MSB: Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyi dahil son bir haftada 63 terörist etkisiz hale getirildi

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyi dahil yürütülen operasyonlarda son bir haftada 63 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.

AA
AA
TT

MSB: Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyi dahil son bir haftada 63 terörist etkisiz hale getirildi

AA
AA

MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, bakanlıkta düzenlediği basın bilgilendirme toplantısında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) terörle mücadelesinin kararlılıkla devam ettiğini belirtti.

Aktürk, başta PKK/KCK/PYD-YPG, DEAŞ ve FETÖ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı gerçekleştirilen operasyonlarla Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyi dahil son bir haftada 63 teröristin etkisiz hale getirildiğini, 1 Ocak 2024'ten bugüne kadar etkisiz hale getirilen terörist sayısının, 229'u Irak'ın kuzeyinde, 353'ü ise Suriye'nin kuzeyinde olmak üzere 582'ye ulaştığını söyledi.

Tuğamiral Aktürk, son olarak geçen hafta içerisinde Irak'ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 2 PKK'lı teröristin, Habur'daki hudut karakoluna teslim olduğu bilgisini verdi.

Aktürk, Suriye'de istikrarın sürdürülmesi, Suriyelilerin emniyetli bir ortama geri dönüşleri ve normalleşmenin sağlanmasına yönelik çalışmalara devam edildiğini kaydetti.

34 bin 447 kişinin sınırdan yasa dışı geçmesi önlendi

Tuğamiral Aktürk, sınırlardan son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 4'ü terör örgütü mensubu 138 kişinin yakalandığını, 2 bin 861 kişinin ise sınırı geçemeden engellendiğini aktardı.

Aktürk, "Böylelikle, 1 Ocak'tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 1747'ye yükselmiştir. Hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 34 bin 447 olmuştur." dedi.

Askeri heyet Mogadişu'yu ziyaret etti

TSK'nın ikili ilişkiler ve uluslararası misyonlar çerçevesinde bölgesel ve küresel barış ile istikrara katkı sağlamayı da sürdürdüğünü ifade eden Aktürk, Türkiye ile Somali arasında imzalanan, "Savunma ve Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması" kapsamında ikili askeri işbirliğini daha da güçlendirmeye yönelik olarak MSB ile Deniz ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı temsilcilerinden oluşan heyetin 5-8 Mart arasında Mogadişu'yu ziyaret ettiğini belirtti.

İsrail'in, ramazan ayının hassasiyetini de göz ardı ederek Filistinli sivilleri hedef almaya devam ettiğine dikkati çeken Aktürk, İsrail'in uyguladığı bu katliama derhal son vermesi gerektiğini vurguladı.

Bakan Güler'den, Irak'a resmi ziyaret

Tuğamiral Aktürk, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in, bugün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın ile Irak'a resmi bir ziyaret gerçekleştireceğini bildirdi.

Bakan Güler'in yarın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hakkari ziyaretine refakat edeceğini aktaran Aktürk, Bakan Güler'in, 16 Mart'ta Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 109'uncu yıl dönümü kapsamında bakanlıkta düzenlenecek törene katılacağını, ardından şehit aileleri ile gaziler ve aileleriyle iftar yemeğinde bir araya geleceğini ifade etti.

Aktürk, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi etkinlikleri kapsamında, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yüzer unsurları ile Çanakkale Boğazı'nda denizde geçit töreni ve Çanakkale Deniz Müzesinde ULUÇALİREİS müze denizaltısının açılışının gerçekleştirileceğini söyledi.

18 Mart'taki etkinlikler kapsamında ayrıca SOLOTÜRK tarafından Çanakkale'de hava gösterisi ve muharip uçak geçişi de yapılacağını bildiren Aktürk, Mehteran Birlik Komutanlığınca da konser düzenleneceğini dile getirdi.

Savunma sanayisi

Aktürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde kapsamlı ve büyük adımların atıldığı yerli ve milli savunma sanayi ürünlerinin katkısıyla TSK'nın etkinliğinin ve caydırıcılığının her geçen gün daha da arttığına işaret etti.

Tuğamiral Aktürk, ilk milli fırkateyn TCG İstanbul'a entegrasyonu yapılan Milli Dikey Lançer Atım Sistemi (MİDLAS) ile HİSAR-D Kontrol Test atışının, 10 Mart'ta Sinop açıklarında başarıyla icra edildiğini hatırlattı.

Kara Kuvvetleri Komutanlığınca muhtelif miktarlarda, "Zırhlı Tanksavar Aracının (UMTAS CİRİT/Paletli)" muayene ve kabul faaliyetlerinin tamamlandığını aktaran Aktürk, ASFAT ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü arasında imzalanan "8 Adet Liman Kontrol Botu Projesi" kapsamında, yerli ve milli asayiş ve emniyet botu ASBOT'un 7'ncisinin 9 Mart'ta teslim edildiğini kaydetti.

Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) Anonim Şirketinin 74'üncü kuruluş yıl dönümünü de kutlayan Aktürk, bakanlığa bağlı kuruluş olan MKE'nin hayata geçirdiği önemli projelerle ülkenin gücüne güç kattığını ifade etti.

Kaynaklar, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın ile Irak'a yapacağı ziyaret ile kısa süre önce Türk askerlerinin sınır ötesinde Iraklı yetkililerle yaptığı toplantıya ilişkin sorular üzerine, şunları söyledi:

"Bildiğiniz üzere geçtiğimiz aralık ayında Ankara'da Iraklı yetkililerle bir Güvenlik Zirvesi gerçekleştirilmişti. Bu zirvenin ikincisi bugün Irak'ta yapılacak. Bu görüşmelerde güvenlik ve askeri işbirliği konuları öncelikli olmak üzere terörle mücadelede ortak bir anlayış geliştirilmesi ele alınacaktır. Ankara'daki toplantıda terör örgütü PKK’nın her iki ülke için de 'ortak tehdit' olduğu vurgulanmıştı. Bu zirvede terörle mücadelede ve hudut güvenliğinde görüş alışverişinde bulunulacak ve ayrıca enerji gibi farklı konular da konuşulacak.

Türk komutanların sınır ötesinde yaptığı toplantı ise Pençe-Kilit Harekat bölgesinin sınırları içerisinde gerçekleştirilmiştir. Iraklı yetkililerle olan toplantıda, Irak-Türkiye sınır hattının güvenliği ele alınırken Irak vatandaşlarının güvenliğini arttırmaya yönelik tedbirler de görüşüldü. Önümüzdeki dönemde bu tarz işbirliği ve koordinasyon toplantıları devam edecektir."

Yunanistan ile Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı

Bakanlık kaynakları, Yunanistan ile gerçekleştirilecek Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı'nın takviminin belli olup olmadığına ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:

"Yunanistan ile karşılıklı olarak pozitif gündeme odaklandığımız bir dönem içerisinde bulunmaktayız. İki taraf arasında oluşan pozitif diyaloğun sürdürülmesinin önemini vurguladığımız bu dönemde çözüm odaklı bir yaklaşım ile dürüst ve yapıcı bir ilişki tesis etmenin iki ülkenin de yararına olacağına inanıyoruz. Bu bakımdan Güven Artırıcı Önlemler toplantılarını da özellikle önemsiyoruz. Güven Artırıcı Önlemler toplantılarının iki taraf arasında diyaloğun sürdürülmesi açısından önemli bir fırsat olduğuna inanıyor ve bu doğrultuda bir sonraki toplantının nisan ayının sonunda Atina'da gerçekleştirilmesine yönelik planlama yapıldı. Türkiye olarak adımlarımızı bu çerçevede atıyor, bununla birlikte milli menfaatlerimizden taviz vermeme konusundaki kararlılığımızı sürdürdüğümüzü her fırsatta yineliyoruz."

Türkiye'nin F-35 tercihindeki son durum

Bakanlık kaynakları, Türkiye'nin F-35'e geri dönüp dönmeyeceğine dair sorular üzerine, "Şu an için F-35 konusunda her iki ülkenin tutumunda bir değişiklik bulunmamaktadır. Sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi F-35 konusunda ödediğimiz parayı geri alabileceğimizi düşünüyoruz. Bu konuda da görüşmeler devam etmektedir. Bizim bu aşamada KAAN’a odaklanmamız lazım." şeklinde konuştu.

İngiltere'den talep edilen Eurofighter Typhoon savaş uçaklarındaki son duruma ilişkin soru üzerine kaynaklar, "Eurofighter teminine yönelik girişimlerimiz devam etmektedir. Bu konuda Birleşik Krallık yetkilileri ile Alman yetkililer görüşmelerini sürdürmektedir. Bizim beklentimiz müttefiklerimizin ittifakın ruhuna ve ortak güvenlik perspektifine uygun kararlar almasıdır. Biz olumlu sonuç alınacağına inanmaktayız." cevabını verdi.



Fidan: SDG İsrail'den cesaret alıyor, Esed rejimine karşı hiçbir zaman harekete geçmedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Fidan: SDG İsrail'den cesaret alıyor, Esed rejimine karşı hiçbir zaman harekete geçmedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) cesaretini İsrail'den aldığını belirterek, devrik Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejimine karşı muhalefetle hiçbir zaman birlikte hareket etmediklerini kaydetti.

Suriye'nin güneyinde yaşananlar hakkında Fidan şu ifadeleri kullandı: “Özellikle Güney meselesi fevkalade önemli. Şu anda bizim belki en büyük risk alanımız o. Güney'deki sıkıntı tek başına çok fazla büyük risk oluşturduğu için değil. O da yönetilebilir bir konu. İsrail'in ona müdahil olmasından dolayı ortaya çıkan bir risk alanı var. Bu risk alanını çok iyi yönetmek gerekiyor. Çünkü daha büyük riskleri de beraberinde getirebilir. "

PKK'nın silahsızlanma sürecinin "Türkiye tarafından çok şeffaf ve çok iyi bir şekilde" yönetildiğini  vurgulayan Fidan “Ancak örgütün ne yapmayı planladığı konusunda henüz bir kelime bile duymadık” dedi.

Türkiye Savunma Bakanlığı sözcüsü Zeki Aktürk cuma günü yaptığı açıklamada, bazı ülkelerin SDG'yi silahsızlanmayı reddetmeye ve Suriye ordusuna entegre olmamaya teşvik ettiğini belirterek, ülkesinin Suriye'de askeri bir operasyon başlatma niyetinde olmadığını söyledi.

Ankara'da düzenlenen basın toplantısında konuşan sözcü, "SDG'nin zaman kazanma girişimleri boşuna ve Suriye ordusuna entegre olmaktan başka seçenekleri yok" diyerek, SDG’nin faaliyetlerinin Suriye'de istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yönelik çabalara zarar verdiğinin altını çizdi.

Sözcü, Türk ordusunun Suriye'de askeri bir operasyona hazırlandığı iddialarını yalanlayarak, Türk ordusunun son hareketlerinin "rutin birlik rotasyonlarının" parçası olduğunu belirtti.

Sözcü, Türkiye'nin daha önce SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu istediğini ifade ettiğini ve SDG'nin hareketlerinin ve Suriye ordusunun faaliyetlerinin izlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, 10 Mart'ta SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye'nin kuzeydoğusundaki sivil ve askeri kurumları entegre etme konusunda bir anlaşma imzaladı, ancak bu anlaşma henüz uygulanmadı.


Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt tarafının ‘barış ve demokratik toplum süreci’ olarak adlandırdığı ve terör örgütü PKK’nın tasfiyesi ile silahsızlanmasını öngören ‘terörden arındırılmış Türkiye’ hedefini başarıya ulaştırma kararlılığını dile getirdi.

Bu açıklama, PKK yönetiminin, cezaevinde bulunan örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hükümetin Kürtlerin haklarını genişletecek ciddi yasal adımlar atması yönündeki talepleri karşılanmadığı takdirde sürece dair yeni bir adım atmayacaklarını söylemesinin ardından geldi.

Erdoğan, “Türkiye, terörün ortadan kalktığı; kardeşliğin ve istikrarın her karış toprağa hâkim olduğu bir döneme doğru ilerliyor” dedi.

Farklı tutumlar

Erdoğan, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 4. İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Terörden arındırılmış Türkiye hedefine yaklaştıkça, sabotaj girişimleri, medya kampanyaları ve siyasi-sosyal mühendislik faaliyetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

cdf
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Ödülleri töreninde konuştu. (Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, ittifakımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini isterim” dedi.

Aynı dönemde PKK yönetimi, Abdullah Öcalan serbest bırakılmadığı ve Ankara somut, kapsamlı yasal adımlar atmadığı sürece ‘çözüm süreci’ kapsamında yeni bir adım atmayacağını belirterek tehditlerini artırdı. PKK, geçtiğimiz mayıs ayında, Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nden yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısına yanıt olarak kendini feshettiğini duyurmuştu.

xcdf
Terör örgütü PKK’nın 11 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda düzenlenen silah yakma töreninden (Reuters)

PKK’lı 30 militanın 11 Temmuz’da Kandil Dağı’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bırakmasının ardından, örgüt 26 Ekim’de tüm mensuplarını Türkiye’den Kuzey Irak’a çektiğini açıkladı. Ardından örgütün Zap bölgesindeki güçleri de olası çatışmaları önlemek amacıyla geri çekildiğini duyurdu. Bu adımların tamamı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda PKK tarafından tek taraflı olarak atılmıştı. Ancak PKK yöneticilerinden Amed Malazgirt cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Öcalan’ın öncülüğünde atılan bu adımlara rağmen örgütün ‘çözüm süreci’ kapsamında artık yeni bir adım atmayacağını söyledi. Malazgirt, Ankara’nın iki temel şartı karşılamaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini vurguladı: ‘Öcalan’a özgürlük’ ve ‘Türkiye’de Kürt halkının anayasal olarak tanınması’.

Bu açıklamalar, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Türkiye’nin Kürt meselesi demokratik temelde çözülmediği ve Öcalan ‘baş müzakereci’ olarak muhatap alınmadığı takdirde ‘ciddi risklerle’ ve bir ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılarının üzerinden sadece birkaç gün sonra geldi.

Kürt televizyonlarından birine konuşan Bese Hozat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) geçtiğimiz ağustos ayında kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin 24 Kasım’da İmralı’da Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi ‘olumlu ve iyi bir adım’ olarak nitelendirdi, ancak ‘güçlü bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini’ söyledi.

PKK yöneticisi Hozat, aynı röportajda, “Türkiye, Kürt meselesini demokratik bir zeminde çözmezse; Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, köklü yasal reformlar ve değişiklikler yapmazsa, ülkenin geleceği gerçekten karanlık olur” ifadelerini kullandı.

xcvfg
Terör örgütü PKK’nın silahsızlandırılması için yasal bir çerçeve oluşturmakla görevli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 4 Aralık'ta toplanacak. (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi X hesabı)

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partiler, sürecin işleyişine ilişkin raporlarını hazırlayarak 4 Aralık’ta yapılması planlanan toplantıda sunmak üzere çalışıyor. Öcalan’ı ziyaret eden heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti’den üç milletvekili) görüşmeye dair bir bilgilendirme yapması bekleniyor.

Barzani’den destek

Diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini açıkladı. Barzani, “Bizden ne istenirse yapmaya hazırız” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaptığı konuşmada Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecini ‘bölge için köklü bir değişim’ olarak nitelendirdi.

dfgr
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım'da Şırnak'ta düzenlenen bir etkinlikte konuştu. (Türk medyası)

Barzani, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren barış sürecine daha önce de destek vermiş bir lider olarak, bu kez sürecin halkın, parlamentonun ve siyasi partilerin devlete verdiği destek sayesinde ‘daha organize bir şekilde’ yürütüldüğünü söyledi.

Kürt lider, Türkiye’de barış kapısının açılmasına katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM’ye ve Türk halkına teşekkür ederken, süreç kapsamında attığı olumlu adımlar nedeniyle Öcalan’a da teşekkür etti. Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sürece ‘tüm gücüyle destek vereceğini’ vurguladı.


İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
TT

İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)

Anadolu Ajansı'nda dün yer alan habere göre, İstanbul'da hayatını kaybeden Hamburg’dan tatil için gelen Türk ailenin otel odasında zehirli gaz fosfin bulundu.

Adli tıp raporuna atıfta bulunan ajans, maddenin odadan alınan sürüntü örneklerinde ve otel havlularında da tespit edildiğini belirtti. Ancak ölüm nedeni henüz bilinmiyor.

Alüminyum fosfit, zararlılarla mücadelede yaygın olarak kullanılır. Suyla veya yeterli miktarda atmosferik nemle temas ettiğinde, zehirli bir gaz olan fosfin üretir. Bu gaz, memelilerde hücrelere zarar verir ve yüksek konsantrasyonlarda kanda oksijen taşınmasını engeller.

İnsanlarda fosfin, kuru öksürük, kusma ve karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi semptomlara neden olabilir ve solunduğunda ölümcül olabilir.

Hamburg’dab gelen Türk ailenin dört üyesi, kasım ayının ortasında İstanbul'da tatildeyken hayatını kaybetti.

Adli tıp ön raporuna göre ailenin odasının altındaki odada bulunan pestisitler ölümlerine neden olmuş olabilir, ancak bu henüz doğrulanmadı.

AA’nın haberine göre, ailenin yemek yediği yerlerde yapılan tetkiklerde herhangi bir anormalliğe rastlanmaması üzerine ölüm nedeninin gıda zehirlenmesi olduğu yönündeki ilk şüpheler de reddedildi.