Suudi Arabistan'da enflasyon oranları neden sabit?

Riyad'ın bu krizin olumsuz etkilerinden kaçınmak için 2020'den beri aldığı önlemlerin performansa olumlu yansıdığını, ekonominin dayanıklılığına katkı sağladığını belirtiyor

Suudi Arabistan'da enflasyon oranı iki ay süreli sabitliğin ardından mayıs ayında hafif bir artış kaydetti / Fotoğraf: AFP
Suudi Arabistan'da enflasyon oranı iki ay süreli sabitliğin ardından mayıs ayında hafif bir artış kaydetti / Fotoğraf: AFP
TT

Suudi Arabistan'da enflasyon oranları neden sabit?

Suudi Arabistan'da enflasyon oranı iki ay süreli sabitliğin ardından mayıs ayında hafif bir artış kaydetti / Fotoğraf: AFP
Suudi Arabistan'da enflasyon oranı iki ay süreli sabitliğin ardından mayıs ayında hafif bir artış kaydetti / Fotoğraf: AFP

Muna el-Mencumi

Suudi Arabistan'da enflasyon oranlarının mart ve nisan aylarında yüzde 2,7'de sabit kalması ardından İstatistik Genel Kurumu 15 Haziran'da yaptığı açıklamada, enflasyon endeksinde yüzde 0,1'lik hafif bir artış ile oranın yüzde 2,8'e çıktığını açıkladı. 

Yüzde 2 ila 4 arasında değişiklik gösteren oranlar, normal bir seviyede istikrar gösteriyor. Ocak 2023'te zirveye ulaşan enflasyon oranı, yüzde 3 oranın kaydedildiği geçen şubat ayından bu yana düşüşe geçti. 

Independent Arabia'ya konuşan ekonomistler, salgının ve Rusya'nın Ukrayna'daki savaşının olumsuz etkilerinden etkilenen bazı ülkelerin ekonomilerinin aksine, Suudi Arabistan'da enflasyon göstergelerinin normal seviyelerde istikrarının hükümetin aldığı önlemlerden ve prosedürlerinden kaynaklandığına inanıyor.

Riyad'ın bu krizin olumsuz etkilerinden kaçınmak için 2020'den beri aldığı önlemlerin performansa olumlu yansıdığını, ekonominin dayanıklılığına katkı sağladığını belirtiyor. 

Ekonomi analisti Muhammed bin Ferihan, "Riyad, yerel ekonomik ortamı iyileştirmek amacıyla 2016 itibariyle birçok ekonomik işlemle muameleye başladı. Ayrıca ülke için önemli bir kaynak olan petrole bağımlılığı daha da azaltarak ekonomiyi bu alandan uzaklaştırmayı amaçlayan bir dizi programı uygulamaya koydu. Gayri safi yurtiçi hasılaya önemli katkı sağlayan bu plan ve programların olumlu etkilerini bugün görmeye başladık. 2020 yılında ekonomik krizin başlamasıyla birlikte hükümet bir dizi ihtiyati tedbir uyguladı. Bu hızlı müdahale, Suudi ekonomisini koronavirüs salgınının dünyadaki olumsuz yansımalarından korudu. Bu performans olumlu yansıdı" dedi.

Normal oranlarda kalan enflasyon oranları da dahil olmak üzere bir dizi göstergede bunu görüyoruz. Bu da Avrupa'daki jeopolitik krizden etkilenmeme anlamına geliyor. 

Likidite eksikliği

Ferihan aynı zamanda "Suudi Arabistan'da enflasyon oranlarının Mayıs 2022'nin başından bu yana 12 ay boyunca normal oranlardaki istikrarı, bir dizi büyük ülkenin ekonomisinin, küresel emtia fiyat enflasyonundan kaynaklanan enflasyon oranlarında önemli artışlara tanık olduğu bir zamana denk geliyor. Dünyanın birçok ülkesindeki merkez bankaları, enflasyonla mücadele için faiz oranlarını yükselterek parasal denetim politikası izlemiştir. Yüksek enflasyonu dizginleme girişimleri, şuan ekonominin mustarip olduğu bir başka ekonomik soruna, yani likidite kıtlığına neden oldu. Küresel talepte bir tür yavaşlama var ve bu da bir tür küresel durgunluğa yol açtı" açıklamalarında bulundu. 

Küresel gerileme

Birçok ülkeyi etkisi altına alan ekonomik durgunluğun enflasyonun düşüşüne önemli katkı sağladığına işaret eden Ferihan, "ABD'de enflasyon oranları 11 ay önce yüzde 9'un üzerinde rekor seviyelere ulaştı. ABD Merkez Bankası'nın art arda birkaç kez faiz artırmaya gitmesiyle birlikte başlayan düşüş üzerine geçtiğimiz Salı günü enflasyon oranı yüzde 4'e düştü. Bu, ABD merkez bankasını faiz oranını sabitlemeye sevk etti. Bu, küresel ekonomik toparlanmanın başladığını gösteren ilk olumlu göstergedir. Küresel enflasyon göstergelerinde düşüşün başlaması, faiz oranlarının düşürülmesine sebep olacak, bu da piyasalardaki finansal akımların akışını sağlayarak dünyadaki mevcut durgunluk durumunu sona erdirecektir" ifadelerini kullandı. 

Dönem ekonomileri

Yerel enflasyonun küresel göstergelerden etkilenmediğini düşünen Ferihan, Suudi ekonomisinin gücü ve ülkenin yerel ekonomik projeleri desteklemek başlattığı planların, yerel ekonomik ortamı iyileştirmek için yıllar içinde alınan önlemlerin Suudi Arabistan'ın normal enflasyon oranlarını sürdürmesi üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu söylüyor. 
 

Konut ve enerjide yükseliş

İstatistik Genel Kurumu, mart ve nisan aylarındaki sabit seyrin ardından enflasyon endeksindeki aylık bazda artışın, konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlara yapılan yüzde 8,4'lük artıştan, yiyecek ve içecek fiyatlarındaki 0,9 artıştan ve yıllık bazdaki endeksin yaklaşık yüzde 0,5 artışından kaynaklandığına dikkat çekti. Zirâ bu rakam 2022 Mayıs'ta yüzde 2,2 idi. 

İstatistik Genel Kurumu'nun bildirdiğine göre, son bir ayda enflasyonun artmasında en önemli etken kira fiyatları oldu.

Konut kiralarındaki fiyatlar, bilhassa daire kira fiyatları yüzde 9,9 artış gösterdi. Mayıs 2022'ye göre yüzde 23,7 artış kaydedildi.

Enflasyonu genel olarak ekonomi üzerinde olumsuz etkileri olan karmaşık bir kriz olarak nitelendiren ekonomist Salah eş-Şelhub, "Son bir ayda kurdaki bu hafif artış, hala normal aralıkta olduğu için sorunlu olarak nitelendirilemez" ifadelerini kullandı. 

Bunu ülkenin enflasyon oranlarındaki artış ile mücadelede almak için acele ettiği bir dizi önlem ve prosedüre bağlayan Şelhub, "Bu tedbir ve prosedürler, geçen aylarda normal oranı aşmayan ve küresel artışlardan etkilenmeyen enflasyon oranlarının yerel istikrarını olumlu yönde etkiledi" ifadelerine başvurdu. 

Diğer alanlarda artış

İstatistik Genel Kurumu'nun açıkladığına göre, ülkede enflasyonun ölçüldüğü 490 bileşenden oluşan mal ve hizmet sepetindeki artış sadece konut ve akaryakıt bileşenlerine bağlı olmayıp, mayıs ayı tüketici fiyat endeksini de içeriyor.

Aylık bazda yiyecek-içecek alanında yüzde 0,1, ulaşım alanında yüzde 0,5, eğlence ve kültür alanında yüzde 0,5 ve sağlık alanında yüzde 0,1 artış kaydedildi. 

Açıklamaya göre bazı alanlardaki fiyatlarda ise düşüş yaşandı. Mobilya ve ev eşyalarında aylık bazda yüzde 0,1, telekomünikasyon sektöründe yüzde 0,2, restoran ve otel fiyatlarında yüzde 0,3 oranında düşüş görüldü. Eğitim hizmetleri sektöründe veya tütün ürünlerinde ise değişiklik kaydedilmedi.

 

Independent Türkçe



Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
TT

Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Ağustos 1973'te imzalanan ve iki ülke arasındaki en önemli ekonomik anlaşmalardan biri olan Irak-Türkiye petrol anlaşmasını feshetti.

Türk cumhurbaşkanlığı kararı dün resmi gazetede yayınlandı ve anlaşma ile buna ek tüm protokol ve mutabakat metinlerinin 27 Temmuz 2026 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmasına karar verildi.

Basra Üniversitesi Ekonomi Profesörü Nebil El-Marsumi, Türkiye'nin kararının, "19 Eylül 2010'da değiştirilen anlaşmanın 11. maddesine" dayandığını değerlendiriyor. Bu madde, tarafların anlaşmanın sona ermesinden bir yıl önce diğer tarafa yazılı bildirimde bulunarak 15 yıllık anlaşmayı feshedebilmelerine olanak tanıyor. El-Marsumi, iptal kararını, "Türkiye'nin Basra'dan Ceyhan limanına petrol ve doğalgaz taşımak için yeni boru hatları kurma isteğine" bağladı.

Ülkenin güneyindeki petrol sahalarından ihraç edilen hacme kıyasla boru hattından ihraç edilen petrol miktarı az olsa da Irak-Türkiye boru hattı, Irak petrolünün küresel pazarlara ihraç edilmesi için stratejik bir arter teşkil etmektedir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre özellikle son yıllarda bu konuda yaşanan gerginlikler, Bağdat ve Erbil arasındaki hukuki anlaşmazlıklar ve Ankara'nın Irak hükümetinin itirazlarına rağmen Kürdistan Bölgesi'nden petrol ihraç etmek için boru hattını kullanması göz önüne alındığında, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde kilit bir eksen oldu. Boru hattı, son yirmi yılda çok sayıda sabotaj ve saldırı eylemine maruz kaldı. Irak'ın Türkiye'ye karşı açtığı tahkim davasını kazanmasının ardından yaklaşık iki yıl önce kapatılmıştı.