Rami Kütüphanesi'nde "İşgale Karşı Söylem İnşası" konulu medya atölyesi düzenlendi

Filistin özelinde çalışacak gazetecilere yönelik, Filistin İçin Gazeteci Dayanışması Platformu, Duyarlı Medya Derneği ve Rami Kütüphanesi işbirliği ile "İşgale Karşı Söylem İnşası" konulu medya atölyesi gerçekleştirildi

"İşgale Karşı Söylem İnşası" konulu medya atölyesinde Coşkun Aral (sol)) ile gazeteci Mehmet Akif Ersoy konuşma yaptı. Platform sözcüsü Cahide Hayrunnisa Çiçek, AA'ya açıklamalarda bulundu (AA)
"İşgale Karşı Söylem İnşası" konulu medya atölyesinde Coşkun Aral (sol)) ile gazeteci Mehmet Akif Ersoy konuşma yaptı. Platform sözcüsü Cahide Hayrunnisa Çiçek, AA'ya açıklamalarda bulundu (AA)
TT

Rami Kütüphanesi'nde "İşgale Karşı Söylem İnşası" konulu medya atölyesi düzenlendi

"İşgale Karşı Söylem İnşası" konulu medya atölyesinde Coşkun Aral (sol)) ile gazeteci Mehmet Akif Ersoy konuşma yaptı. Platform sözcüsü Cahide Hayrunnisa Çiçek, AA'ya açıklamalarda bulundu (AA)
"İşgale Karşı Söylem İnşası" konulu medya atölyesinde Coşkun Aral (sol)) ile gazeteci Mehmet Akif Ersoy konuşma yaptı. Platform sözcüsü Cahide Hayrunnisa Çiçek, AA'ya açıklamalarda bulundu (AA)

Rami Kütüphanesi'nde akademisyen, yazar, araştırmacı ve gazetecilerin konuşmacı olduğu atölyede, "Filistin ve İsrail'in Sosyal ve Coğrafi Yapısı", "İşgal Tarihi ve Politik Yapı", "Güvenlik ve Savaş Muhabirliği", "Haber Dili ve Söylem İnşası", "Haber Kaynaklarını Doğru Kullanım", "Türkiye'nin Filistin Politikası ve İsrail ile İlişkileri" ve "Saha Deneyimleri" konuları işlendi.

Atölyenin paydaşlarından Filistin İçin Gazeteci Dayanışması Platformu sözcüsü Cahide Hayrunnisa Çiçek, 1948'den sonra Filistin topraklarında çok büyük katliamların yaşandığını belirtti.

Filistin İçin Gazeteci Dayanışması Platformu sözcüsü Cahide Hayrunnisa Çiçek (AA)
Filistin İçin Gazeteci Dayanışması Platformu sözcüsü Cahide Hayrunnisa Çiçek (AA)

O tarihlerde medyanın gücünün bugünkü kadar etkili olmadığını ifade eden Çiçek, "O dönem yaşananlar ayrıntısıyla dünyaya duyurulamadı. 1987'de Birinci İntifada sonrası dünya, Filistin'de olup bitenleri duymaya, görmeye başladı. 2000-2022 yılları arasında İsrail 55 gazeteciyi katletmiştir. Aksa Tufanı Operasyonu'nun başladığı 7 Ekim tarihinden bugüne kadar ise 70 gazeteci katledildi. İsrail, gazetecilerin yaptığı haberlerin etkisini çok iyi biliyor. Bu yüzden direkt olarak hedefinde gazeteciler de var." dedi.

"Savaş Muhabirliği" başlığında konuşan foto muhabir Coşkun Aral, İsrail için savaş hukukunun hiçbir zaman olmadığını, 1980'den itibaren İsrail'in kullandığı silahlara, fosfor bombalarına bizzat tanıklık ettiğini söyledi.

Öncelikle Müslümanların kendi aralarındaki ayrılıkları bitirmeleri gerektiğini vurgulayan Aral, Filistin halkının Orta Doğu'daki en zeki millet olduğunu ve ülkelerini yönetebilecek insanları yetiştirebileceğini kaydetti.

Foto muhabiri Coşkun Aral, "Savaş Muhabirliği" başlığında konuşma yaptı (AA)
Foto muhabiri Coşkun Aral, "Savaş Muhabirliği" başlığında konuşma yaptı (AA)

"Meseleyi 7 Ekim'den başlayarak değerlendirdiğimizde en büyük yanlışı yapmış oluyoruz"

"Haber Dili ve Söylem İnşası" başlıklı oturumun konuğu olan gazeteci Mehmet Akif Ersoy ise medya dilinin önemi üzerinde durdu.

Filistin'de yaşananların tarihsel süreci de göz önünde bulundurarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Ersoy, şunları kaydetti:

Her şeyden önce meseleyi 7 Ekim'den başlayarak değerlendirdiğimizde en büyük yanlışı yapmış oluyoruz. İsrail'in göstermeye çalıştığı fotoğraf bu şekildeydi. Olaylar 7 Ekim'de başlamış gibi göstermek istediler. 1917'den bugüne Filistin'de neler yaptınız? Ne kadar Filistinliyi katledip, yerlerinden ettiniz? Filistin meselesini bilmeden, anlamadan konforlu alanlarda strateji belirlemek meselenin çok dışında kalmaktır. Medya dili açısından bizim eksik olduğumuz meseleden birisi ortak dil inşa edememe konusudur. Bir diğer konu ise Filistin meselesinin Arap-İsrail'in meselesi olmaktan, Hamas-İsrail meselesi olmaya kadar indirgenmeye çalışılmasıdır. Küresel düzeyde fotoğrafa baktığınızda kısmen başarılı olundu.

Gazeteci Mehmet Akif Ersoy, atölyede konuşma yaptı (AA)
Gazeteci Mehmet Akif Ersoy, atölyede konuşma yaptı (AA)

Atölyeye konuşmacı olarak Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, araştırmacı-yazar Musa Biçkioğlu, Filistinli Gazeteciler Derneği Başkanı Amir Lafi, Orta Doğu araştırmacısı Zahide Tuba Kor, CNN Türk Haber Müdürü İdris Arıkan, A Haber Muhabiri Ata Gündüz Kurşun ve TRT Haber muhabiri Murat Can Öztürk de katıldı.



Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt tarafının ‘barış ve demokratik toplum süreci’ olarak adlandırdığı ve terör örgütü PKK’nın tasfiyesi ile silahsızlanmasını öngören ‘terörden arındırılmış Türkiye’ hedefini başarıya ulaştırma kararlılığını dile getirdi.

Bu açıklama, PKK yönetiminin, cezaevinde bulunan örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hükümetin Kürtlerin haklarını genişletecek ciddi yasal adımlar atması yönündeki talepleri karşılanmadığı takdirde sürece dair yeni bir adım atmayacaklarını söylemesinin ardından geldi.

Erdoğan, “Türkiye, terörün ortadan kalktığı; kardeşliğin ve istikrarın her karış toprağa hâkim olduğu bir döneme doğru ilerliyor” dedi.

Farklı tutumlar

Erdoğan, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 4. İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Terörden arındırılmış Türkiye hedefine yaklaştıkça, sabotaj girişimleri, medya kampanyaları ve siyasi-sosyal mühendislik faaliyetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

cdf
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Ödülleri töreninde konuştu. (Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, ittifakımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini isterim” dedi.

Aynı dönemde PKK yönetimi, Abdullah Öcalan serbest bırakılmadığı ve Ankara somut, kapsamlı yasal adımlar atmadığı sürece ‘çözüm süreci’ kapsamında yeni bir adım atmayacağını belirterek tehditlerini artırdı. PKK, geçtiğimiz mayıs ayında, Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nden yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısına yanıt olarak kendini feshettiğini duyurmuştu.

xcdf
Terör örgütü PKK’nın 11 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda düzenlenen silah yakma töreninden (Reuters)

PKK’lı 30 militanın 11 Temmuz’da Kandil Dağı’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bırakmasının ardından, örgüt 26 Ekim’de tüm mensuplarını Türkiye’den Kuzey Irak’a çektiğini açıkladı. Ardından örgütün Zap bölgesindeki güçleri de olası çatışmaları önlemek amacıyla geri çekildiğini duyurdu. Bu adımların tamamı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda PKK tarafından tek taraflı olarak atılmıştı. Ancak PKK yöneticilerinden Amed Malazgirt cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Öcalan’ın öncülüğünde atılan bu adımlara rağmen örgütün ‘çözüm süreci’ kapsamında artık yeni bir adım atmayacağını söyledi. Malazgirt, Ankara’nın iki temel şartı karşılamaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini vurguladı: ‘Öcalan’a özgürlük’ ve ‘Türkiye’de Kürt halkının anayasal olarak tanınması’.

Bu açıklamalar, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Türkiye’nin Kürt meselesi demokratik temelde çözülmediği ve Öcalan ‘baş müzakereci’ olarak muhatap alınmadığı takdirde ‘ciddi risklerle’ ve bir ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılarının üzerinden sadece birkaç gün sonra geldi.

Kürt televizyonlarından birine konuşan Bese Hozat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) geçtiğimiz ağustos ayında kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin 24 Kasım’da İmralı’da Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi ‘olumlu ve iyi bir adım’ olarak nitelendirdi, ancak ‘güçlü bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini’ söyledi.

PKK yöneticisi Hozat, aynı röportajda, “Türkiye, Kürt meselesini demokratik bir zeminde çözmezse; Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, köklü yasal reformlar ve değişiklikler yapmazsa, ülkenin geleceği gerçekten karanlık olur” ifadelerini kullandı.

xcvfg
Terör örgütü PKK’nın silahsızlandırılması için yasal bir çerçeve oluşturmakla görevli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 4 Aralık'ta toplanacak. (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi X hesabı)

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partiler, sürecin işleyişine ilişkin raporlarını hazırlayarak 4 Aralık’ta yapılması planlanan toplantıda sunmak üzere çalışıyor. Öcalan’ı ziyaret eden heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti’den üç milletvekili) görüşmeye dair bir bilgilendirme yapması bekleniyor.

Barzani’den destek

Diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini açıkladı. Barzani, “Bizden ne istenirse yapmaya hazırız” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaptığı konuşmada Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecini ‘bölge için köklü bir değişim’ olarak nitelendirdi.

dfgr
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım'da Şırnak'ta düzenlenen bir etkinlikte konuştu. (Türk medyası)

Barzani, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren barış sürecine daha önce de destek vermiş bir lider olarak, bu kez sürecin halkın, parlamentonun ve siyasi partilerin devlete verdiği destek sayesinde ‘daha organize bir şekilde’ yürütüldüğünü söyledi.

Kürt lider, Türkiye’de barış kapısının açılmasına katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM’ye ve Türk halkına teşekkür ederken, süreç kapsamında attığı olumlu adımlar nedeniyle Öcalan’a da teşekkür etti. Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sürece ‘tüm gücüyle destek vereceğini’ vurguladı.


İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
TT

İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)

Anadolu Ajansı'nda dün yer alan habere göre, İstanbul'da hayatını kaybeden Hamburg’dan tatil için gelen Türk ailenin otel odasında zehirli gaz fosfin bulundu.

Adli tıp raporuna atıfta bulunan ajans, maddenin odadan alınan sürüntü örneklerinde ve otel havlularında da tespit edildiğini belirtti. Ancak ölüm nedeni henüz bilinmiyor.

Alüminyum fosfit, zararlılarla mücadelede yaygın olarak kullanılır. Suyla veya yeterli miktarda atmosferik nemle temas ettiğinde, zehirli bir gaz olan fosfin üretir. Bu gaz, memelilerde hücrelere zarar verir ve yüksek konsantrasyonlarda kanda oksijen taşınmasını engeller.

İnsanlarda fosfin, kuru öksürük, kusma ve karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi semptomlara neden olabilir ve solunduğunda ölümcül olabilir.

Hamburg’dab gelen Türk ailenin dört üyesi, kasım ayının ortasında İstanbul'da tatildeyken hayatını kaybetti.

Adli tıp ön raporuna göre ailenin odasının altındaki odada bulunan pestisitler ölümlerine neden olmuş olabilir, ancak bu henüz doğrulanmadı.

AA’nın haberine göre, ailenin yemek yediği yerlerde yapılan tetkiklerde herhangi bir anormalliğe rastlanmaması üzerine ölüm nedeninin gıda zehirlenmesi olduğu yönündeki ilk şüpheler de reddedildi.


Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor
TT

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Konuya yakın Türk yetkililere göre, İsrail'in muhalefetine rağmen Türkiye, Gazze Şeridi'ndeki çoğunluğu Müslüman, ABD destekli bir güce binlerce asker göndermeye hazırlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg'ten aktardığı habere göre isimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, ABD, Ankara'nın geçen ay Mısır ve Katar ile birlikte Gazze'de ateşkes sağlanması için arabuluculuk yapmasının ardından, ABD tarafından önerilen çok aşamalı bir planın parçası olan uluslararası istikrar gücüne Türkiye'nin katılımını genel olarak desteklediğini belirtti.

Konuşlanmada muharebe ve istihkam birliklerinin yer alması beklenirken, Türkiye, İsrail'in Gazze Şeridi'ne girmesinin ardından Washington'un İsrail'in askeri güç kullanımını sınırlamasını istiyor.

dcfr
Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye'de yıkımın ortasında bir sebze tezgahı (AP)

Türkiye'nin, Trump'ın ateşkesin kalıcı bir barışa dönüşmesini sağlama planının önemli bir bileşeni olan uluslararası istikrar gücüne İsrail'in onayı olmadan nasıl katılabileceği henüz belirsizliğini koruyor.

Türk hükümeti, ABD'nin baskı yapması halinde İsrail'in sonunda geri adım atabileceğine inanıyor, ancak şu ana kadar İsrail hükümetinin geri adım atacağına dair bir işaret yok.