SEC Başkanı Gensler, Bitcoin'in "menkul kıymet" olmadığını savundu

SEC Başkanı Gary Gensler, Bitcoin'in "menkul kıymet" olmadığını yineledi, kripto para birimini "emtia" olarak nitelendirmekten kaçındı

SEC Başkanı Gensler, Bitcoin'in "menkul kıymet" olmadığını savundu
TT

SEC Başkanı Gensler, Bitcoin'in "menkul kıymet" olmadığını savundu

SEC Başkanı Gensler, Bitcoin'in "menkul kıymet" olmadığını savundu

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) Başkanı Gary Gensler, ABD Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesinde gerçekleştirilen ve yaklaşık 4,5 saat süren oturumda, temsilcilerin sorularına ve eleştirilerine cevap verdi.

Komite Başkanı Cumhuriyetçi Temsilci Patrick McHenry, Gensler'i sert bir şekilde eleştirerek, SEC'in kural koymaya yönelik mevcut yaklaşımının finansal piyasaların bütünlüğünü tehlikeye düşürdüğünü ve yatırımcıları riske attığını iddia etti.

Önerilen kuralların ve bunların birbirleriyle etkileşimlerinin kapsamlı ekonomik analizine ihtiyaç olduğuna dikkati çeken McHenry, Komitenin şubat ayında belge talebinde bulunmasından sonra geçen sürede SEC'den kamuya açık olmayan hiçbir belgeyi almadıklarını söyledi.

Kripto sektörüne karşı destekleyici yaklaşımıyla bilinen Kongre Üyesi Tom Emmer, Gensler hakkında sert ifadeler kullanırken, Gensler'in kripto endüstrisine "saldırdığını" ve "kendi istekleri ve kişisel amaçları doğrultusunda rekabetçi sektöre zarar verdiğini" öne sürdü.

Kongre Üyesi Warren Davidson da Gensler'e yönelik, "Biden yönetimi keşke sizi kovsaydı" diye konuştu.

"Kripto endüstrisi dolandırıcılıkla dolu"

SEC Başkanı Gensler, Bitcoin'in "menkul kıymet" olmadığını yinelerken, kripto para birimini "emtia" olarak nitelendirmekten kaçındı.

Kripto endüstrisinin "dolandırıcılık, manipülasyon ve sahtekarlık" ile dolu olduğu ve bu alandaki uyumsuzluktan yatırımcıların zarar gördüğünü ifade eden Gensler, Amerikan halkını korumak için bu konuda çok sayıda dava açtıklarını anımsattı.

Gensler, SEC'in kripto varlık yönetimi şirketi Grayscale'in spot Bitcoin ETF başvurusunu "Bitcoin'e dayalı bir ETF'nin yeterli gözetimden yoksun olduğunu" öne sürerek reddetme kararının mahkemede bozulmasına ilişkin soruyu da yanıtladı.

Bu konuda net bir cevap vermeyen Gensler, Bitcoin ETF başvurusuna yönelik mahkeme kararı için değerlendirme sürecinin devam ettiğini dile getirdi.

Hükümetin kapanması durumunda "iskelet" kadro çalışacak

Gensler, yaklaşık 5 bin çalışanlarının yüzde 92-93'ünün ABD'de federal hükümetin olası kapanması durumunda izne ayrılacağını belirterek, çalışan sayısının "iskelet" kadroya ineceğini söyledi.

Bu sürede piyasayı tam güçle denetleyecek bir kurum olmayacağına işaret eden Gensler, ihbar, şikayet ve yönlendirme hatlarının ise açık kalacağını dile getirdi.

Gensler, kapanmanın şirketlerin halka açılmasının onaylanmasını da engelleyeceğine dikkati çekerek, halka açılmaya veya arzlarını artırmaya karar verirlerse şirketlerin cuma gününden önce harekete geçmeleri gerektiğini kaydetti.

Halka açık şirketlerin ayrıntılı emisyon verileri ile iklim riski stratejilerini açıklamalarını gerektirecek kurala ilişkin Gensler, SEC'in iklim konusunda bir düzenleyici olmadığını ancak halka açık şirketlerin gerçeğe uygun açıklamalar yapmalarını sağlamadan sorumlu olduklarını söyledi.

Gensler, yapay zeka, makine öğrenmesi gibi teknolojilerin dönüştürücü olduğuna inandığını belirterek, ancak robot yatırım danışmanları ile aracıların "kendi çıkarlarını yatırımcıların çıkarlarının önüne koymaları" nedeniyle çatışma oluşmasının muhtemel olduğunu savundu.

Kongre üyelerinden SEC'e "spot Bitcoin ETF" çağrısı

Öte yandan gerçekleştirilen oturum öncesinde, Komitedeki Cumhuriyetçiler, Gensler'e gönderdikleri mektupta, SEC'in düzenleme gündemine ilişkin paydaş geri bildirimlerinin değerlendirilmesini istedi.

Cumhuriyetçi temsilciler, SEC'in, etkiler değerlendirilene ve uyum için yeterli süre tanınana kadar kuralların sonuçlandırılmasının ve uygulamaya konulmasının durdurulmasını talep etti.

Öte yandan, bazı temsilciler, SEC Başkanı Gensler'i spot Bitcoin ETF başvurularını onaylamaya çağırdı.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe