Bafel Talabani: Türkiye ile diyalog zor

Bağdat'a giderek IKBY'yi baltalamak istemediğini söyledi

Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid, Bağdat'taki parlamento binasında Bafel Talabani ile konuşuyor (Reuters)
Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid, Bağdat'taki parlamento binasında Bafel Talabani ile konuşuyor (Reuters)
TT

Bafel Talabani: Türkiye ile diyalog zor

Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid, Bağdat'taki parlamento binasında Bafel Talabani ile konuşuyor (Reuters)
Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid, Bağdat'taki parlamento binasında Bafel Talabani ile konuşuyor (Reuters)

Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) lideri Bafel Talabani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki (IKBY) siyasi güçleri PKK ile iş birliği yapmakla suçladığı gerekçesi ile Türk hükümetini eleştirdi. Talabani, “Türkiye Savunma Bakanı'nın bana neden tehdit ettiğini anlamıyorum. Şehrimde (Sülemaniye) uçan insansız hava araçlarını ve masumların öldüğü bombalama alanlarını nasıl görebilirim?" dedi.

Talabani, Erbil'de düzenlenen MERI Forum’da yaptığı konuşmada, Türkiye ile diyaloğun zor olduğunu ve Ankara'ya yapacağı ziyaretin sorunu çözmeyeceğini söyledi. Talabani, Türk insansız hava araçlarının, PKK’nın şüpheli faaliyeti bahanesiyle Süleymaniye'deki yerel bir havaalanına saldırı düzenlediğini belirterek, geçen ay Erbil'deki Arbat Havaalanı'nda üç masum insanın haksız yere öldürüldüğünü hatırlattı.  Kürt kaynaklara göre, ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı Mazlum Abdi ve üç Amerikan askerinin iddia edilen saldırı sırasında havaalanı yakınında olduğu söyleniyor.

Fotoğraf Altı: Bafel Talabani daha önce Tahran'da Abdullahiyan'la birlikteydi (ISNA)
Bafel Talabani daha önce Tahran'da Abdullahiyan'la birlikteydi (ISNA)

Bafel Talabani, Şarku'l Avsat’ın da hazır bulunduğu röportajında, "O gün havaalanında öldürülenler arkadaşlarımdı ve DEAŞ terör örgütüyle savaşmışlardı" dedi. Talabani, KYB’nin Türkiye ile ilişkilerini iyileştirmek istediğini, ancak iki ülke arasındaki bölünmüşlüğün bunu çok zorlaştırdığını açıkladı.

Türkiye, geçtiğimiz nisan ayında, IKBY’deki Süleymaniye kentinden uçuşlara (gidiş-geliş) hava sahasını kapatmıştı. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, kararın, Süleymaniye'deki PKK faaliyetlerinin yoğunlaşması ve terör örgütünün havalimanını ele geçirerek, hava güvenliğini tehdit etmesi nedeniyle alındığını açıklamıştı.

Ancak Talabani, partisinin PKK ile ilişkisinin Türkiye'nin iddia ettiği gibi olmadığını, sorunun Kürtlerin Süleymaniye'deki yasal partilerle olan ilişkisinde olduğunu vurguladı. Türkiye, bu partilerin PKK'yı temsil ettiğini iddia ediyor ve kapatılmasını istiyor. Talabani, "Bunu neden benden istiyorsunuz? (...) Bu hakkım yok. Diyalog kurmamız gerekiyor. Biz Kürtler, üzerimize baskı yapıldığında taviz vermeyen inatçı insanlarız. Çözüm diyalogdur. Bundan daha fazlasını yapmam mı bekleniyor? Ayrıca, Türkiye Savunma Bakanı'nın bana açıkça tehdit savurmasının anlamı ne?" diye sordu.

Fotoğraf Altı:  Bafel Talabani'nin (ortada) ofisi tarafından dağıtılan, terörle mücadele görevlilerini kabul ederken çekilmiş bir fotoğraf
Bafel Talabani'nin (ortada) ofisi tarafından dağıtılan, terörle mücadele görevlilerini kabul ederken çekilmiş bir fotoğraf

Geçtiğimiz ay Milliyet'in internet sitesinde yer alan habere göre, Türkiye Savunma Bakanı Yaşar Güler, Bafel Talabani'yi ‘PKK ile teması sürdürmemesi’ konusunda uyarmıştı. Ankara'nın KYB’nin hareketlerini sıkı gözetim altına aldığını da vurguladı.

Talabani'ye göre KYB, PKK sorunu da dahil olmak üzere tüm sorunları çözmeye hazır, Kürdistan Demokrat Partisi de sorunun çözümüne yardımcı olabilir.

Yerel siyasi durumla ilgili olarak, Talabani, IKBY’nin pahasına doğrudan Bağdat ile anlaşmaya çalışmadığını ve memurların maaşlarını oradan almak istemediğini, ancak Süleymaniye'ye ‘ihanet edilirse’ tüm olasılıkların geçerli olduğunu vurguladı.



Mısır-Türkiye yakınlaşması sıcak bölgesel dosyalara nasıl yansıyor?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır-Türkiye yakınlaşması sıcak bölgesel dosyalara nasıl yansıyor?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ve Türkiye, bölgesel ilişkilerin haritasının yeniden çizilmesine katkıda bulunabilecek bir değişimle, yıllar süren gerginliğin ardından kayda değer bir yakınlaşmaya tanıklık ediyor. Dünyanın gözü ise bu gelişen ortaklığa ve bunun Libya, Suriye ve Gazze gibi bölgedeki sıcak meselelerin yanı sıra Afrika Boynuzu ve Doğu Akdeniz'deki gerilimler üzerindeki potansiyel etkisine çevriliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Şubat ayında Mısır'a yaptığı benzer bir ziyaretin ardından Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin geçtiğimiz çarşamba günü Ankara'ya yaptığı ilk resmi ziyaret, Kahire ile Ankara arasındaki yakınlaşmayı pekiştirdi ve on yıllık gerginliğin ardından ilişkileri ‘yeni bir döneme’ soktu.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, bu ziyaretin ardından iki ülkenin ikili iş birliğinden bölgesel iş birliğine geçtiğini ve bunun Mısır Cumhurbaşkanı'nın ziyareti sırasında 4 Eylül'de Ankara'da iki ülke tarafından düzenlenen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk ortak bildirisinin şartlarına da yansıdığını belirtti. Uzmanlar, iki ülkenin ya da bölgenin tanıklık ettiği kritik dosyaların önümüzdeki dönemde yaklaşımlar, anlayışlar ve geniş ve alışılmadık ortak destek için bir yol bulabileceğine işaret ettiler ki bunların başında Kahire ve Ankara'nın bu konudaki etkisi ve dengesi göz önüne alındığında Libya dosyası geliyor.

Libya'nın doğu ve batıda iki hükümet arasında bölünmüş olması ve her iki hükümetin de Mısır ya da Türkiye tarafında güçlü bağlara sahip olması, Mısır-Türkiye yakınlaşmasının bir sonucu olarak çatışan iki hükümet arasındaki uçurumun kapatılması şansını artırıyor.

Bir Türk askeri üssüne ev sahipliği yapan ve Mısırlı barış gücü askerlerini kabul etmeye başlayan Somali, Etiyopya'nın yılbaşından bu yana ayrılıkçı bir bölgede (Somaliland) liman kurma girişimini giderek daha fazla reddediyor. Ankara iki taraf arasında arabuluculuk yapmak için devreye girerken, Türkiye'nin Mısır ile iyi ilişkileri olan Suriye ile temasları da artıyor.

Diğer yandan iki ülke arasında İsrail'in Gazze Şeridi'nde yaklaşık bir yıldır devam eden savaşına karşı ortak tutum ile Nisan 2023'ten bu yana Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmayı durdurma arzusu var.

Yaklaşımlar

4 Eylül'de Stratejik İşbirliği Konseyi'nin yeniden kurulmasına ilişkin ortak bildiri yayınlandı. Mısır ve Türkiye'nin ‘çevrelerinde barış, refah ve istikrarı teşvik etmeyi amaçladıkları’ belirtildi ve 36 maddeden 9'u ile Gazze Şeridi'nde iki ülke arasındaki koordinasyon ve iş birliği düzeyinin güçlendirilmesi vurgulandı.

grnhtyum
Mısır ve Türkiye Cumhurbaşkanları başkanlığında düzenlenen Mısır-Türkiye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantısından (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ve Türkiye, Suriye'nin egemenliğinin önemini vurgulayarak, çatışmaya kalıcı ve kapsamlı bir çözüm bulunması ve terörle mücadele konusundaki ortak kararlılıklarını teyit ettiler. Libya'da ise ‘Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kolaylaştırılacak bir siyasi süreci desteklemeyi dört gözle beklediklerini’ ifade ettiler.

İki ülke, Afrika Boynuzu'nda ‘barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasının önemi ve her ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karşılıklı saygı’ konusunda mutabık kaldı. Ayrıca ‘Sudan'daki çatışmanın sona erdirilmesine yönelik diplomatik çabalara destek’ vurgusu yapıldı.

Yansımalar

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Danışmanı Dr. Abdulkadir Azuz'a göre Mısır-Türkiye yakınlaşması ilişkileri ‘normalleşmeden stratejik iş birliğine taşıma’ arzusunu yansıtıyor. Azuz’a göre bu durum iki ülkenin bölgedeki ağırlığı nedeniyle çeşitli bölgesel konulara olumlu yansıyacak.

Sisi’nin basın toplantısında Ankara ile Şam arasındaki yakınlaşmayı memnuniyetle karşılamasının, Türkiye ve Suriye arasındaki meselelerin çözümünde Kahire ile Ankara arasında iş birliği olduğunu gösterdiğini belirten Dr. Azuz, “Mısır bu meselelerin birçoğunun uluslararası hukuk ilkelerine uygun olarak çözümünde önemli bir rol oynayabilir” dedi.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde Türkiye meseleleri araştırmacısı olan Dr. Kerem Said de Mısır-Türkiye yakınlaşmasının Türkiye-Suriye yakınlaşmasını olumlu etkileyeceği görüşüne katılıyor. Said, Kahire ile Ankara'nın bölgenin iki ağır ülkesi olduğunu, bölgede geniş bir denge ve etkiye sahip olduklarını ve yakınlaşmalarının bölge için çözüm işaretleri taşıdığını belirtti.

Mısır-Türkiye yakınlaşmasından etkilenecek dosyaların başında Libya dosyasının geldiğini ve bunun seçimlerin hızlandırılması, askeri birlik ve istikrarın teşvik edilmesi temelinde ortak bir yaklaşıma yol açmasını umduklarını belirten Said, “Yakınlaşma ışığında Afrika Boynuzu'nda, özellikle de Somali'de iki ülkenin çıkarları ve bölgenin istikrarı açısından ortak düzenlemeler olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Nairobi'deki Doğu Afrika Çalışmaları Merkezi Direktörü Abdullah İbrahim, her iki ülkenin de Somali ve Doğu Afrika bölgesinde kendi çıkarları olduğunu ifade etti. İbrahim, ‘iki ülkenin çabalarını birleştirmeleri halinde Somali'nin toparlanma kabiliyetinin, güvenlik ve istikrarının artacağına, bölgenin savaş korkusundan kurtulacağına ve özellikle Doğu Akdeniz, Libya ve Filistin'deki durum gibi bölgesel krizlerin ele alınmasında niteliksel bir sıçrama yaşanacağına’ inanıyor.

Yakınlaşmanın Filistin davasının gidişatına yansıyacağına inanan Filistinli siyasi analist Eymen er-Rakab, “Mısır ve Türkiye arasındaki yakınlaşma Filistin davasına alışılmadık bir şekilde fayda sağlayacaktır. Bu, Arap ve uluslararası arenalarda destekleyici rollerin daha da güçlendirilmesini ve Filistin hakkının tüm arenalarda, özellikle de uluslararası alanda desteklenmesi için daha fazla ortak baskı uygulanmasını ve bundan taviz verilmesinin reddedilmesini gerektirecektir” ifadelerini kullandı.

Dr. Kerem Said, yakınlaşmanın Filistin devletinin kurulmasını destekleyen ortak bir vizyon ışığında ve Türkiye'nin Gazze'deki krizin insani yardım ve müzakere düzeyinde yönetilmesinde Kahire'ye verdiği kayda değer destekle ya da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Mısır'a yönelik son suçlamalarını reddetmesiyle Filistin davasının gidişatına olumlu yansıyacağına inanıyor.

Türk siyasi analist Taha Avde, “Yakınlaşma dosyaları arasında en büyük zorluk kuşkusuz Gazze dosyası olacak” dedi. Avde’ye göre Mısır ve Türkiye'nin ortak mutabakatı bu dosyadaki uluslararası çabalarını güçlendirecek. Zira Mısır ile Türkiye'nin ilişkileri ikili iş birliğinden bölgesel ortaklığa doğru ilerliyor.

Avde, “Türkiye-Etiyopya ilişkilerinin yanı sıra Doğu Akdeniz'deki Mısır-Yunanistan-Kıbrıs ilişkileri temelinde Mısır-Türkiye yakınlaşması, Kahire ile Addis Ababa arasındaki Rönesans (Nahda) Barajı krizinde ya da bir yandan Ankara, diğer yandan Atina ve Lefkoşa arasında olsun, her iki ülke için de çözümler ve hamleler getirebilir” dedi.

Libya dosyasına gelince, Libyalı siyasi analist Eyub el-Evceli, Mısır ve Türkiye'nin orada önemli oyuncular olduğunu, yeniden inşa projelerine sahip olduklarını ve yakınlaşmalarının, Merkez Bankası Başkanı’nın seçimiyle ilgili mevcut kriz de dahil olmak üzere birçok sorunun çözümünde yeni ufuklar açacağını belirtti. El-Evceli, Libya'da iki ülkeye yakın aktörlerin görüşlerini uzlaştırma, seçimlerin yapılmasını engelleyen konulara çözüm bulma ve herhangi bir çatışmayı önleme olasılığı olduğunu, ancak genel olarak Libya krizini çözmenin çok daha büyük bir mesele olduğunu ve bir gecede çözülemeyeceğini düşünüyor.

Sudanlı siyasi analist Muhammed Turşin'e göre Türkiye, Etiyopya ve Somali arasındaki arabuluculukta önemli bir rol oynayacak ve bu da Mısır'ın ve ulusal güvenliğinin yararına olacak. Ancak Turşin, ‘Türkiye'nin Rönesans Barajı üzerindeki etkisinin sınırlı olacağına’ inanıyor. Turşin, Sudan'ın barışı tesis etmesine ve kalkınma projelerini uygulamasına destek olmak için Mısır-Türkiye koordinasyonunu bekliyor.