Biden, borç tavanını yükseltme görüşmeleri öncesi iyimser

Biden, Beyaz Saray’da Cumhuriyetçi liderlerle görüştükten sonra gazetecilerin sorularını yanıtlıyor (Reuters)
Biden, Beyaz Saray’da Cumhuriyetçi liderlerle görüştükten sonra gazetecilerin sorularını yanıtlıyor (Reuters)
TT

Biden, borç tavanını yükseltme görüşmeleri öncesi iyimser

Biden, Beyaz Saray’da Cumhuriyetçi liderlerle görüştükten sonra gazetecilerin sorularını yanıtlıyor (Reuters)
Biden, Beyaz Saray’da Cumhuriyetçi liderlerle görüştükten sonra gazetecilerin sorularını yanıtlıyor (Reuters)

ABD Başkanı Joe Biden, borç tavanını yükseltme ve büyük bir krize yol açabilecek bir temerrüdü önleme planı hakkında görüşmek üzere yarın Kongre liderleriyle bir araya gelebileceğini söyledi.

Biden, dün Delaware’de gazetecilere verdiği demeçte, bir anlaşmaya varma konusunda iyimser olduğunu dile getirdi.

ABD Başkanı’nın Cuma günü Temsilciler Meclisi üyeleriyle görüşmesi planlanıyordu, ancak görüşme ertelendi.

Biden, hükümet yetkilileri ile Kongre üyeleri arasındaki görüşmelerin nasıl ilerlediğine dair güncel bilgileri aldığını söyleyerek, “İyimser olmaya devam ediyorum çünkü doğuştan iyimserim. Ama bence bir anlaşmaya varmak için bizim kadar onların da (Cumhuriyetçiler) arzusu var. Bunu yapabileceğimizi düşünüyorum” dedi.

Biden’ın bu iyimserliğine rağmen, ABD yönetimi, ülkenin temerrüde düşmesi halinde büyük iş kayıpları da dahil olmak üzere bunun ülke ekonomisi için felaket sonuçları olacağı konusunda bir kez daha uyardı.

Borç tavanı konusunda bir anlaşmaya varmak için müzakerelerin önümüzdeki hafta yeniden başlaması bekleniyor.

Haftalardır Beyaz Saray, politikacılar ve bankacılar, ülkenin bir temerrüdün eşiğinde olduğu konusunda uyarıda bulunuyor.

Washington’daki Kongre binası (AP)
Washington’daki Kongre binası (AP)

ABD Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo dün CNN’e yaptığı açıklamada, “Kongre borç tavanını temerrüde düşene kadar yükseltmeyi başaramazsa, bir durgunluğa gireceğiz ve bu felaket olur. ABD borcunu asla temerrüde düşürmedi ve bunu yapamayız” dedi.

Biden borç tavanında artış talep etti, ancak Cumhuriyetçiler şu anda 31,4 trilyon dolar olan borçlanma yetkisinin genişletilmesine, önemli harcama kısıtlamalarının eşlik etmesi gerektiğinde ısrar ediyor.

Biden ile Cumhuriyetçi Parti’nin Temsilciler Meclisi’ndeki lideri Kevin McCarthy de dahil olmak üzere Cumhuriyetçi liderler arasında yeni bir tur borç tavanı görüşmeleri önümüzdeki haftaya ertelendi.

Temsilciler Meclisi üyesi Cumhuriyetçi Byron Donalds, dün Fox News’e yaptığı açıklamada, “Harcama seviyelerini koronavirüs salgını öncesine döndürmenin zamanı geldi ve ardından borç tavanını yükseltmeyi konuşabiliriz. Joe Biden masaya hiçbir şey getirmiyorsa ve yaptığı tek şey elleri ceplerinde oturup müzakere etmekse, o zaman ulusumuzu iflasa sürükleyen odur” diye konuştu.

Beyaz Saray Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü ve ABD Merkez Bankası (Fed) eski Başkan Yardımcısı Lael Brainard ise, dün CBS’de yayınlanan ‘Face the Nation’ programında bir anlaşmaya varılacağını söyleyerek, “Beklentimiz, Kongre’nin bir temerrüde düşmemek için gerekeni yapmasıdır” dedi.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC