Futbol taraftar gruplarından İsrail'e "Filistin" tepkisi

Futbol taraftar grupları, Gazze'ye yönelik saldırıları nedeniyle İsrail'i protesto etti

(AA)
(AA)
TT

Futbol taraftar gruplarından İsrail'e "Filistin" tepkisi

(AA)
(AA)

İsrail Konsolosluğu önünde toplanan Galatasaray-Ultraslan, Fenerbahçe-Genç Fenerbahçeliler, Beşiktaş-Çarşı, Trabzonspor-Gurbetçi Gençler, Bursaspor-Texas, Ankaragücü-Gece Kondu, Adana Demirspor-Şimşekler, Sakaryaspor-Tatangalar ve Kocaelispor-Hodri Meydan grupları, sloganlar atarak İsrail'e tepki gösterdi.

Gruplar adına yapılan açıklamada, İsrail için Filistin'i açlığa, ölüme, zulme ve soykırıma mahkum eden terör devleti ifadesi kullanıldı.

İsrail'in insanlık suçu işlediği vurgulanarak, "Her fırsatta insan haklarından dem vuran Batılı ülkelerin, tüm dünyanın gözleri önündeki İsrail terörizmine hiçbir zaman ses çıkarmadığını bizler biliyoruz. Bundan dolayıdır ki tüm dünya, tüm insanlık ayakta ve kıyamda insanlık onuru için zalimin zulmünü meydanlarda haykırıyor ve haykırmaya da devam edeceğiz. İsrail'in tüm dünyanın gözü önünde Filistin'de gerçekleştirdiği soykırım ve insanlık suçu, vicdanı olan herkesin sabrını taşırmıştır." ifadeleri kullanıldı.

(AA)
(AA)

İsrail'in okulları ve hastaneleri bombaladığı, kadınları ve çocukları katlettiği aktarılan açıklama, "Hüznümüz, acımız, öfkemiz çok büyük. Filistin direnişini amasız, fakatsız desteklemek insan olmanın gereğidir. Filistin direnişini savunmak bir haysiyet meselesidir, adamlık meselesidir. Zaman Kudüs zamanı, gün direniş günüdür. Kudüs için, Aksa için ayaktayız. Kardeş Filistin halkının işgale karşı direnişini selamlıyor, dünyanın farklı ülkelerinde Filistin'e destek veren milyonları selamlıyoruz." şeklinde son buldu.

Açıklama sırasında defalarca meşaleler eşliğinde sloganlar atılarak Filistin'e destek verilirken, İsrail'e ise tepki gösterildi.

Konuşmanın ardından Filistin'de hayatlarını kaybedenler için Kur'an-ı Kerim okundu ve taraftar grupları sloganlar eşliğinde alandan ayrıldı.

Trabzonspor taraftar derneklerinden Trabzon'da destek yürüyüşü

15 Temmuz Hürriyet ve Şehitler Parkı'nda toplanan taraftarlar, ellerinde Türk ve Filistin bayraklarıyla İsrail aleyhine slogan atarak saldırıları kınadı.

(AA)
(AA)

Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Filistin halkının savaşın ötesinde artık hukuki tanımla bir soykırımla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Batı medeniyetlerinin çöktüğünü ve bütün insanlığın hukukunu korumakla mükellef olan BM'nin artık işlevsiz hale geldiğini belirten Genç, "Gücün Hakk'a galebe çaldığı durumla karşı karşıyayız. Şu anda yaşama hakkı olan Filistin'deki kardeşlerimiz, yavrularımız, sivillerimiz maalesef katlediliyor. Çocuklar katlediliyor, esasında insanlık katlediliyor." diye konuştu.

Genç, bugüne kadar yapılan protestoları her zaman desteklediklerini ifade ederek, şunları söyledi:

Bugün de gururumuz Trabzonspor'un taraftar dernekleri burada. Bir kez daha bu katliamın, soykırımın sona ermesini istiyoruz. İnşallah Filistin özgürleşir ve bağımsız bir Filistin devleti olarak bizim de kutsalımız olan bütün Kudüs'te insanlık huzur içinde yaşamaya devam eder.

Trabzonspor Taraftarlar Birliği Başkanı Adem Söğüt ise İsrail'in Filistinlilere yaptığı zulmü kınadıklarını dile getirerek, "Katil İsrail'in yaptığı zulüm yanına kalmayacak. Trabzonlular olarak buna bir tepki vermek için hep birlikte buradayız. Sivil toplum örgütleri, Trabzonspor taraftar dernekleri, belediye başkanlarımız sağolsun bizimle birlikte. İnşallah buradan sesimiz dünyaya yayılır." ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından başlayan yürüyüş, Kahramanmaraş Caddesi ve Uzun Sokak güzergahının ardından 15 Temmuz Hürriyet ve Şehitler Parkı'nda sona erdi.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.