İran’da ikinci Mahsa Amini vakası: Rejim Geravand’ın cenazesinden korktu

İranlı genç kadın Armita Geravand’ın cenazesi sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleşti

Başörtüsü nedeniyle ahlak polisi ile yaşadığı tartışmanın ardından komaya giren genç kadın Armita Geravand’ın Pazar günü düzenlenen cenazesi (KhabarOnline)
Başörtüsü nedeniyle ahlak polisi ile yaşadığı tartışmanın ardından komaya giren genç kadın Armita Geravand’ın Pazar günü düzenlenen cenazesi (KhabarOnline)
TT

İran’da ikinci Mahsa Amini vakası: Rejim Geravand’ın cenazesinden korktu

Başörtüsü nedeniyle ahlak polisi ile yaşadığı tartışmanın ardından komaya giren genç kadın Armita Geravand’ın Pazar günü düzenlenen cenazesi (KhabarOnline)
Başörtüsü nedeniyle ahlak polisi ile yaşadığı tartışmanın ardından komaya giren genç kadın Armita Geravand’ın Pazar günü düzenlenen cenazesi (KhabarOnline)

İranlı yetkililer, bu ayın başlarında Tahran’daki metroda belirsiz koşullar dolayısıyla komaya girdikten yaklaşık bir ay sonra Cumartesi günü hayatını kaybeden genç kız Armita Geravand’ın cenazesine sıkı güvenlik önlemleri altında izin verdi.

Tahran’daki bir metro istasyonunda bilincini kaybetmesi ardından 1 Ekim'de Tahran'daki Fecr Hastanesi'ne kaldırılan 17 yaşındaki Geravand’ın bir hafta önce ise beyin ölümü ilan edildi.

Ölümü ardındaki nedenlere dair çelişkili açıklamalar yapıldı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, metro görevlilerinin, başörtüsü takmayan kızı vagonda bayıldıktan sonra naklettikleri görülüyor.

İnsan hakları örgütleri, Geravand’ın kadınların rejimin katı kıyafet kurallarına uymasını denetlemekle görevli ahlak polisi üyelerinin ‘saldırısına’ uğradıktan sonra yere yığıldığını öne sürüyor.

İran devlet televizyonunun yayınladığı güvenlik kamerası görüntülerinde, Geravand’ın Tahran metrosunda yere yığıldığı görülüyor (AP)
İran devlet televizyonunun yayınladığı güvenlik kamerası görüntülerinde, Geravand’ın Tahran metrosunda yere yığıldığı görülüyor (AP)

Merkezi Oslo'da bulunan İran Kürdistanı Hengaw İnsan Hakları Örgütü, kızın ailesine yakın kişilerin aktardığı bilgilere dayanarak, cenazenin düzenlendiği salonda güvenlik güçlerinin de hazır bulunduğunu bildirdi.

Yurtdışındaki İran medyası, güvenlik güçlerinin şiddetli müdahalesi cenazede gerginlik yaşandığını bildirdi. BBC Farsça, bazı katılımcıların güvenlik güçleri tarafından darp edildiğini öne sürdü.

X platformunda açıklamada bulunan Hengaw İnsan Hakları Örgütü, Geravand’ın iki akrabasının ve birkaç kadının Tahran'ın güneyindeki Beheşti Zehra Kabristanı’nda tutuklandığına dikkat çekti.

Aktivistler ise güvenlik güçlerinin avukat ve insan hakları aktivisti Nesrin Sutude’yi tutukladığını söyledi. Sutude’nin aktivist eşi Rıza Handan, BBC Farsça'ya eşiyle iletişimini kaybettiğini söyledi.

ABD dün, Geravand’ın ölümü üzerine duyduğu şoku dile getirerek ahlak polisini onu darp etmekle suçladı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, X platformunda yaptığı açıklamada, “Başörtüsü takmadığı için İran ahlak polisi tarafından darp edilen Armita Geravand’ın ölümünü öğrendiğimde derin üzüntü duydum. İran devletinin İran halkına yönelik şiddeti korkunçtur, rejimin kırılganlığını göstermektedir” vurgusunda bulundu.

16 Eylül 2022’de ise genç kadın Mahsa Amini ahlak polisi tarafından tutuklanması ardından komaya girerek hayatını kaybetmişti. Amini’nin ölümü İran'da yaygın protestolara yol açmış, bu protestolar 2022'nin sonlarında azalmıştı.

Geçtiğimiz günlerde 2023 Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Nergis Muhammedi, İran'ı son kez sarsan protestolar sırasında düşen kız çocuklarına atıfta bulunarak “Armita’nın ölümü, Mahsa, Nika, Sarina ve Gazale’yi öldüren alevlerin ateşidir” vurgusunda bulunmuştu.

Instagram platformu üzerinden açıklamada bulunan Muhammedi, “Armita’nın güvenlik güçleri tarafından öldürülmesi, Orta Doğu’daki savaşta ölüm haberleri arasında, kadın düşmanı hükümetin örtbas, aldatma ve yalanlarının enkazı altından çıkan bir çığlıktır” ifadelerini kullandı.

Reformist lider Mir Hüseyin Musevi’nin eşi aktivist Zehra Rahnaverd, yöneticileri ‘kadınlarla ve kızlarla savaş’ hususunda uyardığını söyledi. Şubat 2011'den bu yana ev hapsinde tutulan Rahneverd, zorunlu başörtüsü yasasının kaldırılmasını talep etmişti. “İran'ın yöneticileri zorunlu başörtüsü üzerindeki yetkilerini belirlerken hayal görüyorlar” ifadelerini kullanan Rahneverd, yetkilileri kız çocuklarının öldürülmesi utancı hususunda uyardı.

Film yönetmenleri Cafer Penahi ve Muhammed Refulof, Armita’nın ölümü ardından İranlı kadınlarla dayanışma içinde olduklarını ifade eden ortak bir bildiri yayınladı. Amini davası ardından iki kadın gazeteci Elaheh Muhammedi ve Nilüfer Hamedi'nin tutuklanmasına değinen ikili, İran'daki kadın hareketine verilen destek nedeniyle İranlı oyuncuların sinemada çalışmasının engellenmesi yönünde alınan karara atıfta bulundular.

Şarku’l Avsat’ın İran medyasından aktardığına göre Tebriz şehrinin reformist Milletvekili Mesud Pizişkiyan, hükümetin başörtüsüyle ilgili önerdiği yeni yasanın mecliste oylamaya ve tartışmaya sunulmamasını protesto etti.



Bebek ticaretinin peşine düşen gazeteci, Facebook'taki arkadaş listesinde babasını buldu

Gürcü gazeteci biyolojik ebeveynlerini 8 yıl boyunca aradı (Tamuna Museridze)
Gürcü gazeteci biyolojik ebeveynlerini 8 yıl boyunca aradı (Tamuna Museridze)
TT

Bebek ticaretinin peşine düşen gazeteci, Facebook'taki arkadaş listesinde babasını buldu

Gürcü gazeteci biyolojik ebeveynlerini 8 yıl boyunca aradı (Tamuna Museridze)
Gürcü gazeteci biyolojik ebeveynlerini 8 yıl boyunca aradı (Tamuna Museridze)

Gürcistan'da hastanelerden çalınarak ebeveynlerinden başkalarına satılan binlerce bebeğin peşine düşenlerden biri de gazeteci Tamuna Museridze.

Kafkas ülkesinde 1950'lerden 2005'lere kadar evlat edinmenin devasa bir "piyasa" olduğu ve farklı sektörlerden binlerce kişinin bu işe karıştığı bildirilirken Tamuna Museridze, çalınarak başkalarına satılan bebek sayısının 100 bini bulduğunu tahmin ediyor.

Evlat edinildiğini sonradan öğrenen Museridze, 2021'de kurduğu Facebook grubuyla biyolojik ailelerini arayanlara destek olmaya çalışıyor.

Gürcüce'de "Arıyorum" anlamına gelen Vedzeb adlı grubun 267 bin üyesi var. 

Kendisini yetiştiren kadının ölmesinden sonra 2016'da biyolojik ebeveynlerini aramaya başlayan Tamuna, onbinlerce aileye "Bebeğiniz öldü" denerek yalan söylendiğini ortaya çıkarmış. 

Yüzlerce ailenin tekrar bir araya gelmesine yardımcı olan Tamuna, sonunda kendi biyolojik ebeveynlerini de buldu.

İlk başta annesini bulduğunu belirterek onunla yaptığı ilk telefon görüşmesini şöyle anlatıyor:

Bağırmaya başladı, doğum yapmadığını söyledi. Benimle herhangi bir temas kurmak istemedi. Her şeye hazırlıklıydım ama tepkisi hayal edebileceğimin de ötesine geçti.

Tamuna, kurduğu grup aracılığıyla iletişime geçen birinin, Eylül 1984'te gizlenen bir doğuma dair bilgi verdiğini, bunun üzerine yaptığı araştırmalarla önce kuzenini sonra da biyolojik annesini bulduğunu anlatıyor.

Kendisini tersleyen annesine ısrar ederek diğer biyolojik ebeveyninin de kimliğini öğrenen gazeteci, Facebook'ta Gurgen Khorava diye aratınca babasını arkadaş listesinde bulmuş:

Biyolojik annemin hamile kaldığını bile bilmiyordu. Onun için dev bir sürpriz oldu.

Tamuna, Tiflis'ten Khorava'nın yaşadığı Zugdidi'ye giderek onunla bir araya gelmiş. 72 yaşındaki adamla kucaklaştığını ve gülümseyerek birbirlerine baktıklarını söylüyor.

Tuhaftı, bana baktığı an onun kızı olduğumu anladı. Çok karışık duygular yaşadım. Birlikte oturup birbirimizi izledik ve ortak nokta bulmaya çalıştık.

Gürcistan Devlet Balesi'nde çalışmış meşhur bir dansçı olan babası, torunlarının da bu tutkuyu paylaşmasından memnun kalmış.

Tamuna gülümseyerek "İkisi de dansa bayılıyor, eşim de" diyor. 

Akrabalarını evine çağırarak Tamuna'yla tanıştıran Gurgen, ona yeni bir aile vermiş. 

Ancak "Ben de mi annemden çalınıp satıldım?" sorusu cevapsız kalmış. Kendisine bakan aile de öldüğü için bu soruyu biyolojik annesinden başka yanıtlayacak kimse yokmuş.

Konuşmaya ikna olan yaşlı kadın, kasımda bu soruya "hayır" yanıtını vermiş. Gurgen Khorava'yla yalnızca cinsel bir ilişki yaşadığını ve "Ameliyat olacağım" diyerek gittiği Tiflis'te doğum yapıp çocuğunu başkasına verdiğini anlatmış. 

Biyolojik annesi "Çalındığını söylemezsen aramızdaki her şey biter" dese de Tamuna yalan söyleyemeyeceğini belirtmiş. Böylece ikili arasındaki ilişki yeniden kopmuş.

Tamuna, tüm bu yaşadıklarını "İlk birkaç ay şoke ediciydi. Bunları yaşadığıma, onları bulduğuma inanamadım" diye anlatıyor.
Independent Türkçe, BBC, BBC Türkçe