Urfi Çetinkaya suç örgütünün kullandığı şifreli haberleşme programları deşifre edildi

"Türk Escobar'ı" olarak bilinen Urfi Çetinkaya'nın elebaşı olduğu organize suç örgütüne yönelik soruşturmada, nöbetçi sulh ceza hakimliğinin karar yazısında şüphelilerin kullandıkları örgütsel şifreli haberleşme programlarına yer verildi

(AA)
(AA)
TT

Urfi Çetinkaya suç örgütünün kullandığı şifreli haberleşme programları deşifre edildi

(AA)
(AA)

 "Türk Escobar'ı" olarak bilinen Urfi Çetinkaya'nın elebaşı olduğu organize suç örgütüne yönelik soruşturmada nöbetçi sulh ceza hakimliğinin karar yazısında, bazı şifreli haberleşme programlarının deşifre edilmesi sonucu elde edilen görüşme kayıtları ile MASAK raporuna göre zanlılar arasında örgütsel birliktelik tespit edildiği belirtildi.

Urfi Çetinkaya'nın elebaşı olduğu organize suç örgütüne yönelik 20 Şubat'ta İstanbul, İzmir, Afyonkarahisar, Malatya, Antalya, Çanakkale, Bilecik, Muğla ve Balıkesir'de düzenlenen "Kafes-44" operasyonunda 23 şüphelinin tutuklandığı soruşturma devam ediyor.

Nöbetçi sulh ceza hakimliğinin karar yazısında, şüphelilerin kullandıkları örgütsel şifreli haberleşme programlarına yer verildi.

Karara göre, şüpheli Çetinkaya, kendisi hakkında "oyun oynandığını" ancak kimin yaptığını bilmediğini iddia etti.

Daha önce FETÖ'nün kendisini söz konusu duruma düşürdüğünü öne süren Çetinkaya, "Bana diyorlar, kripto telefonla bilmem ne olmuş. Bana 'Japon' diyorlar. Benim öyle bir kod adım yoktur. Japon'a benzeyecek bir tipim de yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.

Şüpheli Yaman Namlı ise savcılıkta kendisine sorulan soru üzerine "Anom" cihazını Ali Korman Erbacıoğlu'nun verdiğini söylediğini ancak bu kişinin kendisine telefon verdiğini aktardı.

Tanımadığı kişilerle ve söz konusu olayla ilişkisi olmadığını öne süren Namlı, üzerine atılı suçlamaları reddetti.

Şüphelilerden Rüstem Çetinkaya, emniyetteki ifadesinin 20 saat sürdüğünü, hakkında delil elde edilemediğini iddia etti.

Babası Urfi Çetinkaya'yla resmi ya da gayriresmi işlem yapmadığını savunan Çetinkaya, soyadı nedeniyle kara para akladığı iddiasının tarafına atfedildiğini belirterek suçlamaları kabul etmedi.

Kararda, sanıklar hakkında elde edilen delillerde, "Anom Enterprise", "Sky-ECC" ve "Encrochat" isimli şifreli haberleşme programlarının deşifre edilmesi sonucu şüphelilere ait görüşme kayıtları ile MASAK raporuna göre aralarında örgütsel birliktelik tespit edildiği kaydedildi.

Hakimlik kararında 23 şüphelinin tutuklanmasına, 20 şüphelinin de adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmasına hükmedildiği bildirildi.

Operasyon hakkında

"Türk Escobar'ı" olarak bilinen Urfi Çetinkaya'nın elebaşı olduğu organize suç örgütüne yönelik 20 Şubat'ta İstanbul, İzmir, Afyonkarahisar, Malatya, Antalya, Çanakkale, Bilecik, Muğla ve Balıkesir'de düzenlenen "Kafes-44" operasyonunda 43 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Almanya, Bulgaristan, İspanya, Moritanya, Portekiz ve Yunanistan'da 13 ton, Türkiye'de ele geçirilen 24 ton olmak üzere toplam 37 ton uyuşturucudan sorumlu oldukları tespit edilen zanlıların tanıdıklarıyla kendilerine ait gemi, ticari konteyner ve balıkçı tekneleriyle uluslararası uyuşturucu sevkiyatı yaptıkları belirlenmişti.

Soruşturma kapsamında, suç örgütüne ait toplam değeri yaklaşık 20 milyar olan 147 arsa, 56 konut, 8 apartman, 74 iş yeri, 53 lüks araç, tekne, 53 şirketteki ortaklık payları, 64 banka hesabı, 7 kiralık kasa ile çok sayıda ziynet eşyası, nakit para ve soğuk cüzdana tedbir konulmuştu.

"Teşekkül halinde uyuşturucu madde imal etmek ve nakletmek" suçlarından kesinleşmiş 24 yıl hapis cezası bulunan ve kırmızı bültenle aranırken İstanbul'da yakalanan Urfi Çetinkaya ise 12 Nisan 2023'te tutuklanmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığının koordinesi ve İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin çalışmasıyla İstanbul merkezli 9 ildeki operasyonda yakalanan 43 şüpheliden 23'ü tutuklanmış 20'si ise adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakılmıştı.



15 Temmuz darbe girişimiyle bağlantılı 63 askeri personele yönelik yakalama kararı çıkarıldı

15 Temmuz darbe girişimi sırasında tankın tepesinde silahını doğrultan bir asker, Ankara, 16 Temmuz 2016 (Reuters)
15 Temmuz darbe girişimi sırasında tankın tepesinde silahını doğrultan bir asker, Ankara, 16 Temmuz 2016 (Reuters)
TT

15 Temmuz darbe girişimiyle bağlantılı 63 askeri personele yönelik yakalama kararı çıkarıldı

15 Temmuz darbe girişimi sırasında tankın tepesinde silahını doğrultan bir asker, Ankara, 16 Temmuz 2016 (Reuters)
15 Temmuz darbe girişimi sırasında tankın tepesinde silahını doğrultan bir asker, Ankara, 16 Temmuz 2016 (Reuters)

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bugün, 15 Temmuz darbe girişimiyle suçlanan Fetullahçı Terör Örgütü'yle (FETÖ) bağlantılı oldukları gerekçesiyle 63 muvazzaf askeri personel hakkında yakalama kararı çıkardı.

Başsavcılık şüpheliler arasında ordu, deniz kuvvetleri, hava kuvvetleri ve jandarmadan dört albayın bulunduğunu açıkladı. Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre ülke genelinde sabah erken saatlerde yapılan baskınlarda 56 şüpheli gözaltına alındı.

Gözaltına alınanların, Türkiye'nin FETÖ olarak adlandırdığı yasadışı grupla bağlantılı oldukları iddia ediliyor. Örgütün lideri Fethullah Gülen, 1999 yılından bu yana sürgünde yaşadığı ABD'de geçen yıl ekim ayında öldü.

15 Temmuz 2016'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetini devirmek amacıyla Ankara ve İstanbul'da sokaklara dökülen darbeci askerler yaklaşık 290 kişiyi öldürdü. Savaş uçakları, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) binasını ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni bombalarken, o sırada tatilde olan Erdoğan suikasttan ya da tutuklanmaktan kıl payı kurtuldu.

Darbe girişiminin ardından ordu, polis, yargı ve diğer devlet kurumlarında yapılan tasfiye on binlerce kişinin tutuklanmasına yol açtı. FETÖ ile bağlantılı okullar, işletmeler ve medya kuruluşları kapatıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) sızmış örgüt mensuplarının tespit edildiği ve FETÖ’nün ‘anayasal düzene ve devletin bekasına yönelik en büyük tehdidi’ oluşturmaya devam ettiği belirtildi. Açıklamada, başarısız darbe girişiminden bu yana 25 bin 801 askeri şüphelinin gözaltına alındığı belirtildi.

Açıklamada, şüphelilere yöneltilen suçlamaların tam olarak ne olduğu belirtilmedi.

Eski bir din adamı olan Gülen, on yıllar boyunca küresel bir hayran kitlesini harekete geçirdi ve Erdoğan'ın 2003 yılında iktidara gelmesine yardımcı oldu. İttifak, hükümetin Gülen'e ait bazı eğitim kurumlarını kapatması ve Gülen'in polis ve yargıdaki takipçilerinin Erdoğan hükümetini yolsuzluk suçlamalarıyla takip etmesinin ardından çöktü.

Gülen, başarısız darbe girişimiyle herhangi bir ilgisi olduğunu her zaman reddetti. 2024 yılının ekim ayında ölen Gülen, ABD'den defalarca iadesini talep eden Türkiye tarafından aranıyordu.