Deprem sigortalı konut sayısı 11,5 milyonu aştı

Konutu depreme karşı güvence altına alan zorunlu deprem sigortası oranı Türkiye genelinde yüzde 58 olurken, sigortalı konut sayısı 11,5 milyonu aştı.

AA
AA
TT

Deprem sigortalı konut sayısı 11,5 milyonu aştı

AA
AA

AA muhabirinin 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla derlediği bilgilere göre, geçen yıl şubat ayında yüzyılın afeti olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası sigortalı olma eğilimi arttı.

DASK verilerine göre, ülkede en yoğun kentleşmenin yaşandığı Marmara Bölgesi, deprem sigortasına en fazla ilgi gösteren bölge oldu. Bölgede yüzde 66''lık oranla 4 milyon 492 bin 633 konutun Zorunlu Deprem Sigortası bulunuyor.

Marmara Bölgesini yüzde 58 ile Doğu Anadolu ile Ege, yüzde 54 ile Akdeniz, yüzde 52 ile İç Anadolu ve yüzde 51 ile Güney Doğu Anadolu izledi. En düşük deprem sigortası oranı ise yüzde 46 ile Karadeniz'de görüldü.

İl bazında Bolu yüzde 91 ile sigortalılık oranında ilk sırada yer alırken, Düzce'de yüzde 89, Yalova'da yüzde 86, Bingöl'de yüzde 84, Muğla'da ise yüzde 83 olarak belirlendi.

Sigortalılık oranının en düşük olduğu iller yüzde 32 ile Gümüşhane ve Bayburt oldu. Bayburt'ta 4 bin 816 poliçe üretilirken Gümüşhane'de bu rakam 9 bin 879 olarak gerçekleşti. Bu iki şehri, yüzde 33 ile Hakkari, yüzde 34 ile Siirt ve Rize izledi.

24 yıldır yürürlükte olan Zorunlu Deprem Sigortası'nda gerek kurum gerekse sigorta şirketleri, toplumda sigorta bilincini artırmak amacıyla çok sayıda kampanya düzenledi. Sigortalılık oranının istenilen düzeye çıkması için çalışmalar devam ediyor.

600 bin hasar dosyasına 35 milyar TL'lik ödeme yapıldı

6 Şubat depremleri sonrasında Doğal Afet Sigortalar Kurumu, ilk hasar ödemesini depremin üzerinden 24 saat geçmeden gerçekleştirirken, takip eden 4 aylık süreçte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının tespitini yaptığı hasarlı konutların ödemelerini tamamladı.

Ocak ayı itibarıyla yaklaşık 600 bin hasar ihbarına karşılık 35 milyar liraya ulaşan tazminat ödemesi gerçekleştirildi.

Tazminat ödemelerinin hızla tamamlanması için bir dizi yeniliği hayata geçiren DASK, avans ödemesi uygulaması ile yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı binalar için sigorta bedelinin yüzde 20’sini, orta hasarlı binalar için ise sigorta bedelinin yüzde 10’unu sigortalılara avans olarak ödedi.

Gelen ihbarların yüzde 80'ini oluşturan hafif hasarlı konutların sahiplerine, sigorta bedelinin yüzde 15’i muafiyet uygulanmadan ödendi. İpotekli konutların tazminat ödemesi için Türkiye Bankalar Birliği ile yapılan işbirliği sayesinde bireysel muvafakatname yerine topluca işlem yapılmasına imkan sağlandı ve 50 bin liraya kadar olan hasarlar doğrudan sigortalılara ödendi. Poliçelerinde iletişim bilgisi yazmayan sigortalılara ödeme için gerekli olan şifreleri ulaştırmak adına E-Devlet yetkileriyle proje geliştirildi. E- Devlet sitesinde yer alan “DASK Hasar / Ödeme Sorgulama" sayfasına yeni bir hizmet olarak “DASK Ödeme Şifre Hizmeti” adımı eklendi. Bu sayede sigortalıların ödeme şifrelerine E-Devlet üzerinden de erişimi sağlandı.

Zorunlu deprem sigortasına enflasyon koruması uygulanıyor

Yeni yılla birlikte yürürlüğe giren yönetmeliğe göre, betonarme yapılar için sigorta birim metrekare bedeli 3 bin 16 liradan 6 bin liraya çıkarken, bir mesken için 640 bin TL olan azami teminat tutarı 1 milyon 272 bin TL’ye yükseltildi.

Ek olarak, DASK tarihinde ilk defa, 1 Ocak 2024’ten sonra düzenlenen yeni poliçelerin teminatlarına enflasyon koruması getirildi. Buna göre, yeni tarihli poliçe teminatları aylık enflasyon oranında artıyor. DASK teminatlarına eklenen enflasyon koruması ile sigortalıların teminatlarının güncel kalması sağlanıyor. 1 Ocak öncesi poliçesi bulunan sigortalılar da ek prim ödemelerini gerçekleştirerek enflasyon korumasından faydalanabiliyor.

Sigortalıları depremden kaynaklanan hasarlara karşı koruyan DASK, son dönemlerde şiddeti gittikçe artan doğa olaylarının etkilerine karşı kapsamını genişletiyor. Temmuz ayında tamamlanması hedeflenen Zorunlu Afet Sigortası ile tek poliçe üzerinden başta sel olmak üzere diğer tüm doğal afetler için teminat sağlanacak.



Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

TT

Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırılarını arttırması ve Türkiye'yi Suriye'yi vesayeti altına almaya çalışmakla suçlamasının ardından Türkiye dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Suriye'den çekilmesi ve istikrar çabalarını engellemekten vazgeçmesi gerektiğini belirtti.

Dışişleri bakanlığı açıklamasında, “İsrail, bölgedeki güvenliğe yönelik en büyük tehdit haline geldi” diyerek, “stratejik bir istikrarsızlaştırıcı, kaosa neden olan ve terörizmi körükleyen” bir ülke haline geldiğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre açıklama şöyle devam etti: “Dolayısıyla, bölgede güvenliğin tesis edilebilmesi için İsrail'in öncelikle yayılmacı politikalarından vazgeçmesi, işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve Suriye'deki istikrar çabalarını baltalamaktan vazgeçmesi gerekmektedir.”

Suriye'ye yönelik hava saldırılarını dün gece yoğunlaştıran İsrail, saldırıları Şam'daki “yeni yöneticilere” bir uyarı olarak ilan etti ve Ankara'yı Suriye'ye vesayetini dayatmaya çalışmakla suçladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, çarşamba gecesi düzenlenen hava saldırılarının “İsrail Devleti'nin güvenliğinin tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğimize dair açık bir mesaj ve gelecek için bir uyarı” olduğunu söyledi.

Katz yaptığı açıklamada, İsrail silahlı kuvvetlerinin Suriye içindeki tampon bölgelerde kalacağını ve güvenliğine yönelik tehditlere karşı harekete geçeceğini belirterek, Suriye hükümetini, İsrail'e düşman güçlerin girmesine izin vermesi halinde ağır bir bedel ödeyeceği konusunda uyardı.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail'in Türkiye'nin Suriye'deki etkisine ilişkin endişelerini yansıtarak, Ankara'yı Suriye'de, Lübnan'da ve başka yerlerde “olumsuz bir rol” oynamakla suçladı.

Saar, Paris'te düzenlediği basın toplantısında “Suriye'ye Türk vesayetini empoze etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Niyetlerinin bu olduğu çok açık” ifadelerini kullandı.