ABD, Rus devletine ait nükleer enerji şirketine neden yılda yaklaşık 1 milyar dolar ödüyor?

Rus devletine ait nükleer enerji şirketi Rosatom’un logosu (Reuters)
Rus devletine ait nükleer enerji şirketi Rosatom’un logosu (Reuters)
TT

ABD, Rus devletine ait nükleer enerji şirketine neden yılda yaklaşık 1 milyar dolar ödüyor?

Rus devletine ait nükleer enerji şirketi Rosatom’un logosu (Reuters)
Rus devletine ait nükleer enerji şirketi Rosatom’un logosu (Reuters)

ABD ile Rusya arasında Ukrayna savaşından sonra şiddetlenen büyük ihtilaflara rağmen, ABD’deki nükleer enerji şirketleri hala Rusya’da üretilen ucuz zenginleştirilmiş uranyuma bağımlı.

Bu da Washington’ın Moskova’ya olan bu mali akışı neden kesemediğine dair birçok soruyu gündeme getirdi.

Şarku’l Avsat’ın New York Times gazetesinden aktardığı analize göre, Virginia’nın güneybatısındaki Appalachian Vadisi’nde yer alan mağaramsı, Pentagon büyüklüğündeki bir tesisteki beton zeminde binlerce boş delik sıralanmış durumda.

Bunlardan sadece 16’sı, uranyum zenginleştiren ve onu nükleer santralleri besleyen temel bileşene dönüştüren 9 metrelik ince uzun santrifüjleri barındırıyor. Bunlar şimdilik uykudalar.

Ancak her delik, çalışan bir santrifüj barındırırsa, tesis ABD’yi hem Ukrayna’daki savaş, hem de ABD’nin fosil yakıtları yakmaktan uzaklaşması açısından bir açmazdan kurtarabilir.

Bugün ABD şirketleri, ülkenin sıfır emisyonlu enerjisinin yarısından fazlasını üreten yakıtı satın almak için Rus devletine ait nükleer enerji şirketi Rosatom’a yılda yaklaşık 1 milyar dolar ödüyor.

Bu, ABD’den Rusya’ya yapılan en önemli para akışlarından biri ve ABD müttefiklerinin Moskova ile ekonomik bağlarını koparmak için yoğun çabalarına rağmen devam ediyor.

Zenginleştirilmiş uranyum ödemeleri, Rusya’nın askeri kurumuyla yakından iç içe olan Rosatom’un yan kuruluşlarına yapılıyor.

ABD’de uranyum zenginleştirme

Ülke fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmayı hedeflediğinden, ABD nükleer enerjiye bağımlılığı artmaya hazırlanıyor. Ancak uranyum zenginleştirme konusunda uzman bir ABD şirketi yok.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, bir zamanlar ABD piyasaya hakimdi.

Rusya’nın barışçıl nükleer programını teşvik etmek için tasarlanan Rusya ile ABD arasında zenginleştirilmiş uranyum satın alma anlaşması da dahil olmak üzere bir dizi tarihsel faktör Rusya’nın küresel pazarın yarısını ele geçirmesini sağladı ve ABD daha sonra uranyum zenginleştirmeyi tamamen durdurdu.

ABD müttefiklerinin Moskova ile ekonomik bağlarını koparmaya yönelik yoğun çabalarına rağmen, ABD Rusya’da üretilen zenginleştirilmiş uranyuma bağımlı (Reuters)
ABD müttefiklerinin Moskova ile ekonomik bağlarını koparmaya yönelik yoğun çabalarına rağmen, ABD Rusya’da üretilen zenginleştirilmiş uranyuma bağımlı (Reuters)

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra, ABD ve Avrupa, Rus fosil yakıtlarını satın almayı büyük ölçüde durdurdu. Ancak yeni bir zenginleştirilmiş uranyum tedarik zinciri oluşturmak yıllar alacak ve şu anda tahsis edilenden çok daha fazla devlet finansmanına ihtiyaç var.

Ohio’daki devasa tesisin, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşının başlamasından sonra, yani bir yıldan fazla bir süredir neredeyse boş kalması, ABD’nin bu konuda karşılaştığı zorluğun kanıtıdır.

Rusya’nın uranyum zenginleştirme alanındaki konumu

ABD’de kullanılan zenginleştirilmiş uranyumun kabaca üçte biri artık dünyanın en ucuz üreticisi olan Rusya’dan ithal ediliyor. Geri kalanının çoğu Avrupa’dan ithal ediliyor.

Daha küçük bir kısmı ise, ABD’de faaliyet gösteren bir İngiltere-Hollanda-Almanya konsorsiyumu tarafından üretiliyor.

Dünya çapında yaklaşık bir düzine ülke, zenginleştirilmiş uranyumlarının yarısından fazlası için Rusya’ya bağımlı.

Ohio tesisini işleten şirket, Rosatom’a rakip olacak miktarlarda üretim yapmasının 10 yıldan fazla sürebileceğini vurguluyor.

Rusya’nın sivil ve askeri amaçları için hem düşük düzeyde zenginleştirilmiş, hem de silah kalitesinde yakıt üreten Rus nükleer ajansı, Ukrayna’da Avrupa’nın en büyük nükleer santrali olan Zaporijya Nükleer Santrali’ni komuta etmekten de sorumlu.

Bu da, orada yapılacak bir savaşın radyoaktif malzeme sızıntısına ve hatta radyoaktif malzemelerin füzyonuna neden olacağına dair korkuları artırdı.

Uzmanlar, Avrupa Birliği’nin (AB) Rosatom’un yakıt üretme kapasitesine ulaşmasının en az dört veya beş yıl alacağını tahmin ediyor, ancak bu süreç hızlandırılsa bile küresel erişimine ve sağladığı hizmetlere ulaşması daha fazla zaman alacak.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinden sonraki yılda, Rosatom’un ihracatı yüzde 20’den fazla arttı.

Politik araç

Bazı analistler, Rusya’nın ABD'nin Moskova’da üretilen ucuz zenginleştirilmiş uranyuma olan bu bağımlılığından yararlanarak üzerinde baskı oluşturacağından ve kişisel hedef ve kazanımlara ulaşmak için satışları durdurma tehdidinde bulunacağından endişe ettiklerini dile getirdi.

Analistler, bunun enerjiyi genellikle jeopolitik bir araç olarak kullanan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için makul bir strateji olduğunu söylüyor.

ABD Senatosu Enerji Komitesi Başkanı Demokrat Senatör Joseph Manchin, “Değerlerimize sahip olmayan ülkelere rehin tutulamayız, ancak olan bu” yorumunda bulundu.

Temiz enerji danışmanlık şirketi GHS Climate’in yöneticisi James Krellenstein ise, “Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinden bir yıldan fazla bir süre sonra, Biden yönetiminin bu bağımlılığı sona erdirmek için bir planının olmaması açıklanamaz. Ohio’daki santrifüj tesisini bitirerek ABD’nin Rus zenginleştirmiş uranyumuna olan bağımlılığının neredeyse tamamını ortadan kaldırabiliriz” dedi



Çin'den elektrikli araç üreticilerine uyarı: Fiyatları düşürmeyin

Çin menşeli elektrikli araçlar dünya pazarını domine ediyor (China Daily/Reuters)
Çin menşeli elektrikli araçlar dünya pazarını domine ediyor (China Daily/Reuters)
TT

Çin'den elektrikli araç üreticilerine uyarı: Fiyatları düşürmeyin

Çin menşeli elektrikli araçlar dünya pazarını domine ediyor (China Daily/Reuters)
Çin menşeli elektrikli araçlar dünya pazarını domine ediyor (China Daily/Reuters)

Çin elektrikli araç sektörüne üretimi dizginleme ve fiyatları düşürmeme çağrısı yapıyor. 

Konuyu haberleştiren Guardian, aşırı rekabetçi Çin ekonomisinde tüketicilerin daha düşük fiyatlar beklediğini ve pazarı domine etmek isteyen şirketlerin maliyetlerin altına dahi satış yapabildiğini bildiriyor. 

Pekin ekonomik büyümesini yavaşlatan bu durumu önlemek istiyor. 

İndirim savaşlarını engellemek için ülkedeki fiyatlandırma kanunu 1998'den beri ilk kez geçen ay değiştirildi.

Son aylarda Çinli yetkililer, ürettiği kadar satış yapamayan sektörlerin daralmaması için hangi adımların atılabileceğini konuşuyor.

Devlet Başkanı Şi Cinping de bunlardan biri. Geçen ay alışılmadık şekildeki net konuşmasında yapay zeka, bilgi işlem gücü ve yeni elektrikli araçlara yapılan plansız yatırımlardan dolayı bölgesel yönetimleri yerdi. Zira stratejik öncelik verilen bu sektörler, fazla üretim riski taşıyor.

Şi Cinping, 23 Temmuz'da yaptığı bir başka konuşmada da Çin ekonomisinin bazı kısımlarını etkilemeye başlayan "küçülme" döngüsünü kırmanın önemini vurguladı. 

Geçen ay BYD gibi büyük otomobil firmalarının yöneticilerini çağıran yetkililer de fazla üretim konusunda uyarılarda bulundu. 

Pekin ve Şanhay merkezli bağımsız danışmanlık şirketi Hutong Research kısa süre önce yaptığı bilgilendirmede şu ifadeleri kullandı:

Şi'nin son sözleri üzerine devlet kurumları hızlıca Çin çapında harekete geçti ve arzı azaltmaya çalışıyorlar. Bu gelişmeler yalnızca fazla üretime dair siyasi bilincin artışına değil, Çin ekonomisindeki sorunun büyüklüğüne de dikkat çekiyor.

Çin yapımı elektrikli araçların sayısı, Avrupa'yı da alarma geçirdi. 

Kıtadaki otomobil üreticilerinin rekabette ezilmesinden korkan Avrupa Birliği, geçen sene Çin üretimi bataryalara yüzde 45'e varan oranlarda gümrük vergisi koyarak Pekin'i kızdırmıştı. 

Bunun üzerine hibrit otomobillere ağırlık veren Çin şirketleri, haziranda Avrupa'nın elektrikli otomobil piyasasının yüzde 10'unu ele geçirmeyi başardı. 

Çinli BYD firması, Ocak 2024'te Elon Musk'ın Tesla'sını geçerek dünyanın en büyük elektrikli otomobil üreticisi konumuna yükselmişti.

Musk da aynı ay yaptığı açıklamada, "Önlem alınmazsa Çinli şirketler rakiplerini yerle bir edecek" ifadelerini kullanmıştı.

Dönemin ABD Başkanı Joe Biden, Çinli firmaların ürettiği elektrikli araçların ulusal güvenliği tehdit edebileceğini ileri sürmüş, araçlardaki teknolojik sistemlerin veri toplayıp toplamadığının tespit edilmesi için inceleme başlatıldığını duyurmuştu. 

Independent Türkçe, Guardian, FT