Alman Federal Mahkemesi, sürücüler için dizel emisyonu skandalında tazminat yolunu kolaylaştırdı

Alman Federal Mahkemesi, sürücüler için dizel emisyonu skandalında tazminat yolunu kolaylaştırdı
TT

Alman Federal Mahkemesi, sürücüler için dizel emisyonu skandalında tazminat yolunu kolaylaştırdı

Alman Federal Mahkemesi, sürücüler için dizel emisyonu skandalında tazminat yolunu kolaylaştırdı

Almanya Federal Mahkemesi (BGH), egzozlarında manipüle edilmiş dizel motorlu araçlar satın alan sürücülerin otomobil üreticilerinden şartlı olarak tazminat talep etme hakları olduğuna karar verdi.

Alman yargı sistemindeki en yüksek dereceli mahkemesi BGH, egzoz gazı kontrol yazılımlarının işlevsel olduğunu ve yasa dışı olmadığını kanıtlamanın otomobil üreticilerine düştüğünü belirtti.

BGH, Alman otomobil üreticileri Volkswagen, Audi ve Mercedes-Benz aleyhine açılan davada şirketlerin araç sahiplerine araçlarının satın alma fiyatının yüzde 5 ile yüzde 15'i arasında tazminat ödeyebileceğine hükmetti.

Alman mahkemeleri şimdiye kadar, dünya çapındaki "Dizel emisyonu skandalı" skandalına neden olan yasa dışı yazılımın otomobil alıcılarına kasıtlı olarak verilen bir zarar olmadığını, en fazla üreticilerin ihmali olduğunu savunarak tüketicilere tazminat ödemeyi reddetmişti.

Bu arada, Mart 2023’de Almanya'da otomobil üreticisi Mercedes'e karşı araç üreticilerinin yanıltıcı cihazlarda sorumluluğu konusunda açılan davada AB'nin en yüksek mahkemesi Avrupa Adalet Divanı (CJEU), "Yasa dışı yanıltıcı cihazla donatılmış bir aracın alıcısı, söz konusu cihazın alıcıya zarar vermesi durumunda araç üreticisinden tazminat alma hakkına sahiptir." kararını almıştı.

AB mahkemesi, AB hukukunun, bir aracın yasaklanmış hile cihazı ile donatılması halinde kamu çıkarlarına ilave olarak taşıtın bireysel alıcısının çıkarlarını da koruduğuna karar vermişti. CJEU, söz konusu kararda araç sahiplerine tazminat miktarını hesaplanmasını Alman mahkemelerine bırakmıştı.

Öte yandan, BGH’nin sürücülerin otomobil üreticilerinden şartlı olarak tazminat talep etme hakları olduğu yönündeki kararının, Avrupa’da otomobil üreticilerinden bir tazminat talebi dalgasını tetiklemesi bekleniyor.

Söz konusu cihazın emisyonların test koşullarında gerçeğinden daha düşük çıkmasını sağladığı belirtiliyor.

Araç üreticileri ise bu cihazların motoru korumak için yer aldığını iddia ediyor.

- Dizel emisyonu skandalı

ABD Çevre Koruma Ajansı 2015 yılının eylül ayında Volkswagen'in emisyon testlerini manipüle ettiğini ve şirketin dizel araçlarının normal seviyenin 40 kat üzerinde çevreyi kirlettiğini duyurmuştu.

Bünyesinde Volkswagen, Audi, Porsche, Bentley, Lamborghini, Seat, Skoda, Bugatti, Scania ve Man gibi markaları bulunan Volkswagen Grubu, uzun süre dizel emisyonu skandalıyla gündemi meşgul etmiş, ABD ve Alman makamlarına yüksek cezalar ödemiş ve milyonlarca aracını geri çağırmak zorunda kalmıştı.



Burger King, Hint restoranına yenildi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Burger King, Hint restoranına yenildi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Amerikalı fast food zinciri Burger King, aynı isimli Hint restoranına karşı 13 yıllık hukuk mücadelesini kaybetti.

Hindistan'da bir mahkeme, Burger King'in, Hindistan'ın batısındaki Maharaştra eyaletinin Pune şehrinde marka hakkı ihlali iddiasıyla açtığı davayı düşürdü ve Pune'deki restoranın 1992'de, çok uluslu şirket ülkede iş yapmaya başlamadan çok önce işletilmeye başlandığını vurguladı.

Burger King, 1953'te Insta-Burger King adıyla kurulmuş ve 1959'da Burger King olarak isim değiştirmişti. Hindistan pazarına Kasım 2014'te girerek ilk satış noktasını başkent Delhi'de açmış ve bir sonraki yıl Pune'ye gelmişti.

Şirket, Parsi çift Anahita İrani ve Shapoor İrani'nin Pune'deki restoranlarına Burger King ismini verdiğini öğrendikten sonra onlara 2009'da bir ihtarname gönderdiğini belirtmişti.

İraniler, o dönemde Hindistan'da işletilen bir Burger King restoranı bulunmadığı için şirketin hukuken bir hak talep edemeyeceğini belirterek yanıt vermişti.

Burger King, 2011'de telif haklarının ihlal edildiğini öne sürerek Pune'deki restorana dava açmış ve tazminat da talep etmişti.

İraniler bu ismi 1992'den beri, Amerikalı zinciri Hindistan'a gelmeden 10 yıldan fazla süredir kullandığını savunmuştu. Logoları farklı olduğu için Pune'deki restoranın küresel zincirle karıştırılması mümkün olmadığını eklemişti.

İranilerin itirazında "Sanıklar Burger King kelimeleri arasında Burger King (Burger Kralı) kelimelerini tasvir etmek için bir taç kullanıyor ama görünüşe göre davacılar bunu hiç kullanmamış. Bu sebeple görsel yanıltma noktasında bir sorun bulunmuyor" diye belirtilmişti

Fakat dava uzayınca İraniler, restoranlarının ismini Burger olarak değiştirmişti.

İraniler de dava sebebiyle işlerinin zarar gördüğünü ileri sürerek fast food devine bir karşı dava açmış ve 2 milyon Hindistan rupisi (yaklaşık 805 bin TL) tazminat talep etmişti. Davaları "gerçekten zarara yol açıldığını destekleyen delil bulunmadığı" gerekçesiyle mahkeme tarafından reddedilmişti.

Mahkeme, Burger King'in davası hakkında şirketin ticari marka ihlalini kanıtlamakta "son derece başarısız olduğunu" belirtti. Bu yüzden tazminat hakkı bulunmadığını ve Pune'deki restoranın ismi kullanmakta özgür olduğunu ifade etti.

Davaya bakan bölge yargıcı Sunil Vedpathak "Dolayısıyla, ikna edici delil yokluğu sebebiyle, davacının tazminat veya zararın karşılanması için hak sahibi olmadığına ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına hükmediyorum" dedi.
Independent Türkçe