçişleri Bakanlığı binası önünde incelemelerde bulundu. (Reuters)

Cumartesi günü Ankara'da düzenlenen, iki polis memurunun yaralandığı ve saldırganın etkisiz hale getirildiği intihar saldırısının sorumluluğunu Türkiye ve Batılı ülkelerin terör örgütü olarak sınıflandırdığı PKK üstlendi.

İçişleri Bakanlığı binasının hedef alınmasından saatler sonra gerçekleştirilen TBMM'nin 28’inci dönem açılışı oturumuna terör saldırısı damgasını vurdu. Açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saldırıyı kınayarak bunun ‘terörün son çırpınışları’ olduğunu vurguladı. “İçeride veya dışarıda son terörist de bertaraf edilene dek mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.

Konuşmasının büyük bir kısmını terörle mücadele çalışmalarına ayıran Erdoğan “Vatandaşın huzuruna ve güvenliğine kast eden alçaklar, emellerine ulaşamamıştır, asla da ulaşamayacaktır” ifadelerini kullandı. Saldırıyı gerçekleştirmeye çalışan iki teröriste müdahale ederek birini etkisiz hale getiren güvenlik güçlerine de övgüde bulundu.

Terörle mücadelenin yurt içinde ve dışında devam edeceğini vurgulayan Erdoğan sözlerine öyle devam etti:

“Bunun için, ‘bir gece ansızın gelebiliriz’ sözü, kulaklardan hiç eksik olmasın diyoruz. Güney sınırlarımızın tamamını en az 30 kilometre derinliğinde bir güvenlik şeridiyle koruma, onun ötesindeki faaliyetleri de mutlak denetim altında tutma stratejimiz bakidir.”

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da cumartesi sabahı bakanlık binasına iki kişinin düzenlediği terör saldırısında birinin kendini havaya uçurduğunu, diğerinin ise etkisiz hale getirildiğini bildirdi.

Uluslararası basın ve Arap ülkeleri deAnkara'daki terör saldırısını kınadı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'de İçişleri Bakanlığı’na yönelik terör saldırısı girişimini en güçlü şekilde kınadığını vurguladı. Suudi Arabistan’ın şiddet, terör ve radikalizme tamamıyla karşı olduğunu vurgulayan bakanlık, terörizmi ve radikalizmi her türlü tezahürüyle ortadan kaldırmayı ve finansman kaynaklarını kurutmayı amaçlayan tüm çabalara Suudi Krallığı’nın verdiği desteğini yineledi. Aynı zamanda yaralılara acil şifalar dileyen Suudi Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin ve kardeş halkının emniyet ve güvenliğini diledi.



MİT Başkanı siyasi krizin ortasında Libya'yı ziyaret etti

Türkiye İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın (Reuters)
Türkiye İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın (Reuters)
TT

MİT Başkanı siyasi krizin ortasında Libya'yı ziyaret etti

Türkiye İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın (Reuters)
Türkiye İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın (Reuters)

Trablus hükümetinin destekçileri petrol ihracatını durduran ve dört yıllık göreceli istikrarı tehlikeye atan siyasi çıkmazdan bir çıkış yolu ararken, Türkiye'nin istihbarat şefi Libya'yı ziyaret etti.

Bir Türk güvenlik kaynağı bugün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ulusal istihbarat servisinin başkanı İbrahim Kalın'ın dün Başbakan Abdulhamid Dibeybe ve diğer yetkililerle görüştüğünü söyledi. Dibeybe Libya'nın BM tarafından tanınan ve Türkiye tarafından desteklenen ulusal birlik hükümetine başkanlık ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre kaynak, Kalın'ın Ankara'nın Libya'daki çatışmaları “ulusal anlaşma ve gerilimi daha da azaltma yoluyla” çözme umudunu dile getirdiğini ve Ankara'nın Libya'nın birliği ve istikrarına olan bağlılığını vurguladığını belirtti.

Kalın'ın ziyareti, Dibeybe’nin mayıs ayı sonunda Ankara'ya yaptığı ziyaretten beri iki taraf arasındaki en üst düzey temas olup, rakip Libyalı yetkililerin geçen ay Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir'in görevden alınmasına odaklanan siyasi açmazı yatıştırmaya çalıştığı bir dönemde gerçekleşti. Libya Merkez Bankası, neredeyse tüm ulusal gelirin ana kaynağı olan Libya'nın petrol ihracatından elde edilen gelirleri alıyor ve dağıtıyor.

Kriz sırasında Libya'nın doğusundaki gruplar, Kebir'in görevden alınmasının geri alınmasını talep ederek, tüm petrol üretimini durdurduklarını açıkladılar. Bu gelişme, 2011'den bu yana çok az barış yaşayan ve 2014'te doğu ve batıdaki gruplar arasında bölünen Libya'da dört yıllık göreceli istikrarı sona erdirme riski taşıyor.