ABD'li büyük bankalar, iflaslar sonrası oluşan maliyeti karşılayacak

Bir ABD bankasındaki masanın üzerindeki Federal Deposit Insurance Corporation (FDIC) logosu (Reuters)
Bir ABD bankasındaki masanın üzerindeki Federal Deposit Insurance Corporation (FDIC) logosu (Reuters)
TT

ABD'li büyük bankalar, iflaslar sonrası oluşan maliyeti karşılayacak

Bir ABD bankasındaki masanın üzerindeki Federal Deposit Insurance Corporation (FDIC) logosu (Reuters)
Bir ABD bankasındaki masanın üzerindeki Federal Deposit Insurance Corporation (FDIC) logosu (Reuters)

ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) Yönetim Kurulu, iki bankanın iflasının ardından sigortasız mevduat sahiplerinin korunmasına ilişkin maliyetlerin büyük bankalarca karşılanması kapsamındaki teklifi onayladı.

FDIC'den yapılan açıklamada, Silikon Vadisi Bankası (SVB) ile Signature Bank'ın iflası sonrasında önerilen, sigortasız mevduat sahiplerinin korunmasıyla ilgili maliyetin karşılanması için özel bir değerlendirme uygulayacak kurala onay verildiği bildirildi.

Yasanın, sigortasız mevduat sahiplerini özel bir değerlendirme yoluyla korumanın bir sonucu olarak, FDIC'nin Mevduat Sigorta Fonu'na (DIF) verdiği zararları tazmin etmesini şart koştuğu kaydedilen açıklamada, SVB ile Signature Bank'ın iflasının bu kapsamdaki toplam maliyetinin yaklaşık 15,8 milyar dolar olduğunun tahmin edildiği aktarıldı.

Açıklamada, genel olarak, yüksek miktarlarda sigortasız mevduatı olan büyük bankaların sistemik risk tespitinden en fazla yararlananlar olduğuna işaret edilerek, toplam 113 bankanın özel değerlendirmeye tabi olacağının tahmin edildiği belirtildi.

Toplam varlıkları 50 milyar doların üzerinde olan bankaların özel değerlendirmenin yüzde 95'inden fazlasını ödeyeceği ifade edilen açıklamada, toplam varlıkları 5 milyar doların altında olan bankaların özel değerlendirmeye tabi tutulmayacağı bildirildi.

Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmelerine yer verilen FDIC Başkanı Martin Gruenberg, kural teklifinin sigortasız mevduat sahiplerinin korunmasından en çok yararlanan bankalara özel değerlendirmeyi uygularken, sigortasız mevduat miktarlarına dayalı adil, şeffaf ve tutarlı muamele sağlayacağını ifade etti.

Gruenberg, teklifin ayrıca, kurumların ABD ekonomisinin kredi ihtiyaçlarını karşılamaya devam etmesine izin verecek olan likiditenin korunmasını da teşvik ettiğini vurguladı.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe