OPEC, küresel petrol talebindeki artış öngörüsünü günlük 2 milyon 320 bin varilde sabit tuttu

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), bu yıl için küresel petrol talebine yönelik artış öngörüsünü değiştirmeyerek günlük 2 milyon 320 bin varilde sabit tuttu.

Viyana'daki genel merkezindeki bir toplantı sırasında OPEC bayrağı (Reuters)
Viyana'daki genel merkezindeki bir toplantı sırasında OPEC bayrağı (Reuters)
TT

OPEC, küresel petrol talebindeki artış öngörüsünü günlük 2 milyon 320 bin varilde sabit tuttu

Viyana'daki genel merkezindeki bir toplantı sırasında OPEC bayrağı (Reuters)
Viyana'daki genel merkezindeki bir toplantı sırasında OPEC bayrağı (Reuters)

OPEC'in aylık petrol piyasası raporuna göre, küresel petrol talebi büyüme öngörüsü değişmedi. Küresel petrol talebinin bu yıl geçen yıla kıyasla günlük 2 milyon 320 bin varil artarak 101 milyon 900 bin varile ulaşması bekleniyor.

Raporda, Çin ekonomisinin beklenenden daha hızlı bir toparlanma sürecine gireceği beklentisiyle talep tarafında bir iyileşme olacağı ancak küresel ekonomik risklerin ve jeopolitik gerilimlerin beklenen talep artışını baskılayacağı belirtildi.

Talebin OECD ülkelerinde geçen yıla göre günlük 70 bin varil artarak 46 milyon 20 bin varil, OECD dışı ülkelerde ise günlük 2 milyon 260 bin varil artarak 55 milyon 880 bin varil olacağı hesaplanıyor.

Küresel petrol arzı nisanda azaldı

Rapora göre, küresel petrol arzı nisanda bir önceki aya göre günlük 500 bin varil azalışla yaklaşık 101 milyon 300 bin varile geriledi.

Grubun günlük ham petrol üretimi ise nisanda bir önceki aya kıyasla 191 bin varil azalarak yaklaşık 28 milyon 600 bin varil oldu. Böylece, OPEC'in küresel petrol üretimindeki payı yüzde 28,2 olarak kayıtlara geçti.

Bu dönemde, OPEC içinde ham petrol üretimi en çok Suudi Arabistan'da arttı. Irak ise ham petrol üretiminin en fazla gerilediği ülke oldu. Günlük üretim, nisanda önceki aya göre Suudi Arabistan'da 95 bin varil artarken, Irak'ta 203 bin varil geriledi.

Aynı dönemde, OPEC dışı ülkelerde günlük petrol üretimi ise 300 bin varil azalarak yaklaşık 72 milyon 700 bin varil oldu.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe