ABB Başkanı Yavaş, Büyükşehir Belediye Başkanlığı için CHP'den aday adaylığı başvurusu yaptı

AA
AA
TT

ABB Başkanı Yavaş, Büyükşehir Belediye Başkanlığı için CHP'den aday adaylığı başvurusu yaptı

AA
AA

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, 31 Mart 2024 yerel seçimleri için CHP'den aday adaylık başvurusunda bulundu.

Yavaş, aday adaylığı başvurularının alındığı CHP Bülent Ecevit Siyaset Okuluna eşi Nursen Yavaş ile geldi.

Seçimlerden önce Ankaralılara tarafsız bir şekilde hizmet etmek için söz verdiğini anımsatan Yavaş, "Ankara Büyükşehir Belediyesinin dürüst bir şekilde yönetilebileceğinin ispatını yaptık ve aynı yolda da devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

Yavaş, yeni dönemde ABB Meclisi'nde yaşanan tartışmaları görmemek için Meclis çoğunluğunu kazanmak istediklerini aktardı.

Ankara'da partisinin daha fazla ilçe belediyesini kazanması için çalışacaklarını dile getiren Yavaş, şöyle devam etti:

"Tabiri caizse şimdiye kadar 'topal ördek' olarak adlandırıldık ama hiçbir zaman şikayet etmedik. hizmet etmekten de geri kalmadık. İnşallah Meclis'te çok sayıda belediye başkanımız ve belediye meclis üyelerimizle birlikte Ankara'yı bizi emanet edilen şekilde Cumhuriyet'in başkenti ve dünya başkentleriyle yarışır bir Ankara yapmaya devam edeceğiz. Şimdiden emek veren herkese teşekkür ediyor ve kendimi de Ankara halkına emanet ediyorum."

İYİ Parti ile işbirliği talebi

Bir gazetecinin CHP'nin İYİ Parti'ye yaptığı yerel seçimlerde işbirliği çağrısını hatırlatması üzerine Yavaş, "Biz şimdiye kadar Millet İttifakı belediye başkanları olarak çizgimizi sürdürdük. Biz de yine birlikte çalışmak isteriz ama tabii ki takdir kendilerinindir. Takdir, Ankara halkınındır." değerlendirmesinde bulundu.

Yavaş'ın başvurusunu kabul eden CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol da Ankara'nın bir büyükşehir olmanın ötesinde Cumhuriyet'in başkenti olma özelliği taşıdığına dikkati çekti.

Ankara'nın 25 yıllık kayıp yerel yönetimin ardından Yavaş ile kimliğini bulmaya başladığını savunan Erkol, parti örgütleri olarak seçim döneminde bütün adayların arkasında olduklarını söyledi.

 



Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı ve Reuters tarafından aktarılan açıklamasında Türkiye'nin gerektiğinde Suriye'de tansiyonu düşürmek için İsrail ile teknik görüşmeler yaptığını söyledi.

Fidan, Türkiye’nin İsrail de dahil olmak üzere Suriye'deki hiçbir ülkeyle çatışmaya girme niyeti olmadığını vurguladı.

Dışişleri Bakanı, İsrail ile Suriye konusunda gerilimin arttığı bir dönemde CNN Türk’e konula ilgili açıklamalarda bulundu.

Basında yer alan haberlere göre İsrail'in geçtiğimiz hafta Suriye’de bombaladığı hava üsleri, Türkiye'nin Suriye ile yapmayı planladığı ortak savunma anlaşmasının bir parçası olarak asker konuşlandırmayı planladığı yerlerdi.

Dışişleri Bakanı Fidan, açıklamasında şunları söyledi:

“Suriye'de güvenlik iş birliği olacak ve biz Suriye için istikrar ve refah istiyoruz. Ama Suriye'nin tekrar Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek bir iç karışıklığa, bir operasyona, bir provokasyona maruz kalmasını da izleyemeyiz. Ona da sadece bakmakla yetinmeyiz.”

İsrail, Beşşar Esed rejimin geçtiğimiz aralık ayında düşmesinin ardından Suriye toprakları içinde kalan bir tampon bölge de dahil olmak üzere Suriye'nin güneybatısındaki bazı bölgelerin kontrolünü ele geçirdi, Suriye ordusuna ait silahları ve askeri üsleri hedef alan bombardımanlar düzenledi.

İsrail, geçtiğimiz hafta Hama ve Humus'taki hava üslerinin yanı sıra Şam'daki askeri altyapıyı da bombaladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanı Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerika’nın (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'ya tabiri caizse bir ayar vermesi gerekiyor.”

Türkiye, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını ‘ülkedeki istikrar çabalarını engellemek’ olarak değerlendirirken İsrail, ‘kendi güvenlik çıkarlarını korumak için hareket ettiğini’ öne sürüyor.