Wall Street Journal'dan kritik kripto para yorumu: Binance çöküşün eşiğinde mi?

İstifalar, işten çıkarmalar ve davalar, lider kripto para borsasını güçten düşürdü

Yaklaşık 7 bin çalışana sahip Binance, günlük işlem hacmi bakımından dünyanın en büyük kripto borsası konumunda (Reuters)
Yaklaşık 7 bin çalışana sahip Binance, günlük işlem hacmi bakımından dünyanın en büyük kripto borsası konumunda (Reuters)
TT

Wall Street Journal'dan kritik kripto para yorumu: Binance çöküşün eşiğinde mi?

Yaklaşık 7 bin çalışana sahip Binance, günlük işlem hacmi bakımından dünyanın en büyük kripto borsası konumunda (Reuters)
Yaklaşık 7 bin çalışana sahip Binance, günlük işlem hacmi bakımından dünyanın en büyük kripto borsası konumunda (Reuters)

ABD'nin tanınmış gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), dünyanın önde gelen kripto borsası Binance'in yaşadığı zorlukları yazdı. 

Haberde, kripto para borsası FTX'in geçen yıl iflasını açıklamasının ardından "Binance imparatorluğunun da sallandığı" belirtildi. 

Bu yılın başında kripto para işlemlerinin neredeyse yüzde 70'inin Binance'te gerçekleştiği fakat söz konusu oranın son dönemde yüzde 50'ye kadar gerilediği ifade edildi.

Son üç ayda firmadan en az 10 üst düzey yöneticinin istifa ettiği ve yaklaşık 1500 kişinin işten çıkarıldığına da dikkat çekildi.

Yaşadığı ekonomik zorluklara ek olarak kripto para devi, ABD'de davalarla da boğuşuyor.

Kripto para borsası 2017'de Çin'de kurulmuş ancak aynı yılın eylülünde Çin yönetiminin kripto paraları yasaklama kararı üzerine merkezini Singapur'a taşımıştı. 2021'de bu ülkeden de ayrılan Binance'in şu anda herhangi bir ülkede fiziksel resmi bir merkezi bulunmuyor. Şirket çeşitli ülkelere dağıtık bir şekilde faaliyet gösteriyor. 

Borsaya ve "CZ" olarak da tanınan CEO'su Changpeng Zhao'ya ABD'de haziranda 13 ayrı suçlamadan dava açıldı. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından açılan davada, firmanın ve CZ'nin müşterilerin fonlarını yasadışı şekilde kullandığı ve dolandırıcılık yaptığı öne sürülüyor. Binance ve CZ ise iddiaları reddediyor.

WSJ, Binance'in ABD'deki kolu Binance.US'in eski CEO'su Brian Shroder'ın bu ay görevi bırakmadan önce yaptığı bir toplantıda, platform üzerinden elde edilen gelirlerin yüzde 70 oranında azaldığını söylediğini savundu. 

Shroder'ın, Binance.US'in tekrar toparlanabilmesi için CZ'nin hakkında açılan davaları çözmesi ya da hisselerini satması gerektiğini söylediği de öne sürüldü. Platformun hisselerinin çoğu CZ'nin elinde. 

WSJ, Binance.US'in iddialara ilişkin yorum talebini reddettiğini aktardı. 

Haberde ayrıca ABD Adalet Bakanlığı'yla Binance'ten üst düzey yetkililer arasında aylardır görüşmeler yapıldığı ve firma içinde bazı kişilerin CZ'nin artık istifa etmesi gerektiğini düşündüğü ileri sürüldü.

WSJ'nin ağustosta yayımladığı haberde de Binance'teki bazı müşterilerin Ukrayna savaşı nedeniyle ABD'nin yaptırım uyguladığı Rus bankalar üzerinden işlem yaptığı ileri sürülmüştü. ABD Adalet Bakanlığı işlemlerle ilgili soruşturma başlatmıştı. 

Son haberinde WSJ, Binance'in müşterilerinin yaptırım uygulanan Rus bankalar üzerinden işlem gerçekleştirmesini engellediği, uzun vadedeyse Rusya'dan tamamen çekilmeyi planladığını savundu. 

Independent Türkçe



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC