Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Önal: "İslamofobi sadece Müslümanlara değil, demokrasiye de tehdit"

AA
AA
TT

Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Önal: "İslamofobi sadece Müslümanlara değil, demokrasiye de tehdit"

AA
AA

 Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sedat Önal, İslamofobinin sadece Müslümanlar için değil, demokrasi için de tehdit teşkil ettiğini belirtti.

Önal, BM Genel Kurulu'nda düzenlenen 15 Mart İslamofobi ile Mücadele Uluslararası Günü vesilesiyle düzenlenen üst düzey anma etkinliğinde yaptığı konuşmada, anma etkinliğinin şefkat, barış ve uzlaşmanın timsali olan mübarek ramazana rastladığını anımsattı. Önal, "Bu vesileyle Gazze'de derhal ateşkes sağlanarak tarifsiz acıların son bulmasına yönelik güçlü talebimizi yineliyoruz." dedi.

Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde 15 Mart 2019'da düzenlenen terör saldırılarının da 5. yıl dönümüne rastlayan bu günde, içlerinde bir Türk vatandaşının da bulunduğu 51 kurbanı saygıyla andıklarını belirten Önal, İslamofobi ile mücadeleye yönelik önlemler konusunda kabul edilen BM Genel Kurul kararının yeni bir dönüm noktası teşkil ettiğini ifade etti.

Büyükelçi Önal, üye devletlere Müslümanlara karşı şiddetin kışkırtılmasını engellemek için gerekli bütün tedbirleri alma çağrısında bulunan söz konusu kararın, uluslararası toplumun bu sorunla mücadeleye aktif şekilde dahil olmasını kolaylaştırarak, taahhütlerin eyleme dönüşmesini sağlayacağını dile getirdi.

Genel Sekreterin çağrılarına rağmen, İslam karşıtlığına dayalı ayrımcılık ve şiddet eylemlerinin yayılmaya devam ettiğine dikkati çeken Önal, "Müslümanları yanlış yansıtan ayrımcılık söylemi giderek ana akıma taşınıyor. Avrupa'da Kuran-ı Kerim'e yöneltilen alçak saldırılar, İslam'a yönelik nefretin endişe verici seviyelere ulaştığını gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Müslümanların kutsal değerlerine yönelik eylemlere ifade özgürlüğü bahane edilerek izin verilemez"

Önal, Ocak 2023'ten bu yana Avrupa'da Kuran-ı Kerim'e saygısızlık içeren 500'ü aşkın eylem gerçekleştirildiğini bildirerek, "Müslümanların kutsal değerlerine yönelik bu tür provokatif eylemlere 'ifade özgürlüğü' bahane edilerek izin verilemez." dedi.

Söz konusu eylemlerin ifade özgürlüğünün aksine demokratik özgürlüklerin kötüye kullanılması ve ihlali olduğunu kaydeden Önal, insan onuruna saygı ve eşitlik ilkeleri ile temel hak ve özgürlüklerle çeliştiğini dile getirdi.

"İslamofobi sadece Müslümanlar için değil demokrasinin kendisi için de bir tehdit"

Büyükelçi Önal, temel önceliğin İslam karşıtı söylemin birlik içinde ve ortak hareket ederek marjinalleştirilmesi olduğunu belirterek, "İslamofobi sadece Müslümanlar için değil demokrasinin kendisi için de bir tehdit." diye konuştu.

Müslümanları küçük düşürmeye çalışan eylemlerin aslında insanlığı küçük düşürdüğüne işaret eden Önal, "İslamofobinin esasen ırkçılığın bir türü olduğunu ve bu çerçevede ele alınması gerektiğini unutmamalıyız." ifadesini kullandı.

Önal, tüm üye ülkelere bu nefret suçuna karşı, ilgili BM kararları çerçevesinde etkin önlemler alma çağrısında bulunarak, Türkiye'nin, gerginliği azaltıcı ve diyaloğu ön plana çıkaran bir yaklaşımla, dini hoşgörüsüzlükle mücadele alanında bütün uluslararası çabalarda yer almaya devam edeceğini vurguladı.



MİT Başkanı siyasi krizin ortasında Libya'yı ziyaret etti

Türkiye İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın (Reuters)
Türkiye İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın (Reuters)
TT

MİT Başkanı siyasi krizin ortasında Libya'yı ziyaret etti

Türkiye İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın (Reuters)
Türkiye İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın (Reuters)

Trablus hükümetinin destekçileri petrol ihracatını durduran ve dört yıllık göreceli istikrarı tehlikeye atan siyasi çıkmazdan bir çıkış yolu ararken, Türkiye'nin istihbarat şefi Libya'yı ziyaret etti.

Bir Türk güvenlik kaynağı bugün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ulusal istihbarat servisinin başkanı İbrahim Kalın'ın dün Başbakan Abdulhamid Dibeybe ve diğer yetkililerle görüştüğünü söyledi. Dibeybe Libya'nın BM tarafından tanınan ve Türkiye tarafından desteklenen ulusal birlik hükümetine başkanlık ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre kaynak, Kalın'ın Ankara'nın Libya'daki çatışmaları “ulusal anlaşma ve gerilimi daha da azaltma yoluyla” çözme umudunu dile getirdiğini ve Ankara'nın Libya'nın birliği ve istikrarına olan bağlılığını vurguladığını belirtti.

Kalın'ın ziyareti, Dibeybe’nin mayıs ayı sonunda Ankara'ya yaptığı ziyaretten beri iki taraf arasındaki en üst düzey temas olup, rakip Libyalı yetkililerin geçen ay Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir'in görevden alınmasına odaklanan siyasi açmazı yatıştırmaya çalıştığı bir dönemde gerçekleşti. Libya Merkez Bankası, neredeyse tüm ulusal gelirin ana kaynağı olan Libya'nın petrol ihracatından elde edilen gelirleri alıyor ve dağıtıyor.

Kriz sırasında Libya'nın doğusundaki gruplar, Kebir'in görevden alınmasının geri alınmasını talep ederek, tüm petrol üretimini durdurduklarını açıkladılar. Bu gelişme, 2011'den bu yana çok az barış yaşayan ve 2014'te doğu ve batıdaki gruplar arasında bölünen Libya'da dört yıllık göreceli istikrarı sona erdirme riski taşıyor.