Türkiye'de turist başına ortalama harcama 1200 dolara çıktı

Turizmde "ucuz ülke" imajını büyük ölçüde kıran Türkiye'nin turist başına ortalama harcamasının son 5 yılda 800'den 1200 dolara çıktığı bildirildi

(AA)
(AA)
TT

Türkiye'de turist başına ortalama harcama 1200 dolara çıktı

(AA)
(AA)

İspanya'nın Valensiya kentinde bu yıl 25'incisi düzenlenen ve Alman turizm endüstrisi başta olmak üzere 300'den fazla sektör uzmanının katıldığı "FVW Travel Talk Kongress" toplantılarında Türkiye turizmi de gündeme geldi.

Dünya Kardeş Şehirler Turizm Birliği Genel Sekreteri Hüseyin Baraner, "Türkiye turizmi, son yıllarda Avrupa piyasalarında kalite ve hizmet garantisiyle öne çıkarak, fiyat odaklı rekabet yerine yeni bir yol izliyor ve bunun da meyvelerini toplamaya başladı" dedi.

(AA)

"Türkiye ucuz ülke imajını artık geride bıraktı" diyen Baraner, bunun son 5 yılda turist başına ortalama harcamanın 800'den 1200 dolara çıkmasıyla açık bir şekilde görüldüğünü ifade etti.

Baraner, "Anadolu kültür turları satışlarının artması ve sağlık turizmindeki yeni ivme ile en geç 2030'da 100 milyon turist, 120 milyar dolar turizm geliri hedefi gerçekleşmiş olacak. Valensiya'daki bu toplantıda da Türkiye'nin artık Avrupa'da fiyatla değil, kalite ve yüksek hizmetle rakiplerine meydan okuduğu ve bu konuda beklenmedik bir müşteri hacmine ulaştığı ve desteklendiği görülmüştür" diye konuştu.

Türk turizminin Avrupa'da tur operatörü ve seyahat acenteleri satışlarında oyun kurucu bir konuma geldiğini vurgulayan Baraner, Türkiye'nin turizm politikalarındaki değişikliklerin meyvelerini almaya başladığını, sektör uzmanlarına göre 2024 sezonunda Türkiye'de önemli bir artış beklendiğini ifade etti.

(AA)

Schauinsland adlı tur operatörün pazarlama müdürü Adnan Eken de bu yıl Türkiye'ye 300 bin üst sınıf Alman turist getirdiklerini, 2024'te bu yıla nazaran yüzde 15-20'lik artış öngördüklerini söyledi.

Almanya Turizm Endüstrisi Birliği Başkanı Sören Hartman da kongrede yaptığı konuşmada, Türkiye'nin turizm politikalarında kültür turizminin önceliklendirilmesinin büyük fayda sağladığını, bunun yüksek kaliteyle birleşmesiyle zengin turistler için daha cazip hale geldiğini kaydetti.



ABD-Birleşik Krallık ticaret anlaşmasında neler var?

Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)
Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)
TT

ABD-Birleşik Krallık ticaret anlaşmasında neler var?

Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)
Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)

İngiliz yetkililer, ABD ile yapılması beklenen bir ticaret anlaşmasının, ABD Başkanı Donald Trump'ın küresel ekonomiyi sarsan gümrük vergilerinin etkilerini hafifleteceğini umuyor.

Trump bu yılın başlarında, ABD'ye ithal edilen tüm otomobillere yüzde 25 gümrük vergisi uygulanacağını açıklamış ve bu önlem Rolls-Royce ve Aston Martin gibi İngiliz lüks otomobil üreticilerini olumsuz etkilemişti.

Bu vergiler, 2 Nisan'da yürürlüğe giren ve aralarında İngiliz ürünlerine yönelik yüzde 10'luk genel gümrük vergisinin de bulunduğu bir dizi gümrük vergisine ek olarak uygulanıyor.

Downing Street bugün yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık ile ABD arasındaki ticaret görüşmelerinin ‘hızlı bir şekilde devam ettiğini’ ve bugün ilerleyen saatlerde bir güncelleme beklendiğini bildirdi. Bu açıklama, ABD Başkanı Donald Trump'ın ‘son derece saygın bir ülke’ ile ‘büyük bir ticaret anlaşması’ yapıldığını duyurmasının ardından geldi.

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın Sözcüsü, “Başbakan her zaman Birleşik Krallık'ın ulusal çıkarları doğrultusunda hareket edecektir. ABD hem ekonomik hem de ulusal güvenliğimiz için vazgeçilmez bir müttefiktir... İki ülke arasındaki anlaşma görüşmeleri hızla devam etmektedir ve Başbakan bugün ilerleyen saatlerde konuyla ilgili bilgi verecektir” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Independent'tan aktardığına göre anlaşma, İngiliz otomotiv ve çelik endüstrilerine uygulanan yüzde 25'lik gümrük vergisinin tüm etkilerinden belirli sayıda İngiliz ihracatını muaf tutan kotalar içerebilir.

Bunun karşılığında Birleşik Krallık, Meta ve Amazon gibi büyük ABD teknoloji şirketlerini etkileyen dijital hizmetler vergisi konusunda taviz verebilir.

2020'de yürürlüğe giren yüzde 2'lik vergi, Birleşik Krallık'a yılda yaklaşık 800 milyon sterlin (yaklaşık 1 milyar dolar) gelir sağlıyor.

Anlaşmanın bir parçasını oluşturabilecek diğer hususlar arasında ABD otomobillerine uygulanan gümrük vergilerinde taviz verilmesi ve ABD tarım ürünlerine uygulanan vergilerin azaltılması da yer alıyor.