Adalet Bakanı Tunç, Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlunun İstanbul'da karıştığı kazaya ilişkin konuştu: Somali adli makamlarıyla görüşmeleri gerçekleştirdik

"(Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlunun İstanbul'da karıştığı kaza) Somali adli makamlarıyla görüşmeleri gerçekleştirdik. Önümüzdeki günlerde sanığın Türkiye'ye gelmesi ve yargılama sürecine katılması söz konusu olacak"

Yılmaz Tunç (AA)
Yılmaz Tunç (AA)
TT

Adalet Bakanı Tunç, Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlunun İstanbul'da karıştığı kazaya ilişkin konuştu: Somali adli makamlarıyla görüşmeleri gerçekleştirdik

Yılmaz Tunç (AA)
Yılmaz Tunç (AA)

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara'da bir otelde düzenlenen 7. Yılında İstinaf Kanun Yolu Değerlendirme Toplantısı'nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

İstanbul'da bir avukatın savcı odasında çekilen fotoğraflarının basına yansıdığı hatırlatılan Tunç, konuyla ilgili soruşturma açıldığını bildirdi.

Söz konusu görüntülerin adliyelerde olmaması gereken görüntüler olduğunu dile getiren Tunç, "Hem savcı hakkında soruşturma açıldı hem de ilgili avukatla ilgili olarak da baroya suç duyurusunda bulunuldu. Bu tür nahoş görüntülere, fotoğraflara kesinlikle yargımızda müsaade edilemez. Bu tür görüntülerle, yargının da yıpratılmasına müsaade edemeyiz." dedi.

Bakan Tunç, Türkiye Barolar Birliğinden konuya hassasiyetle yaklaşmasını beklediğini belirtti.

"Somali Adalet Bakanı ile görüştüm"

Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlunun İstanbul'da karıştığı kaza nedeniyle bir motosikletli kuryenin hayatını kaybettiği hatırlatılarak sorulan soruyu cevaplayan Bakan Tunç, "Bizim önceliğimiz vatandaşımızdır. Vefat eden vatandaşımızın hakkını hukukunu korumak geriye kalanlara sahip çıkmak bizim vazifemizdir." diye konuştu.

Kazayla ilgili ilk rapor doğrultusunda tahliye kararı verildiğini, sonrasında ortaya çıkan görüntüler üzerine alınan ikinci raporda sürücünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini aktaran Tunç, raporlar arasındaki çelişki nedeniyle dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderildiğini ifade etti.

Bakan Tunç, şöyle devam etti:

Bu süreç içerisinde biz Somali adli makamlarıyla da görüşmeleri gerçekleştirdik. O anlamda önümüzdeki günlerde de sanığın Türkiye'ye gelmesi ve bu konuda yargılama sürecine katılması söz konusu olacak. Biz hiçbir vatandaşımızın bir yabancı karşısında bu şekilde hakkının hukukunun kaybedilmesine kesinlikle müsaade etmeyiz. Sosyal medyada da bu konuda birtakım eleştiriler var. Özellikle ana muhalefet lideri Sayın Özgür Özel de bu konuda eleştirilerde bulunmuş. Biz vatandaşımızın savunmasını Özel'e bırakmayız. Biz sonuna kadar bunu takip edeceğiz. Ve bu anlamda da hakkaniyetin ortaya çıkması için çalışacağız. Bu kapsamda Somali Adalet Bakanı'yla da ben bizzat görüştüm. Bu konuyu, özellikle Somali tarafında da onlar da iyi niyetle baktılar olaya. Ve inşallah Yakın bir süre içerisinde yargılama süreci başlamış olacak. Tabii adli tıptan gelecek olan rapor çerçevesi içerisinde, yine takdir elbette ki yargımızındır.

Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'da düzenleme

Adalet Bakanı Tunç, Trendyol Süper Lig'de MKE Ankaragücü ile Çaykur Rizespor arasında oynanan maçın ardından yaşananlara ilişkin soru üzerine, olayların herkesi üzdüğünü dile getirdi.

Tunç, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'da bu tür olaylara ilişkin önemli yaptırımların bulunduğunu, kanunun yürürlüğe girmesinin ardından ortaya çıkan birtakım ihtiyaçların da bulunduğunu belirtti.

Cezai yaptırımların arttırılması adına çalışmaların sürdüğünü kaydeden Tunç, şöyle konuştu:

Yeniden bir değerlendirme yaparak, spor sahalarında görmek istemediğimiz bu olayların bir daha olmaması noktasında Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'da birtakım ihtiyaçlar olduğunu tespit ettik. Bu ihtiyaçlar doğrultusunda biz taslak çalışmamızı gerçekleştireceğiz. Konunun tüm taraflarıyla görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Gerek federasyon gerek kulüplerimiz gerekse Gençlik ve Spor Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız tüm taraflarla birlikte hazırladığımız ve ihtiyaçları ortaya koyduğumuz taslağı Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekillerimizin takdirine sunacağız. Takdir tabii ki Türkiye Büyük Millet Meclisinin. Kanunlaştığında da uygulamasını takip noktasında elbette ki yürütmenin bu konudaki hassasiyeti devam ediyor.

Adalet Bakanı Tunç, hakem Halil Umut Meler'e yapılan saldırının ardından hemen adli soruşturmanın başlatıldığını anımsatarak, yargılama sürecinin de takip edileceğini sözlerine ekledi.



Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
TT

Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Ağustos 1973'te imzalanan ve iki ülke arasındaki en önemli ekonomik anlaşmalardan biri olan Irak-Türkiye petrol anlaşmasını feshetti.

Türk cumhurbaşkanlığı kararı dün resmi gazetede yayınlandı ve anlaşma ile buna ek tüm protokol ve mutabakat metinlerinin 27 Temmuz 2026 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmasına karar verildi.

Basra Üniversitesi Ekonomi Profesörü Nebil El-Marsumi, Türkiye'nin kararının, "19 Eylül 2010'da değiştirilen anlaşmanın 11. maddesine" dayandığını değerlendiriyor. Bu madde, tarafların anlaşmanın sona ermesinden bir yıl önce diğer tarafa yazılı bildirimde bulunarak 15 yıllık anlaşmayı feshedebilmelerine olanak tanıyor. El-Marsumi, iptal kararını, "Türkiye'nin Basra'dan Ceyhan limanına petrol ve doğalgaz taşımak için yeni boru hatları kurma isteğine" bağladı.

Ülkenin güneyindeki petrol sahalarından ihraç edilen hacme kıyasla boru hattından ihraç edilen petrol miktarı az olsa da Irak-Türkiye boru hattı, Irak petrolünün küresel pazarlara ihraç edilmesi için stratejik bir arter teşkil etmektedir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre özellikle son yıllarda bu konuda yaşanan gerginlikler, Bağdat ve Erbil arasındaki hukuki anlaşmazlıklar ve Ankara'nın Irak hükümetinin itirazlarına rağmen Kürdistan Bölgesi'nden petrol ihraç etmek için boru hattını kullanması göz önüne alındığında, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde kilit bir eksen oldu. Boru hattı, son yirmi yılda çok sayıda sabotaj ve saldırı eylemine maruz kaldı. Irak'ın Türkiye'ye karşı açtığı tahkim davasını kazanmasının ardından yaklaşık iki yıl önce kapatılmıştı.