Mayıs ayı enflasyon rakamları açıklandı

AA
AA
TT

Mayıs ayı enflasyon rakamları açıklandı

AA
AA

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), mayısta aylık bazda yüzde 0,04, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 0,65 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 39,59 ile son 17 ayın, yurt içi üretici fiyatlarında da yüzde 40,76 ile son 24 ayın en düşük seviyesine geriledi.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, mayısta 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında, tüketici fiyatları yüzde 63,72, yurt içi üretici fiyatları yüzde 95,8 arttı.

Aylık bazda TÜFE yüzde 0,04, Yİ-ÜFE yüzde 0,65 artış gösterdi.

TÜFE, mayısta geçen yılın aralık ayına göre yüzde 15,26, Yİ-ÜFE ise yüzde 7,81 yükseldi.

Yıllık enflasyon, tüketici fiyatlarında yüzde 39,59, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 40,76 oldu.

Böylece yıllık enflasyon, TÜFE'de son 17, Yİ-ÜFE'de ise son 24 ayın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti.

TÜFE, Aralık 2021'de yüzde 36,08, Yİ-ÜFE de Mayıs 2021'de 38,33 seviyesinde gerçekleşmişti.

Beklentiler

AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, TÜFE'nin mayısta aylık bazda yüzde 0,07 artacağını öngörmüştü. Ekonomistler, bir önceki ay yüzde 43,68 olan yıllık enflasyonun yüzde 39,62'ye gerileyeceğini hesaplamıştı.

Öte yandan TÜİK, konut doğal gaz abonelerinin 24 Nisan 2023 tarihinden 31 Mayıs 2023 tarihine kadarki fatura kullanım bedellerinin devlet tarafından karşılanmasına yönelik karar doğrultusunda, TÜFE kapsamında yer alan doğal gaz fiyatının, Mayıs 2023 dönemine ilişkin hesaplamalar yapılırken dikkate alınacağını duyurmuştu. Buna göre, mayıs ayı TÜFE hesaplamaları kapsamında doğal gaz için 'sıfır fiyat' yöntemi uygulandı.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe