MSB: Irak'ın kuzeyinde bölücü terör örgütü tarafından düzenlenen saldırıda 6 asker şehit oldu

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Irak'ın kuzeyinde bölücü terör örgütü tarafından yapılan saldırıda 6 askerin şehit olduğunu bildirdi.

AA
AA
TT

MSB: Irak'ın kuzeyinde bölücü terör örgütü tarafından düzenlenen saldırıda 6 asker şehit oldu

AA
AA

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Irak'ın kuzeyinde bölücü terör örgütü tarafından düzenlenen saldırıda yaralanan 4 askerden 3'ünün müdahalelere rağmen şehit olduğunu, etkisiz hale getirilen terörist sayısının 7'ye yükseldiğini bildirdi.

Milli Savunma Bakanlığı, Irak'ın kuzeyinde 22 Aralık Cuma günü bölücü terör örgütünün saldırısı ve sonrasındaki temasta 3 askerin şehit olduğunu, 4 askerin yaralandığını açıklamıştı.

Bakanlık yeni açıklamayla yaralı 4 askerden 3'ünün de şehit olduğunu duyurdu.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"Irak'ın kuzeyinde, 22 Aralık 2023 tarihinde bölücü terör örgütü mensupları tarafından yapılan saldırı ve akabinde sağlanan temasta yaralanan 4 kahraman silah arkadaşımızdan 3'ü tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. Bölgede etkisiz hale getirilen terörist sayısı 7'ye yükselmiştir. Operasyonlar devam etmektedir."

Açıklamada, şehitlere Allah'tan rahmet, şehit aileleri, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk milletine başsağlığı, yaralı askerlere acil şifa dileğinde bulunuldu.

Şehit Uzman Çavuş Serinkan'ın Denizli'deki ailesine şehadet haberi verildi

Irak'ın kuzeyinde bölücü terör örgütü tarafından düzenlenen saldırıda şehit olan Piyade Uzman Çavuş Mehmet Serinkan'ın (32) Denizli'deki ailesine şehadet haberi verildi.

Şehit Serinkan'ın Pamukkale ilçesi Zeytinköy Mahallesi'nde yaşayan eşi Çilem, Tavas ilçesi Yorga Mahallesi'nde yaşayan babası Ali, annesi Rabia, ağabeyi Hüseyin ve kız kardeşi Büşra Serinkan'a acı haberi kaymakamlar ve askeri görevliler verdi.

Şehidin eşiyle ailesinin evlerinin bulunduğu sokaklara Türk bayrağı asıldı, taziye çadırı kuruldu.

Şehit Serinkan'ın ağabeyi Hüseyin Serinkan'ın (35) da 2016 yılında Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Suriye'nin El-Bab bölgesinde uzman çavuş olarak görev yaptığı sırada gazi olduğu ve geçen yıl Devlet Övünç Madalyası ve Beratı aldığı öğrenildi.

Irak'ın kuzeyindeki saldırıda şehit olan Teğmen Günay'ın İzmir'deki ailesine şehadet haberi verildi

Irak'ın kuzeyinde bölücü terör örgütü tarafından düzenlenen saldırıda şehit olan Piyade Teğmen Ramazan Günay'ın (24) İzmir'deki ailesine şehadet haberi verildi.

Afyonkarahisar nüfusuna kayıtlı şehit Günay'ın Buca ilçesi Hürriyet Mahallesi'nde yaşayan annesi Firdevs ve babası Ahmet Günay'a acı haberi yetkililer verdi.

Şehidin evine Türk bayrağı asıldı.

Şehit Günay'ın cenazesinin memleketi Afyonkarahisar'da toprağa verilmesinin planlandığı öğrenildi.

Piyade Sözleşmeli Er Çağatay Erenoğlu'nun şehadet haberi Sinop'taki ailesine verildi

Irak'ın kuzeyinde bölücü terör örgütü tarafından yapılan saldırıda şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Çağatay Erenoğlu'nun şehadet haberi, Sinop’un Boyabat ilçesinde yaşayan ailesine ulaştı.

Evli ve iki çocuk babası Erenoğlu'nun Yeşilyurt köyündeki babaevine gelen askeri ve mülki yetkililer, aileye şehadet haberini iletti.

Şehadet haberinin duyulmasının ardından Erenoğlu ailesinin yakınları ve mahalle sakinleri, evin önünde toplanarak aileye taziyelerini sundu.

Vali Mustafa Özarslan da şehadet haberinin verilmesinin ardından fenalaşan ve sağlık ekiplerince Boyabat 75. Yıl Devlet Hastanesi'ne kaldırılan şehit ailesini ziyaret ederek, başsağlığı dileğinde bulundu.

Bu arada şehit Erenoğlu'nun geçen yıl Pençe-Kilit Operasyonu'nda yaralandığı ve tedavisinin ardından tekrar görevine döndüğü öğrenildi.

Sinop Valiliğinden yapılan açıklamada, "İlimiz Boyabat ilçesi Yeşilyurt köyünden Piyade Sözleşmeli Er Çağatay Erenoğlu'na Allah'tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı ve sabırlar diliyoruz." ifadesine yer verildi.

Piyade Sözleşmeli Er Yasin Karaca'nın şehadet haberi Tokat'taki ailesine verildi

Irak'ın kuzeyinde bölücü terör örgütü mensuplarının saldırısı sonucu şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Yasin Karaca'nın (23) şehadet haberi, Tokat'ın Almus ilçesindeki ailesine ulaştı.

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Almus Kaymakamı Emre Çömen ve Belediye Başkanı Bekir Özer, şehit Karaca'nın Ormandibi köyünde yaşayan annesi Zahide ve babası Ahmet Karaca çiftinin evini ziyaret etti.

Vali Hatipoğlu ve diğer yetkililer, aileye çocuklarının şehadet haberini vererek, başsağlığı diledi.

Ailenin yakınları ve köy sakinlerince şehidin evine Türk bayrağı asıldı.

Ailenin 7 çocuğundan biri olan Şehit Yasin Karaca'nın bekar olduğu öğrenildi.

Piyade Uzman Onbaşı İsmail Yazıcı'nın şehadet haberi Zonguldak'taki ailesine verildi

Irak'ın kuzeyinde bölücü terör örgütü tarafından düzenlenen saldırıda şehit olan Piyade Uzman Onbaşı İsmail Yazıcı'nın (31) şehadet haberi, Zonguldak'ın Karadeniz Ereğli ilçesindeki ailesine ulaştı.

Şehidin, Sarıkorkmaz Mahallesi Okul Sokak'ta yaşayan annesi Miyase, eşi Seda Yazıcı (27) ve kardeşlerine şehadet haberi yetkililerce verildi. Şehidin evine Türk bayrağı asıldı.

Karadeniz Ereğli Kaymakamı Mehmet Yapıcı, Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Niyazi Uğur, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Ali Akca ve ilçe protokolü de aile fertlerine başsağlığı diledi.

Öte yandan şehadet haberinin ardından sokak sakinleri de evlerinin pencere ve balkonlarına Türk bayrağı astı.

10 kardeşinin olduğu, babası Salih Yazıcı'nın 2005 yılında vefat ettiği, eşinin ise 4 aylık hamile olduğu öğrenilen şehit İsmail Yazıcı'nın cenazesinin Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde defnedilmesinin planlandığı belirtildi.



Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi

Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi
TT

Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi

Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi

İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, 19 Haziran 2025 tarihli mektubunda PKK’nin Fesih Kongresi’ne atıfla “varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketinin sona erdiğini” belirtti. Demokratik siyaset ve toplumsal barış vurgusu yapan Öcalan, “silahların gönüllüce bırakılmasını” talep etti. TBMM çatısı altında kurulacak komisyonun önemine dikkat çeken Öcalan, “Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmelidir” dedi.

İşte Öcalan’ın çağrısından öne çıkan bölümler:

“27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı savunmaya devam etmekteyim”

Sizlerin PKK’nin 12. Fesih Kongresi’yle, buna kapsamlı oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim. Tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık ‘Kürdistan Devriminin Yolu’ manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir.

“Varlık tanındı, ana amaç gerçekleşti”

Öcalan, mektubunda PKK’nin kuruluş amacına işaret ederek bu amacın gerçekleştiğini belirtti:

Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir.

“Silahları bırakın, mekanizmaları kurun”

Barış sürecinin somutlaşması için atılması gereken adımlara dikkat çeken Öcalan, mektubunda şunları kaydetti:

Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM’de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir. Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır.

“Kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim”

Abdullah Öcalan, bireysel özgürlüğü kolektif özgürlük bağlamında ele alarak şu değerlendirmeyi yaptı:

Ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir.

“Demokratik Modernite Güçleri yeni evreye hazırlanmalı”

Öcalan, mektubunun son bölümünde yeni bir stratejik döneme işaret ederek şu çağrıyı yaptı:

Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim. Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım.

Mektubun tamamı şöyle:

Değerli yoldaşlar

Komünalist yoldaşlık hareketimizin geldiği aşamayı, yaşadıkları somut durumu, sorun ve çözüm yollarına ilişkin kapsamlı bir mektupla tekraren de olsa açıklayıcı ve yaratıcı yanıtlar vermeyi, sizlere karşı etik bir görev saymaktayım.

27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı savunmaya devam etmekteyim.

Sizlerin PKK’nin 12. Fesih Kongresi’yle, buna kapsamlı oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim.

Gelinen nokta oldukça değerli ve tarihi nitelikte sayılmak durumundadır. Bu arada köprü ilişkide bulunan yoldaşların çabası aynı değerde ve takdire şayandır.

Tüm yaşanan gelişmeler sonunda tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık ‘’Kürdistan Devriminin Yolu’’ manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir. Sadece Kürt tarihsel toplumu için değil, bölgesel ve küresel toplum için de tarihsel toplumsal bir içerik taşıdığına inanmaktayım. Tarihi manifesto geleneğinin başarılı bir örneğini teşkil ettiğinden kuşku duymamaktayım.

Tüm bu gelişmelerin İmralı’da gerçekleştirdiğim görüşmeler neticesinde yaşandığını açıkça belirtmek durumundayım. Görüşmelerin özgür irade temelinde yürütülmesine azami dikkat gösterilmiştir.

Varılan aşama, yeni adımlarla pratiğe geçmeyi gerekli kılmaktadır. Bu aşamanın ve gerekli adımların da tarihi nitelikte olduğunun önemle belirtilmesi, anlaşılması ve gereklerine bağlı kalınması, yol alınması açısından kaçınılmazdır.

Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurma bu anlamdadır. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir.

Siyaset boşluk tanımayacağına göre, boşluk, Barış ve Demokratik Toplum başlıklı program, ‘’demokratik siyaset’’ stratejisi ve temel taktik olarak bütüncül hukukla doldurulmak durumundadır. Tarihsel nitelikte ve kader belirleyici bir süreçten bahsediyoruz.

Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM’de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir. Kısır mantıklı, önce sen-ben kısırlığına düşmeden, adımların atılmasında dikkat ve hassasiyetin gösterilmesi şarttır. Atılan adımların boşa çıkmayacağını biliyorum. Samimiyeti görüyor ve güveniyorum.

Dolayısıyla daha da pratik ve somut kilit açıcı adımlara geçilmeye çalışılmaktadır. Benim tarafımdan ileri sürülen tezlerin belli başlı olanları şunlardır:

Herkesin üzerine düşeni yapması, Barış ve Demokratik Toplum hedefine ulaşılması, pozitif entegrasyonalist bir perspektifle mümkündür. Tüm anlatılanlardan çıkarılan sonuç: PKK ulus devletçi bir amaçtan vazgeçmiş, bu temel amaçtan vazgeçişle birlikte temel savaş stratejisinden de vazgeçmiş, varlığını sona erdirmiştir. Gelinen tarihi noktanın daha da ileriye götürülmesi beklenmektedir.

Gerek TBMM ve komisyon için anlam ifade edecek, gerek kamuoyundaki şüpheleri giderecek ve sözümüzün gereğini karşılayacak şekilde silahların bırakılmasını, ilgili çevre ve kamuoyuna açık olarak temin etmeniz doğal karşılanmalıdır. Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır. Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir.

Meclisin çatısı altında bulunan DEM, diğer partilerle birlikte bu sürecin başarıya ulaşması için üzerine düşeni yapacaktır.

Bu arada tüm karar metinlerinde vazgeçilmez bir şart olarak benim özgür kalma durumuma gelince; biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir. Bu eğilimin gereğine bağlı kalınacağı tabidir. 

Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum.

Son günlerde bölgede yaşanan gelişmeler, attığımız bu tarihi adımın önemini ve aciliyetini açıkça teyit ediyor.

Sürece yönelik her türlü eleştiri ve önerilerinizi, katkılarınızı dört gözle beklediğimi belirtmeliyim. Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim.

Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım.

Daimi yoldaşça selam ve sevgiyle kalın.

19 Haziran 2025 / Abdullah Öcalan

Independent Türkçe