Nobel ödüllü ekonomist Robert Engle: ABD'deki bankacılık krizinin büyüyeceğini düşünmüyorum

80 yaşındaki ekonomist, piyasadaki oynaklığın halkın beklentilerinin hızla değişmesinden kaynaklandığına da dikkat çekti

Engle, Cornell Üniversitesi'nden fizik alanında yüksek lisans, ekonomidense doktora derecesi aldı (Reuters)
Engle, Cornell Üniversitesi'nden fizik alanında yüksek lisans, ekonomidense doktora derecesi aldı (Reuters)
TT

Nobel ödüllü ekonomist Robert Engle: ABD'deki bankacılık krizinin büyüyeceğini düşünmüyorum

Engle, Cornell Üniversitesi'nden fizik alanında yüksek lisans, ekonomidense doktora derecesi aldı (Reuters)
Engle, Cornell Üniversitesi'nden fizik alanında yüksek lisans, ekonomidense doktora derecesi aldı (Reuters)

Nobel ödüllü ekonomist Robert Fry Engle, İspanya'nın önde gelen gazetelerinden El Pais'e söyleşi verdi. 

80 yaşındaki ekonomist, ABD'deki Silikon Vadisi Bankası ve Signature Bank'in peş peşe iflas etmesiyle tüm dünyadaki banka hisselerinde martta yaşanan kesin düşüşlerle ilgili değerlendirmesinde, "Bence bu, büyük bankaları etkilemeyen küçük bir finansal kriz. Büyük bir krize evrileceğini düşünmüyorum" dedi.

Engle, ABD'deki bankaların özellikle uzun vadeli tahvillere yatırım yaptıkları için faiz oranlarının artırıldığı bir ortamda güvende olmadıklarına dikkat çekerek, firmaların halen risk altına olduğunu belirtti.

2008'de yaşanan küresel ekonomik krizden bu yana özellikle ABD'de alınan derslerin bazılarının unutulduğunu savunan Engle, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın finans sektörü üzerindeki denetimleri gevşetmesinin de bugün ülkede yaşanan mali krizde rolü olduğunu vurguladı.

2003'te Nobel Ekonomi Ödülü'nü Galli ekonomist Sör Clive Graner'la paylaşan Engle, merkez bankalarının faiz artırma trendinin olumsuz etkiler doğurabileceğine işaret ederek, şunları söyledi: 

Bu, faiz oranlarını artırmaya başladıklarından beri bahsettiğimiz bir risk. Son faiz artırımından sonra ABD Merkez Bankası, bunun bir süre için son faiz artırımı olabileceğini ve ‘bekleyip göreceğiz' yaklaşımını benimseyeceğini ima etti.

Engle, ABD'deki enflasyonun enerji fiyatlarındaki artıştan, tedarik zincirindeki sorunlardan ve ABD-Çin arasındaki gerginlikten kaynaklandığını ifade etti. Ekonomist, bu üç unsurdan sadece sonuncusunda somut bir ilerleme kaydedilemediğini savundu.

Halen New York Üniversitesi'nde ders vermeye devam eden Engle, son üç yılda Kovid pandemisi ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle piyasalardaki volatilitenin artış göstermesinin sıradışı olmadığını söyledi.

Ekonomist, piyasadaki oynaklığa dair şu değerlendirmeyi yaptı: 

Her zaman yüksek ve düşük volatilite dönemleri vardır. Bu oynaklığı yaratan asıl unsur, halkın beklentilerinin ne kadar hızlı değiştiğidir; haberlerde okuduklarının ve bunların piyasalara ilişkin görüşlerini nasıl etkilediğidir.

Independent Türkçe, El Pais 



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC