Wall Street Journal: "Suudi Arabistan ve Rusya, petrol kesintisi kumarında büyük kazandı"

"Hem siyasi hem de finansal açıdan riskli bir stratejiydi"

Analizde, petrol piyasalarının kontrolünün OPEC ve OPEC+'ta olduğuna dikkat çekilerek, "Sürücü koltuğunda onlar var" dendi (Reuters)
Analizde, petrol piyasalarının kontrolünün OPEC ve OPEC+'ta olduğuna dikkat çekilerek, "Sürücü koltuğunda onlar var" dendi (Reuters)
TT

Wall Street Journal: "Suudi Arabistan ve Rusya, petrol kesintisi kumarında büyük kazandı"

Analizde, petrol piyasalarının kontrolünün OPEC ve OPEC+'ta olduğuna dikkat çekilerek, "Sürücü koltuğunda onlar var" dendi (Reuters)
Analizde, petrol piyasalarının kontrolünün OPEC ve OPEC+'ta olduğuna dikkat çekilerek, "Sürücü koltuğunda onlar var" dendi (Reuters)

ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), Rusya ve Suudi Arabistan'ın petrol üretimini kısıtlayarak kârlarını artırmasını haberleştirdi. 

"Suudi Arabistan ve Rusya, petrol kesintisi kumarında büyük kazandı" başlıklı haberde, Tahran ve Kremlin yönetimlerinin son hamleleriyle milyarlarca dolar gelir kazandığı belirtildi. 

Birleşik Krallık merkezli enerji veri firması Energy Aspects'in paylaştığı bilgilere göre, Suudi Arabistan'ın bu çeyrekteki petrol gelirlerinin, nisan-haziran dönemine kıyasla günlük yaklaşık 30 milyon dolar, yani yüzde 5,7 oranında artması öngörülüyor. Bu da üç aylık dönemin tamamı için yaklaşık 2,6 milyar dolarlık artışa denk geliyor. 

Verilere göre aynı dönemde Rusya'nın petrol gelirlerinin de yaklaşık 2,8 milyar dolar artacağı tahmin ediliyor.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'ne (OPEC) Suudi Arabistan, bazı OPEC dışı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubuna da Rusya önderlik ediyor. 

WSJ, Riyad ve Moskova yönetimlerinin üretim kısıtlama kararını "Hem siyasi hem de finansal açıdan riskli bir stratejiydi fakat iyi sonuçlanmış görünüyor" diye değerlendirdi.

OPEC ve OPEC+ geçen yıl ekimde petrol üretiminde günlük 2 milyon varil kesintiye gidileceğini duyurmuştu. Daha sonra Riyad yönetimi, mayıs ve haziranda açıkladığı kararlarda toplamda günlük 2 milyon varil daha kesintiye gidildiğini duyurdu. 5 Eylül'de de Rusya ve Suudi Arabistan, kesintilerin yıl sonuna kadar süreceğini bildirdi. 

Haberde, bunun üzerine Brent petrolün varil fiyatının 100 dolara yaklaşabileceğine dikkat çekildi. Bugün itibarıyla Brent petrolün varil fiyatı 94,86 dolar. Ayrıca uzmanlar, bu yılın son çeyreğinde küresel çapta yaklaşık 3,3 milyar varil petrol açığı oluşmasını da öngörüyor.

Energy Aspects'ten petrol piyasaları analisti Livia Gallarati, "Bu artık o kadar da uzak bir ihtimal değil. Fiyatlar giderek yükselecek. Arzdaysa temelde sorun var" dedi.

Norveç merkezli enerji araştırma firması Rystad Energy'nin verilerine göre, geçen yıl günlük varil üretimi maliyeti Rusya için ortalama 12,80 dolar, Suudi Arabistan içinse 9,30 dolardı. Analizde, düşük maliyetlerin petrol ihracatından elde edilen kazancın çoğunun gelire dönüştürülmesini sağladığı belirtildi. 

Haberde, Rusya'nın geçen hafta akaryakıt ihracatını kısıtladığı da hatırlatıldı. Kremlin yönetimi, benzin ve motorin ihracatına geçici kısıtlamayı iç piyasada artan fiyatlar nedeniyle aldığını belirtmişti. WSJ, Rusya'nın hamlesinin küresel enerji tedarikinde sorunlara yol açabileceğine işaret ederken, Kanada merkezli yatırım bankası RBC Capital Markets'tan Helima Croft, "Rusya, enerjiyi yeniden bir silah olarak kullanıyor" yorumunu yaptı.

Independent Türkçe



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC