Halil Falyalı cinayeti davasında karar açıklandı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Halil Falyalı ve şoförü Murat Demirtaş'ın öldürülmesine ilişkin 7 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanık Mustafa Söylemez, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan 2 kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı

Halil Falyalı, KKTC'de 8 Şubat 2022 düzenlenen silahlı saldırıda şoförü Murat Demirtaş ile öldürüldü (AA)
Halil Falyalı, KKTC'de 8 Şubat 2022 düzenlenen silahlı saldırıda şoförü Murat Demirtaş ile öldürüldü (AA)
TT

Halil Falyalı cinayeti davasında karar açıklandı

Halil Falyalı, KKTC'de 8 Şubat 2022 düzenlenen silahlı saldırıda şoförü Murat Demirtaş ile öldürüldü (AA)
Halil Falyalı, KKTC'de 8 Şubat 2022 düzenlenen silahlı saldırıda şoförü Murat Demirtaş ile öldürüldü (AA)

İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Mehmet Faysal Söylemez ve Abdurrahim Çelik katıldı. Diğer sanıklar Mustafa Söylemez, Ender Yıldız ve Cengiz Şener de tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.

Savunma yapan Mehmet Faysal Söylemez, Kıbrıs'a gitmediğini, uyuşturucu kullanıp satmadığını ve kimseye şantaj yapmadığını öne sürdü.

Maktul Halil Falyalı ile tanışmadıklarını belirten sanık; diğer sanık, tanık ve müştekileri de tanımadığını iddia etti.

Kardeşi Mustafa Söylemez ile ilgili somut delil olmadığını, kendisinin dosyada üretilmiş delillerle sanık yapıldığını savunan Mehmet Faysal Söylemez, "Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum. Burada yargısız infaz yapılmaktadır. Ölen iki insan vardır onların hakkının savunulması gerekir ama doğru şekilde." dedi.

Avukattan mahkeme başkanına: "Siz tetikçisiniz"

Sanık Mehmet Faysal Söylemez'in avukatı Coşkun Atılgan da dosyada cinayetin Söylemez kardeşler tarafından işlenmediğine dair deliller olduğunu belirterek şunları söyledi:

Halil Falyalı'nın gerçekten katilinin kim olduğunu hiç mi merak etmiyorsunuz? Erhan Kinai kimdir hiç mi merak etmiyorsunuz? 'Ben bu davanın ağırlığını vicdanım boyunca taşıyacağım, şu mesajları bir okuyayım' demeyecek misiniz? Görüntüleri izlemeyecek misiniz? HSYK sizin hakkınızda gereğini yapacak. Ben sizin yargılanmanız için her şeyi yapacağım. Siz bu davanın tarafısınız, siz bu delilleri karartansınız. Siz tetikçisiniz.

Sanık Mustafa Söylemez ise olay yerinde kendisine ait delil bulunmadığını öne sürerek "Benim kiraladığım, gelirken de havaalanına bıraktığım aracın içinde 1 adet eldiven bulunmuş. Ben duruşmada o eldivenin bana ait olmadığını söyledim. DNA'sı da bana ait çıkmadı. Benim suçsuzluğumu ispatlayan delilleri saklıyorsunuz. Siz yargıç değilsiniz, tarafsınız. Verecek bir savunmam yok." diye konuştu.

Mehmet Söylemez'in avukatı Abdülhamit Saysal, reddi hakim sürecinin devam ettiğine dikkati çekerek bu süreçte heyetin karar veremeyeceğini iddia etti.

Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, bir önceki celse verdiği mütalaasını tekrar ettiğini kaydetti.

Karar verileceği belirtilerek sanıklara son sözleri de soruldu.

Mehmet Faysal Söylemez , "Olayı bizim üzerimizden ihale etmeye çalışıyorsunuz, aydınlatmaya çalışmıyorsunuz. Tarafsınız, bu davadan çekilin, çekilmemenizi reddediyorum." dedi. Mustafa Söylemez ise "Siz yargıç değilsiniz, ben sizi yargıç olarak görmüyorum. Siz cellatsınız. Bir insan celladına ne diyebilir? Sizin suratınıza tükürmüyorum, tükürüğüm daha değerli." ifadelerini kullandı.

Diğer sanıklar, suçsuz olduklarını dile getirdi.

Karar: Mustafa Söylemez'e 2 kez müebbet

Davaya karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Mustafa Söylemez'i, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan 2 kez müebbet hapis cezasına çarptırdı. "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme" suçundan beraat kararı veren heyet, Söylemez'in bu suç yönünden tahliyesi hükmü de kurdu.

Diğer sanıklar Abdurrahim Çelik, Cengiz Şener ve Ender Yıldız'ı, "tasarlayarak öldürmeye yardım" suçundan 12 yıl 6 ay olmak üzere toplam 25'şer yıl hapisle cezalandıran heyet, "suç örgütü üyeliği" suçundan beraati kararlaştırdı.

Tutuklu sanıklardan Mehmet Faysal Söylemez ve Metin Süs'ün atılı tüm suçlardan beraatlerine hükmeden heyet, ayrıca Mehmet Faysal Söylemez'in tahliyesine yönelik karar aldı.

Yakalamalı sanık Cemil Önal'ın dosyasının ayrılmasını kararlaştıran heyet, duruşmanın SEGBİS çözümü yapıldıktan sonra Söylemez kardeşlerin avukatları Coşkun Atılgan ve Abdulhamit Saysal hakkında, hakaretleri nedeniyle savcılığa ve HSK'ye suç duyurusunda bulunulmasını da hükme bağladı.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, KKTC'de, hakkındaki "adam kaçırma, darp ve zorla alıkoyma" suçlamalarıyla ilgili 14 Ekim 2021'de polise teslim olan ve tutuklanan maktul Halil Falyalı'nın, kendisi ve çalışanları aleyhindeki davalar geri çekilince 17 Aralık 2021'de cezaevinden tahliye edildiği bilgisi yer almıştı.

KKTC'de 8 Şubat 2022 düzenlenen silahlı saldırıda şoför Murat Demirtaş ile Halil Falyalı'nın öldüğü belirtilen iddianamede, cinayetin "son derece organize, planlı ve profesyonel bir şekilde" işlendiğine vurgu yapılmıştı.

İddianamede, şüphelilerin suçun işlendiği tarihten çok daha önce bu eylemi gerçekleştirmeye karar verdikleri ancak Falyalı'nın cezaevinde olması nedeniyle eylemin gerçekleştirilmediği anlatılmıştı.



Fidan: SDG İsrail'den cesaret alıyor, Esed rejimine karşı hiçbir zaman harekete geçmedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Fidan: SDG İsrail'den cesaret alıyor, Esed rejimine karşı hiçbir zaman harekete geçmedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) cesaretini İsrail'den aldığını belirterek, devrik Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejimine karşı muhalefetle hiçbir zaman birlikte hareket etmediklerini kaydetti.

Suriye'nin güneyinde yaşananlar hakkında Fidan şu ifadeleri kullandı: “Özellikle Güney meselesi fevkalade önemli. Şu anda bizim belki en büyük risk alanımız o. Güney'deki sıkıntı tek başına çok fazla büyük risk oluşturduğu için değil. O da yönetilebilir bir konu. İsrail'in ona müdahil olmasından dolayı ortaya çıkan bir risk alanı var. Bu risk alanını çok iyi yönetmek gerekiyor. Çünkü daha büyük riskleri de beraberinde getirebilir. "

PKK'nın silahsızlanma sürecinin "Türkiye tarafından çok şeffaf ve çok iyi bir şekilde" yönetildiğini  vurgulayan Fidan “Ancak örgütün ne yapmayı planladığı konusunda henüz bir kelime bile duymadık” dedi.

Türkiye Savunma Bakanlığı sözcüsü Zeki Aktürk cuma günü yaptığı açıklamada, bazı ülkelerin SDG'yi silahsızlanmayı reddetmeye ve Suriye ordusuna entegre olmamaya teşvik ettiğini belirterek, ülkesinin Suriye'de askeri bir operasyon başlatma niyetinde olmadığını söyledi.

Ankara'da düzenlenen basın toplantısında konuşan sözcü, "SDG'nin zaman kazanma girişimleri boşuna ve Suriye ordusuna entegre olmaktan başka seçenekleri yok" diyerek, SDG’nin faaliyetlerinin Suriye'de istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yönelik çabalara zarar verdiğinin altını çizdi.

Sözcü, Türk ordusunun Suriye'de askeri bir operasyona hazırlandığı iddialarını yalanlayarak, Türk ordusunun son hareketlerinin "rutin birlik rotasyonlarının" parçası olduğunu belirtti.

Sözcü, Türkiye'nin daha önce SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu istediğini ifade ettiğini ve SDG'nin hareketlerinin ve Suriye ordusunun faaliyetlerinin izlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, 10 Mart'ta SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye'nin kuzeydoğusundaki sivil ve askeri kurumları entegre etme konusunda bir anlaşma imzaladı, ancak bu anlaşma henüz uygulanmadı.


Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt tarafının ‘barış ve demokratik toplum süreci’ olarak adlandırdığı ve terör örgütü PKK’nın tasfiyesi ile silahsızlanmasını öngören ‘terörden arındırılmış Türkiye’ hedefini başarıya ulaştırma kararlılığını dile getirdi.

Bu açıklama, PKK yönetiminin, cezaevinde bulunan örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hükümetin Kürtlerin haklarını genişletecek ciddi yasal adımlar atması yönündeki talepleri karşılanmadığı takdirde sürece dair yeni bir adım atmayacaklarını söylemesinin ardından geldi.

Erdoğan, “Türkiye, terörün ortadan kalktığı; kardeşliğin ve istikrarın her karış toprağa hâkim olduğu bir döneme doğru ilerliyor” dedi.

Farklı tutumlar

Erdoğan, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 4. İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Terörden arındırılmış Türkiye hedefine yaklaştıkça, sabotaj girişimleri, medya kampanyaları ve siyasi-sosyal mühendislik faaliyetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

cdf
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Ödülleri töreninde konuştu. (Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, ittifakımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini isterim” dedi.

Aynı dönemde PKK yönetimi, Abdullah Öcalan serbest bırakılmadığı ve Ankara somut, kapsamlı yasal adımlar atmadığı sürece ‘çözüm süreci’ kapsamında yeni bir adım atmayacağını belirterek tehditlerini artırdı. PKK, geçtiğimiz mayıs ayında, Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nden yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısına yanıt olarak kendini feshettiğini duyurmuştu.

xcdf
Terör örgütü PKK’nın 11 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda düzenlenen silah yakma töreninden (Reuters)

PKK’lı 30 militanın 11 Temmuz’da Kandil Dağı’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bırakmasının ardından, örgüt 26 Ekim’de tüm mensuplarını Türkiye’den Kuzey Irak’a çektiğini açıkladı. Ardından örgütün Zap bölgesindeki güçleri de olası çatışmaları önlemek amacıyla geri çekildiğini duyurdu. Bu adımların tamamı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda PKK tarafından tek taraflı olarak atılmıştı. Ancak PKK yöneticilerinden Amed Malazgirt cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Öcalan’ın öncülüğünde atılan bu adımlara rağmen örgütün ‘çözüm süreci’ kapsamında artık yeni bir adım atmayacağını söyledi. Malazgirt, Ankara’nın iki temel şartı karşılamaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini vurguladı: ‘Öcalan’a özgürlük’ ve ‘Türkiye’de Kürt halkının anayasal olarak tanınması’.

Bu açıklamalar, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Türkiye’nin Kürt meselesi demokratik temelde çözülmediği ve Öcalan ‘baş müzakereci’ olarak muhatap alınmadığı takdirde ‘ciddi risklerle’ ve bir ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılarının üzerinden sadece birkaç gün sonra geldi.

Kürt televizyonlarından birine konuşan Bese Hozat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) geçtiğimiz ağustos ayında kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin 24 Kasım’da İmralı’da Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi ‘olumlu ve iyi bir adım’ olarak nitelendirdi, ancak ‘güçlü bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini’ söyledi.

PKK yöneticisi Hozat, aynı röportajda, “Türkiye, Kürt meselesini demokratik bir zeminde çözmezse; Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, köklü yasal reformlar ve değişiklikler yapmazsa, ülkenin geleceği gerçekten karanlık olur” ifadelerini kullandı.

xcvfg
Terör örgütü PKK’nın silahsızlandırılması için yasal bir çerçeve oluşturmakla görevli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 4 Aralık'ta toplanacak. (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi X hesabı)

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partiler, sürecin işleyişine ilişkin raporlarını hazırlayarak 4 Aralık’ta yapılması planlanan toplantıda sunmak üzere çalışıyor. Öcalan’ı ziyaret eden heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti’den üç milletvekili) görüşmeye dair bir bilgilendirme yapması bekleniyor.

Barzani’den destek

Diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini açıkladı. Barzani, “Bizden ne istenirse yapmaya hazırız” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaptığı konuşmada Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecini ‘bölge için köklü bir değişim’ olarak nitelendirdi.

dfgr
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım'da Şırnak'ta düzenlenen bir etkinlikte konuştu. (Türk medyası)

Barzani, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren barış sürecine daha önce de destek vermiş bir lider olarak, bu kez sürecin halkın, parlamentonun ve siyasi partilerin devlete verdiği destek sayesinde ‘daha organize bir şekilde’ yürütüldüğünü söyledi.

Kürt lider, Türkiye’de barış kapısının açılmasına katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM’ye ve Türk halkına teşekkür ederken, süreç kapsamında attığı olumlu adımlar nedeniyle Öcalan’a da teşekkür etti. Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sürece ‘tüm gücüyle destek vereceğini’ vurguladı.


İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
TT

İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)

Anadolu Ajansı'nda dün yer alan habere göre, İstanbul'da hayatını kaybeden Hamburg’dan tatil için gelen Türk ailenin otel odasında zehirli gaz fosfin bulundu.

Adli tıp raporuna atıfta bulunan ajans, maddenin odadan alınan sürüntü örneklerinde ve otel havlularında da tespit edildiğini belirtti. Ancak ölüm nedeni henüz bilinmiyor.

Alüminyum fosfit, zararlılarla mücadelede yaygın olarak kullanılır. Suyla veya yeterli miktarda atmosferik nemle temas ettiğinde, zehirli bir gaz olan fosfin üretir. Bu gaz, memelilerde hücrelere zarar verir ve yüksek konsantrasyonlarda kanda oksijen taşınmasını engeller.

İnsanlarda fosfin, kuru öksürük, kusma ve karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi semptomlara neden olabilir ve solunduğunda ölümcül olabilir.

Hamburg’dab gelen Türk ailenin dört üyesi, kasım ayının ortasında İstanbul'da tatildeyken hayatını kaybetti.

Adli tıp ön raporuna göre ailenin odasının altındaki odada bulunan pestisitler ölümlerine neden olmuş olabilir, ancak bu henüz doğrulanmadı.

AA’nın haberine göre, ailenin yemek yediği yerlerde yapılan tetkiklerde herhangi bir anormalliğe rastlanmaması üzerine ölüm nedeninin gıda zehirlenmesi olduğu yönündeki ilk şüpheler de reddedildi.