ABD Hazine Bakanı Yellen "borç limiti" uyarılarını yineledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD Hazine Bakanı Yellen "borç limiti" uyarılarını yineledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, hükümetin 15 Haziran'a kadar yeterli vergi geliri elde etmesi ihtimalinin oldukça düşük olduğunu belirterek, borç limitinin 1 Haziran'a kadar artırılması gerektiğini ifade etti.

ABD'de federal hükümetin 31,4 trilyon dolarlık borç limitine ulaşarak nakit sıkıntısı çekmesine 2 haftadan az bir süre kalırken Yellen, NBC'ye verdiği röportajda borç limiti konusundaki uyarılarını yineledi.

Yellen, borç limitinin artırılması için son tarihin 1 Haziran olmaya devam ettiğini vurguladı.

- Ödemelerde "zor seçimler" yapılması gerekecek

Kongre'ye gönderdiği son mektupta ülkenin haziran başında, muhtemelen 1 Haziran'da ödemelerini yapamayacağını belirttiğini anımsatan Yellen, Kongre'ye bu konuda bilgi sağlamaya devam edeceğini ancak mevcut değerlendirmesini değiştirmediğini aktardı.

Yellen, Kongre'nin borç limitini artırmaması halinde ödemeler konusunda yapılması gereken "zor seçimler" olacağını ifade etti.

Hazinenin varlıklarının 15 Haziran'a kadar yetip yetmeyeceğine ilişkin soru üzerine ise Yellen, "Vergi tahsilatları ve harcamaları konusunda her zaman bir belirsizlik vardır ve bu nedenle bundan kesinlikle emin olmak zor, ancak değerlendirmem, tüm faturalarımızı öderken 15 Haziran'a ulaşma ihtimalinin oldukça düşük olduğu yönünde." yanıtını verdi.

- Biden, Cumhuriyetçilerin borç limiti tekliflerini "kabul edilemez" olarak nitelendirdi

Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden, G7 Liderler Zirvesi dönüşünde yaptığı açıklamada, borç limiti müzakerelerinde Cumhuriyetçilerin yaptığı son tekliflerin çoğunun "kabul edilemez" olduğunu ifade etti.

Borç limiti konusunda bir anlaşmaya varmak için vergi ayarlamalarıyla birlikte harcamaları kısmaya istekli olacağını belirten Biden, dönüş yolunda ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy ile konuşacağını bildirdi.

Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy de Fox News'e verdiği röportajda, Biden'ı bir anlaşmadan ziyade temerrüde düşmek istemekle suçladı.

Borç limiti müzakerelerine katılan Cumhuriyetçi Patrick McHenry de müzakerelerin durumu hakkında "karamsar" olduğunu söyledi.

- Borç limiti müzakereleri yeniden açmazda

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı McCarthy tarafından görevlendirilen borç limiti müzakerecilerinin, cuma günü Beyaz Saray yetkilileriyle başladığı görüşmelerden ayrılması, borç limiti konusunda anlaşmaya varılmasını şüpheye düşürmüştü.

Cumhuriyetçi temsilci Garret Graves, Beyaz Saray yetkililerinin "tamamen mantıksız" olduğunu öne sürerek müzakerelerin verimli olmadığı gerekçesiyle durakladığını söylemişti.

Borç limiti müzakerelerinin yeniden açmaza girmesi piyasalardaki endişeleri artırmıştı.

- Borç limitinin aşılmasının ABD ekonomisine ciddi zarar vereceğinden endişe ediliyor

ABD'de federal hükümet, temerrüde yol açabilecek 31,4 trilyon dolarlık borç limitine ulaşmış bulunuyor.

Borç limiti ya da borç tavanı, "ABD hükümetinin borçlarını ödemek için ödünç alabileceği para miktarının üst sınırı" anlamına geliyor.

Borç limitinin aşılmasının ABD ekonomisine ciddi zarar vereceğinden endişe duyuluyor.

Söz konusu limitin kısa süreli aşılmasının bile reel gayrisafi yurt içi hasılda (GSYH) düşüşe, yaklaşık 2 milyon kişinin işini kaybetmesine, işsizlik oranının mevcut yüzde 3,5 seviyesinden yaklaşık yüzde 5'e yükselmesine ve borçlanma maliyetlerinin artmasına yol açabileceği belirtiliyor.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe