Suudi Arabistan Enerji Bakanı: Üretim politikalarımız petrol fiyatlarındaki dalgalanmaları artırmayı değil, sınırlamayı amaçlıyor

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman
TT

Suudi Arabistan Enerji Bakanı: Üretim politikalarımız petrol fiyatlarındaki dalgalanmaları artırmayı değil, sınırlamayı amaçlıyor

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, ülkesinin izlediği üretim politikalarının petrol fiyatlarındaki dalgalanmaları artırmayı değil, sınırlamayı amaçladığını söyledi.

Prens Abdulaziz, Kanada’nın Calgary şehrinde 24. Dünya Petrol Kongresi kapsamında düzenlenen ‘Dünyaya ihtiyaç duyduğu enerjiyi sorumlu bir şekilde sağlamak’ başlıklı diyalog oturumunda konuştu.

Suudi bakan, enerji piyasalarıyla ilişkilerde proaktif ve dikkatli olunması gerektiğini vurgulayarak, “Yenilenebilir enerjiye geçişe paralel olarak geleneksel enerjiye yatırım da devam etmeli” dedi.

Prens Abdulaziz, petrol talebinde zirvenin 2030’dan önce görülebileceğini tahmin eden Uluslararası Enerji Ajansı’nı (IEA) eleştirerek şunları söyledi:

Uyardıkları ve tahmin ettikleri şeylerin hiçbiri doğru değildi. Piyasanın tahmincisi ve değerlendiricisi olmaktan çok siyasi savunuculuk yapan bir kurum haline geldiler. Arz ve talep tahminleri her zaman güvenilir olmuyor. ‘Gördüğümde inanırım’ sloganına uymak her zaman daha iyidir. Gerçekler tahmin edildiği gibi ortaya çıktığında, daha fazlasını üretebiliriz.

IEA, yakın tarihli bir raporunda OPEC+ ittifakını eleştirerek, petrol stokları ve türevlerinin haziran ayında 17,3 milyon varile kadar keskin bir düşüş yaşadığını söyledi. Raporda, Suudi Arabistan ve Rusya’nın petrol arzındaki kesintiyi uzatmasıyla düşüşlerin devam etmesi beklendiğini ifade edildi.

Raporda ayrıca, OPEC +’ın üretimi azaltma politikalarına devam etmesi durumunda, stokların fiyatları ateşleyecek seviyeye gerilemesinin beklendiği vurgulandı.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), birkaç gün önce IEA’ya yanıt vererek, yayınladığı tahminlerin yanlış olduğunu belirtti.

Fosil yakıtlardan vazgeçme tehlikesine karşı uyaran OPEC, bu tür ifadelerin yalnızca küresel enerji sisteminde gözle görülür bir başarısızlığa yol açtığına dikkat çekti.

Suudi Arabistan Enerji Bakanı konuşmasında, OPEC +’ın petrol piyasasındaki arz kesintilerini savundu. Ayrıca, uluslararası enerji piyasalarında volatiliteyi azaltmak için hafif düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söyledi.

Suudi Arabistan, 5 Eylül’de petrol üretimindeki günlük bir milyon varil tutarındaki gönüllü kesintinin, aralık ayı sonuna kadar 3 ay daha uzatıldığını duyurdu.

Rusya ise yıl sonuna kadar petrol üretimini günlük 300 bin varil artırdı.

Prens Abdulaziz, tedarik zincirlerinin iyi planlanmaması halinde dünyanın bir enerji krizinden diğerine geçebileceği konusunda uyardı.

Ayrıca, yeşil hidrojen ve temiz elektrik üretmek için ortaklıklar kurmaya ihtiyaç olduğunu söyledi.

Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı tarafından X üzerinden yapılan açıklamada, Riyad’ın Dünya Petrol Kongresi’ne katılarak, küresel petrol ve gaz piyasalarının güvenliği, istikrarı ve sürdürülebilirliğini artırmadaki kilit rolünü teyit ettiği ifade edildi.

Ortak Kuruluşlar Veri Girişimi (JODI) tarafından dün açıklanan verilere göre, Suudi Arabistan’ın ham petrol ihracatı, OPEC + anlaşması uyarınca, temmuz ayında iki yıldan fazla bir sürenin en düşük seviyesine geriledi.

Suudi Arabistan’ın petrol ihracatı, haziran ayında günlük 6,804 milyon varil iken, temmuz ayında yüzde 11,6 düşüşle günde 6,012 milyon varile geriledi.

Petrol fiyatları, dünyanın en büyük ham petrol ithalatçısı olan Çin’in ekonomisindeki toparlanma beklentileriyle pazartesi günkü işlem seansında yükseldi.

Brent ham vadeli işlemleri, GMT 14:33 itibarıyla yüzde 0,8 artışla varil başına 94,58 dolara yükseldi.

West Texas Intermediate ham petrol vadeli işlemleri ise yüzde 0,9 artışla, varil başına 90,91 dolara çıktı.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters