Oxfam: G7’nin yoksul ülkelere 13 trilyon dolar borcu var

İngiltere’nin başkenti Londra’da G7 liderlerinin maskesini takan Oxfam aktivistleri (AP)
İngiltere’nin başkenti Londra’da G7 liderlerinin maskesini takan Oxfam aktivistleri (AP)
TT

Oxfam: G7’nin yoksul ülkelere 13 trilyon dolar borcu var

İngiltere’nin başkenti Londra’da G7 liderlerinin maskesini takan Oxfam aktivistleri (AP)
İngiltere’nin başkenti Londra’da G7 liderlerinin maskesini takan Oxfam aktivistleri (AP)

Uluslararası insani yardım kuruluşu Oxfam, zengin G7 ülkelerinin düşük ve orta gelirli ülkelere iklim değişikliğiyle mücadele için ödenmemiş fon ve kalkınma yardımı olarak 13,3 trilyon dolar borçlu olduğunu bildirdi.

Oxfam tarafından, bugün Japonya’nın Hiroşima kentinde düzenlenen G7 Zirvesi öncesinde yapılan açıklamada, “Borçlarını ödememelerine rağmen, G7 ülkeleri ve onların zengin bankacıları, ‘Küresel Güney’ ülkelerinden 2028 yılına kadar günde 232 milyon dolar borç geri ödemesi talep ediyor” denildi. 

Oxfam İcra Direktörü Amitabh Behar açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“Zengin G7 ülkeleri kendilerini kurtarıcı olarak göstermekten hoşlanırlar, ancak ölümcül bir çifte standart uygulayıp, bir dizi kurala göre oynuyorlar. Eski kolonileri ise başka bir kurala göre oynamaya zorlanıyor. Yani; dediğimi yap, yaptığımı yapma. ‘Küresel Güney’ ülkelerine borçlu olan zengin dünyadır. Onlarca yıl önce yardım sözü verdi ama asla yerine getirmedi. Fosil yakıtları pervasızca yakmasından kaynaklanan yüksek iklim hasarı maliyetleri. Sömürgecilik ve kölelik üzerine kurulu muazzam zenginlik.”

Oxfam’ın açıklamasında, “G7 liderleri, milyarlarca işçinin maaş kesintileri ve gıda gibi temel ihtiyaç maddelerin fiyatlarında artışlarla karşı karşıya kaldığı bir anda toplanıyor. Küresel açlık art arda beşinci kez artarken, aşırı zenginlik ve aşırı yoksulluk 25 yıl sonra ilk kez aynı anda arttı. 

Açıklamaya göre, G7 hükümetleri ayrıca, yoksul ülkelerin iklim değişikliğiyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için zengin ülkelerin 2020’den 2025’e kadar yılda 100 milyar dolar sağlamaya yönelik uzun süredir devam eden sözünü yerine getirmekte toplu olarak başarısız oluyor.

G7’nin düşük ve orta gelirli ülkelere, özellikle ‘Küresel Güney’ ülkelerinde aşırı karbon emisyonlarının neden olduğu yıkıcı kayıp ve zararlar için 8,7 trilyon dolar borçlu olduğu tahmin ediliyor.

Zengin ülkeler, 1970’te gayri safi milli gelirlerinin yüzde 0,7’sini yıllık kalkınma yardımı olarak sağlama sözü verdi. Ancak G7 ülkeleri, bunu yerine getiremedi.



Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?

FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
TT

Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?

FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, 11 ay sonra görev süresi dolacak olan Jerome Powell'ın yerine FED'in yeni başkanı olarak seçeceği ismi alışılmadık bir şekilde erken açıklamayı düşünüyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) yakın tarihli bir haberinde yer alan bu karar, Trump'ın yönetim kurulunun faiz oranlarını düşürme konusundaki yavaş yaklaşımından duyduğu hayal kırıklığının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Powell'ın halefi, üç ila dört aylık geçiş döneminin çok öncesinde, bu yaz ya da eylül veya ekim aylarında açıklanabilir.

ghyj
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu toplantısında (EPA)

Trump'ın mevcut para politikasına karşı sabırsızlığının artması, onu seçim sürecini hızlandırmayı düşünmeye sevk etti. Şarku’l Avsat’ın WSJ’den aktardığına göre erken bir duyuru, başkan adayının mayıs ayında resmi olarak göreve başlamadan önce bile piyasa beklentilerini etkilemesine ve para politikasını yönlendirmesine olanak sağlayabilir.

Favori adaylar

FED başkanlığı için aralarında şu isimlerin de bulunduğu çok sayıda kişi yarışıyor:

  • Kevin Warsh: Eski bir FED yöneticisi ve Başkan George W. Bush'un danışmanı olan Warsh favoriler arasında. Trump, Warsh ile sekiz yıl önce bu pozisyon için ve geçen sonbaharda da Hazine Bakanlığı için görüşmüştü. Geçmişte bir ‘şahin’ (istihdamdan çok enflasyonla ilgilenen) olarak tanınmasına rağmen Warsh geçtiğimiz günlerde Trump'ın erken bir aday göstermesi halinde şaşırmayacağını belirtti. Ancak Trump'a yakın bazı isimler Warsh'ın fazla bağımsız olacağından endişe ediyor.
  •  Kevin Hassett: Ulusal Ekonomi Konseyi'nin şu anki direktörü olan Hassett'in bu göreve ilgisiz olduğu bildirildi.
  • Scott Bessent: ABD Hazine Bakanı'nın ismi çeşitli adayların müttefikleri tarafından dillendiriliyor. Uzun süredir yatırımcı olan Bessent, kamuoyu önünde mevcut görevine bağlı olmasına rağmen FED Başkanı olma fikrine sıcak baktığını ifade etti. Temsilcilere “Başkan Trump ne isterse onu yapmaktan mutluluk duyacağını” söyledi.
  • David Malpass: Trump'ın ilk döneminde atadığı Dünya Bankası eski başkanı, düşük faiz oranlarını desteklemesi ve FED'in ‘eski’ modellerini eleştirmesi nedeniyle Başkan'ın gözüne girmeyi başardı.
  • Christopher Waller: FED Yönetim Kurulu Üyesi Waller, Trump tarafından 5 yıl önce FED Yönetim Kurulu’na atanmış olsa da zayıf bir aday olarak görülüyor. Waller, yönetimin büyüme odaklı bir para politikası arzusu doğrultusunda, temmuz sonundaki bir sonraki FED toplantısında mümkün olan en kısa sürede faiz indirimi çağrısında bulunan ilk isim olarak Beyaz Saray'ın dikkatini çekti.

Beyaz Saray'ın tutumu ve FED'in bağımsızlığı

Beyaz Saray Sözcüsü Kush Desai, yönetimin ‘ekonomik büyümeyi, istihdamı ve yatırımı hızlandırmak için zemin hazırladığını ve para politikasının bu gündemi tamamlama ve ABD'nin ekonomik toparlanmasını destekleme zamanının geldiğini’ belirtti.

dfgrthy
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu'nun bir toplantısına başkanlık ederken (AFP)

Siyasi baskılara rağmen FED Başkanı Jerome Powell, siyasetin Merkez Bankası’nın görüşlerini etkilemediğini sürekli olarak savundu. Powell bir Senato komitesine verdiği demeçte, faiz oranlarını düşürme konusundaki temkinli yaklaşımını şu sözlerle savundu: “Eğer burada bir hata yaparsak, bedelini insanlar öder... ödeyecektir.”

Erken açıklamanın riskleri ve dinamikleri

Erken bir açıklama, hem Trump hem de gelecek başkan için potansiyel dezavantajlar barındırıyor. Bu adım yeni başkanı zor bir duruma sokabilir, potansiyel olarak gelecekteki meslektaşlarının kamuoyu önünde eleştirilmesine yol açabilir veya çok uyumlu olarak algılanabilir, bu da Senato onayını tehlikeye atabilir. Ekonomist Douglas Rediker'in belirttiği gibi, ‘Trump seçimini ne kadar erken yaparsa, o kişinin karşılaşacağı zorluklar o kadar artar ve Powell'ın gerçek halefi olma ihtimali o kadar azalır.’

Dahası, Powell'ın FED'deki görev süresi 2028 yılına kadar devam ediyor, yani başkan olarak görev süresi sona erdikten sonra 18 ay daha Yönetim Kurulu’nda kalmayı seçebilir, ki o bu konuda yorum yapmayı reddetti.

Trump'ın sadık bir başkan arzusu, daha kolay bir faiz politikası isteğiyle uyumlu olsa da, mevcut Yönetim Kurulu üyeleri görevden erken ayrılmadığı sürece üyelerin çoğunluğunu atayamayacağı için, 12 üyeli faiz belirleme komitesini etkilemekte büyük bir zorlukla karşı karşıya. FED, Başkan Richard Nixon'ın faiz oranlarını düşük tutması için FED Başkanı’na gizlice baskı yaptığı 1970'lerden bu yana bağımsızlığını şiddetle koruyor.