19 kabindeki 137 kişi kurtarıldı, kurtarma çalışmaları sürüyor

Antalya'nın Konyaaltı ilçesinde devrilen teleferik direğine çarpan kabinin parçalanması sonucu 1 kişi hayatını kaybetti, 10 kişi yaralandı. 19 kabindeki 137 kişi kurtarıldı, 5 kabindeki 29 kişiyi kurtarma çalışmaları sürüyor.

19 kabindeki 137 kişi kurtarıldı, kurtarma çalışmaları sürüyor
TT

19 kabindeki 137 kişi kurtarıldı, kurtarma çalışmaları sürüyor

19 kabindeki 137 kişi kurtarıldı, kurtarma çalışmaları sürüyor

Ramazan Bayramı tatili dolayısıyla yoğunluk yaşanan Tünektepe Teleferik Tesisi'nde direklerden birisi henüz belirlenemeyen nedenle devrildi. Devrilen direğe çarparak parçalanan kabindeki 8 kişi kayalık alana düştü.

Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye itfaiye, polis, sağlık ve kurtarma ekipleri sevk edildi.

Bölgeye ulaşan ekipler, Memiş Gümüş'ün (54) yaşamını yitirdiğini, Özlem Şahin, Kaan Akgün, Fatih Gümüş, Keziban Çapar Gümüş, Lütfullah Kerim Gümüş, Herdem Eyüpoğlu ve Kırgızistan uyruklu Akmaral Abdyldaeva'nın yaralandığını belirledi.

Valilikten yapılan açıklamada, helikopterler eşliğinde kurtarma çalışmalarının aralıksız sürdüğü kaydedildi.

Saat 11.45 itibarıyla 19 kabindeki 56'sı helikopterle 137 kişinin tahliye edildiği belirtilen açıklamada, "Tahliye edilenlerden 9'unun ambulansla hastaneye sevki gerçekleşmiş, tedavilerinin ardından 7 kişi taburcu edilmiştir. Havada asılı bulunan 5 kabinde 29 kişi için tahliye çalışmaları devam etmektedir." bilgisi paylaşıldı.

Ayrıca Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, teleferik kazası sonrası mahsur kalan vatandaşları kurtarma çalışmalarına destek için Konya'daki 3'üncü Ana Jet Üs Komutanlığından AS-532 Couger tipi helikopterin de görevlendirildiği bildirildi.

İçişleri Bakanı Yerlikaya: 112 kişi tahliye edildi 

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Antalya'daki teleferik kazasında kurtarma çalışmalarının aralıksız sürdüğünü ve asılı kalan 112 kişinin başarıyla tahliye edildiğini açıkladı.

Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Sahil Güvenlik Komutanlığına ait 4 helikopterin kurtarma çalışmalarında aktif görev aldığını belirtti.

Kurtarma çalışmalarının titizlikle sürdürüldüğünü bildiren Yerlikaya, şunları kaydetti:

"Asılı kalan 15 kabindeki 98 kişi başarıyla tahliye edilmiştir. Bölgeye AFAD, jandarma, polis ve asker, UMKE, STK ve itfaiyeden oluşan 543 arama kurtarma personeli ile 7 helikopter, 1 askeri kargo uçağı, 108 araç ve 6 ambulans ile dron görevlendirilmiştir."

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kazaya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şu bilgileri paylaştı:

"Antalya'nın Konyaaltı ilçesinde bir teleferik kabininin düşmesi sonucunda bir kişi hayatını kaybetmiş, 10 kişi yaralanmıştır. Kaza sebebiyle 6 ambulans ve 2 UMKE timiyle, toplam 24 kişilik sağlık ekibi görevlendirilmiştir. Yaralılar ilk müdahalelerin ardından hastanelere sevk edilerek tedavilerine başlanmıştır, sağlık durumları ciddiyet arz etmemekte."

İletişim Başkanı Altun: Cumhurbaşkanı Erdoğan tüm gelişmeleri yakından takip etmekte

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, olayda hayatını kaybeden vatandaşa Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

Kaza sonrası mahsur kalan kişilerin tahliyesi için İçişleri Bakanlığının yoğun bir çalışma yürüttüğünü belirten Altun, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu elim hadiseyle ilgili tüm gelişmeleri yakından takip etmekte, konu hakkında ilgili bakanlıklardan ve Valiliğimizden anlık bilgi almaktadır. Olayla ilgili gerekli soruşturmalar başlatılacak, kaza tüm yönleriyle araştırılacaktır. Vatandaşlarımızın, yaşanan bu elim hadise ile ilgili sosyal medyada ortaya atılabilecek dezenformasyon içeren paylaşımlara itibar etmemeleri, gelişmeleri resmi kanallardan takip etmeleri büyük önem taşımaktadır."

"İpli sistem yöntemiyle kurtarmaya çalışacağız"

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, bölgeye gelerek kurtarma çalışmalarıyla ilgili bilgi aldı.

Böcek, gazetecilere yaptığı açıklamada, olayın ardından Antalya Valiliğince hızla kriz masası oluşturulduğunu söyledi.

Bütün ekiplerin olay yerinde çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Böcek, "İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya da aradı. Bursa'dan özel gece görüşlü helikopterler de geliyor. Kriz merkezinde bütün arkadaşlarımız el birliğiyle yardımcı olmaya çalışıyoruz." dedi.

Gece uçuş kabiliyetine sahip bir jandarma helikopteri bölgeye ulaşarak kurtarma çalışmalarına katıldı. Kabindeki bir kişi sedyeyle helikoptere alındı.

AFAD'ın sosyal medya hesabından yapılan kurtarma çalışmalarının aralıksız devam ettiği aktarılan açıklamada, ilk etapta asılı kalan 8 kabindeki 49 kişinin başarıyla tahliye edildiği belirtildi.

Bölgeye AFAD, jandarma, polis ve asker, UMKE, STK ve itfaiyeden oluşan 366 arama kurtarma personeli ile 6 helikopter, 1 askeri kargo uçağı, 76 araç ve 6 ambulansın görevlendirildiği belirtildi.

Kurtarma çalışmaları gece görüşlü helikopter eşliğinde devam ediyor: 59 kişi tahliye edildi

Kaza nedeniyle kabinlerde mahsur kalanlar, gece görüşlü helikopterlerin yardımıyla kurtarılıyor.

Tesisteki direklerden birisinin devrilmesi sonucu yaşanan kazada kabinlerde mahsur kalanları kurtarma çalışmaları, gece görüşlü helikopter eşliğinde devam ediyor.

Antalya Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, 10 kabinden, 18'i helikopterle olmak üzere 59 kişi tahliye edildi. Kalan 14 kabinde tahliye çalışmaları sürüyor.

Bölgede çalışmaları takip eden AA ekibi, gece uçuş kabiliyetine sahip jandarma helikopterinin mahsur kalan vatandaşları kurtarma görüntülerine ulaştı.

Görüntülerde, helikopterden halat yardımıyla kabine sepet ulaştırılması, kazazedelerin bu sayede kurtarılması ve kurtarılanların ekiplere teşekkür etmeleri yer alıyor.

Öte yandan, helikopterle kurtarılan vatandaşlar ise önce sağlık kontrolünden geçiriliyor.

Ekipler tarafından kurtarılan vatandaşlardan İbrahim Yusuf Yüksel, AA muhabirine, Konya'dan tatil için Antalya'ya geldiklerini söyledi.

Teleferiğe 7 kişilik ailesiyle bindiğini belirten Yüksel, "Bir anda teleferik durdu, mahsur kaldık, hiç böyle bir şey olacağını tahmin etmedik. Ekipler gelip bizi kurtardı. Helikopterle karaya indik. Çok şükür iyiyiz, bir sıkıntımız yok." diye konuştu.

Mahsur kalanlar kurtarılmayı bekliyor

Öte yandan, mahsur kalan vatandaşların yakınları da bir an önce sevdiklerine kavuşmayı bekliyor.

Eşi, çocukları, ağabeyi, yeğenleri mahsur kalan Özkan Sumur, AA muhabirine, eşinin araması üzerine kazadan haberdar olduğunu söyledi.

11 yakınının mahsur kaldığını dile getiren Sumur, "Aralarında 3, 5, 10, 12 yaşında çocuklar var. İlk etapta korkuyorlardı, şimdi biraz sakinleştirdik. Açlık ve tuvalet sıkıntısı yaşıyorlar. Bir de üşüyorlar." dedi.

Sumur, kabinde bulunan amcasıyla görüntülü konuştu. Kurtarma ekiplerinin çalışma yaptığını ve en kısa zamanda kendilerini kurtaracağını anlatan Sumur, amcasından da kabindeki yakınlarının durumları hakkında bilgi aldı. Amcası, eşinin panikatak nedeniyle zaman zaman rahatsızlandığı ve bir an evvel kurtulmayı beklediklerini söyledi.

Öte yandan, AFAD'dan yapılan bir diğer açıklamada, çalışmaları koordine etmek üzere AFAD Başkanı Okay Memiş ile iki daire başkanının olay yerine ulaştığı belirtilen paylaşımda, "Kurtarma çalışmaları AFAD, itfaiye, 112 Sağlık, UMKE, emniyet, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve STK ekiplerimizden, 150 personel, 2 Sahil Güvenlik helikopteri ile aralıksız devam etmektedir." ifadelerine yer verildi.

Çalışmalara destek vermek üzere Ankara, Erzurum, Bursa ve Afyon'dan 8️0️ profesyonel dağcı ekibi, 4️ helikopter ve 1 askeri kargo uçağının bölgeye görevlendirildiği belirtildi.

Mahsur kalan vatandaşların tahliyesi için ekipler çalışıyor

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "AFAD ve Antalya Büyükşehir Belediyesine bağlı itfaiye ekipleri kurtarma çalışmalarını yürütürken, Sahil Güvenlik helikopterimiz vagonda mahsur kalan 5 kişiyi tahliye etmiş, 2 yaralının da tahliye çalışmaları devam etmektedir." açıklamasını yaptı.

Bugün Antalya Konyaaltı ilçesinde bulunan Sarısu-Tünektepe teleferik hattını taşıyan direklerden birinin devrilmesi sonucu vagonlardan biri kayalık bölgeye düşmüş; teleferikte bulunun 1 vatandaşımız maalesef hayatını kaybetmiş, 7 kişi ise yaralanmıştır

Gece uçuş kabiliyetine sahip bir Jandarma helikopterinin mahsur kalanların tahliyesi için saat 20.00'de Aydın'dan bölgeye ulaşmak için havalandığını belirten Yerlikaya, şunları kaydetti:

"Antalya'da çalışmaları koordine etmek üzere Arama Kurtarma Daire Başkanımız 20 kişilik dağcı helikopterle bölgeye hareket etmiştir. Olaya, Antalya İl AFAD, itfaiye, 112 Sağlık, UMKE, emniyet ve 2 sahil güvenlik helikopteri ile 110 kişiyle müdahale edilmektedir. Ayrıca Bursa İl AFAD ve JAK'tan 30 profesyonel dağcı ekibiyle, Erzurum İl AFAD ve JAK'tan 25 dağcı ekibinin havayolu ile bölgeye sevki sağlanıyor. Hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Gelişmelerden kamuoyu bilgilendirilecektir."

Olayla ilgili adli soruşturma başlatıldı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kazaya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Sarısu-Tünektepe teleferik hattındaki teleferik direğinin kırılarak seyir halindeki kabinlerden birinin düşmesi sonucu meydana gelen olayda hayatını kaybeden kişiye Allah'tan rahmet, yaralı vatandaşlara da acil şifalar diledi.

Teleferik kabinlerinde mahsur kalan vatandaşların kurtarılması için çalışmaların büyük bir dikkat ve hassasiyetle devam ettiğini aktaran Tunç, şunları kaydetti:

"Önceliğimiz vatandaşlarımıza bir an önce ulaşılmasıdır. Hepimizi üzen olayla ilgili olarak Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca adli soruşturma başlatılmıştır. Olayın nedeni ve sorumlularının tespiti için makine mühendisi, elektrik mühendisi ve iş sağlığı güvenliği uzmanlarından oluşan 5 kişilik bilirkişi heyeti görevlendirilmiş olup, halihazırda olay yerinde incelemelerine devam etmektedirler. Adli soruşturma, bir Cumhuriyet Başsavcıvekili ve bir Cumhuriyet Savcısının koordinasyonunda tüm yönleriyle sürdürülmektedir."

Mülkiye müfettişleri görevlendirildi

Öte yandan İçişleri Bakanı Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Olayla ilgili mülkiye müfettişleri görevlendirilmiştir" ifadesini kullanarak gelişmelerden kamuoyunun bilgilendirileceğini aktardı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan'dan açıklama

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Antalya'nın Konyaaltı ilçesindeki teleferik kazasında hayatını kaybeden vatandaşa Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

Işıkhan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Antalya'nın Konyaaltı ilçesindeki teleferik hattında meydana gelen kazada hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Devletimiz tüm imkanlarıyla teleferik kabinlerinde mahsur kalan vatandaşlarımızın tahliyesi için çalışmaları sürdürmektedir." ifadelerini kullandı.

MSB, kurtarma çalışmalarına destek için askeri uçak görevlendirdi

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) teleferik kazasında mahsur kalan vatandaşları kurtarma çalışmalarına destek için Türk Silahlı Kuvvetlerine ait C-130 tipi uçak görevlendirdi.

MSB'den yapılan açıklamada, "Antalya'da meydana gelen teleferik kazası sonrası mahsur kalan vatandaşları kurtarma çalışmalarına katılacak ekiplerin ve ihtiyaç duyulan malzemelerin Erzurum'dan Antalya'ya ulaştırılabilmesi için Türk Silahlı Kuvvetlerimize ait bir C-130 tipi uçak görevlendirildi." ifadesine yer verildi.



PKK kendini feshetti, Türkiye ve bölge için yankıları neler olacak?

PKK elebaşısı Murat Karayılan, 12 Mayıs'ta Kuzey Irak'ta açıklanmayan bir yerde düzenlenen 12. Kongrede örgütün kendini feshettiğini duyurdu.
PKK elebaşısı Murat Karayılan, 12 Mayıs'ta Kuzey Irak'ta açıklanmayan bir yerde düzenlenen 12. Kongrede örgütün kendini feshettiğini duyurdu.
TT

PKK kendini feshetti, Türkiye ve bölge için yankıları neler olacak?

PKK elebaşısı Murat Karayılan, 12 Mayıs'ta Kuzey Irak'ta açıklanmayan bir yerde düzenlenen 12. Kongrede örgütün kendini feshettiğini duyurdu.
PKK elebaşısı Murat Karayılan, 12 Mayıs'ta Kuzey Irak'ta açıklanmayan bir yerde düzenlenen 12. Kongrede örgütün kendini feshettiğini duyurdu.

Ömer Önhon

Kırk yıldan fazla bir süredir Türkiye'ye karşı kanlı bir çatışma yürüten silahlı örgüt PKK, pazartesi günü kendini feshetme ve silahlı mücadelesini sonlandırma niyetini teyit ettiği tarihi ve benzeri görülmemiş bir duyuru yaptı.

Geçtiğimiz hafta örgütün konuşlanmış bulunduğu Kuzey Irak'ta düzenlenen kongrenin yayınlanan sonuç bildirgesinde şu ifadeler yer aldı: “PKK tarihi misyonunu tamamladı ve pratikleşme süreci Önder Apo (örgütün kurucusu Abdullah Öcalan'a atıfta bulunulmaktadır) tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere örgütsel yapısını feshetme kararı almıştır.”

 Açıklamada şunlar da eklendi: “PKK'nın mücadelesi, halkımız üzerindeki inkâr ve imha siyasetini parçaladı, Kürt sorununu demokratik siyaset yoluyla çözme noktasına getirdi.”

Şubat ayında, Türkiye'de 20 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan örgütün lideri, örgütün feshedilmesini görüşmek üzere bir kongre toplanması çağrısı yapmıştı.

PKK, 5-7 Mayıs tarihleri ​​arasında düzenlenen 12. Kongresi’nin ardından 8 Mayıs'ta kısa bir açıklama yaparak “büyük” bir duyuru yapacağına işaret etti.

Fesih kararının, komşu Irak ve ABD ile müttefik Kürt güçlerinin aktif olduğu Suriye de dahil olmak üzere bölge için geniş siyasi ve güvenlik sonuçlarının olması bekleniyor. Bu duyuru önemine rağmen, kesin bir atılım teşkil etmiyor. Örgüt ile Türk hükümeti arasında devam eden müzakereler hakkında bilgili kaynaklara göre, birçok sorun hâlâ çözülmemiş durumda. Bu kaynaklar, duyuruyu kamuoyu baskısını hafifletmeyi, eleştirileri savuşturmayı ve yavaş da olsa bir ilerleme kaydedildiği mesajı iletmeyi amaçlayan geçici bir adım olarak tanımlıyor.

PKK, 52 yıl önce Abdullah Öcalan tarafından kuruldu ve 40 binden fazla insanın hayatına mal olan silahlı bir mücadele yürüttü. Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak tanımlanıyor

Görünüşe göre var olan engeller ortadan kaldırıldı ve örgüt sonunda uzun zamandır beklenen duyuruyu yayınladı. Uygulanıp uygulanmayacağı ve duyurunun Türkiye içinde istenen etkiyi yaratıp yaratmayacağı henüz belli değil.

Terör örgütü olarak tanımlanan örgüt

PKK, 52 yıl önce Abdullah Öcalan tarafından kuruldu ve 40 binden fazla insanın hayatına mal olan silahlı bir mücadele yürüttü. Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği  (AB) tarafından terör örgütü olarak tanımlanıyor. Öcalan, 1999'dan beri Marmara Denizi'ndeki İmralı Adası'nda bulunan bir cezaevinde mutlak tecrit altında tutuluyor.

Terörsüz Türkiye olarak adlandırılan süreç, aşırı sağcı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli'nin geçen yıl 22 Ekim'de Öcalan'ı PKK ve faaliyetlerini sonlandırma çağrısı yapmaya davet etmesiyle başladı. Hükümet, örgütün resmi bir kongre düzenleyerek kendisini feshetme yönünde bir iç karar alacağından hareketle, süreci sıkı bir şekilde kontrol altında tuttu, seçici ve dikkatli bir bilgilendirme yapmakla yetindi.

 Kongreye yaklaşık 15 kişi katılırken haberler, Öcalan ve örgütün elebaşlarının video konferans yoluyla katıldığına işaret ediyorlar. Paralel olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) üçüncü büyük parti olan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) temsilcileri ile hükümet yetkilileri arasında haftalarca gizli görüşmeler yapıldı.

Her iki taraf da bu görüşmeleri müzakere olarak tanımlamaktan çekinse de aslında öyleler. Bu sürecin bir parçası olarak, DEM Parti heyetleri Öcalan'ı cezaevinde ziyaret etti, Kuzey Irak'taki örgütün lider kadrosuyla istişarelerde bulundu ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Irak'taki Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ve Suriye'deki Halk Koruma Birlikleri (YPG) dahil olmak üzere Kürt siyasi gruplarla görüştü.

Duyurunun detayları henüz belirsizliğini koruyor. Örgütün silahlarını ne zaman ve nerede bırakacağı henüz belirsiz bir konu. Kararın uygulandığı nasıl doğrulanacak? Genel af çıkacak mı? Terör ve kasten öldürme suçundan aranan militanların kaderi ne olacak?

Talepler listesi

Siyasi cephede, PKK'nın bir talepler listesi sunduğu ve Türk hükümetinin karşılığında vaatlerde bulunduğu düşünülüyor. Bununla birlikte henüz hiçbir ayrıntı yayınlanmadı. Hükümet, hiçbir taviz verilmediğinde ısrar ediyor ve bu inanılması zor bir iddia. DEM Partisi heyetinin önde gelen üyelerinden Pervin Buldan, şimdi demokratikleşme alanında adımlar atmak için sıranın Türkiye'de olduğunu söyledi. DEM Partisi'nin Merkez Yürütme Kurulu’nun önümüzdeki hafta başında net bir yol haritası ve belirli bir talepler listesi açıklamak üzere toplanması bekleniyor.

PKK'nın duyurusunda, bu kararların pratikleşmesinin Abdullah Öcalan'ın sürece liderlik etmesini ve yönlendirmesini, demokratik siyasi faaliyet hakkının tanınmasını ve sağlam yasal güvencelerin sunulmasını gerektirdiği belirtildi.

Bunlar son derece hassas konular ve aynı zamanda barış için koşullar gibi görünüyor.

Avrupa Konseyi Ankara'yı birçok alanda eleştirdi, ancak barış müzakerelerini Kürt sorununu barışçıl ve sürdürülebilir bir şekilde çözmeyi amaçlayan “önemli bir fırsat” olarak nitelendirdi.

PKK, Öcalan'ın serbest bırakılmasını talep etti ve birçok gözlemci kendisine af çıkarılacağına inanıyor. Ancak Öcalan'ın Türk makamlarına, esas olarak suikast ve provokasyon korkusuyla adayı terk etmek istemediğini ve bunun yerine yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve koruma talebini ilettiği bildirildi.

PKK'ya karşı yıllardır süregelen düşmanlığa rağmen, Türk kamuoyunda bu gelişmelere karşı yaygın bir öfkeye tanık olunmadı. Hükümetin propaganda makinesi hakim olan anlatıyı kontrol etmeyi başardı. Muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'ni (CHP) hep DEM Partisi aracılığıyla PKK ile iş birliği yapmakla suçlayan iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ise şimdi aynı taraflarla müzakereler yürütüyor. Türk milliyetçilerinin potansiyel muhalefeti kontrol altında tutuluyor, hatta doğrudan bastırılıyor.

Zafer Partisi lideri ve AKP-MHP ittifakının açıkça muhalifi olan Ümit Özdağ, Ocak ayında tutuklanarak cezaevine gönderildi. Suriyeli mültecilere karşı nefrete tahrik ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret etmekle suçlandı. Ancak birçok kişi tutuklanmasının kamuoyunu Öcalan'ın serbest bırakılmasına karşı kışkırtma ve barış sürecini sarsma potansiyeline sahip olmasından kaynaklandığına inanıyor.

xscdfvgrt
12 Mayıs'ta Diyarbakır’daki bir kahvehanede PKK’nın fesih açıklamasını televizyondan takip eden erkekler (AFP)

Özdağ da yargılanması sırasında kendisini Öcalan'ın serbest bırakılmasını kolaylaştırmak için hapse atılan bir “siyasi rehine” olarak tanımladı. Uluslararası alanda süreç ihtiyatlı bir onayla karşılandı. AB ve ABD hâlâ PKK'yı terör örgütü olarak listelese de, varlığını Türkiye'de Kürtlerin özgürlükler konusunda uzun süredir yaşadığı mahrumiyetin bir yansıması olarak görüyorlar ve bu tutum Ankara ile aralarında uzun süredir gerginlik yaratıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil olmak üzere Türk yetkililer, AB'yi Avrupa'daki PKK faaliyetlerine göz yummakla ve böylece terörizmi desteklemekle suçluyorlar.

Önemli bir fırsat

Her şeye rağmen, Avrupalı liderler Türkiye'de devam eden sürece desteklerini ifade ettiler. Avrupa Konseyi, birkaç gün önce yayınladığı son raporunda Ankara'yı birçok alanda eleştirdi ancak barış müzakerelerini Kürt sorununu siyasi, sosyal, demokratik ve güvenlik düzeylerinde barışçıl ve sürdürülebilir bir şekilde çözmeyi amaçlayan “önemli bir fırsat” olarak nitelendirdi.

Suriye'nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın karşı karşıya olduğu en önemli meydan okumalardan biri, ülkedeki Kürtler ve özellikle de Halk Koruma Birlikleri (YPG) ile başa çıkma meselesidir

Türkiye içinde, CHP, hükümete karşı yürüttüğü açık savaşa ve İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hapse atılmasının ardından gösteri ve protestolar düzenlemesine rağmen, bu sürece karşı çıkmadı. Partisinin Van'da düzenlediği gösteride, CHP lideri Özgür Özel, örgütün yakında silah bıraktığını açıklaması yönündeki umudunu dile getirdi. AK Parti’nin Doğu Anadolu bölgesinde DEM Partisi'nin seçilmiş belediye başkanlarını görevden alma ve yerlerine kayyum atama kararlarını kınadı.

Örgütün kendisini feshettiğini ve silah bırakacağını duyurması ile birlikte, ülke için yeni bir anayasa taslağının hazırlanması da dahil olmak üzere sürecin yeni bir aşaması başlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın danışmanlarından biri olan Mehmet Uçum da temel aşamanın tamamlandığını ve şimdi demokrasi ve hukuk alanlarında kapsamlı reformların uygulanmasına geçileceğini söyleyerek buna işaret etti.

df
PKK’nın kendisini feshettiğini duyurmasının ardından Diyarbakır'daki tarihi Sur ilçesi 12 Mayıs  (AFP)

Bu sürecin hükümete fayda mı zarar mı sağlayacağı ise belirsizliğini koruyor. Ancak kamuoyu yoklamaları, eğer şimdi seçimler yapılırsa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden seçilmesinin neredeyse imkansız göründüğüne işaret ediyor. Çoğu Türk, felç edici ekonomik krizden ve otoriterliğe doğru hızlı kayıştan ciddi şekilde etkilendi. Örgütün kendisini feshetmesi ve Türkiye'de terörün sona erdirilmesi belki Erdoğan'ın popülaritesini yeniden kazanmasının önünü açabilir, ama ekonomik ve politik sorunların devam etmesi onu her zamankinden daha savunmasız bırakabilir.

Suriye boyutu

Suriye boyutu bu denklemde önemli bir unsur. Suriye'nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın karşı karşıya olduğu en önemli meydan okumalardan biri, ülkedeki Kürtler ve özellikle de YPG ile nasıl başa çıkacağı meselesi.

Bu birlikler PKK ile yakın bağlarını sürdürüyorlar ve safları içinde bazı kadroları bulunuyor. Şam'ın şiddetle reddettiği bir talep olan merkezi olmayan bir idari sistem kurulması da dahil olmak üzere çeşitli taleplerde bulundular.

Türkiye'deki devam eden gelişmeler büyük olasılıkla Suriye arenasına yansıyacak ve Suriye'deki durum da Türkiye'deki gelişmeleri etkileyebilir.