Netanyahu ve Biden’ın kesişme noktaları

Netanyahu ve Biden’ın kesişme noktaları
TT

Netanyahu ve Biden’ın kesişme noktaları

Netanyahu ve Biden’ın kesişme noktaları

Macid Kayal

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nunsavaş durduktan sonra Filistin Otoritesi’nin Gazze Şeridi'ni yönetmesine karşı açıklamalarında sürpriz bir durum yok.Netanyahu’nun, “Gazze'de ne Hamasistan nede Fetihistan olacak” açıklaması İsrail'in BatıŞeria'da da Filistin yönetimine karşı savaşbaşlatma ihtimalinin sinyalini veriyor. İsrail'in, yerleşimcileri silahlandırmasını meşrulaştırmak ve onların Filistinlileri suistimal etmelerine, topraklarına ve mülklerine saldırmalarına izin vermek gibieylemlerde bulunduğunu hatırlamak gerekir.

Netanyahu açıklamalarında, Hamas'ıngerçekleştirdiği 7 Ekim operasyonunun İsrailüzerindeki felaket sonuçlarını ve ülkeninitibarı üzerindeki etkisini, Oslo Anlaşması'nı(1993) Filistinlilerle imzalayan İşçi Partisi vemerkez partilerine yüklemeye kadar gitti. Sözkonusu anlaşma sonucunda Filistinlilere siyasibir varlık kazandırılmıştı. Aynı zamanda Netanyahu, Likud Partisi’nde izlenen politikadan kendini temizleme çabasına girdi. Likud Partisi, Gazze Şeridi'nden tek taraflı çekilme seçeneğini benimserken (Şaron,Olmert ve Livni tarafından), Netanyahu osırada bu seçeneğe şiddetle karşı çıkmıştı(2005).

Netanyahu, mevcut savaş ortamını sadecehükümeti yönetirken maruz kaldığı ağırsonuçları hafifletmek için değil aynı zamanda Oslo Anlaşması ile hesaplaşmak ve Filistinlilerin siyasi varlığını hem Gazze hemde Batı Şeria'da ortadan kaldırmak içinkullanıyor. Onun bu yaklaşımı, İsrail'dekiliderlik pozisyonuna geldiği 1996 yılından buyana politikalarını yönlendiren bir stratejininürünüdür. Netanyahu, İsrail'deki herkesten,Ehud Barak ve Ariel Şaron'dan daha çok,başından beri Oslo Anlaşması'ndan kopma,Filistin yönetiminin varlığını baltalama ya davarlığını ötekileştirme politikasını tesis eden kişidir. Söz konusu dönemde hükümetin başkanlığına ve Likud Partisi'nin liderliğinegeldiğinde bu anlaşmaya karşı kışkırtıcı bir şekilde tavır aldı. Bu da dönemin eski Başbakanı ve İşçi Partisi lideri İzak Rabin'in(Kasım 1995) suikastına yol açtı.

Netanyahu'nun sorunu, aşırı politikalarının sadece Filistinlilerle sınırlı kalmaması, siyasi sistemi değiştirmeye çalışarak İsrail'i de kapsamasıydı.

Netanyahu, İsrail'in başbakanlık görevini üstlendiği ve Likud Partisi liderliğini sürdürdüğü üç dönem boyunca, (1996-1999'da birinci, 2009-2021'de ikinci ve 2022'den sonra üçüncü dönem), milliyetçi ve dini sağpartilerle ittifak yaparak Batı Şeria veGazze'de bir Filistin devletinin kurulmasınıengellemeye yönelik politikalarını pekiştirmeyi başardı. Netanyahu, İsrail'in kurucu lideri David Ben-Gurion'u (12 yıl) bilegeçerek, İsrail'in başbakanlık görevini en uzun süre üstlenen kişi oldu.

İsrail Başbakanı BinyaminNetanyahu, hükümetin 10 Aralık’ta yaptığıhaftalık toplantıya katıldı. 
İsrail Başbakanı BinyaminNetanyahu, hükümetin 10 Aralık’ta yaptığıhaftalık toplantıya katıldı. 

Netanyahu'nun buradaki sorunu, aşırıpolitikalarının sadece Filistinlilerle sınırlıolmaması, aynı zamanda İsrail'i de kapsamasıdır. İsrail'de, liberal demokratik bir devlet karakterinden çok Yahudi bir devletkarakterini ön plana çıkarma çabaları veseküler bir devlet karakterini dini bir devletkarakterine dönüştürme girişimleri, gerek içfikir birliğinde bir çatlama olan İsrail'de gerek de yurt dışında Netanyahu'nun liderlikstatüsüne dair şüphelerin oluşmasına yol açtı.Bu durum özellikle ABD yönetimi ve Batı'daki birçok hükümetle ilişkilerde soğumaya neden oldu. İsrail'in Gazze'deki savaş öncesi döneminde de bu gözlemlendi.

Bu nedenle, Netanyahu'nun Batı Şeria ve Gazze'deki otorite yapısından kurtulma çabaları bazılarının düşündüğü gibi sadecegelecekteki seçimlerde kendisi ve LikudPartisi'nin başarısını maksimize etmeyiamaçlamıyor. Aksine bu tutumlar, onunpolitikalarının, düşüncelerinin ve tarihirolünün merkezinde

yer alıyor. Tüm uluslararası uyarılar vearalarında Yahudi grupların da bulunduğuuluslararası kamuoyundan gelen baskılara rağmen bu durum onu Gazze'ye karşı bir imha savaşı başlatacak ve bu bölgeyi yok etmeyiveya haritadan silmeyi hedefleyecek kadarşiddetli hale getiriyor. Elbette bu uyarılar vebaskılar, onun, söz konusu Hamas saldırısını‘sorumluluktan kurtulmak’ için kendisi adınabir zafer olarak göstermeye çalıştığı gerçeğini hafifletmiyor. ABD Başkanı Joe Biden'ınFilistin devletinin kurulmasına ilişkinaçıklamaları ise 30 yıllık, yani OsloAnlaşmaları'nın Beyaz Saray'daimzalanmasından bu yana geçen eski ABD açıklamalarının tekrarı niteliğinde. ABD, Clinton'dan Biden'a, Demokrat ya daCumhuriyetçi olsun tüm yönetimlerzamanında, özellikle Clinton döneminde, BatıŞeria ve Kudüs'teki yerleşimlerindurdurulması için İsrail'e bir kez bile baskıyapmadı.

Biden'ın Netanyahu'nun konuşmasından şeklen farklı konuşması, dünya kamuoyunun Filistinliler lehine değişmesinden kaynaklanan baskılarla açıklanabilir.

Bu yorum, ABD'nin Filistinlilere yalnızca konuşma olanağı sunmasından kaynaklanıyor. ABD İsrail'e siyasi, mali ve askeri desteğin yanı sıra Yahudi olmasa bile Siyonist olduğunu beyan eden bir başkan ve İsrail'idışişleri bakanı olarak değil bir Yahudi olarakziyaret ettiğini açıklayan bir dışişleri bakanı iledestek veriyor. ABD yönetimi her ne kadarİsrail'e sivilleri hedef almaktan kaçınmaçağrısında bulunsa ve İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgal etmesine, topraklarına el koymasına ya da Filistinlilerin bir kısmını bölge dışına sürmesine karşı olduğunu söylese de Gazze'de herhangi bir ateşkes kararına karşı vetoyetkisini kullanıyor. ABD on binlerce sivilin ölümüne, Gazze mimarisinin yüzde 70'inin yok olmasına ve yaklaşık iki milyon kişinin iki ayı aşkın bir süre boyunca su, elektrik, ilaç ve yiyecek olmadan silahlarla yerindenedilmesine tanık olmasına rağmen, cephane,mali ve siyasi destek sağlıyor.

ABD Başkanı Yahudilerin kendilerini güvende hissedecekleri tek yerin İsrail olduğunainanıyor. Gerçek ise bunun tam tersi; İsrail,Netanyahu'ya destek teşkil eden ve onuFilistinlilere yönelik acımasız savaşınısürdürmeye teşvik eden hükümetin izlediğipolitikalar nedeniyle Yahudi düşmanlığıuyandıran bir yer haline geldi. KısacasıNetanyahu'nun Filistinlilere yönelikhedeflerini benimseyen Biden, ondan yalnızcayöntem ya da detaylar itibarıyla ayrılıyor.

Asıl anlaşmazlık, Netanyahu'nun İsrail'i içeriden değiştirme gündemine ABD'nin karşı çıkmasında yatıyor. ABD’nin savaştan önce Netanyahu hükümetini dışlaması iç politikadan kaynaklanıyor. Biden savaştan sonra bu tutumundan vazgeçti ve Netanyahu'nun politikalarına mutlak desteğini ifade etmek için İsrail'i ziyaret etti.

Biden'ın Netanyahu'nun konuşmasındanşeklen farklı konuşması, dünya kamuoyununFilistinliler lehine değişmesinden kaynaklanan baskılarla açıklanabilir. Yahudi gruplar da savaşa karşı muhalefet hattına girdiler. Filistinlilerin yaşadığı tüm yıkıma ve dehşete rağmen İsrail ordusu iki aydan fazla bir süredir Gazze'yi kontrol etmekte tereddüt ediyor.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al-Majalla dergisinden çevrildi.



İsrail Genelkurmay Başkanı güney Lübnan'da saha turunda

İsrail ordusunun "X" internet sitesinde yayınladığı ve İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin güney Lübnan'daki kuvvetlerine yaptığı saha gezisine ait olduğu söylenen bir fotoğraf (İsrail Ordusu)
İsrail ordusunun "X" internet sitesinde yayınladığı ve İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin güney Lübnan'daki kuvvetlerine yaptığı saha gezisine ait olduğu söylenen bir fotoğraf (İsrail Ordusu)
TT

İsrail Genelkurmay Başkanı güney Lübnan'da saha turunda

İsrail ordusunun "X" internet sitesinde yayınladığı ve İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin güney Lübnan'daki kuvvetlerine yaptığı saha gezisine ait olduğu söylenen bir fotoğraf (İsrail Ordusu)
İsrail ordusunun "X" internet sitesinde yayınladığı ve İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin güney Lübnan'daki kuvvetlerine yaptığı saha gezisine ait olduğu söylenen bir fotoğraf (İsrail Ordusu)

Ordudan yapılan açıklamaya göre İsrail Genelkurmay Başkanı General Herzi Halevi, Kuzey Bölgesi Komutanı, Celile Tümeni Komutanı ve diğer yetkililer eşliğinde dün bir saha turu gerçekleştirdi ve güney Lübnan bölgesindeki durumu değerlendirdi.

bfrgb
Resim  İsrail ordusunun "X" internet sitesinde yayınladığı ve İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin güney Lübnan'daki kuvvetlerine yaptığı saha gezisine ait olduğu söylenen bir fotoğraf (İsrail Ordusu)

İsrail ordu sözcüsü Avichai Adraee, X internet sitesindeki bir gönderide, İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin güney Lübnan'a gezisini duyurdu.

Açıklamaya göre Halevi, güney Lübnan'daki yedek kuvvet savaşçılarına hitaben şunları söyledi: “İsrail ordusu büyük bir güçle çalışıyor. Beyrut’ta, banliyölerde, derinlerde, Suriye’de saldırıyoruz.”

saxcdfv
İsrail ordusunun "X" internet sitesinde yayınladığı ve İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin güney Lübnan'daki kuvvetlerine yaptığı saha gezisine ait olduğu söylenen bir fotoğraf (İsrail Ordusu)

Halevi şöyle devam etti: “Nasrallah'tan Hizbullah Cihat Konseyi'ne, farklı birimlerin ve bölgelerin komutanlarına, sektörlerin, bölgelerin ve yerleşkelerin komutanlarına ve birçok aktiviste kadar, çok sayıda lider ve savaşçıyı ve çok sayıda kabiliyeti ortadan kaldırdık. Buradan çok sayıda silah, füze ve füze rampasını çıkarıyorsunuz, bu çok önemli.”

xzsdcv
İsrail ordusunun "X" internet sitesinde yayınladığı ve İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin güney Lübnan'daki kuvvetlerine yaptığı saha gezisine ait olduğu söylenen bir fotoğraf (İsrail Ordusu)

Halevi sözlerini şöyle sürdürdü: “Savunma Kuvvetleri büyük bir güçle faaliyet gösteriyor. Beyrut'ta Dahiye'de güçlü bir saldırı gerçekleştirdik ve Hizbullah hedeflerini vurduk. Silahların Hizbullah'a girmesini engellemek için Suriye'de ve Suriye ile Lübnan sınırlarında derinlemesine ve çok sayıda saldırı gerçekleştiriyoruz. Bu bölgeyi temizlemek, bize dışarı çıkıp aşağıdaki vadide güvenliği sağlamakla ilgili doğru şeyleri yapmamız için gerekli ön koşulları sağlayacaktır.”