CHP'nin 226 seçim bölgesinde adayları belirlendi

CHP, İstanbul'da Ekrem İmamoğlu, Ankara'da Mansur Yavaş, Bursa'da Mustafa Bozbey, Balıkesir'de Ahmet Akın'ı aday gösterdi

(AA)
(AA)
TT

CHP'nin 226 seçim bölgesinde adayları belirlendi

(AA)
(AA)

CHP Sözcüsü Deniz Yücel, CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığında toplanan Parti Meclisi (PM) toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu.

PM'de bazı belediye başkan adaylarının belirlendiğini aktaran Yücel, "Bugün 4'ü Büyükşehir Belediye başkan adayı olmak üzere, 226 seçim çevresinde parti meclisimizde aldığımız kararla belediye başkan adaylarımızı belirledik." dedi.

Açıkladıkları 4 Büyükşehirden 2'sinin önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Başkan Özgür Özel tarafından ilan edildiğine işaret eden Yücel, İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayının Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye başkan adayının Mansur Yavaş, Bursa Büyükşehir Belediye başkan adayının Mustafa Bozbey ve Balıkesir Büyükşehir Belediye başkan adayının da Ahmet Akın olarak belirlendiğini kaydetti.

Yücel, diğer belediye başkan adaylarının ise geçtiğimiz hafta PM toplantısında örgüte yetki verdikleri il ve ilçelerle, yetki verilmemiş olsa bile il ve ilçe örgütleri, milletvekili ve PM üyelerinin üzerinde tam mutabakat sağladığı kişiler olduğunu söyledi.

Partilerinin 2019'dan bu yana Türkiye'nin yarısını sosyal belediyecilik anlayışıyla tanıştırdığını savunan Yücel, "Belediyelerimiz geçtiğimiz 4 yılda başta pandemi olmak üzere, deprem, sel gibi doğal afet süreçlerinde, halkımızın yanında olmuştur. Vatandaşımızın ihtiyaç ve taleplerini yüksek organizasyon yetenekleriyle hızlı bir şekilde karşılamışlardır. İnanıyoruz ki 31 Mart seçimlerinde insan odaklı politikalarımızla vatandaşımıza, sıcak bir el uzatan belediyelerimizin sayısını artıracağız." ifadesini kullandı.

6 ilin belediye başkan adayı belli oldu

CHP'nin PM toplantısında 6 ilin belediye başkan adayı da belirlendi.

Buna göre, Bolu Belediye başkan adayı bir süre önce tekrar partiye dönen Tanju Özcan, Bayburt Belediye başkan adayı Kubilay Erel, Elazığ Belediye başkan adayı Coşkun Çağlar, Gümüşhane Belediye başkan adayı Bedri Ağaç, Karaman Belediye başkan adayı Recep Sertçelik, Nevşehir Belediye başkan adayı Mehmet Bilgin oldu.

CHP'nin ilçe belediye başkan adayları ise şöyle:

Adıyaman'ın Gerger ilçesinde Nazim Kaya, Sincik ilçesinde Ramazan Şahin, Afyonkarahisar'ın Emirdağ ilçesinde Barış Can, Başmakçı ilçesinde Selçuk Gönüllü, Dazkırı ilçesinde İsmail Taylan, İhsaniye ilçesinde Tunay Türkmen, Aksaray'ın Güzelyurt ilçesinde Ramazan Pala, Amasya'nın Göynücek ilçesinde Musa Atılgan, Hamamözü ilçesinde Handan Candemir Ay, Suluova ilçesinde Vedat Gülek, Taşova ilçesinde Ömer Özalp, Merzifon ilçesinde Alp Kargı, Ardahan'ın Posof ilçesinde Erdem Demirci, Hanak ilçesinde Ayhan Büyükkaya, Artvin'in Borçka ilçesinde Ercan Orhan, Murgul ilçesinde Mehmet Yıldırım, Bilecik'in Pazaryeri ilçesinde Ali Şahinoğlu, İnhisar ilçesinde Cafer Gürel, Söğüt ilçesinde Yusuf Sert, Bitlis'in Hizan ilçesinde Cezail Aktaş, Bolu'nun Göynük ilçesinde Ali Oral, Seben ilçesinde Uygar Oturakdaş, Burdur'un Çeltikçi ilçesinde Mehmet Şengil, Bucak'ta Hülya Gümüş, Çavdır'da Ali Okan Yücel, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde Mesut Bayram, Bayramiç ilçesinde Hasan Cem Atılgan, Bozcaada ilçesinde Yahya Göztepe, Çan ilçesinde Harun Arslan, Ezine ilçesinde İrfan Ulusoy, Lapseki ilçesinde Hasan Kart, Yenice ilçesinde Olcay Balcı, Çankırı'nın Bayramören ilçesinde Ayten İncikuşu, Çerkeş ilçesinde Cengiz Elvanağacı, Ilgaz ilçesinde Muharrem Lafcı, Korgun ilçesinde Recep Sargın, Kurşunlu ilçesinde Can Teneke, Şabanözü ilçesinde Sadık Dülger, Düzce'nin Gümüşova ilçesinde Ahmet Çekiç, Yığılca ilçesinde Önder Atasoy, Edirne'nin Lalapaşa ilçesinde Zafer Sezgin Geldi, Süloğlu ilçesinde Mehmet Ormankıran, Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde Mahmut Okçuoğlu, Keban ilçesinde Ahmet Alagöz, Erzincan'ın Kemah ilçesinde Sinan Karaalp, Kemaliye ilçesinde Ahmet Sezai Ercantürk, Üzümlü ilçesinde Cem Özkaya, Tercan ilçesinde Nejdet Karahan, Giresun'un Alucra ilçesinde Necati Kavukcu, Çamoluk ilçesinde Uğur Nazlı, Çanakçı ilçesinde Mustafa Kudal, Dereli ilçesinde Özlem Uzuner, Doğankent ilçesinde İrfan Tüfekci, Güce ilçesinde Ahmet Salih Bal, Keşap ilçesinde Metin Öztürk, Şebinkarahisar ilçesinde Murat Kömbe, Eynesil ilçesinde Ahmet Latif Karadeniz, Görele ilçesinde Hasbi Dede, Piraziz ilçesinde Hüseyin Görgülüoğlu, Gümüşhane'nin Köse ilçesinde Dursun Ali Kesler, Şiran ilçesinde Cüneyt Kılıç, Kelkit ilçesinde Hami Aydın Akkan, Iğdır'ın Karakoyunlu ilçesinde Cafer Dalga, Isparta'nın Gönen ilçesinde Osman Kesmen, Yenişarbademli ilçesinde Selami Öztaş, Kahramanmaraş'ın Andırın ilçesinde Turan Tekatlı, Onikişubat ilçesinde Oktay Tolga Büyükhilal, Afşin ilçesinde Murat Bozkurt, Karabük'ün Safranbolu ilçesinde Elif Köse, Yenice ilçesinde Enver Özgü, Karaman'ın Kazımkarabekir ilçesinde Hasibe Koçak, Ermenek ilçesinde Mustafa Bozcu, Kars'ın Sarıkamış ilçesinde Bülent Artaç, Susuz ilçesinde Oğuz Yantemur, Kastamonu'nun Hanönü ilçesinde Ali Özkan, İhsangazi ilçesinde Erol Sağlık, Küre ilçesinde Şila Bihter Tolga Çelebi, Taşköprü ilçesinde Ufuk Car, Araç ilçesinde Satılmış Sarıkaya, Kayseri'nin Bünyan ilçesinde İbrahim Marzıoğlu, Akkışla ilçesinde Mustafa Dursun, Kırıkkale'nin Çelebi ilçesinde Faik Keskinkılıç, Kırklareli'nin Vize ilçesinde Ercan Özalp, Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesinde Mete Aydın, Akpınar ilçesinde Şükrü Turgut, Kilis'in Polateli ilçesinde Ali Koyuncu, Kütahya'nın Aslanapa ilçesinde Tuncay Tunçer, Domaniç ilçesinde Engin Uysal, Emet ilçesinde Devrim Samsar, Gediz ilçesinde Erdoğan Dirican, Tavşanlı ilçesinde Serkan Kılıç, Mardin'in Mazıdağı ilçesinde Adem Denli, Nusaybin ilçesinde Mehmet Doğan, Savur ilçesinde İsmail Oktay, Yeşilli ilçesinde Halil Çokan, Nevşehir'in Acıgöl ilçesinde Kemal Aytekin, Niğde'nin Çiftlik ilçesinde Arif Çakıl, Ordu'nun Altınordu ilçesinde Ulaş Tepe, Kabadüz ilçesinde Mustafa Okutan, Kumru ilçesinde Şenol Özden, Mesudiye ilçesinde Olgay Ünalan, Osmaniye'nin Hasanbeyli ilçesinde Erdoğan Boran, Toprakkale ilçesinde Recep Aydede, Rize'nin Fındıklı ilçesinde Ercüment Şahin Çervatoğlu, Sakarya'nın Erenler ilçesinde Levent Şener, Ferizli ilçesinde Önder Bahar, Pamukova ilçesinde Ece Söyler, Sapanca ilçesinde Nihat Arda Şahin, Samsun'un Asarcık ilçesinde Ali Altundal, Ayvacık ilçesinde Zeynep Töre, Canik ilçesinde Özler Yılmaz, Ondokuzmayıs ilçesinde Yakup Konuş, Salıpazarı ilçesinde Ayhan Yazar, Yakakent ilçesinde Burhan Bayrakdar, Sinop'un Boyabat ilçesinde Ayşe Melek Günal, Dikmen ilçesinde Remzi Ay, Türkeli ilçesinde Ümüt Demir, Sivas'ın Akıncılar ilçesinde Cafer Kuzu, Altınyayla ilçesinde Erhan Atalay, Gürün ilçesinde İlyas Eşiyok, Hafik ilçesinde Nizamettin Koçak, Kangal ilçesinde Muhittin Demir, Koyulhisar ilçesinde Yaşar Furtana, Şarkışla ilçesinde Zeki Subaşı, Yalova'nın Armutlu ilçesinde Bekir Pamuk, Termal ilçesinde Sabriye Sultan Yalçın, Yozgat'ın Çandır ilçesinde Ali Rıza Bor, Çekerek ilçesinde Ali Naci Kavcı, Kadışehri ilçesinde Ali Kızılkaya, Saraykent Ramazan Yalçın, Sarıkaya ilçesinde Berkay Alpsalmış, Sorgun ilçesinde Salih Soysal, Şefaatli ilçesinde Şerife Kılıç, Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde Nuri Tekin, Çaycuma ilçesinde Bülent Kantarcı.

CHP'de ayrıca 81 belde belediye başkan adayı da belirlendi.



Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi

Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi
TT

Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi

Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi

İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, 19 Haziran 2025 tarihli mektubunda PKK’nin Fesih Kongresi’ne atıfla “varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketinin sona erdiğini” belirtti. Demokratik siyaset ve toplumsal barış vurgusu yapan Öcalan, “silahların gönüllüce bırakılmasını” talep etti. TBMM çatısı altında kurulacak komisyonun önemine dikkat çeken Öcalan, “Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmelidir” dedi.

İşte Öcalan’ın çağrısından öne çıkan bölümler:

“27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı savunmaya devam etmekteyim”

Sizlerin PKK’nin 12. Fesih Kongresi’yle, buna kapsamlı oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim. Tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık ‘Kürdistan Devriminin Yolu’ manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir.

“Varlık tanındı, ana amaç gerçekleşti”

Öcalan, mektubunda PKK’nin kuruluş amacına işaret ederek bu amacın gerçekleştiğini belirtti:

Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir.

“Silahları bırakın, mekanizmaları kurun”

Barış sürecinin somutlaşması için atılması gereken adımlara dikkat çeken Öcalan, mektubunda şunları kaydetti:

Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM’de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir. Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır.

“Kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim”

Abdullah Öcalan, bireysel özgürlüğü kolektif özgürlük bağlamında ele alarak şu değerlendirmeyi yaptı:

Ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir.

“Demokratik Modernite Güçleri yeni evreye hazırlanmalı”

Öcalan, mektubunun son bölümünde yeni bir stratejik döneme işaret ederek şu çağrıyı yaptı:

Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim. Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım.

Mektubun tamamı şöyle:

Değerli yoldaşlar

Komünalist yoldaşlık hareketimizin geldiği aşamayı, yaşadıkları somut durumu, sorun ve çözüm yollarına ilişkin kapsamlı bir mektupla tekraren de olsa açıklayıcı ve yaratıcı yanıtlar vermeyi, sizlere karşı etik bir görev saymaktayım.

27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı savunmaya devam etmekteyim.

Sizlerin PKK’nin 12. Fesih Kongresi’yle, buna kapsamlı oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim.

Gelinen nokta oldukça değerli ve tarihi nitelikte sayılmak durumundadır. Bu arada köprü ilişkide bulunan yoldaşların çabası aynı değerde ve takdire şayandır.

Tüm yaşanan gelişmeler sonunda tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık ‘’Kürdistan Devriminin Yolu’’ manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir. Sadece Kürt tarihsel toplumu için değil, bölgesel ve küresel toplum için de tarihsel toplumsal bir içerik taşıdığına inanmaktayım. Tarihi manifesto geleneğinin başarılı bir örneğini teşkil ettiğinden kuşku duymamaktayım.

Tüm bu gelişmelerin İmralı’da gerçekleştirdiğim görüşmeler neticesinde yaşandığını açıkça belirtmek durumundayım. Görüşmelerin özgür irade temelinde yürütülmesine azami dikkat gösterilmiştir.

Varılan aşama, yeni adımlarla pratiğe geçmeyi gerekli kılmaktadır. Bu aşamanın ve gerekli adımların da tarihi nitelikte olduğunun önemle belirtilmesi, anlaşılması ve gereklerine bağlı kalınması, yol alınması açısından kaçınılmazdır.

Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurma bu anlamdadır. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir.

Siyaset boşluk tanımayacağına göre, boşluk, Barış ve Demokratik Toplum başlıklı program, ‘’demokratik siyaset’’ stratejisi ve temel taktik olarak bütüncül hukukla doldurulmak durumundadır. Tarihsel nitelikte ve kader belirleyici bir süreçten bahsediyoruz.

Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM’de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir. Kısır mantıklı, önce sen-ben kısırlığına düşmeden, adımların atılmasında dikkat ve hassasiyetin gösterilmesi şarttır. Atılan adımların boşa çıkmayacağını biliyorum. Samimiyeti görüyor ve güveniyorum.

Dolayısıyla daha da pratik ve somut kilit açıcı adımlara geçilmeye çalışılmaktadır. Benim tarafımdan ileri sürülen tezlerin belli başlı olanları şunlardır:

Herkesin üzerine düşeni yapması, Barış ve Demokratik Toplum hedefine ulaşılması, pozitif entegrasyonalist bir perspektifle mümkündür. Tüm anlatılanlardan çıkarılan sonuç: PKK ulus devletçi bir amaçtan vazgeçmiş, bu temel amaçtan vazgeçişle birlikte temel savaş stratejisinden de vazgeçmiş, varlığını sona erdirmiştir. Gelinen tarihi noktanın daha da ileriye götürülmesi beklenmektedir.

Gerek TBMM ve komisyon için anlam ifade edecek, gerek kamuoyundaki şüpheleri giderecek ve sözümüzün gereğini karşılayacak şekilde silahların bırakılmasını, ilgili çevre ve kamuoyuna açık olarak temin etmeniz doğal karşılanmalıdır. Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır. Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir.

Meclisin çatısı altında bulunan DEM, diğer partilerle birlikte bu sürecin başarıya ulaşması için üzerine düşeni yapacaktır.

Bu arada tüm karar metinlerinde vazgeçilmez bir şart olarak benim özgür kalma durumuma gelince; biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir. Bu eğilimin gereğine bağlı kalınacağı tabidir. 

Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum.

Son günlerde bölgede yaşanan gelişmeler, attığımız bu tarihi adımın önemini ve aciliyetini açıkça teyit ediyor.

Sürece yönelik her türlü eleştiri ve önerilerinizi, katkılarınızı dört gözle beklediğimi belirtmeliyim. Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim.

Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım.

Daimi yoldaşça selam ve sevgiyle kalın.

19 Haziran 2025 / Abdullah Öcalan

Independent Türkçe