Türkiye ile Katar arasında ortak bildiri ve 12 anlaşma imzalandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani huzurunda çeşitli alanlarda 12 işbirliği anlaşması ile Yüksek Stratejik Komite 9. Toplantısı Ortak Bildirisi imzalandı.

AA
AA
TT

Türkiye ile Katar arasında ortak bildiri ve 12 anlaşma imzalandı

AA
AA

Lusail Sarayı'ndaki baş başa görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Al Sani, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 9. Toplantısı'na başkanlık etti.

Toplantının ardından Erdoğan ve Al Sani'nin huzurunda, iki ülke arasındaki anlaşmaların imza törenine geçildi.

"Türkiye Cumhuriyeti ve Katar Devleti Arasında Yüksek Stratejik Komite Dokuzuncu Toplantısına İlişkin Ortak Bildiri" Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani tarafından imzalandı.

"Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Katar Dışişleri Bakanlığı Arasında Karşılıklı Çıkar Sağlayan Konular Hakkında Siyasi İstişareler Kurulmasına Dair Mutabakat Zaptı"na Dışişleri Bakanı Fidan ve Katar Dışişleri Bakanı Al Sani imza attı.

"Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Katar Kültür Bakanlığı Arasında Kültürel Alanda İşbirliği Mutabakat Zaptı'nın Uygulanmasına Yönelik Üçüncü Yürütme Programı 2024-2025" Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Katar Kültür Bakanı Abdurrahman bin Hamed Al Sani tarafından imzalandı.

"Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Katar Devleti Çalışma Bakanlığı Arasında Çalışma Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı"nı Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Katar Çalışma Bakanı Ali Bin Semih Al Marri imzaladı.

"Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ile Katar Devleti Hayır İşleri Düzenleme Kurumu arasında İnsani Yardım ve Hayır İşleri alanında İşbirliği Hususunda Mutabakat Zaptı" Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Katar Sosyal Kalkınma ve Aile Bakanı Meryem binti Ali bin Nasır el-Misned tarafından imza altına alındı.

"Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı ile Katar Devleti'ndeki Lusail Üniversitesi Arasında Türkiye Türkçesi Öğretim Merkezleri Kurulmasına İlişkin İşbirliği Protokolü"nü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Lusail Üniversitesi Rektörü Ali Bin Fetais Al Mari imzaladı.

"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Askeri Çerçeve Anlaşması"na Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Katar Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Halid bin Muhammed Al Atiyye imza attı.

"Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Katar Devleti Hamad Bin Khalifa Üniversitesi Arasında Bilimsel İşbirliği için Mutabakat Zaptı" ile "Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Katar Devleti Hamad Bin Khalifa Üniversitesi Arasında Stratejik İşbirliği Anlaşması" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Katar Vakfı Hamad bin Khalifa Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Şeyha Hind bint Hamad Al Sani tarafından imzalandı.

"Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Katar Devleti İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı arasında Bilgi ve İletişim Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı"na Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Katar İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Muhammed bin Ali Al Mannai imza attı.

"Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Katar Devleti Maliye Bakanlığı Arasında Ortak İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı"nı Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Katar Maliye Bakanı Ali bin Ahmed Al Kuwari imzaladı.

"Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile Katar Ticaret ve Sanayi Odası Arasında Yatırımın Teşviki Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı" Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu ile Katar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şeyh Halife bin Casim Al Sani tarafından imza altına alındı.

"Türkiye İhracatçılar Meclisi ile Katar Ticaret ve Sanayi Odası Arasında Mutabakat Zaptı"nı ise Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe ve Katar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şeyh Halife bin Casim Al Sani imzaladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar'da onuruna verilen yemeğe katıldı

Öte yandan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani tarafından onuruna verilen resmi akşam yemeğine iştirak etti.

Lusail Sarayı'ndaki yemek basına kapalı gerçekleştirildi.



Mısır-Türkiye yakınlaşması sıcak bölgesel dosyalara nasıl yansıyor?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır-Türkiye yakınlaşması sıcak bölgesel dosyalara nasıl yansıyor?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ve Türkiye, bölgesel ilişkilerin haritasının yeniden çizilmesine katkıda bulunabilecek bir değişimle, yıllar süren gerginliğin ardından kayda değer bir yakınlaşmaya tanıklık ediyor. Dünyanın gözü ise bu gelişen ortaklığa ve bunun Libya, Suriye ve Gazze gibi bölgedeki sıcak meselelerin yanı sıra Afrika Boynuzu ve Doğu Akdeniz'deki gerilimler üzerindeki potansiyel etkisine çevriliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Şubat ayında Mısır'a yaptığı benzer bir ziyaretin ardından Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin geçtiğimiz çarşamba günü Ankara'ya yaptığı ilk resmi ziyaret, Kahire ile Ankara arasındaki yakınlaşmayı pekiştirdi ve on yıllık gerginliğin ardından ilişkileri ‘yeni bir döneme’ soktu.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, bu ziyaretin ardından iki ülkenin ikili iş birliğinden bölgesel iş birliğine geçtiğini ve bunun Mısır Cumhurbaşkanı'nın ziyareti sırasında 4 Eylül'de Ankara'da iki ülke tarafından düzenlenen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk ortak bildirisinin şartlarına da yansıdığını belirtti. Uzmanlar, iki ülkenin ya da bölgenin tanıklık ettiği kritik dosyaların önümüzdeki dönemde yaklaşımlar, anlayışlar ve geniş ve alışılmadık ortak destek için bir yol bulabileceğine işaret ettiler ki bunların başında Kahire ve Ankara'nın bu konudaki etkisi ve dengesi göz önüne alındığında Libya dosyası geliyor.

Libya'nın doğu ve batıda iki hükümet arasında bölünmüş olması ve her iki hükümetin de Mısır ya da Türkiye tarafında güçlü bağlara sahip olması, Mısır-Türkiye yakınlaşmasının bir sonucu olarak çatışan iki hükümet arasındaki uçurumun kapatılması şansını artırıyor.

Bir Türk askeri üssüne ev sahipliği yapan ve Mısırlı barış gücü askerlerini kabul etmeye başlayan Somali, Etiyopya'nın yılbaşından bu yana ayrılıkçı bir bölgede (Somaliland) liman kurma girişimini giderek daha fazla reddediyor. Ankara iki taraf arasında arabuluculuk yapmak için devreye girerken, Türkiye'nin Mısır ile iyi ilişkileri olan Suriye ile temasları da artıyor.

Diğer yandan iki ülke arasında İsrail'in Gazze Şeridi'nde yaklaşık bir yıldır devam eden savaşına karşı ortak tutum ile Nisan 2023'ten bu yana Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmayı durdurma arzusu var.

Yaklaşımlar

4 Eylül'de Stratejik İşbirliği Konseyi'nin yeniden kurulmasına ilişkin ortak bildiri yayınlandı. Mısır ve Türkiye'nin ‘çevrelerinde barış, refah ve istikrarı teşvik etmeyi amaçladıkları’ belirtildi ve 36 maddeden 9'u ile Gazze Şeridi'nde iki ülke arasındaki koordinasyon ve iş birliği düzeyinin güçlendirilmesi vurgulandı.

grnhtyum
Mısır ve Türkiye Cumhurbaşkanları başkanlığında düzenlenen Mısır-Türkiye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantısından (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ve Türkiye, Suriye'nin egemenliğinin önemini vurgulayarak, çatışmaya kalıcı ve kapsamlı bir çözüm bulunması ve terörle mücadele konusundaki ortak kararlılıklarını teyit ettiler. Libya'da ise ‘Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kolaylaştırılacak bir siyasi süreci desteklemeyi dört gözle beklediklerini’ ifade ettiler.

İki ülke, Afrika Boynuzu'nda ‘barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasının önemi ve her ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karşılıklı saygı’ konusunda mutabık kaldı. Ayrıca ‘Sudan'daki çatışmanın sona erdirilmesine yönelik diplomatik çabalara destek’ vurgusu yapıldı.

Yansımalar

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Danışmanı Dr. Abdulkadir Azuz'a göre Mısır-Türkiye yakınlaşması ilişkileri ‘normalleşmeden stratejik iş birliğine taşıma’ arzusunu yansıtıyor. Azuz’a göre bu durum iki ülkenin bölgedeki ağırlığı nedeniyle çeşitli bölgesel konulara olumlu yansıyacak.

Sisi’nin basın toplantısında Ankara ile Şam arasındaki yakınlaşmayı memnuniyetle karşılamasının, Türkiye ve Suriye arasındaki meselelerin çözümünde Kahire ile Ankara arasında iş birliği olduğunu gösterdiğini belirten Dr. Azuz, “Mısır bu meselelerin birçoğunun uluslararası hukuk ilkelerine uygun olarak çözümünde önemli bir rol oynayabilir” dedi.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde Türkiye meseleleri araştırmacısı olan Dr. Kerem Said de Mısır-Türkiye yakınlaşmasının Türkiye-Suriye yakınlaşmasını olumlu etkileyeceği görüşüne katılıyor. Said, Kahire ile Ankara'nın bölgenin iki ağır ülkesi olduğunu, bölgede geniş bir denge ve etkiye sahip olduklarını ve yakınlaşmalarının bölge için çözüm işaretleri taşıdığını belirtti.

Mısır-Türkiye yakınlaşmasından etkilenecek dosyaların başında Libya dosyasının geldiğini ve bunun seçimlerin hızlandırılması, askeri birlik ve istikrarın teşvik edilmesi temelinde ortak bir yaklaşıma yol açmasını umduklarını belirten Said, “Yakınlaşma ışığında Afrika Boynuzu'nda, özellikle de Somali'de iki ülkenin çıkarları ve bölgenin istikrarı açısından ortak düzenlemeler olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Nairobi'deki Doğu Afrika Çalışmaları Merkezi Direktörü Abdullah İbrahim, her iki ülkenin de Somali ve Doğu Afrika bölgesinde kendi çıkarları olduğunu ifade etti. İbrahim, ‘iki ülkenin çabalarını birleştirmeleri halinde Somali'nin toparlanma kabiliyetinin, güvenlik ve istikrarının artacağına, bölgenin savaş korkusundan kurtulacağına ve özellikle Doğu Akdeniz, Libya ve Filistin'deki durum gibi bölgesel krizlerin ele alınmasında niteliksel bir sıçrama yaşanacağına’ inanıyor.

Yakınlaşmanın Filistin davasının gidişatına yansıyacağına inanan Filistinli siyasi analist Eymen er-Rakab, “Mısır ve Türkiye arasındaki yakınlaşma Filistin davasına alışılmadık bir şekilde fayda sağlayacaktır. Bu, Arap ve uluslararası arenalarda destekleyici rollerin daha da güçlendirilmesini ve Filistin hakkının tüm arenalarda, özellikle de uluslararası alanda desteklenmesi için daha fazla ortak baskı uygulanmasını ve bundan taviz verilmesinin reddedilmesini gerektirecektir” ifadelerini kullandı.

Dr. Kerem Said, yakınlaşmanın Filistin devletinin kurulmasını destekleyen ortak bir vizyon ışığında ve Türkiye'nin Gazze'deki krizin insani yardım ve müzakere düzeyinde yönetilmesinde Kahire'ye verdiği kayda değer destekle ya da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Mısır'a yönelik son suçlamalarını reddetmesiyle Filistin davasının gidişatına olumlu yansıyacağına inanıyor.

Türk siyasi analist Taha Avde, “Yakınlaşma dosyaları arasında en büyük zorluk kuşkusuz Gazze dosyası olacak” dedi. Avde’ye göre Mısır ve Türkiye'nin ortak mutabakatı bu dosyadaki uluslararası çabalarını güçlendirecek. Zira Mısır ile Türkiye'nin ilişkileri ikili iş birliğinden bölgesel ortaklığa doğru ilerliyor.

Avde, “Türkiye-Etiyopya ilişkilerinin yanı sıra Doğu Akdeniz'deki Mısır-Yunanistan-Kıbrıs ilişkileri temelinde Mısır-Türkiye yakınlaşması, Kahire ile Addis Ababa arasındaki Rönesans (Nahda) Barajı krizinde ya da bir yandan Ankara, diğer yandan Atina ve Lefkoşa arasında olsun, her iki ülke için de çözümler ve hamleler getirebilir” dedi.

Libya dosyasına gelince, Libyalı siyasi analist Eyub el-Evceli, Mısır ve Türkiye'nin orada önemli oyuncular olduğunu, yeniden inşa projelerine sahip olduklarını ve yakınlaşmalarının, Merkez Bankası Başkanı’nın seçimiyle ilgili mevcut kriz de dahil olmak üzere birçok sorunun çözümünde yeni ufuklar açacağını belirtti. El-Evceli, Libya'da iki ülkeye yakın aktörlerin görüşlerini uzlaştırma, seçimlerin yapılmasını engelleyen konulara çözüm bulma ve herhangi bir çatışmayı önleme olasılığı olduğunu, ancak genel olarak Libya krizini çözmenin çok daha büyük bir mesele olduğunu ve bir gecede çözülemeyeceğini düşünüyor.

Sudanlı siyasi analist Muhammed Turşin'e göre Türkiye, Etiyopya ve Somali arasındaki arabuluculukta önemli bir rol oynayacak ve bu da Mısır'ın ve ulusal güvenliğinin yararına olacak. Ancak Turşin, ‘Türkiye'nin Rönesans Barajı üzerindeki etkisinin sınırlı olacağına’ inanıyor. Turşin, Sudan'ın barışı tesis etmesine ve kalkınma projelerini uygulamasına destek olmak için Mısır-Türkiye koordinasyonunu bekliyor.