Saudi Aramco CEO'su BlackRock'un yönetim kuruluna katıldı

Saudi Aramco  Başkanı ve CEO’su  Amin Nasser (Aramco Şirketi internet sayfası)
Saudi Aramco  Başkanı ve CEO’su  Amin Nasser (Aramco Şirketi internet sayfası)
TT

Saudi Aramco CEO'su BlackRock'un yönetim kuruluna katıldı

Saudi Aramco  Başkanı ve CEO’su  Amin Nasser (Aramco Şirketi internet sayfası)
Saudi Aramco  Başkanı ve CEO’su  Amin Nasser (Aramco Şirketi internet sayfası)

Dünyanın en büyük varlık yöneticisi BlackRock, Saudi Aramco  Başkanı ve CEO’su  Amin Nasser’ın yönetim kuruluna katıldığını duyurdu. Bu, küresel şirketin Ortadoğu'da artan ilgisine yönelik ilgisini yansıtıyor.

2022'de yaklaşık 10 trilyon dolarlık yönetimi altındaki varlıklarla dünyanın en büyük varlık yönetim şirketi olan BlackRock 1988'de kuruldu ve merkezi New York'ta.

BlackRock CEO'su Larry Fink, Nasser'in 2015'ten beri dünyanın en büyük petrol üretim şirketine liderlik ettiğini ve halka arzını da denetlediğini söyledi.

Fink,  Nasser’ın önde gelen şirketlerdeki deneyiminin, küresel enerji endüstrisine ilişkin derin anlayışı ve düşük karbonlu bir ekonomiye geçişin yanı sıra Ortadoğu hakkındaki bilgisi, BlacRock Timetim Kurulu üyeleri arasındaki diyaloğu etkili bir şekilde desteklediğini söyledi.

Bloomberg'e göre BlackRock, Saudi Aramco'da yaklaşık 2,4 milyar dolarlık bir hisseye sahip.

Nasser, MIT CEO'su Başkanlık Danışma Kurulu ve JP Morgan Uluslararası Danışma Kurulu da dahil olmak üzere birkaç başka yerin yönetim kurulunda yer alıyor.

Diğer yandan Arap Ülkeleri Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Fonu (AFED) Genel Müdürü Bedir es Saad, önümüzdeki yıl BlackRock Yönetim Kurulu'na yeniden seçilmek için aday olmayacak.

Hali hazırda BlackRck Yönetim Kurulu 17 üyeden oluşuyor.



Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Elektrikli araçların şarj edilmesi gerekiyor ve halka açık şarj cihazlarının sayısı, benzin pompalarıyla karşılaştırıldığında daha az, işlemi tamamlamak için de daha fazla zamana ihtiyaç duyuluyor.

Ancak The Automobile Association'ın yeni verileri, elektrikli araçların şarjının bitmesi ve arızalanma kaygılarının fazla büyütülmüş olabileceğini ortaya koyuyor.

Son istatistikler, 2024'te The Automobile Association'in aldığı yardım çağrılarından yalnızca yüzde 1,85'inin elektrikli araçların biten bataryalarıyla ilgili olduğunu gösteriyor. Bu oran, geçen sene yüzde 2,26'ydı.

Her 5 sürücüden 2'si aracın şarjının biterek arızalanmasından endişelenirken, veriler bu durumun çok az sayıda sürücüyü etkilediğine işaret ediyor.

The Automobile Association, günde yaklaşık 8 bin arızaya müdahale ettiğini aktardı. Batarya bittiği için çağırıldıklarında asıl sorun, genellikle aracın şarj edilememesi oluyor.

Kurum, arızaların çoğunun lastikler veya 12 voltluk batarya sorunları gibi hem benzinli hem de elektrikli araçlarda ortak olan problemlerden kaynaklandığını belirtti.

2015'ten bu yana boş batarya yüzünden yaşanan arızalar azalıyor. O yılda yardım çağrılarının yüzde 8'i, tükenmiş batarya hücreleri yüzünden yapılmıştı.

O zamandan beri, daha fazla şarj cihazı ve daha iyi menzile sahip araçlar, sürücülerin düşük şarj nedeniyle arıza yaşamasını önlemeye yardımcı oluyor.

The Automobile Association, çağrıların yüzde 1'inin benzin ve dizelle çalışan araçların yakıtının bitmesinden kaynaklandığını ve zamanla düşük şarj yüzünden yapılan çağrıların da bu seviyeye ineceğini söyledi.

The Automobile Association'in başkanı Edmund King şöyle dedi:

The Automobile Association'in son sayıları, elektrikli araç arızalarının yüzde 2'sinden azının 'şarjın bitmesi' nedeniyle olduğunu gösteriyor, bu da menzil kaygısının geçmişte kalacağına işaret ediyor. 'Şarjın bitmesi' arızalarının çoğu, şarjın sıfıra inmesinden değil, ya şarjın azalması ya da araçların şarj kapaklarının takılması gibi teknik sorunlardan kaynaklanıyor. Son 8 yılda şarjı biten elektrikli araçların oranı yaklaşık yüzde 80 azaldı, bunun nedeni şarj cihazlarının sayısının ve güvenilirliğinin artması, müşterilere şarj sonrası daha iyi destek verilmesi, yeni elektrikli araçların menzilindeki gelişme ve sürücü eğitimi ve bilgilendirme sürecinin iyileşmesi.

Birleşik Krallık'ta artık neredeyse 1 milyon elektrikli araba şarj cihazı var; bu sayı, sürücülerin ihtiyaçlarına yetişmeyi desteklese de otomobil endüstrisi, hâlâ piyasaya daha fazla ve daha hızlı modeller sürmekte istekli.

Ancak Zapmap'e göre, şarj cihazlarının çoğu evlere yerleştirilmiş halde ve sadece 65 bini halka açık.

Her halükarda bozuk şarj cihazları ve yüksek ücretlerin, elektrikli araç sürücüleri için sıkıntı yarattığı sıkça bildiriliyor.

Özel şarj şirketleri, istediği ücretlendirmeyi yapabiliyor ve ücrete KDV eklemek zorunda kalıyor, bu da kilovat saatlik ücretlerde büyük farklara yol açabiliyor.

Elektrikli araç satın alanların çoğu, filo işleten şirketler ya da sokak dışında park yerleri olan, araçlarını düşük maliyetle, kendileri şarj edebilen ev sahipleri.

Otomobil endüstrisi, araçların kitlesel olarak benimsenmesi için halka açık ucuz şarj imkanlarına ihtiyaç duyulduğu uyarısını yapıyor.

Independent Türkçe