Silivri Başsavcılığı, Cem Garipoğlu'nun otopsi kayıtlarını izleyecek

AA
AA
TT

Silivri Başsavcılığı, Cem Garipoğlu'nun otopsi kayıtlarını izleyecek

AA
AA

Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul'da 15 yıl önce Münevver Karabulut'u öldürmesinin ardından cezaevinde intihar eden Cem Garipoğlu'nun otopsi kaydını istedi.

Başsavcılık, Münevver Karabulut'u 18 Kasım 2011'de öldürdüğü gerekçesiyle 24 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 10 Ekim 2014'te kaldığı Silivri 5 No'lu Cezaevi'nde intihar eden Cem Garipoğlu'nun ölümüne ilişkin yeni bir karar aldı.

Baba Mehmet Nida Garipoğlu'nun daha önce "fethi kabir" ve "DNA eşleştirmesi" yapılması talebinde de bulunduğu başsavcılık, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığından, Cem Garipoğlu'nun otopsi işlemi sırasında yapılan işlemlere ait fotoğrafları ve video kayıtlarının hazırlanıp gönderilmesini istedi.

Otopsi görüntülerini izleyecek bilirkişi heyetinin hazırlayacağı rapora göre Garipoğlu'nun mezarının açılıp açılmayacağına karar verilecek.

Olayın geçmişi

Bahçeşehir'de bir villada öldürülen Münevver Karabulut'un parçalanmış cesedi, 3 Mart 2009'da Etiler'de bir çöp konteynerinde bulunmuştu.

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Kasım 2011'de Münevver Karabulut'u öldürdüğü gerekçesiyle Cem Garipoğlu'nu 24 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Garipoğlu, 10 Ekim 2014'te kaldığı Silivri 5 No'lu Cezaevi'nde intihar etmişti.

Yapılan otopsinin ardından Garipoğlu toprağa verilirken aileden alınan DNA örnekleri de bu kişiyle uyuşmuştu.



15 Temmuz darbe girişimiyle bağlantılı 63 askeri personele yönelik yakalama kararı çıkarıldı

15 Temmuz darbe girişimi sırasında tankın tepesinde silahını doğrultan bir asker, Ankara, 16 Temmuz 2016 (Reuters)
15 Temmuz darbe girişimi sırasında tankın tepesinde silahını doğrultan bir asker, Ankara, 16 Temmuz 2016 (Reuters)
TT

15 Temmuz darbe girişimiyle bağlantılı 63 askeri personele yönelik yakalama kararı çıkarıldı

15 Temmuz darbe girişimi sırasında tankın tepesinde silahını doğrultan bir asker, Ankara, 16 Temmuz 2016 (Reuters)
15 Temmuz darbe girişimi sırasında tankın tepesinde silahını doğrultan bir asker, Ankara, 16 Temmuz 2016 (Reuters)

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bugün, 15 Temmuz darbe girişimiyle suçlanan Fetullahçı Terör Örgütü'yle (FETÖ) bağlantılı oldukları gerekçesiyle 63 muvazzaf askeri personel hakkında yakalama kararı çıkardı.

Başsavcılık şüpheliler arasında ordu, deniz kuvvetleri, hava kuvvetleri ve jandarmadan dört albayın bulunduğunu açıkladı. Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre ülke genelinde sabah erken saatlerde yapılan baskınlarda 56 şüpheli gözaltına alındı.

Gözaltına alınanların, Türkiye'nin FETÖ olarak adlandırdığı yasadışı grupla bağlantılı oldukları iddia ediliyor. Örgütün lideri Fethullah Gülen, 1999 yılından bu yana sürgünde yaşadığı ABD'de geçen yıl ekim ayında öldü.

15 Temmuz 2016'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetini devirmek amacıyla Ankara ve İstanbul'da sokaklara dökülen darbeci askerler yaklaşık 290 kişiyi öldürdü. Savaş uçakları, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) binasını ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni bombalarken, o sırada tatilde olan Erdoğan suikasttan ya da tutuklanmaktan kıl payı kurtuldu.

Darbe girişiminin ardından ordu, polis, yargı ve diğer devlet kurumlarında yapılan tasfiye on binlerce kişinin tutuklanmasına yol açtı. FETÖ ile bağlantılı okullar, işletmeler ve medya kuruluşları kapatıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) sızmış örgüt mensuplarının tespit edildiği ve FETÖ’nün ‘anayasal düzene ve devletin bekasına yönelik en büyük tehdidi’ oluşturmaya devam ettiği belirtildi. Açıklamada, başarısız darbe girişiminden bu yana 25 bin 801 askeri şüphelinin gözaltına alındığı belirtildi.

Açıklamada, şüphelilere yöneltilen suçlamaların tam olarak ne olduğu belirtilmedi.

Eski bir din adamı olan Gülen, on yıllar boyunca küresel bir hayran kitlesini harekete geçirdi ve Erdoğan'ın 2003 yılında iktidara gelmesine yardımcı oldu. İttifak, hükümetin Gülen'e ait bazı eğitim kurumlarını kapatması ve Gülen'in polis ve yargıdaki takipçilerinin Erdoğan hükümetini yolsuzluk suçlamalarıyla takip etmesinin ardından çöktü.

Gülen, başarısız darbe girişimiyle herhangi bir ilgisi olduğunu her zaman reddetti. 2024 yılının ekim ayında ölen Gülen, ABD'den defalarca iadesini talep eden Türkiye tarafından aranıyordu.